Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım Haberleri

Kapsül Haber Ajansı - Tarım Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Manisa'da Üreticilere 525 Ton Hububat ve Yem Tohumu Desteği Haber

Manisa'da Üreticilere 525 Ton Hububat ve Yem Tohumu Desteği

‘Destek Bizden Hasat Sizden’ projesi kapsamında, Selendi ilçesinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun katıldığı törenle dağıtımına başlanan tohum desteği il genelinde tamamlandı. Yüzde 75 hibe destekli olarak il genelinde 1906 üreticiye 525 bin kilogram tohum dağıtımı düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde, kırsal kalkınmanın sağlanmasına yönelik tarım üreticilerine yüzde 75 hibe destekli tohum dağıtımı gerçekleştirildi. Selendi ilçesinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun katıldığı törenle dağıtımlarına başlanan tohumların dağıtımı 17 ilçede tamamlandı. ‘Destek Bizden Hasat Sizden’ projesi kapsamında il genelindeki 1906 üreticiye 525 bin kilogram tohum dağıtımı gerçekleştirildi. “1906 Üreticimize Tohumlarını Teslim Ettik” Manisa’nın ülkenin en önemli tarım kentlerinden biri olduğunu vurgulayan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, kırsal kalkınmanın sağlanması için tarımsal projeleri hayata geçirdiklerini söyledi. Başkan Dutlulu, “Tarımsal üretimi artırmak, üreticilerin gelirlerini yükseltmek ve bereketli topraklarımızın ürünsüz kalmaması için çalışıyoruz. Başlattığımız “Destek Bizden, Hasat Sizden” projesi kapsamında çiftçilerimize nefes aldıracak olan hububat ve yem tohumu dağıtımlarımızı tamamladık. 1397 üreticimize yüzde 75 hibe destekli olmak üzere 404.500 kilogram arpa ve buğday tohumu, 509 üreticimize ise 120.225 kilogram 5’li karışım yem bitkisi ve süt otu tohumu olmak üzere toplamda 1906 üreticimize yaklaşık 525 bin kilogram tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Tohumlarımızı bölgelerimizin iklim koşullarına uygun şekilde seçtik” dedi. 2025 yılında kırsal kalkınmaya 180 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapıldı Kırsal kalkınma noktasında 2025 yılında 180 milyon liranın üzerinde yatırım yaptıklarını söyleyen Başkan Besim Dutlulu, “Arpa ve buğday tohumu ile tarımsal üretimi, yem bitkisi ve süt tohumu dağıtımları ile hayvancılık ile geçinen hemşehrilerimizi destekliyoruz. Manisa genelinde üretimin artırılması Gediz ve Bakırçay Havzalarının üretimden uzak kalmaması için Büyükşehir Belediyesi olarak hizmetlerimize devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Mersin Büyükşehir’den 6 Farklı Kalemde 85 Milyon TL'lik Tarımsal Destek Haber

