Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tasarım

Kapsül Haber Ajansı - Tasarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tasarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yapay Zekâ, Otomotiv Üretiminde 2030’a Kadar Yüzde 30 Verimlilik Artışı Getirecek Haber

Yapay Zekâ, Otomotiv Üretiminde 2030’a Kadar Yüzde 30 Verimlilik Artışı Getirecek

Sektörün öncü markaları, yeni modelleri yalnızca 24 ayda piyasaya sunmayı hedefliyor. Otomotiv markaları, tasarım ve müşteri deneyimine odaklanırken sermaye yoğun üretimi stratejik iş ortaklarına devretmeye hazırlanıyor. Bain & Company’nin otomotiv sektörüne yönelik son analizine göre, dijital teknolojiler ve yapay zekâ, otomotiv sektörünün ekonomik yapısını kökten değiştirmeye hazırlanıyor. “Teknoloji Otomotiv Ekonomisini Radikal Şekilde Yeniden Şekillendiriyor” başlıklı rapor, Kuzey Amerika ve Avrupa’dan 300 otomotiv yöneticisiyle gerçekleştirilen bir anketin bulgularını paylaşıyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu, yeni teknolojilerin önümüzdeki üç yıl içinde yüzde 10’un üzerinde, 2030’a kadar ise yüzde 30’a varan ek verimlilik kazançları sağlayacağına inanıyor. Bu durum, ürün geliştirme döngülerini hızlandırma, maliyetleri düşürme ve rekabet güçlerini artırma yönünde adım atan ABD’li otomotiv üreticileri ve tedarikçileri için kritik bir fırsata işaret ediyor. Bain & Company Türkiye Ortaklarından Armando Guastella, konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Otomotiv üreticileri ve tedarikçileri, dijital iş birliğini, otomasyonu ve yapay zekâyı operasyonlarının her aşamasına entegre ederek öne geçme fırsatına sahipler. Araştırmamız, sektör liderlerinin kısa vadede maliyet tasarrufu ve pazara daha hızlı çıkış konusunda özellikle iyimser olduklarını gösteriyor. Bugün kararlı bir şekilde hareket eden şirketler, küresel rekabette yeni bir standart yakalayabilirler. Kazananlar, en gelişmiş araçlara ya da en büyük bütçelere sahip olanlar değil; teknolojiyi ölçekli biçimde entegre eden, gerçek sorunları çözen ve rakiplerinden daha hızlı hareket eden şirketler olacak.” Yapay Zekâ araç tasarımına ve üretimine yön verecek Sektördeki en büyük atılımlardan biri, daha hızlı ve daha akıllı ürün geliştirme süreçleri olacak. Otomotiv üreticileri (OEM) ile tedarikçiler arasındaki dijital iş birliği, araç geliştirme sürelerini şimdiden yüzde 40’tan fazla kısaltmış durumda. Lider şirketler artık sadece 24 ayda yeni modelleri piyasaya sunmayı hedefliyor. Ortak dijital platformlarda eşzamanlı çalışan ekipler, erken aşamalarda daha fazla deneme yapabiliyor, daha hızlı karar alabiliyor ve böylece karmaşıklığı ile maliyetleri azaltırken değişen talep ve düzenlemelere daha esnek şekilde yanıt verebiliyor. Bu dönüşümün merkezinde ise yapay zekâ yer alıyor. Katılımcıların yüzde 80’i, önümüzdeki on yıl içinde yapay zekânın araç konseptlerini tasarlayıp optimize edeceğine inanıyor. Benzer şekilde, yüzde 80’den fazlası yapay zekâ tabanlı simülasyonların üretim planlarını gerçek zamanlı olarak yeniden yapılandıracağını düşünüyor. Katılımcıların üçte ikisinden fazlası ise, insansı robotların üretimde aktif rol alacağını ve 24 saat kesintisiz şekilde, minimum insan müdahalesiyle çalışan tesislerin gelecekte standart hale geleceğini öngörüyor. Otomotiv üretimi dış kaynaklara devredilecek Ayrıca katılımcıların yüzde 80’den fazlası, fabrikasız üretim modeline geçişin 2035 yılına kadar gerçekleşmesini bekliyor. Bu modelde—tıpkı Apple’ın iPhone üretiminde Foxconn ile yürüttüğü iş birliğinde olduğu gibi—otomotiv markaları ürünün tasarımına, müşteri deneyimine ve marka yönetimine odaklanırken, sermaye yoğun üretim süreçlerini dış kaynaklara devredecek. Bununla birlikte ileri teknolojilerin benimsenmesiyle elde edilecek büyük tasarrufların önündeki en büyük engel zihniyet dönüşümü olarak öne çıkıyor. ABD’li yöneticiler kararlı adımlar atıyor olsa da, birçok şirket hâlâ kısa vadeli kazanımlara odaklanıyor. Bir diğer temel engel ise veri kalitesi. Birçok şirket bulut altyapısına ve uç bilişim çözümlerine yatırım yapmış olsa da, sistemler hâlâ parçalı, tanımlar tutarsız ve platformlar eski iş modellerine göre tasarlanmış durumda. Bu da büyük çaplı verimlilik potansiyellerinin hala değerlendirilmemesine neden oluyor. Bain analizine göre başarıya giden yol dört temel ilkeye dayanıyor: Sadece araçlar veya sistemler geliştirmeye odaklanmak yerine, gerçek operasyonel problemleri çözmeye odaklanılmasıÖlçeklenebilir ve yüksek etkili kullanım senaryolarının önceliklendirilmesiDijital araçları destekleyecek temiz ve tutarlı bir veri temelinin oluşturulmasıKalıcı değişimin kurumsallaştırılması için çalışma modellerinin ve teşvik mekanizmalarının dönüştürülmesi Otomotiv sektörü uzun süredir maliyet baskısı altında faaliyet gösteriyor; ancak yapay zekâ ve dijital teknolojiler artık yalnızca marjinal iyileştirmeler değil, verimlilikte sıçrama niteliğinde bir artış vadediyor.

Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF , İstanbul Fuar Merkezi’nde Kapılarını 73. Kez Açtı! Haber

Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF , İstanbul Fuar Merkezi’nde Kapılarını 73. Kez Açtı!

Sektörün tüm bileşenlerini tek çatı altında toplayan bu dev organizasyon, küresel ticareti canlandırmayı ve yenilikleri sergilemeyi hedefliyor. Fuara bu yıl 5 ülkeden 121 firma katıldı. Fuar boyunca 6000’den fazla profesyonel ziyaretçi, 12 farklı ülkeden gelen alım heyeti ile yeni iş birlikleri ve ihracat fırsatları yaratacak. AYSAD Başkanı Sait Salıcı’dan Küresel Ticaret ve İnovasyon Vurgusu Fuarın açılışında konuşan Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Sait Salıcı, AYSAF’ın sektör için taşıdığı kritik önemi vurguladı ve hedefleri paylaştı: “AYSAF, sadece bir ticaret fuarı değil, sektörümüzün gelecek vizyonunu belirleyen bir inovasyon ve network merkezidir. Bu yılki hedefimiz, 50’den fazla ülkeden 500’ü aşkın katılımcıyı ve on binlerce profesyonel ziyaretçiyi ağırlayarak rekor kırmak. Sektörümüz, küresel zorluklara rağmen büyümeye devam ediyor. Buradaki her bir stant, hem üretim hem de ihracat potansiyelimizi artırmamız için bir fırsattır. Özellikle, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve dijital dönüşüm alanındaki yenilikler, sektörümüzün geleceğini şekillendirecektir. Bu fuarda sergilenen yüksek teknolojili makine, çevre dostu malzeme ve akıllı üretim çözümleri, üreticilerimize rekabet avantajı sağlayacaktır. AYSAF, aynı zamanda, genç tasarımcılarımızı sektörün duayenleriyle buluşturduğumuz, yeni işbirlikleri ve fikirlerin doğduğu bir platformdur. Tüm katılımcılarımızı ve ziyaretçilerimizi, bu enerjiyi ve potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeye davet ediyorum.” Tasarlıyoruz Dericesine: Genç Yetenekler Sahneye Çıktı AYSAF, ticari öneminin yanı sıra eğitime ve yaratıcılığa da büyük önem veriyor. Özellikle sürdürülebilirlik ve dijitalleşme temalarıyla düzenlenen “Tasarlıyoruz Dericesine Deri Ürün Tasarım Proje Seçkisi” yoğun ilgi gördü. Bu projeyle, sektörün yetişmiş eleman ihtiyacını karşılamak ve gençlerin ilgisini artırmak amaçlanıyor. Seçkide, farklı üniversitelerden yetenekli öğrencilerin eserleri sergilendi. Seçkiye katılan Ankara Hacı Bayram Üniversitesi Sanat ve Tasarım El Sanatları Bölümü, Harran Üniversitesi OSB Meslek Yüksek Okulu Ayakkabı Tekstil Giyim Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Moda Tasarımı Bölümü Aksesuar Dalı ve Konya Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Ayakkabı Tasarımı ve Üretimi Bölümü öğrencilerinin eserleri büyük ilgi gördü. Fuar, genç tasarımcıları, akademisyenleri ve sektör profesyonellerini bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik etti. Sektörün Tüm Bileşenleri Tek Çatı Altında AYSAF, ayakkabı üretimine dair A'dan Z'ye tüm komponentleri, malzemeleri ve teknolojileri tek bir platformda sergileyen kapsamlı bir ticari alanı. Ziyaretçiler, başta ayakkabı komponentleri, deri ve suni deri çeşitleri, tekstil ürünleri, aksesuarlar, kimyasallar, kalıp ve saya makineleri olmak üzere, sektörün en son yenilikçi çözümlerini ve trendlerini yakından inceleme fırsatı buluyor. Fuar, özellikle bölgedeki ve uluslararası pazarlardaki alıcılar için hayati bir tedarik zinciri buluşması sağlıyor. AYSAF, 15 Kasım’a kadar İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

Kalebodur'a Archiproducts Design Awards 2025'te Tasarım Ödülü Haber

Kalebodur'a Archiproducts Design Awards 2025'te Tasarım Ödülü

Kalebodur, tasarım ve teknolojiyi sürdürülebilirlikle bütünleştiren Mayfair serisiyle, global ölçekte yeniliği ve estetiği ödüllendiren Archiproducts Design Awards 2025’te ödüle layık görüldü. Kategori Pazarlama Direktörü Selin Çevik Ersayın, ödülle ilgili olarak şunları söyledi: “Bu ödül, Mayfair’in sadece bir ürün değil, bütüncül bir felsefe olduğunun kanıtıdır. V-Intech teknolojimizle, doğal malzemenin ruhunu porselenin her zerresine işleyerek, mimarlar için sınırları ortadan kaldıran çözümler sunuyoruz. Mayfair, estetik, fonksiyon ve sürdürülebilirliği tek bir potada eriten anlayışımızın en güzel örneğidir.” Tasarım, İşlev ve Sürdürülebilirlik Dengesi Mayfair, doğallık arayışına teknolojik bir cevap veren V-Intech teknolojisi sayesinde, doğal mermerin eşsiz estetiğini porselenin üstün dayanıklılığıyla kusursuzca birleştiriyor. Bu yenilikçi teknoloji, plakanın sadece yüzeyinde değil, gövdesi, kenarları ve kesitlerinde de devam eden damar yapısıyla sektörde bir ilke imza atıyor. Bu sayede Mayfair, tezgah ve mobilya gibi uygulamalarda kesintisiz, akıcı ve bütüncül bir görünüm sunarak, mimariyle tam anlamıyla bütünleşen yüzeyler yaratıyor. Estetiğin Dayanıklılıkla Buluşması Mayfair serisi, "sessiz lüks" anlayışını yansıtan mat yüzeyi ve küllü, taş ve toprak tonlarındaki renk paletiyle mekanlara zamansız bir zarafet ve dinginlik katıyor. Estetik üstünlüğünün yanı sıra, aşınma, leke, çizilme ve ısıya karşı yüksek direnç gösteren porselen yapısı, yoğun kullanılan alanlar için uzun ömürlü ve düşük bakım gerektiren sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. 120x280 ve 160x320 ebatlarında; 6, 12 ve 20 mm kalınlık seçenekleriyle sunulan Mayfair, mobilya ve tezgah gibi alanlarda esnek, pratik ve hijyenik bir kullanım imkanı sağlıyor. Sektörde Bir İlk: V-Intech Teknolojisi Mayfair’i rakiplerinden ayıran en temel özellik, Kalebodur’un devrim niteliğindeki V-Intech teknolojisidir. Geleneksel porselen plaka üretiminde doğal desenler yalnızca yüzeyde yer alır. Bu nedenle plaka kesitlerinde desen devam etmez ve alttaki tek renk gövde görünür hale gelir. Özellikle tezgâh ve mobilya gibi detay işçiliği gerektiren uygulamalarda bu durum, malzemenin doğal mermer etkisini ve bütünsel estetik algısını zayıflatır. V-Intech teknolojisi ise bu standardın dışına çıkarak sektöre inovatif bir yaklaşım getiriyor. Porselen plakaya “gövde-içi damar yapısı” kazandıran bu teknoloji sayesinde, damarlar plakanın yüzeyiyle birlikte gövdesinde ve kesitlerinde de devamlılık sağlıyor. Böylece porselen plaka, “doğal görünme” iddiasını bir adım öteye taşıyarak, tıpkı gerçek bir mermer bloğu gibi “doğal davranma” yeteneği kazanır. Bu eşsiz bütünlük, malzemeye daha önce görülmemiş bir gerçekçilik kazandırırken, tasarımcılara ve mimarlara da eşsiz bir yaratım özgürlüğü sunar. Çok Boyutlu Sorumluluk Anlayışı Enerji verimli üretim süreçleri ve geri dönüştürülebilir yapısı, çevresel etkiyi en aza indirir. Doğayla yeniden bağ kurma hissi yaratan Mayfair, mekanlarda huzur ve dengeyi teşvik ederken, kadın istihdamını destekleyerek sosyal sürdürülebilirliğe katkı sunar. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Hyundai Elektrikli Ailesi’nin Amiral Gemisi IONIQ 9 Türkiye’de Satışta Haber