Mersin Büyükşehir’den 6 Farklı Kalemde 85 Milyon TL'lik Tarımsal Destek

Çalışan üreticilerin her zaman yanlarında olacaklarını ifade eden Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi adına birçok projeye imza attıklarını belirtti. Seçer, özellikle küçük çaplı üreticilerin ve kadınların desteklenmesi konusunda hassas olduklarına dikkat çekerek, destek sağlarken kadınlara pozitif ayrımcılık yaptıklarını aktardı. Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Seçer, tutuklu belediye başkanları konusuna tepki verirken; “Umut ediyorum arkadaşlarım da en kısa sürede cezaevinden çıkarlar ve görevlerinin başına gelirler” diye belirtti. Kimsenin suçluluğu ispatlanmadan cezaevinde tutsak edilmesinin doğru olmadığını söyleyen Seçer, iddianamelere ilişkin; “Bizim istediğimiz; tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil yargılama yapılması” dedi. “CHP’li belediye başkanlarının şu anda görev yapması tüm tarihlerin en zor dönemi” diyen Seçer, tutuklu başkanlara destek vererek “Onlar halkın gönlüne girmiş isimler. Bırakın, halkımıza hizmet edelim” çağrısında bulundu. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Destek Büyükşehir’den Üretim Çiftçiden’ sloganı ile düzenlenen, ‘Küçükbaş Hayvan, Yem, Nergis Soğanı, Mısır Flake, Sıvı Gübre ve Güneş Paneli Dağıtım Töreni’ne katıldı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından; Akdeniz, Toroslar, Yenişehir, Mezitli, Tarsus ve Çamlıyayla ilçeleri kapsamında Eski Mezitli Mahalle Muhtarlığı önünde düzenlenen törende üretimin kalbini attıran 1427 üretici ve yetiştirici, Büyükşehir’in sağlamış olduğu tarımsal desteklerden faydalandı. Başkan Seçer: “Çalışan, üreten, alın terinin değerini bilen insandan zarar gelmez” Üreten, alın terinin değerini bilen ve çalışan insanlardan topluma zarar gelmeyeceğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, “Üretime destek, alın teri dökmek, helalinden kazanmak, çoluğunun çocuğunun nafakasını götürmek; bundan daha hayırlısı var mı? Çalışan, üreten, alın terinin değerini bilen insandan zarar gelmez. Kötülük düşünecek vakti olmaz. İşinde, gücünde, ekmeğinde, rızkında olur. Bu nedenle çalışanı önemsiyoruz” dedi. “Lafla, sözle, hamasetle milliyetçilik olmaz” Düzenlenen tören hakkında katılımcılara bilgi vererek konuşmasını sürdüren Seçer, ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesinin 6. yılına girdiğini belirterek, proje sayesinde şimdiye kadar 9 bin küçükbaş hayvanın yetiştiricilere verildiğini söyledi. Kendisinin de hem eğitimini alarak hem de ailesinden öğrendikleri ile tarımı ve hayvancılığı bildiğini aktaran Seçer, “Projeden faydalanan her bir üretici 25 küçükbaş hayvan alacak, yemini de veriyoruz, aşısını da Veteriner Hekimler Odası ücretsiz yapıyor. Veteriner hekimler bizden bedel almıyor. Bu damızlık hayvanların bulunması, bir araya getirilmesi ve belli bir süre bakımını ise Damızlık Koyun, Keçi Üreticileri Birliği yapıyor. Bu projede onların da emeği var ve karşılığında bir kazançları yok. Birlik, beraberlik dediğimiz budur. Ülkede bunu yaratmak için öncelikle yönettiğiniz toplumlarda hüsniyet sahibi insanları yönetici yapacaksınız. Toplumu sevecek. Lafla, sözle, hamasetle milliyetçilik olmaz. Hepimiz bu ülkeyi seviyoruz, Atatürk’ün yolundan gidiyoruz” diye konuştu. “Yeter ki onlar üretsin, yeter ki tarıma, ekonomiye destek versinler” Üreticiler için her alanda destek sağladıklarını dile getiren Seçer, Büyükşehir olarak alet ekipmandan makine desteğine, arıcılıktan balıkçılığa kadar her alanda çiftçinin yanında olduklarını kaydetti. Seçer, “Bizim destek kalemimiz çok; alet, ekipman, makine… Balıkçıya, arıcıya, hayvancıya, çiçek üreticisine, domates üreticisine… Her kaleme desteğimiz var. Yeter ki onlar üretsin, yeter ki tarıma, ekonomiye destek versinler” sözlerine yer verdi. “Paranın, kaynağın çarçur edilmemesi işte böyle sağlanır” Dağıtımı yapılan desteklerin toplam maliyetinin 85 milyon 687 bin TL olduğunu ancak Mersin Büyükşehir’in kasasından 47 milyon 587 bin TL çıktığına dikkat çeken Seçer, aradaki 37 milyon 500 bin TL’nin ise önceki yıllarda dağıtımı yapılan küçükbaş hayvanların yavrularının toplanması ile sağlandığını söyledi. 6. yılına giren projede şimdiye kadar 300 üreticiye toplam 7 bin 500 tane küçükbaş hayvan dağıtımı yapıldığının bilgisini paylaşan Seçer, “Bu yılla birlikte üretici sayımız 360 olacak ve bugün dağıtacağımız 1500 hayvanla birlikte 9 bin küçükbaş hayvan dağıtmış olacağız. Bu 1500 hayvan artık önceki yıllarda dağıtım yaptığımız üreticilerimizden geliyor ve biz onu yeni üreticilere veriyoruz. Yeni üretim çiftlikleri kuruyoruz. ‘Sonuç alıcı proje’ dediğin budur. Paranın, kaynağın çarçur edilmemesi işte böyle sağlanır, ülkeler böyle büyüyor” ifadelerini kullandı. “Küçükbaş hayvan desteği verdiğimiz 360 üreticiden 198’i kadın” Destek verilenlerin 198’inin kadın olduğunun altını çizen Seçer, kadınların hem üretimde yer aldıklarını hem de hayatın birçok alanında farklı görevler üstlendiklerine dikkat çekerek, “Kadın taşı tutuyor, suyunu çıkarıyor. ‘Ben çalışmak istiyorum. Evde oturmak istemiyorum. Çalışacağım, hayvancılık yapacağım, nergis soğanı alacağım, fidan dikeceğim, üretim yapacağım, üzüm yetiştireceğim, bir şey yapacağım’ diyor. Kadın istiyor, devletin görevi ise bunu görmek, ona yardımcı olmak” diyerek, Büyükşehir olarak üreticilerin talep ettikleri her noktada yanlarında olmak için öncü görevi gördüklerini söyledi. Konar-göçer Yörükler için verdikleri ‘Güneş Paneli Desteği’nden de bahseden Seçer, yüzde 50 hibeli verdikleri desteğin yılsonuna kadar 400 adet olacağını söyledi. Seçer, üretici için her alanda yapılan tarımsal destekleri bir bir saydı Zirai dondan zarar gören üreticileri de unutmadıklarını ve onlar için de ‘Sıvı Gübre Desteği’ verdiklerini söyleyen Seçer, zarar gören 6 bin 500 üreticiye 390 bin litre sıvı gübre dağıtılacağını belirtti. Destek verdikleri üreticileri Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yaptıkları tespitlerle belirlediklerini söyleyen Seçer, “20-25 kamyon sıvı gübre dağıtıyoruz. Onlar da neyden zarar görmüşlerse ona kullanacaklar. Bu desteğin bedelinin tamamını biz ödüyoruz” dedi. Büyükbaş hayvan üreticilerine sağladıkları ‘Yem Desteği’ne değinen Seçer, Mersin genelinde, Mersin Süt Üretici Birliği, Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve MENKO Birlik üyelerine yüzde 50 hibe ile yem verdiklerini söyledi. Mezitli ve Yenişehir ilçelerinde üretim yapan 33 üreticiye toplamda 25 bin 600 kilogram yem vereceklerini söyleyen Seçer, Mersin genelinde 3 milyon 864 bin 400 kilogram destek verileceğini açıkladı. ‘Nergis Soğanı Desteği’nden en çok faydalanan ilçenin Mezitli olduğunu söyleyen Seçer, Mersin geneli toplamda 90 bin adet dağıtılacak olan nergis soğanının 45 bin adetinin Mezitli’deki 30 üreticiye verileceğini duyurdu. “Çocuklara bilinçli tarım eğitim vereceğiz” Tarımın toplumun her kesimince bilinçli olarak yapılması için de çalışmalar yürüttüklerini aktara Seçer, Halkkent’te kurulacak olan ‘Tarımsal İnovasyon Merkezi’ hakkında katılımcılara bilgi verdi. Tarımsal İnovasyon merkezi’nin sadece çiftçilere yönelik değil, toplumun tüm kesimlerine açık olacağını aktaran Seçer, “Bu merkezde bir üretim binamız olacak; çocuklar için tarım alanları, açık üretim alanı, hidroponik tarım alanı ve yine çocukların, öğrencilerin ya da çiftçilerin tarım eğitimi alacağı merkezler olacak. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımızın binasını da oraya yapacağız. Tarımı orada üreteceğiz, çocuklara bilinç vereceğiz” dedi. Sulama kooperatifi başkanlarına seslenen Seçer, ‘Güneş Enerji Santrali Desteği’ne başladıklarını ve bu desteğin yüzde 50 hibeli yapıldığını söyledi. Seçer, “GES projesi yapın ya da proje birimimiz yapsın, güneş enerji santrali kurun, yüzde 50’si bizden. 10 milyon harcayan 5’i bizden, 20 milyon harcayın 10’u bizden. Yeter ki projeyi onaylatın. Şu ana kadar 4 kooperatif alma hakkı kazandı, onlar sistemlerini kuruyor. Bu önemli bir proje. Hem siz kazanın hem de Türkiye ve üretim kazansın. Biz de sizlere destek vermenin onurunu yaşayalım” dedi. Ayrıca balıkçılar için söz verdikleri Modern Balık Ve Su Ürünleri Hali’ni 2026 programına aldıklarını söyleyen Seçer, projenin Karaduvar’da hayata geçeceğini kaydetti. “Kadınlar çalışmak istiyor. Biz de desteklerimizi artırarak devam edeceğiz” Mersin Büyükşehir olarak üretici kadınları çok önemsediklerinin altını çizen Seçer, ilk olarak Çaltıbozkır’da hayata geçirdikleri ‘Köyümüz Atölye Projesi’ni hatırlatarak, orada üreticilerin lavanta üretimi yaptıklarından ve verdikleri distilasyon makinesi desteği sayesinde de aromatik yağlar, sabunlar ve esanslar üretip, bunları ekonomik değere dönüştürdüklerinden söz etti. Toroslar İlçesi Hamzabeyli Mahallesi’nde de ‘Köyümüz Atölye Projesi’ kapsamında eski bir okulu restore ettiklerinden bahseden Seçer, orada da kan portakalı ile alakalı türev ürünler yapılacağını dile getirdi. Seçer, Mersin Büyükşehir olarak hedef kitlelerinin küçük aile işletmeleri ve üretici kadınlar olduğunu ifade ederek, “Özellikle ilçe ve büyükşehir belediyeleri olarak bu yönde çalışmaları önemsiyoruz, bunu da artırarak devam edeceğiz. Çalışmalarımızın toplumda bir karşılığının ve yararının olduğunu, ekonomiye ve istihdama katkı sunduğumuzu gördük. Kadınlar çalışmak istiyor” sözlerini kullandı. Seçer, Mezitli’nin her geçen gün gelişen bir ilçe olduğundan bahsederek, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer ile de uyum içerisinde çalıştıklarını kaydetti. Mezitli’nin çok daha güzel hizmetleri almaya devam edeceğini dile getiren Seçer, Mezitli’nin modern bir şehir haline geldiğinden söz etti. Kuyuluk Katlı Kavşağı hakkında bilgiler veren Seçer, “Şu anda Hal Katlı Kavşağı’na başladık. O bölgede trafik çok tıkanıyor, hem bu aksı hem de Güney-Kuzey aksını engelliyor. Kuyuluk Katlı Kavşağı 2026 programımızda. Gelecek yıl bu zamanlar okullar açıldığı zaman orası da açılmış olacak” diye konuştu. Seçer’den tepki; “Bırakın halkımıza hizmet edelim” Ülkenin zorlu bir süreçten geçtiğini ve Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarının görevlerini yürütmesinin her zamankinden daha güç hale geldiğini belirten Seçer, “3 büyükşehir belediye başkanımız; Batı komşumuz Muhittin Böcek, Doğu komşumuz Zeydan Karalar ve diğer tarafta İstanbul’da Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Bunlar halkın gönlüne girmiş, milyonlarca oy almış belediye başkanları. Umut ediyorum arkadaşlarım en kısa sürede cezaevinden çıkarlar ve görevlerinin başına gelirler” ifadelerine yer verdi. Kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığı gibi yine kimsenin de suçluluğu ispatlanmadan cezaevinde tutsak edilmesinin doğru olmadığını dile getiren Seçer, “Hiçbir devlette ve hiçbir demokratik toplumda böyle bir şey yok. ‘Yolsuzluk yaptı, şunu yaptı, bunu yaptı’ diyorsunuz. Mahkeme devam ediyor. Soruyorum; kendine güvenen bir belediye başkanı yurtdışına mı kaçar? Ama bırakın halkımıza hizmet edelim” sözlerini kullandı. Seçer, iddianamelere ilişkin konuşurken; “Adı üstünde iddianame, yani iddia ediyor. Orada da hukuk şöyle diyor; ‘Savcı iddia edecek, sanığın müvekkili avukat da savunacak, hakim de karar verecek.’ Bizim istediğimiz; tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil yargılama yapılması” dedi. “Vatandaşın sevgisi ve saygısı çalışma isteğimizi artırıyor” Mersin’de hiç kimsenin endişe etmemesi gerektiğini ve hizmetlerin devam edeceğini ifade eden Seçer, “Bu işler bizim moralimizi bozamaz. Vatandaşın sevgisi ve saygısı bizi duygulandırıyor, çalışma isteğimizi artırıyor. Her birinizi annemiz, abimiz, kardeşimiz gibi seviyoruz. Çünkü kalp kalbe karşıdır, aynı karşılığı sizden alıyoruz. Hiçbir şeyden çekinmiyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz. En güzel hizmetleri size sunacağız” diye konuştu. Seçer sözlerine son verirken, tarımsal desteklerden faydalanan üreticilere desteklerin hayırlı olmasını ve ürünlerinin bereketli olmasını dileyerek, “Verdiğimiz destekler hem Mersinimize hem ülkemize ekonomik ve istihdam alanında katkı olsun. Her şey ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği için olsun” sözlerini kullandı. Programda ayrıca tarımsal desteklerden faydalanan üreticiler, CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Mersin Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Akdoğan, Mersin Süt Üreticileri Birliği Başkanı Kuzey Acarbaş, Mersin Veteriner Hekimler Odası Başkanı Bektaş Şenay ve Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz’da birer konuşma gerçekleştirdi. Program, temsili dağıtım töreni ve toplu fotoğraf ile sona erdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İGSAŞ Bayi Toplantısı “Gelecek Bereketli Gelecek” Temasıyla Gerçekleştirildi Haber