Hyundai Elektrikli Ailesi’nin Amiral Gemisi IONIQ 9 Türkiye’de Satışta

Kasım 2024’te ilk kez tanıtılan Hyundai IONIQ 9, 2025 yılının en çok merak edilen elektrikli SUV modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Dünya çapında ödüller kazanan IONIQ 5 ve IONIQ 6’nın başarısını temel alan yeni IONIQ 9, Hyundai’nin 2030 yılına kadar 21 farklı elektrikli modeli pazara sunma hedefinin önemli bir adımını oluşturuyor. Tasarım ve Yaşam Alanı IONIQ 9, cesur ve işlevsel bir tasarıma sahip. Premium kaliteye sahip geniş kabini, ferah ve huzurlu bir atmosfer yaratıyor. Modelin lounge benzeri iç mekânı; yumuşak tonlar, eliptik formlar ve panoramik cam tavan sayesinde doğal ışıkla birleşerek “evden uzakta bir ev” hissi sunuyor. Tamamen düz zemin yapısı, altı veya yedi kişilik oturma düzenine olanak tanıyor. Ön ve ikinci sıradaki Rahatlama Pozisyonlu Koltuklar, koltuk pozisyonu, koltuk sırtlığı açısı, bacak desteği açısı ve koltuk minderinin yüksekliğini dinlenme için en uygun konum ve açılara ayarlayarak ekstra konfor sağlıyor. Sürücü için özel olarak geliştirilen masaj fonksiyonlu Ergo Motion koltuk, uzun sürüşlerde yorgunluğu azaltmak üzere tasarlandı. IONIQ 9 Calligraphy paketinde bulunan kaydırılabilir Universal Island 2.0 konsolu, kabin içi erişimi yeniden tanımlıyor. Konsol, 190 mm ileri-geri hareket edebiliyor ve hem ön hem arka taraftan açılan kol dayama alanlarıyla kolay erişim sunuyor. Bagaj hacmi, üçüncü sıra koltuklar katlandığında 908 litre kapasiteye ulaşıyor; bu alan dört golf çantası ve dört Boston çantasını sığdıracak kadar geniş. Tüm koltuklar açıkken 338 litre, ön bagajda ise Progressive donanımda 88 litre, Calligraphy donanımında ise 52 litre ek saklama alanı sunuluyor. Performans, Menzil ve Şarj Özellikleri IONIQ 9, Hyundai’nin yenilikçi E-GMP platformu üzerinde geliştirildi. Yeni nesil güç elektroniği sistemi, gelişmiş iki aşamalı invertör yapısı ve optimize edilmiş dişli oranlarıyla hem verimlilik hem de arazi kabiliyeti sağlıyor. Modelin tabanına yerleştirilen NMC lityum iyon batarya, 110,3 kWh batarya kapasitesine sahip. Progressive versiyonu, 160 kW arka motoruyla 620 km birleşik menzil sunuyor. Calligraphy versiyonunda ise çift motor kombine olarak 226,1 kW güç sağlayıp, 600 km birleşik menzil sunuyor. Aerodinamik verimlilik, gövde altındaki hava akışının dengelenmesi ve lastik sürtünmesinin azaltılmasıyla artırıldı. Yeni çift yönlü aktif hava kapakçıkları (AAF), soğutma ihtiyacı olmadığında hava akışını kapatarak sürtünme katsayısını sadece 0,259 Cd seviyesine düşürüyor. Bu sistem, düz hareket ve dönüş kombinasyonuyla çalışan yenilikçi bir mekanizmaya sahip; hem aerodinamik performansı hem de dış görünümü iyileştiriyor. Diğer aerodinamik yenilikler arasında 3D şekilli alt koruma, aerodinamik jant tasarımı ve gizli anten yer alıyor. IONIQ 9, 350 kW ultra hızlı şarj desteğiyle %10’dan %80’e yalnızca 24 dakikada şarj edilebiliyor. Ayrıca V2L (Vehicle-to-Load) fonksiyonu ve 400V/800V çoklu şarj desteği ile kullanıcıya maksimum esneklik sağlanıyor. Sürüş Dinamikleri ve Konfor IONIQ 9’un yürüyen aksamı, elektrikli SUV’lara özel olarak geliştirilen MacPherson çok bağlantılı süspansiyon sistemine sahip. Otomatik yükseklik ve sertlik ayarlı amortisörler ve kendini dengeleyen sönümleme sistemi, hem yüksek sürüş konforu hem de kararlı yol tutuş sunuyor. Şasi Kontrol Modülü (CDCU), dinamik tork dağıtımı ve yanal rüzgar denge kontrolü gibi özelliklerle sürüş güvenliğini artırıyor. Arazi Modu sistemi ile kar, çamur veya toprak zeminlerde optimum çekiş sağlanıyor. Kabin içi sessizlik, çift lamine akustik camlar, gürültü azaltma özellikli lastikler ve ANC-R aktif yol sesi engelleme teknolojisi ile sağlanıyor. Premium BOSE 14 hoparlörlü ses sistemi, 5.1 surround özelliğiyle konser salonu benzeri bir deneyim sunuyor. Teknoloji, Güvenlik ve Bağlantı Özellikleri IONIQ 9, 12,3 inç gösterge paneli ve 12,3 inç multimedya ekranından oluşan panoramik kavisli ekrana sahip. Vites kolu direksiyon kolonuna entegre edilmiş. Modelin akıllı çekme modu, römork ağırlığını algılayarak menzil tahminini optimize ediyor ve AWD versiyonlarda 50:50 tork dağılımını koruyor. Güvenlik donanımları arasında; Ön Çarpışma Önleme Asistanı 2 (FCA 2), Şerit Takip Asistanı 2 (LFA 2), Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA), Kör Nokta Görüntüleme Sistemi (BVM), 360° Çevre Görüş Kamera Sistemi (SVM), Arka Çapraz Çarpışma Önleme Asistanı (RCCA) ve Ön/Arka/Yan Park Sensörü gibi gelişmiş sürücü destek sistemleri bulunuyor. IONIQ 9, 10 adet hava yastığı ile kritik durumlarda maksimum koruma sağlıyor. Ayrıca sağlam gövde yapısı, çarpışma enerjisini ideal derecede dağıtacak şekilde tasarlandı. Merkezi hava yastığı, sürücü koltuğunun yan tarafından açılarak çarpışma anında ek koruma sağlıyor. Altı adet yüksek hızlı USB-C portu ile mobil cihazlar aynı anda şarj edilebiliyor. Hyundai tarafından sağlanan özel kabloyla 100W’a kadar enerji çıkışı alınabiliyor.

Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri Haber

Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri

Mimarlık ve tasarım dünyasında dış cephe artık yalnızca yapının dış yüzeyi değil; binanın karakterini, ruhunu ve çağdaş mimariyle kurduğu ilişkiyi tanımlayan bir ifade alanı olarak görülüyor. Aynı zamanda değişen iklim koşulları, bu yüzeylerin artık sadece güzel görünmesini değil, uzun yıllar boyunca nefes alan, dirençli ve zamansız kalmasını zorunlu kılıyor. Seranit’in dış cephe koleksiyonları tam da bu noktada devreye giriyor. Seranit, estetik değer taşıyan yüzeyleri, teknik dayanıklılıkla bir araya getirerek modern yapıların “dış kabuğunu” yeniden tanımlıyor. Betonun Sade Gücü, Taşın Doğal Çizgisi, Tuğlanın Zamansız Sıcaklığı Artline’ın yalın beton etkisi, Dimension’ın çizgisel hareketi, Riverstone’un dokulu taş yüzeyi ve Stone Brick’in modernize edilmiş tuğla estetiği… Her biri farklı mimari dil ve yaşam tarzına uyum sağlayan bu koleksiyonlar, yalnızca iç mekanlarda değil, dış cephelerde de bütünsel tasarım yaklaşımını destekliyor. 60x120 ebat seçeneği ile büyük yüzeylerde kesintisiz bir görünüm sunarken, renk skalaları da sade, rafine ve uzun ömürlü tasarım anlayışını besliyor. Estetikten Ödün Vermeden Dayanıklılık UV ışınlarına, don-çözülme döngülerine, ani sıcaklık farklarına ve ağır hava şartlarına karşı yüksek performans sunan porselen yüzeyler; yapıların dış cephelerinde deformasyon, solma, çatlama veya renk değişimi olmadan yıllarca kullanılabiliyor. Böylece cephe tasarımı yalnızca bir dekorasyon tercihi olmaktan çıkıyor; sürdürülebilir estetiğin önemli bir parçasına dönüşüyor. Mimari Projelere “Zamansız Yüzey” Yaklaşımı Günümüzde yaşam alanlarının doğayla ilişkisi, kullanılan malzemelerin dokusu ve renk dili kadar, uzun vadeli dayanıklılıkla da ölçülüyor. Seranit’in dış mekâna uygun koleksiyonları, konut projelerinden otellere, kültür yapılarından kamusal alanlara kadar pek çok yapıda mimarlara hem teknik güven hem de tasarım esnekliği kazandırıyor.

BYD Türkiye, SEALION 7 ve ATTO 2 ile Elektrikli SUV Ailesini Genişletiyor  Haber

BYD Türkiye, SEALION 7 ve ATTO 2 ile Elektrikli SUV Ailesini Genişletiyor 

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’de ürün gamını yüzde 100 elektrikli sportif D-SUV modeli BYD SEALION 7 ile genişletiyor. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen 160 kW gücündeki arkadan itişli versiyonun yanı sıra, 390 kW gücündeki dört çeker seçeneğiyle öne çıkan BYD SEALION 7, Kasım ayı itibarıyla BYD bayilerinde yerini alacak. Modelin 160 kW’lık Design versiyonu 2.389.000 TL, 390 kW’lık Excellence donanım versiyonu ise 3.939.000 TL Kasım ayına özel lansman fiyatları ile satışa sunuluyor. BYD SEALION 7’nin Türkiye tanıtımı, 5 Kasım’da İstanbul’da düzenlenen özel bir basın toplantısıyla gerçekleştirildi. Etkinliğin sürprizi ise BYD’nin tamamen elektrikli kompakt SUV modeli ATTO 2’nin eş zamanlı olarak tanıtılması oldu. Elektrikli SUV ailesinin en yeni üyesi olan BYD ATTO 2, Aralık ayından itibaren BYD bayilerinde yerini alacak. BYD’nin Türkiye’nin satışa sunduğu sekizinci model olan BYD SEALION 7, Türkiye’de DOLPHIN, SEAL ve SEAL U’dan sonra “Okyanus Serisi”nde yer alan dördüncü model olarak öne çıkıyor. Geniş ve atletik SUV gövde yapısını güçlü tasarım unsurlarıyla bir araya getiren model, gelişmiş elektrikli araç teknolojilerini yüksek performans ve konforla buluşturuyor. BYD’nin tüm modellerinde görmeye alıştığımız üst düzey donanım çeşitliliği ve ileri teknoloji anlayışı ise SEALION 7’de de kendini güçlü bir şekilde gösteriyor. Markanın tasarım dilini yansıtan Ejderha yüzü tasarımı, kompakt boyutları ve çevik manevra kabiliyetiyle şehir içi SUV deneyimini yeni bir seviyeye taşıyan BYD ATTO 2, BYD’nin ikonik e-Platform 3.0 altyapısı, akıllı kabin teknolojisi ve zengin standart donanımlarıyla dikkat çekiyor. ATTO 2, SUV’un yüksek oturma pozisyonunu seven ve şehir içi kullanıma uygun kompakt bir otomobil arayan müşteriler için özel olarak tasarlandı. Premium özelliklerle yüksek verimlilik BYD SEALION 7’nin Türkiye’ye özel geliştirilen 160 kW güce sahip arkadan itişli versiyonu, 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 7,8 saniyede ulaşıyor. 71,8 kWsa bataryasıyla WLTP normuna göre 440 km menzil sunan model, günlük kullanımda da, uzun yolculuklarda da yüksek verimlilik sağlıyor. AC 11 kW şarj ile tam dolum yaklaşık 7,5 saatte tamamlanırken, DC 150 kW hızlı şarj sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 20 dakikada ulaşılabiliyor. Maksimum 210 km/s hıza ulaşabilen SEALION 7, 10,25 inç dijital gösterge paneli, 15,6 inç dönebilen bilgi-eğlence ekranı, 360° kamera, çift bölgeli klima, 50W kablosuz şarj, ısı pompası ve UV/ısı korumalı camlarıyla öne çıkıyor. Isıtmalı ve havalandırmalı ön koltuklar, vegan deri döşeme ve sürücü bel desteği konforu üst seviyeye taşırken; önde ve arkada yer alan Type-C çıkışlar, 58 litrelik ön bagaj ve 520 litrelik bagaj hacmi (koltuklar yatırıldığında 1.789 litreye kadar) günlük kullanımda pratiklik sağlıyor. 19 inç jantlar, 10 hoparlörlü ses sistemi ve Snapdragon SA8155 işlemcisi ise modelin teknoloji ve performansını tamamlıyor. Zengin donanımlarla akıllı seçim BYD SEALION 7’nin 390 kW gücündeki dört çeker versiyonu, 23.000 rpm motor çevrimiyle sınıfında öne çıkıyor ve yalnızca 4,5 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaşarak segmentinde iddialı bir performans ortaya koyuyor. 91,3 kWsa bataryasıyla WLTP normuna göre 502 km menzil sunan model, uzun yolculuklarda da güçlü bir alternatif oluşturuyor. Şarj seçeneklerinde 230 kW DC hızlı şarj ile yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 18 dakikada ulaşırken, AC 11 kW ile tam dolum yaklaşık 9,6 saatte tamamlanıyor. Maksimum 215 km/s hız kapasitesiyle SEALION 7, performans ve verimliliği birlikte sunuyor. SEALION 7, iç mekanda 12 hoparlörlü Dynaudio ses sistemiyle premium bir deneyim sunuyor. Hafızalı sürücü koltuğu, ısıtmalı arka koltuklar, hafızalı yan aynalar ve ambiyans aydınlatma konforu artırırken; ayakla açılabilir elektrikli bagaj kapağı ve Head-Up Display pratikliği ön plana çıkarıyor. Dış tasarımda 20 inç jantları, iç mekanda ise Nappa deri koltukları SEALION 7’nin şıklığını vurgularken, gelişmiş iTAC çekiş kontrol sistemi de modeli güvenlik açısından farklı bir konuma taşıyor. “Okyanus” tasarım diliyle 4 farklı renk seçeneği BYD SEALION 7’nin her iki versiyonunda da markanın “Okyanus” tasarım dili ön plana çıkıyor. Dinamik hatlar, su damlası detaylı arka farlar ve tampon çizgisi boyunca uzanan spoyler araca güçlü bir kimlik kazandırıyor. Yüzeyle bütünleşen gizli kapı kolları aerodinamik verimliliği artırırken, 4.830 mm uzunluk, 1.925 mm genişlik, 1.620 mm yükseklik ve 2.930 mm aks aralığı geniş bir iç hacim sunuyor. BYD SEALION 7; Atlantis Grisi, Saf Beyaz, Gece Siyahı, Bulut Grisi olmak üzere dört farklı dış renk seçeneği ile satışa sunuluyor. İç mekanda ise Siyah ve Açık Mavi olmak üzere iki farklı döşeme rengi tercih edilebiliyor. Yenilikçi şasi teknolojisiyle konforlu ve güvenli sürüş dinamikleri Sürüş keyfi ve dinamik performansı bir araya getiren e-Platform 3.0 mimarisi üzerine tasarlanan BYD SEALION 7, CTB (Cell-To-Body) şasi yapısıyla üstün rijitlik ve düşük ağırlık merkezi sunarak yol tutuşunu ve dengeyi