İGSAŞ Bayi Toplantısı “Gelecek Bereketli Gelecek” Temasıyla Gerçekleştirildi

Yıldızlar Yatırım Holding bünyesinde faaliyet gösteren İGSAŞ, Türkiye gübre sektörünün öncü markalarından biri olarak ülke tarımının sürdürülebilir geleceğine katkı sağlıyor. 16 Ekim’de Tekirdağ’da düzenlediği bölge bayi toplantısında İstanbul, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nden iş ortaklarıyla bir araya geldi. “Gelecek Bereketli Gelecek” temasıyla gerçekleştirilen toplantıda şirketin vizyonu ve hedefleri aktarılarak İGSAŞ’ın büyüme stratejileri, sürdürülebilir tarım hedefleri ve dijital dönüşüm yatırımları hakkında bilgi verildi. Bunun yanı sıra bayilerin iş süreçlerini dijitalleştirecek yeni platform İGSAŞ Connect mobil uygulamasının lansmanı yapıldı. “İGSAŞ Connect uygulaması ile bayilerimizin iş süreçlerini kolaylaştıracağız” İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “İGSAŞ olarak geleceğin bereketini bugünden inşa etmek için çalışıyoruz. Bu hedef doğrultusunda ürün gamımızı inovatif ürünlerle geliştiriyor, toprağın verimliliğini artıracak çözümler üretiyoruz. Şimdi bu yaklaşımı dijital dünyaya taşıyarak bayilerimizin iş süreçlerini kolaylaştıran İGSAŞ Connect uygulamasını hayata geçiriyoruz. Uygulama sayesinde bayilerimiz siparişten ödemeye, stok takibinden kampanya duyurularına kadar tüm operasyonlarını tek platform üzerinden, hızlı ve güvenli biçimde yönetebiliyor. İGSAŞ Connect uygulamamızla bayilerimizin operasyonel verimliliklerini artırırken, aynı zamanda veriyle beslenen bir iş modeli oluşturuyoruz” dedi. Gübre sektöründe uçtan uca hizmet sunan ilk B2B mobil uygulama: İGSAŞ Connect Lansmanı yapılan İGSAŞ Connect mobil uygulaması, bayilerin sipariş, stok takibi, ödeme ve kampanya süreçlerini tek platformdan yönetmelerini sağlıyor. Gübre sektöründe uçtan uca hizmet sunan ilk B2B mobil uygulama olan İGSAŞ Connect, Salesforce entegrasyonu sayesinde tüm işlemleri ve geri bildirimleri müşteri kartlarına anlık olarak işliyor. Böylece bayilerin geçmiş işlemleri kayıt altında tutuluyor, taleplerine daha hızlı ve etkin yanıt verilebiliyor. Uygulama, bayilere istedikleri zaman ve istedikleri yerden işlem yapma kolaylığı sunarken, tüm duyuru ve bildirimleri anlık olarak ileterek kesintisiz iletişim sağlıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor Haber

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”ni üçüncü kez düzenlediklerini, tarımsal üretimin her aşamasında iklim ve ekonomik koşulların değerlendirilerek sürdürülebilir üretimin, teknolojik gelişmelerle birlikte yapılması amacıyla, girişimciliğe yatkın gençlerin tarıma kazandırılmasını amaçladıklarını dile getirdi. Yıllık 74 milyar dolarlık bir zenginliği ortaya çıkaran Türk tarım sektörünün üretimden pazarlamaya, lojistikten eğitime çok sayıda sorunla mücadele ettiğinin altını çizen Uçak, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi’ni üçüncü kez düzenliyoruz. Amacımız; girişimci ruha sahip gençleri tarıma kazandırmak, sürdürülebilir üretimi teknolojiyle buluşturmak. Tarım sektöründe yaş ortalaması 55’e ulaştı, gençlerin üretim bölgelerinden şehirlere göçü sektör için büyük risk. Ziraat ve Gıda Mühendisliği eğitimi alan 83 gencimiz bu eğitim kapsamında pazarlamadan üretime, hasattan lojistiğe, girişimcilikten AR-GE’ye kadar farklı başlıklarda 17 uzman isimden dört hafta boyunca eğitim alacak. Üç eğitim programımıza katılanların sayısı 200’ü aştı. Türk tarımının 50 milyar dolar ihracat hedefine genç ve vizyoner kadrolarla ulaşacağımıza inanıyoruz. Ege Bölgesi olarak bu ihracata 10 milyar dolar katkı koymayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. İlk ders gıda sistemlerinde yeni yaklaşımlar ve beklentiler “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”nin ilk günü Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ALTINDİŞLİ “Tarım ve Gıda Sistemlerinde Yeni Yaklaşımlar ve Beklentiler” konulu ilk dersi verdi. Eğitimde, hem organik, hem de konvansiyonel tarımda tüketicilerin ve üretim sistemlerinin yeni gelişen talepleri karşısında verdiği cevaplar, yeni yaklaşımlar, sürdürülebilirlik göstergelerinin de değerlendirmeleri ışığında tartışıldı. Ecoland Institute Kurucu Ortağı Tolga Erkmen, “Hayallerin Geleceğe Dönüşümü” isimli eğitimiyle katıldı. Erkmen’in interaktif sunumu teknolojik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki değişimlerin neticesince gelecek kaygısı yönetimi ve yeni değerlerin üretimi hakkında gençlere ufuk açtı. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Kızılırmak Esmer, “Biyobozunur Ambalajlar ve Atık Yönetimi” hakkında, Dünya’da ve ülkemizde gıda atıklarının azaltılmasında etkili olabilecek ambalaj teknolojilerini eğitimdeki gençlerle paylaştı. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”nin ikinci gününde ilk dersi İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Tuğrul, “Tarım Ürünlerinde Markalaşma ve Dijital Pazarlama” başlığıyla verdi. Tuğrul, sektörde rekabet üstünlüğü yaratmada markalaşmanın öneminin altını çizerken, gençleree uygulamalı dijital kampanya tasarlatarak problem tanımlama, çözüm geliştirme ve kampanya kurgulama adımlarıyla katılımcılara bizzat deneyim kazandırdı. Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Kaya, “Pestisitler ve Gıda Güvenliği” başlıklı eğitimde ülkemizde ve Dünya’da gıdanın güncel durumu, süreçleri, sürdürebilirlik ve gıda güvenliğini yönetimi konuları üzerinde durarak ve pratik örnekler eşliğinde bilgiler verdi. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi”ne katılan genç mühendis adaylarına devlet yardımlarını Ege İhracatçı Birlikleri Devlet Yardımları Departmanından uzman isimler aktardı. Sürdürülebilir Tarım Bilimsel AR-GE Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Meltem Onay, “Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik, Karbon & Su Ayakizi Takibi, Blockchain ve İzlenebilirlik” eğitimi ile, tarım ve gıda sektöründe karbon, su ve çevresel ayak izinin azaltımının önemi ve çözümünün altını çizdi. Katılımcılar, 4 hafta boyunca teorik ve uygulamalı derslerin yanında firma ziyareti, atölye çalışmaları sonrasında aldıkları eğitimler sonrasında birer sunum yapacaklar. Program sertifika töreniyle sona erecek. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin, 2022 yılında ilk kez düzenlediği “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi” programına 55 kişi katılırken, 2024 yılındaki eğitim programında 82 genç gıda ve ziraat mühendisi adayları yer almıştı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yeşilyurt Belediyesi’nden Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerine 50 Ton Arpa Desteği! Haber

Yeşilyurt Belediyesi’nden Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerine 50 Ton Arpa Desteği!