artırıyor. Çift salıncaklı ön süspansiyon ve çok bağlantılı arka süspansiyon ile SEALION 7’de mükemmel yol tutuş ve güvenli araç kontrolü elde ediliyor. Ayrıca SEALION 7’de yer alan değişken sönümleme özellikli amortisör sistemi, bozuk yol koşullarında daha yumuşak bir sürüş sunarak konforu en üst seviyeye taşıyor. Araçta verimliliğe odaklanan “Eco”, günlük sürüşler için “Normal”, çevik bir sürüş için “Spor” ve kaygan yüzeylerde maksimum çekişi elde etmek için “Kar” olmak üzere dört sürüş modu yer alıyor. İleri teknoloji 5 yıldızlı güvenlikle birleşiyor BYD SEALION 7, tasarımı, performansı ve teknolojisiyle öne çıkarken aynı zamanda güvenlik ve sürücü destek sistemleriyle de fark yaratıyor. SEALION 7’de Ön ve Arka Park Sensörleri, Isıtmalı ve Havalandırmalı Elektrikli Ön Koltuklar, 360 Derece Kamera, Adaptif Hız Sabitleyici, Ön ve Geri Manevra Çapraz Trafik Uyarısı (Fren Destekli), Ön ve Arka Çarpışma Uyarısı, Trafik İşareti Algılama Sistemi, Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Uyarı Sistemi, Otonom Acil Durum Freni ve Sürücü Yorgunluk Algılama Sistemi gibi birçok sistem bulunuyor. Kabin içi güvenlik özellikleri arasında, arka koltuklar ve ön yolcu koltuğunda ISOFIX bağlantıları, Çocuk Varlık Tespiti, Elektronik Çocuk Güvenlik Kilidi ve 9 hava yastığı yer alıyor. Yenilikçi teknolojileri, ileri düzey güvenlik donanımları ve sportif görünüşüyle Türkiye’deki kullanıcıların merakla beklediği BYD SEALION 7'nin yüksek güvenlik standartları, EuroNCAP tarafından 5 yıldızla tescil edildi. Özellikle çocuk yolcu koruması alanında BYD SEALION 7, %93’lük puan alarak son 9 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Testlerde kullanılan 10 yaş ve 6 yaşındaki çocukları temsil eden maketlerin tüm kritik vücut bölgeleri için maksimum koruma sağlandı. BYD ATTO 2: Şehir içi SUV deneyimini yeniden tanımlıyor Aralık ayında Türkiye’de satışa sunulacak BYD ATTO 2, segmentinin üzerinde donanım özellikleri sunarken, 12,8 inç elektrikli dönebilir dokunmatik ekran, 8 hoparlörlü gelişmiş ses sistemi, 15W kablosuz şarj ünitesi, elektrikli ve ısıtmalı vegan deri ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, ambiyans aydınlatması, panoramik cam tavan ve elektrikli katlanabilir yan aynalar gibi premium özelliklerle öne çıkıyor. BYD ATTO 2, SUV segmentinde verimlilik, teknoloji ve konforu kusursuz şekilde harmanlayarak elektrikli mobiliteye yeni bir bakış kazandırıyor. 4.310 mm uzunluğa, 1.830 mm genişliğe ve 1.675 mm yüksekliğe sahip olan model; 2.620 mm’lik dingil mesafesiyle sınıfının üzerinde bir iç hacim sunuyor. Bu ölçülere ek olarak 10,5 metrelik dönüş çapı ile manevra kolaylığı sağlayarak hem şehir içi kullanım kolaylığı hem de ferah bir yaşam alanı arasında dengeli bir yapı sağlıyor. Modelde, 8,8 inç dijital gösterge paneli, 17 inç alaşım jantlar yer alıyor. ATTO 2’nin dış tasarımı, zarafet ile sportifliği birleştirirken, iç tasarımda modern çizgiler, kaliteli malzemeler ve geometrik detaylar dikkat çekiyor. Performans ve verimlilik dengesi Önde konumlandırılmış 130 kW (177 PS) gücündeki elektrik motoru, 290 Nm tork üretiyor ve ATTO 2’yi 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 7,9 saniyede ulaştırıyor. 45,12 kWsa kapasiteli Blade Batarya, WLTP ölçümlerine göre 312 km menzil sağlıyor. 65 kW DC hızlı şarj özelliği sayesinde batarya yüzde 30’dan yüzde 80’e ise yalnızca 28 dakikada şarj edilebiliyor. Ayrıca BYD ATTO 2, Enerji Paylaşım Özelliği (VtoL -Vehicle-to-Load) sayesinde taşınabilir cihazlara veya elektronik ekipmanlara doğrudan enerji aktarımı yapılabiliyor. Bu özellik, ATTO 2’yi şehir dışı gezilerde veya kamp alanlarında pratik bir enerji kaynağına dönüştürüyor. Kapsamlı güvenlik ve sürüş destek sistemleri Kapsamlı güvenlik ve sürüş destek sistemleri sunan ATTO 2, sürücü, ön yolcu, yan ve perde hava yastıklarıyla yüksek koruma sunuyor. Ayrıca, Otonom acil fren sistemi (AEB), akıllı hız limiti kontrolü (ISLC), şerit takip asistanı (LSS), adaptif hız sabitleme sistemi (ACC) ve akıllı hız sabitleme sistemi (ICC) ile sürüş güvenliğini her koşulda destekliyor. Kör nokta uyarı sistemi (BSD), kapı açma uyarısı (DOW) ve geri manevra çapraz trafik uyarısı (RCTB) ise sürücünün çevresel farkındalığını artırarak hem şehir içi hem de uzun yol sürüşlerinde ek güvenlik sağlıyor. BYD Mobil Uygulaması ile bağlantılı sürüş deneyimi BYD, tüm modellerinde olduğu gibi BYD SEALION 7 ve ATTO 2 modellerinde de bağlantılı servislerle entegre çalışan BYD Mobil Uygulamasını sunuyor. Android ve iOS platformlarında ücretsiz olarak indirilen uygulama, menzil ve şarj durumu takibinden, klima, direksiyon ve koltuk ısıtma kontrolüne, kapıların uzaktan kilitlenmesinden araç konumunun görüntülenmesine kadar birçok fonksiyonu tek dokunuşla cep telefonları ile uzaktan yönetilebilmesini sağlıyor. Ayrıca BYD Uygulamasındaki dijital anahtar sayesinde, aracı anahtar taşımadan telefon üzerinden açıp kapatmak mümkün oluyor. Buna ek olarak BYD SEALION 7 ve BYD ATTO 2, OTA (Over-the-Air) teknolojisi sayesinde yazılım güncellemelerini uzaktan alabiliyor. Böylece araçlar her zaman güncel kalırken, yeni özellikler de anında kullanılabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Koçtaş ve Soprano Mutfaktan Mutfak Yenilemede Yenilikçi İş Birliği Haber