Tarımsal Üretim ve Ar-Ge Sahasında bu yıl hasadı yapılan 50 ton arpa, düzenlenen törenle küçükbaş hayvan yetiştiricilerine %100 hibe desteği kapsamında teslim edildi. Tarıma ve Üretime Tam Destek! Yeşilyurt İlçesinin tarımsal potansiyelini hareketlendirmek, kırsal üretimi teşvik etmek ve üreticileri desteklemek amacıyla bugüne kadar 35 ton arpa ve 44 bin meyve fidanının yanı sıra zirai dondan etkilenen üreticilere 250 Bin sebze fidesi desteği sağlayan Yeşilyurt Belediyesi, bu kez küçükbaş hayvan yetiştiricilerine yönelik yeni bir destek programını hayata geçirdi. Yeşilyurt Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, ‘Küçükbaş hayvancılık’ sektörünün gelişmesi ve üreticilerin yem ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Tarımsal Üretim ve Ar-Ge Sahasında bu yıl hasadı yapılan 50 ton arpayı, düzenlenen törenle küçükbaş hayvan yetiştiricilerine teslim etti. Üreticilerin yoğun ilgi gösterdiği dağıtım töreninde konuşan Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, “Yeşilyurt Belediyemizin üreticilerimize sağladığı bu destek, sadece bir dağıtım değil; üretimin, emeğin ve dayanışmanın güçlenmesidir. Son günlerde kayısımızın coğrafi işaret tescil belgesiyle ilgili konular var, Elazığ ve diğer illerdeki yetkililer bunu çiftçilere katkı sağlamak adına peşine düşselerdi daha iyi olacaktı. Çiftçinin büyük bir desteğe ihtiyacı var. Bu anlamda bizlere her zaman kapılarını açan ve üreticinin yanında olan Yeşilyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. İlhan Geçit’e içten teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. Tarımsal üretimin artmasına yönelik desteklerinden dolayı Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’e teşekkür eden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek ise, “Tarım ve hayvancılık, ülkemizin geleceği açısından stratejik öneme sahiptir. Malatya ise tarımsal anlamda zengin bir potansiyele sahiptir. Büyükşehir statüsünden sonra kent belediyeciliğiyle birlikte tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir hale gelmesi, üreticilerimizin desteklenmesi ve insanların doğduğu yerde doymasını sağlayan kırsal belediyecilikte öne çıktı. Yeşilyurt Belediyemizde bugün ki 50 ton arpa desteği gibi buna benzer katkılarıyla kırsal belediyecilikte örnek hizmetlerde bulunuyor. Bu doğrultuda üreticilerimize her türlü desteği sunan Yeşilyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. İlhan Geçit’e teşekkür ediyor, bu tür çalışmaların Malatya genelinde yaygınlaşmasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu. “Tarımsal Desteklerimizi 50 Ton Arpa İle Taçlandırdık” Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, tarımsal üretimde verimliliği artırmak ve üreticilerin maliyet yükünü hafifletmek amacıyla başlattıkları tarımsal destekleri 50 ton arpa desteğiyle taçlandırdıklarını söyledi. Konuşmasında tarımsal üretimin insan hayatı için öneminden bahseden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, “İnsanoğlunun en büyük keşfi olan tarımsal üretim stratejik bir alan olması nedeniyle toplum ve insan hayatının sürdürülebilir bir hale gelmesinde kritik bir role sahiptir. İnsanoğlunun yaşadığı tüm krizlerde en stratejik alan tarımsal üretim olmuştur. Pandemi ve yaşadığımız deprem felaketlerinde tarımın ve üretimin ne kadar kıymetli olduğunu hepimiz gördük. Bizler tarımı ve üretimi her zaman önemiyoruz. Üretmeden ayakta kalamazsınız, ‘hazıra dağ dayanmaz’ diye bir sözümüz vardır, tarım ve hayvancılıktaki üretim seviyesi ne kadar yüksek olursa geleceğimizde o denli iyi olur. İnsanoğlunun hububat ve gıda talebi asla bitmeyecektir. Yeşilyurt Belediyesi olarak her zaman üretimin, emeğin ve alın terinin yanında olduk. İlçemizin bereketli topraklarını en verimli şekilde değerlendirmek, tarımsal üretimi canlandırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek için bugüne kadar birçok projeyi hayata geçirdik. Yetiştiricilerimizin ve üreticilerimizin bu anlamda ortaya koyduğu emek ve gayreti takdirle karşılıyoruz. “ diye konuştu. “1,5 Yılda Toplam 85 Ton Arpa Dağıtımı Yaptık” Belediye olarak tarımı ve üretimi destekleyen hizmetlerine aralıksız devam ettiklerini ifade eden Başkan Geçit, “Bu kapsamda, çiftçilerimize 35 ton arpa tohumu ve 44 bin meyve fidanı desteği sağladık. Zirai dondan olumsuz etkilenen üreticilerimizin yanında yer alarak, 250 bin adet sebze fidesi dağıtarak onların üretim sürecine katkıda bulunduk. Bugün ise kırsal üretimimizin önemli bir ayağı olan küçükbaş hayvan yetiştiricilerimize Tarımsal Üretim ve Ar-Ge Sahamızda hasadını gerçekleştirdiğimiz 50 ton arpamızı %100 hibe desteği kapsamında teslim ediyoruz. 1,5 yılda toplamda 85 ton arpa desteği sağlayarak tarıma ve hayvancılığa verdiğimiz önemi ortaya koymuş oluyoruz. Kendi üretim alanlarımızda elde ettiğimiz ürünleri yeniden üreticilerimizin hizmetine sunarak, sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturuyoruz. Ürettiğimizi yeniden üreticiyle paylaşarak, tarımda döngüsel bir kalkınma modeli oluşturuyoruz. Bu destekle birlikte hedefimiz, hem üreticilerimizin girdi maliyetlerini azaltmak hem de hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın üretim motivasyonunu artırmaktır. Üreten, paylaşan ve büyüyen bir Yeşilyurt için el birliğiyle çalışacağız, sadece şehir merkezinde değil, kırsalda da üretimi güçlendirmeyi, çiftçimizin elini desteklemeyi, tarımsal üretimi sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi; biz bu şehrin geleceğini üretimde, emekte ve dayanışmada görüyoruz. Yeşilyurt, üreten bir şehir olmaya devam edecek.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından küçükbaş hayvancılık üreticilerine 50 ton arpa dağıtımı yapıldı. Programda hibe desteğinden yararlanan üreticiler de yapılan desteğin kendileri için büyük anlam taşıdığını belirterek Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkür ettiler. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Coğrafi İşaretli Kızılinler Bal Kabağında Hasat Zamanı Haber

Coğrafi İşaretli Kızılinler Bal Kabağında Hasat Zamanı

Tepebaşı Belediyesi, her mahallenin ürettiği ürünleri öne çıkarmak ve tanınırlığını artırmak amacıyla düzenlediği etkinliklere devam ediyor. Kızılinler Mahallesi’nde ata tohumu ile üretilen bal kabağının tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlediği Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’nın da bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Kızılinler Mahallesi’nde kendi bahçe ve tarlalarında ata tohumundan üretilen bal kabaklarının tanıtılmasından mutlu olduklarını belirten üreticiler, Eskişehir Ticaret Borsası aracılığıyla aldıkları coğrafi işaretten dolayı da gururlu olduklarını söylüyor. “Birçok il bal kabağını gelip buradan alıyor” Kızılinler Mahallesinde ikamet eden emekli öğretmen Mustafa Aydın, Kızılinler Mahallesinin geçmişinden söz ederek, “1938 doğumluyum ve Kızılinler’de doğup büyüdüm. Bu köy 1881 yılında büyük dedemin başkanlığında Bulgaristan’dan gelmişler. Burayı seçmeleri büyük kazanç sağlamış merkeze yakın olmasından dolayı ürettikleri ürünleri satma imkanı bulmuşlar. Bu köy bal kabağında önemli bir merkez. Birçok ilden gelip buradan alırlar. 1949 yılında su tutmaya başlayan Porsuk Barajının su vermesi, bal kabağındaki kaliteyi artırdı. Bu bal kabağının tohumunu Bulgaristan’dan getirip burada geliştirmişler.” dedi. “Sofralarımızın olmazsa olmazı” Yurdanur Tuna, “Bal kabağının özelliği dayanıklı ve kestaneli olması. Pişirildiğinde kestane tadı alınır. Bunun çorbası, tatlısı yapılıyor. İç dolgu malzemesi yapılıyor. Bal kabağı sofralarımızın olmazsa olmazı. Benim de hayalim bunun cipsini yapıp denemek istiyorum. Sonra bunu ilerletmek istiyorum. Coğrafi işaret aldığımız için de çok mutluyum. Köyümün kabağının tescillenmesi onur verici.” ifadelerini kullandı. “Atalarımızdan gelen bir üründür” Aile boyu çiftçilikle uğraşan Emine Ünlüer: “Biz burada bal kabağı üreticiliği yapıyoruz. Coğrafi işaretimizi de aldık bu nedenle çok mutluyuz. Bizim bal kabağımız ata tohumudur. Başka tohum kullanmayız. Ekim ayında da hasat ederiz. Bizim kabağımız hem çok dayanıklıdır hem de çok lezzetlidir. Biz sofralarımızdan eksik etmeyiz. Atalarımızdan gelen bir üründür.” diye konuştu. “Bal kabağının dayanıklılığı toprağımızdan geliyor” İbrahim Gençtürk: “Neredeyse doğduğumdan beri bal kabağı üretiyoruz. Ata tohumu kullanıyoruz. Bal kabağının dayanıklılığı bizim toprağımızdan geliyor. Hem dayanıklı hem de lezzetli oluyor. ” ifadelerini kullandı. “Panayır bize çok şey kattı” Nermin Gençtürk: “Tepebaşı Belediyesi tarafından iki yıldır panayır düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Bize çok şey kattı. Ürünlerimizi tanıttık, ürünlerimizi sattık. Bal kabağının daha fazla tanınmasına neden oldu. Bu nedenle Tepebaşı belediye başkanımız Ahmet Ataç’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Ürünlerimizi panayırda da satmamıza imkan sağladılar.” diye konuştu. “Bal kabağı bizim için ata sporu” Bal kabağının kendileri için ata sporu olduğunu belirten Semih Eken: “Eskiden bal kabağımızın tanıtımını yapmakta zorlanıyorduk. Ama Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü yapılacak panayır sayesinde daha fazla tanınmaya başladı. Bu sayede bana Eskişehir’in lüks restoranlarından ulaşıp bal kabağı talep ettiler. Bundan dolayı çok memnunum. Bal kabağının tanıtımında emeği olan başta Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi. “Coğrafi işareti kısa sürede aldık” Kızılinler Muhtarı Halil İbrahim Can ise, “Bu sene bal kabağı panayırımızın üçüncüsünü düzenleniyor. Panayırımıza tüm Eskişehirlileri bekliyoruz. Bal kabağını birçok yerde tanırlar, bilirler. Her yıl olduğu gibi üretimimiz devam ediyor. Bu yıl da üretimimizi gerçekleştirdik. Coğrafi şartlar, iklim koşulları zayıf bir yıl geçirdik ama mahallemizin Porsuk vadisinde olması dolayısıyla güzel bir ürün elde ettik. Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ın, belediye yetkililerinin ve Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanımız Mehmet Kızılinler’in de teşvikleriyle Eskişehir Ticaret Borsası aracılığıyla coğrafi işaret talebinde bulunduk. Coğrafi işareti kısa sürede aldık. Bunun da en önemli nedeni kabağımızın kendine özgü özellikleri olmasıydı. Bundan sonra bal kabağını çeşitli olarak farklı yerlerde göreceğiz. Zincir marketlerde ürünümüz olacak ve çiftçilerimizin isimlerini görecekler.” ifadelerini kullandı. Panayıra davet Mahalle sakinlerinden ve üreticilerden Fehmi Serhan, bal kabağı üzerine manisini okurken çiftçilik yapan Ömer Akkaş ve Mustafa Körpınar da 25 Ekim Cumartesi günü 12.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek 3. Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’na tüm Eskişehirlileri davet etti. Hasadı yapılan bal kabakları, bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’nda sergilenmeyi bekliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı, Kadın Çiftçi Modülü ile Tarımın Geleceğine Yön Veriyor Haber

1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı, Kadın Çiftçi Modülü ile Tarımın Geleceğine Yön Veriyor