Koçtaş ve Soprano Mutfaktan Mutfak Yenilemede Yenilikçi İş Birliği

Ev geliştirme sektörünün lider markası Koçtaş, müşterilerinin yaşam alanlarını yenilerken ihtiyaç duyduğu çözümleri tek çatı altında sunmaya devam ediyor. Evdema’nın mutfak markası Soprano Mutfak ile yapılan iş birliği kapsamında, mutfak yenileme süreci tasarımdan montaja kadar Koçtaş güvencesiyle tek noktadan yönetilebiliyor. İlk olarak Koçtaş Şişli Cevahir AVM mağazasında hayata geçirilen hizmet modelinin diğer mağazalarda da müşterilerle buluşturulması planlanıyor. Cevahir AVM Koçtaş mağazasında yer alan Soprano Mutfak alanında, iç mimarlardan oluşan uzman ekip, mutfağını yenilemek isteyen müşterilere ücretsiz ilk görüşme ve danışmanlık hizmeti sunuyor. Müşteriler, kendi ölçülerini getirebiliyor ya da Soprano Mutfağın uzmanlarının keşif yapmasını talep edebiliyor. Ardından proje tasarımı oluşturuluyor ve müşteri dilerse Soprano Mutfağın hazır mutfak koleksiyonlarından birini seçebiliyor ya da tamamen kişiselleştirilmiş özel bir mutfak tasarımı yaptırabiliyor. Tüm süreç boyunca müşteriler ürünlerin ve hizmetin tamamını Koçtaş’tan alıyor. Böylece proje, Soprano Mutfağın tasarım gücüyle Koçtaş’ın güvenilir hizmet anlayışını bir araya getiriyor. YERLİ ÜRETİM YÜKSEK KALİTE Tamamı yerli üretim olan Soprano Mutfaklar, modern ve klasik tarzda olmak üzere iki ana koleksiyondan ve toplam 15 farklı modelden oluşuyor. Koleksiyonlarda 500’ün üzerinde modül, 15 farklı kapak modeli ve 100’den fazla renk alternatifi bulunuyor. Soprano Mutfağın modül gövdeleri E1 standartlarında yonga levhadan, kapakları ise yine aynı standartlarda melamin, lackpanel, lake ya da doğal ahşap kaplama yüzeyli malzemelerden üretiliyor. FSC sertifikalı üretim belgesine sahip olan marka, çevre dostu üretim anlayışıyla sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Soprano Mutfağın iç mimar, endüstri mühendisi ve ürün tasarımcılarından oluşan ekibi, müşterinin beklentilerine uygun tasarımları ergonomi ve işlevsellik kriterleriyle birleştiriyor. Dolap gövde ve kapak renklerinden kulp seçimlerine kadar tüm detaylar müşterinin talebine göre şekilleniyor. Koçtaş üzerinden yapılan tüm mutfak satışlarında Soprano Mutfağın 2 yıl garanti süresi de geçerli oluyor. Satış sonrası hizmetlerde, müşteriler Soprano Mutfak çağrı merkezine ulaşarak tespit, üretim veya montaj desteği alabiliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Meslek Fabrikası, Mobilya Sektörüne Nitelikli Eleman Kazandırıyor Haber