Cargill’in çiftçilerin refahını ve ürünlerinin verimini artırmak, onarıcı tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla başlattığı 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı yedinci yılına girdi. 2019 yılında 6 ilde 1.072 çiftçinin katılımıyla 264.780 dekarlık mısır tarlasında başlayan program yedinci yılında 27 ilde, 1 milyon dekardan fazla bir alanda 7 binin üzerinde mısır, ayçiçeği ve kanola üreticileriyle büyümeye devam ediyor. Adana, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kırıkkale, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin, Osmaniye, Samsun, Sinop, Tekirdağ ve Tokat illerinde uygulanan program kapsamında katılımcılara özel tarımsal eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve ihtiyaçlarına yönelik danışmanlık hizmetleri ücretsiz olarak sunuluyor. Bu sayede, çiftçilerin veriminde yüzde 20’leri aşan, kârlılıklarında yüzde 39’lara varan oranlarda artış yaşanırken, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri de azaltılıyor. Kadın Çiftçi Modülü Tarımın Geleceğine Kadınların Gücüyle Yön Veriyor Tarımsal üretimde kadınların gücünü görünür kılmak amacıyla 2024 yılında programın en önemli sosyal dönüşüm boyutlarından birini oluşturan Kadın Çiftçi Modülü de eklendi. 2019–2024 arasında 167 kadın çiftçinin yer aldığı programa 2024’te Kadın Çiftçi Modülü ile birlikte 100 kadın çiftçi daha eklendi. Kadın çiftçilerinin sayısının her yıl üç katına çıkarılması hedefleniyor. Modül ile kadın çiftçilere tarımda verimlilik ve sürdürülebilirlik için eğitimler, teknoloji desteği ve danışmanlık hizmetleri sağlanıyor: Filiz Sensör İstasyonu: Toprak ve hava koşullarını izleyerek sulama optimizasyonu desteği sağlanıyor. PestTrap: Zeytin güvesine karşı erken uyarı sistemi desteği sağlanıyor, böylece gereksiz ilaçlama önleniyor. Flowmeter: Sulama ve su tüketiminin gerçek zamanlı takibiyle verimlilik desteği sunuluyor. Dijital Toprak Analizi ve Gübreleme Programı: Dijital toprak analiz verilerine göre tarlaya özel danışmanlık ve doğru gübreleme desteği sağlanıyor. Ziraat Mühendisleri Ziyaretleri: Rutin ziyaretlerle onarıcı tarım uygulamaları ve saha desteği sunuluyor. Zeytin Ürünleri Satış ve Pazarlama Eğitimleri: Katma değerli ürün geliştirme, satış ve dijital pazarlama desteği sağlanıyor. Katma Değerli Satış Destek Hattı ve Portal: Çiftçilerin üretim ve satış verilerinin analizine dayalı ihtiyaçlarına özel satış desteği sunuluyor. Kadın Çiftçi Modülü ile birlikte mısır, ayçiçeği ve kanola üreticilerinin yanı sıra zeytin üreticileri de ilk kez programa dâhil edildi. Önümüzdeki yıllarda ise farklı bitkisel üretim alanlarında faaliyet gösteren kadın çiftçiler de programa katılabilecek. Programla ilgili olarak Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, “1000 Çiftçi 1000 Bereket, Türkiye tarımının dijitalleşmesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Kadın Çiftçi Modülü ile bu dönüşümün odağına kadınları alıyoruz. Kadınların tarımdaki rolünü görünür kılmak, üretimde sürdürülebilirliği artırmanın en güçlü adımı. Cargill olarak çiftçilerimizin ürünlerinin verimliliğini artırırken, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılıkta da değer yaratmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Gıda sisteminin hızla artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamaya devam etmesine katkı sunan program kapsamında çiftçilere tarımsal faaliyetlerini, yaşamlarını ve toplumu daha ileri taşımak için gereken araç ve olanakları sunmayı bir görev saydıklarını belirten Tarakçıoğlu, “Dijital tarım teknolojileriyle su kullanımını optimize ediyor, toprak sağlığını koruyor ve biyolojik çeşitliliği artırıyoruz. Dünyayı güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir besleme hedefimiz doğrultusunda gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz” dedi. Programın Kadın Çiftçi Modülüne dâhil olan ve Bandırma’da zeytin üretimi yapan kadın çiftçilerden İpek Zivane de deneyimini ve başarı hikâyesini şu sözlerle paylaştı: “Bu programa katılmaktaki amacım sadece verimi artırmak değil, tarlamı daha bilinçli yönetmekti. Bu program sayesinde, tarımda teknolojiyle buluşmanın aslında hepimiz için mümkün olduğunu gördüm. Ailemizin 150 yıllık tarım geleneğini modern teknolojilerle buluşturmak hem geçmişimize saygı hem de geleceğimize yatırım anlamına geliyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı sayesinde zeytin bahçelerimizde dijital tarım teknolojilerini kullanarak hem verimlilik artışı sağladık hem de sürdürülebilir üretim yöntemlerini hayata geçirdik. Kendi arazimde verimliliği artırırken çevreye daha duyarlı üretim yapabiliyorum. Artık hem toprak hem biz kazanıyoruz”. Programa katılan kadın çiftçilerden Belma Dağara ise şunları söyledi: “Program sayesinde tarımda daha bilinçli ve sürdürülebilir yöntemler kullanmayı öğrendim. Dijital tarım araçları ve uzman desteğiyle artık toprağımı koruyarak daha verimli üretim yapabiliyorum.” 50’ye yakın ödül aldı Program kapsamında sunulan hizmet ve eğitimlerin çevresel, sosyal ve ekonomik anlamda yarattığı etkiler Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (SROI – Social Return On Investment) yöntemi kullanılarak finansal değere dönüştürülüyor. SROI programın başlangıcından bu yana her yıl artarak 2023 yılı itibarıyla ana paydaşları olan çiftçiler üzerinde her 1 TL’ye karşılık 3,72 TL değerinde etki yarattı. Türkiye’deki tarım ve gıda alanında sosyal etki araştırması ve ölçümlemesi yapılan ilk kurumsal sosyal sorumluluk program niteliğini taşıyan 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı; bugüne kadar, aralarında dünyanın en inovatif ürünlerine ve iş dünyası liderlerine verilen Edison Ödülü’nün de bulunduğu ulusal ve uluslararası 50’ye yakın ödüle layık görüldü. Rakamlarla 1000 Çiftçi 1000 Bereket: 27 il 7.000’in üzerinde çiftçi 1 milyon dekardan fazla bir arazide ayçiçeği, mısır ve kanola ekimi yapıldı. 2024 yılında çiftçilerinin karlılığında %39'a varan artış sağlandı. (kanola: %21, mısır: %28, ayçiçeği %39) Gübre yönetimi sayesinde 2023 yılında %50,6’lık tasarruf yapıldı. 2024 yılında karbon salımında %53’e varan düşüş sağlandı. (kanola: %53, mısır: %45, ayçiçeği: %39) Program kapsamında 460.000 saatlik veri toplandı. 43.630 hektar alan uydularla gözlemlendi. Çiftçilere 180.000’in üzerinde uydu görüntüsü sunuldu. 50.600 dakikalık çiftçi görüşmesi ile teknik destek sağlandı. 400’den fazla dijital tarım cihazı kuruldu. 2023 sezonunda çiftçiler üzerinde finansal okuryazarlıkta %69, tarımsal teknik bilgide %73, veriye dayalı iş yapışta %81, dayanışmada %74 ve çevre faaliyetlerinde %62 oranında değişim gözlemlendi. Program 2019’dan bugüne kadar ulusal ve uluslararası 50’ye yakın ödül kazandı.30’dan fazla paydaş görüşü içeren 2 kapsamlı İlerleme Raporu hazırlandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yörsan Tarımsal Üretimin Kalbindeki Kadın Gücünü Kutluyor Haber

Yörsan Tarımsal Üretimin Kalbindeki Kadın Gücünü Kutluyor

İlk kez 1995 yılında Çin’in başkent Pekin’de düzenlenen 4.Dünya Kadın Konferansı’nda gündeme gelen Dünya Kadın Çiftçiler Günü, 1997 yılından bu yana ülkemizde de kutlanıyor; kadınların tarımsal üretimdeki belirleyici rolleri, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusundaki bilgeliği ve gıda güvenliğini sağlamadaki katkılarını yüceltiyor. Uluslararası Tarım Üreticileri Derneği tarafından ilan edilen bu özel gün, kırsal kalkınmada kadın çiftçilerin üstlendiği stratejik rolü toplumun tüm kesimlerine hatırlatıyor ve kadın emeğinin üretimdeki gücünü onurlandırıyor. “Kadın üreticilerimizin emeklerini görünür kılmak görevimiz” 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, şunları söyledi: “Kadınlar, tarımın görünmeyen kahramanlarıdır. Emekleri bilgelikleri ve sabırları ile üretimin her aşamasında çok kritik role sahipler. Gücünü tarımsal üretimden alan Matlı Şirketler Grubu olarak, kadın çiftçilerimizin değerli katkılarını görünür kılmayı kendimize görev kabul ediyoruz. Kadınlarımız tarlada çift sürüyor, tohum ekiyor, hasat yapıyor, hayvanlarına bakıyor, süt sağıyor ve aynı zamanda ailesine destek oluyorlar. Tüm bunların yanında geleneksel ev işlerini de üstleniyorlar. Kırsal yaşamda üretimin yükünü omuzlayan kadınlarımızın emeği olmadan ne kırsal kalkınma ne de tarımda sürdürülebilirlikten söz edemeyiz.”. ‘Kadın Üreticimizle Omuz Omuza’ sosyal sorumluluk projemiz, büyüyor, gelişiyor “Tarım ve hayvancılık alanındaki 60 yılı aşan deneyimimizle kadın girişimcilerin yanında durmaya devam ediyoruz. Matlı Kadın Üreticileri Destekleme Platformu çatısı altında; Yörsan, Proyem ve Burdan markalarımız ile yürüttüğümüz çalışmalar ile hem kadın üreticilerimize hem de yaşadıkları bölgelerdeki üreticilere fayda sağladık. 2024 yılında Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından “Kadın Girişimci ve Kadın Gücünün Desteklenmesi” kategorisinde ödül alan Yörsan markamızın ‘Kadın Üreticimizle Omuz Omuza’ sosyal sorumluluk projesiyle; Marmara ve Ege bölgelerinde kadın üreticilerimize makine ve teçhizat desteği sağladık. Buzağı sağlığı ve beslemesi gibi konularda eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sunduk. Kadınların bu sektörde daha da güçlenmesi için projemizin ikinci etap çalışmaları eğitim odaklı olarak devam ediyor.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ali KIRALİ: "TÜRİB'in Gelecek Vizyonu: Vadeli İşlem Piyasası ve Ürün Ticaretinde Uluslararası Merkez Olmak" Haber

Ali KIRALİ: "TÜRİB'in Gelecek Vizyonu: Vadeli İşlem Piyasası ve Ürün Ticaretinde Uluslararası Merkez Olmak"

Etkinliğin "Hasat Sonrası Gelecek Projeksiyonları" temalı ikinci oturumunda konuşan Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali KIRALİ, Türkiye'de altı yılda ürün ihtisas borsacılığının ulaştığı konum ve tarım piyasalarındaki gelişmeleri aktararak, devreye alınması planlanan Vadeli İşlem Piyasası, Teverruk Piyasası ve Uluslararası Ürün Piyasasına ilişkin TÜRİB'in gelecek vizyonunu paylaştı. TÜRİS ve ÜPAK'lı Aracılı Sistem ile ELÜS Piyasasında Yeni Dönem TÜRİB özkaynaklarıyla geliştirilen yerli ve milli borsacılık yazılımı TÜRİB İşlem Sistemi'ne (TÜRİS) entegre edilen aracılı yapı sayesinde, Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAKlar) ile tarımsal emtia piyasalarının daha şeffaf, yaygın ve erişilebilir bir şekilde işlemesi mümkün hale geldiğini belirten KIRALİ "TÜRİS'in yüksek performanslı ve esnek altyapısının, piyasa gözetiminde yapay zekâ tabanlı Algoritmik Takip ve İzleme Platformu (ATİP) ile entegre çalışması güvenli ve şeffaf işlem için önemli bir inovasyondur." dedi. ÜPAKların, ülke genelindeki acenteleri Ticaret Borsaları üzerinden yatırımcılara ve üreticilere ulaşarak, lisanslı depoculuğun gelişimini desteklediğini ve elektronik ürün senedine (ELÜS) konu olabilecek yeni ürünlerin sisteme dahil edilmesini kolaylaştırdığını belirten KIRALİ, bu yapı sayesinde yatırımcı tabanının genişlediği değerlendirmesinde bulundu. KIRALİ "2025 yılı Eylül ayı itibarıyla sisteme kayıtlı yatırımcı sayısı 270.000'e ulaşırken, işlem yapan tekil yatırımcı sayısı 217.000'e yükselmiş; günlük ortalama işlem hacmi ise 2024'teki 267 milyon TL'den 2025'te 500 milyon TL'ye çıkarak %87 artış kaydetmiştir." dedi. Vadeli İşlem Piyasasına Doğru TÜRİB'in gelecek vizyonunun en önemli adımlarından biri olan Vadeli İşlem Piyasası'nın, ürün ihtisas borsacılığında yeni bir dönemi başlatacağını belirten KIRALİ, ELÜS ve TÜRİB fiyat endeksleri üzerine vadeli işlem sözleşmelerin işlem göreceği bu piyasanın; çiftçiler, tüccarlar ve sanayicilere ürün piyasındaki risklerini yönetme fırsatı sunarken, finansal yatırımcılara ise portföylerini çeşitlendirecek yeni bir yatırım aracı sunacağını belirtti. 1 Ekim 2025 tarihinde piyasaya merkezi takas hizmeti verecek İstanbul Takas ve Saklama Bankası (Takasbank) ile birlikte gerçekleştirilen tanıtım toplantısında, piyasa katılımcılarına ile birlikte piyasanın işleyiş detayları ve yol haritasının aktarıldığını belirten KIRALİ 2026 yılı Temmuz ayında devreye almayı hedefledikleri bu piyasa ile tarım piyasalarında öngörülebilirliğin artırılarak, Türkiye'nin bölgesel bir vadeli işlemler merkezi olma yolculuğunda kritik bir eşiğin aşılacağı değerlendirmesinde bulundu. KIRALİ, TÜRİB'in 2026 yılında devreye almak üzere çalışmalarını sürdürdüğü diğer iki piyasa olan Ticaret Bakanlığının faaliyet izni verdiği antrepolardaki tarım ürünlerinin işlem göreceği Uluslararası Ürün Piyasası ve vergisel mevzuat altyapısı tamamlanma aşamasına gelen ve kısa vadeli fon temini için katılım finansına yönelik ELÜS üzerine emtia ticaretinin gerçekleştirileceği Teverruk Piyasası ile Türkiye'yi tarım emtiasına dayalı küresel ticaret ağının öncü aktörlerinden biri haline getirmek için çalıştıklarını vurguladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.