Meslek Fabrikası, Mobilya Sektörüne Nitelikli Eleman Kazandırıyor

Mobilya sektöründe nitelikli eleman ihtiyacı üzerine harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karabağlar Belediyesi iş birliğiyle örnek bir projeye imza attı. Mobilya Akademi’de Karabağlar Belediyesi tarafından düzenlenen kurslara ek olarak Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü tarafından da Dijital Ürün Fotoğrafçılığı ve Bilgisayar Destekli İki Boyutlu Çizim kursları veriliyor. Tuğçe Soytürk ve Mümin Kalınkaya tarafından verilen eğitimler, teorik ve uygulamalı olarak işleniyor. Dijital Ürün Fotoğrafçılığı kursu 100 saat, Bilgisayar Destekli İki Boyutlu Çizim kursu ise 72 saatlik eğitim sürecini kapsıyor. “Yoğun bir talep var” Kurslar hakkında bilgi veren Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü’nde eğitim sorumlusu olarak görev yapan Levent Öz, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü olarak Karabağlar Belediyesi iş birliği ile Mobilya Akademi’de mobilya alanına nitelikli personel yetiştirme amacıyla kurslar düzenliyoruz. Bu kurslarımıza başlangıç olarak Dijital Ürün Fotoğrafçılığı ve Bilgisayar Destekli İki Boyutlu Çizim kurslarımız faaliyete girdi. Kurslarımıza yoğun bir talep var. Önümüzdeki süreçte yeni kurslarımızın planlamasını yapıp mobilya alanında nitelikli personel yetiştirmek için çalışmalara devam edeceğiz. Karabağlar, mobilya sektörü için çok önemli bir konumda. Bizler de mobilya alanındaki nitelikli personel açığının kapatılmasına katkı sağlamak adına kurslar planladık. Farklı yaş grubu ve cinsiyetten pek çok kişi kurslarımıza katılım sağladı” dedi. “Hayâl gücüme göre tasarımlar yapmak istiyorum” Bilgisayar Destekli İki Boyutlu Çizim kursuna katılan Rengin Eryılmaz, “Ben resim öğretmeniyim ama şu anda çalışmıyorum. AutoCAD öğrenip hayâl gücüme göre tasarımlar yapmak istiyorum. Belki bir mobilya firmasında çalışabilirim. Hem sıkılmadan yapabileceğim hem de para kazanabileceğim bir alanda ilerlemek istedim. Burayı internette gördüm. Mesleğimiz olmasına rağmen yan bir dal olarak böyle kursların açılması çok iyi. Ücretsiz olması da sevindirici” dedi. “Benim için avantajlı” Mobilya sektöründe çalışan, aynı zamanda bu alanda e-ticaret de yapan Orhan Şener, “Ürünlerin çizimi için dışarıdan destek alıyoruz. Bunun için eleman da aldık ama bizim için efektif olmadığı için kendim de öğrenmek istedim. Burada iki boyutlu tasarım yapmayı öğreniyoruz. Daha sonra üç boyutlu çizimi öğrenmeyi planlıyoruz. Bu kursun faydalı olacağına inanıyorum. Ben dışarıdan bu kursu almak istedim. Birkaç kursla da görüştüm ama iyi bir karşılık alamadım. Burası benim için daha avantajlı” diye konuştu. “Eşim, ara eleman bulmakta zorlanıyor” Mobilya sektöründe çalışan eşine destek olmak için kursa kaydolan Berna Yıldırım, “Eşim, kişiye özel mobilyalar yapıyor. Ona yardımcı olmak için kursa katıldım. Elim bu tip işlere yatkın olduğu için AutoCAD öğrenmek istedim. Eşim ara eleman bulmakta zorlanıyor. Sektörde ihtiyaç çok fazla. Burada eğitim almak güzel. Gençler bu tip kurslarda iyi bir eğitim alabilir. Mobilya, güzel bir sektör” ifadelerini kullandı. “Ürünlerimin fotoğraflarını kaliteli çekmek istiyorum” Dijital Ürün Fotoğrafçılığı kursuna katılan Aysun Falaz ise “Ben katıldığım kursları ticarete dönüştürmek için bu kursa da geldim. Ürünlerimi daha iyi görüntülemek adına eğitim alıyorum. E-ticaret ile uğraşıyorum. Ürünlerimin fotoğraflarını kaliteli çekmek istiyorum. Bu kursun yararını görüyorum” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.