Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tehdit Istihbaratı

Kapsül Haber Ajansı - Tehdit Istihbaratı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tehdit Istihbaratı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kaspersky, Finans Sektöründeki En Önemli Eğilimleri Paylaştı Haber

Kaspersky, Finans Sektöründeki En Önemli Eğilimleri Paylaştı

Kaspersky’nin IT Security Economics 2024 raporuna göre; bankacılık, finans ve sigorta (BFSI) kurumları yılda ortalama 1,2 milyon dolar siber güvenlik harcaması yapıyor. Ancak bu rakam, yaşanabilecek büyük bir güvenlik olayının ortalama 3,2 milyon dolarlık maliyetine kıyasla oldukça düşük kalıyor — yani yıllık güvenlik bütçesinin yaklaşık 2,7 katı. Bu durum, dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunu ve yetersiz güvenlik önlemlerinin bir kurumu yüksek profilli bir siber saldırının hedefi haline getirebileceğini açıkça gösteriyor. Kaspersky uzmanlarına göre finans sektörünü yeniden şekillendiren başlıca eğilimler şunlar: Açık Bankacılık API’leri: Müşteri odaklı yenilik vizyonu, aynı zamanda daha karanlık bir gerçeği de beraberinde getiriyor. Her bir API, hem bir fırsat hem de kötü niyetli aktörler için olası bir giriş noktası. Bu alanda güvenlik ve uyumluluk konusunda hiçbir taviz verilemez. Hizmeti Olarak Bankacılık: Hazır altyapılar sayesinde bankacılık hizmetlerinin hızla devreye alınmasını mümkün kılıyor. Ancak “paylaşılan risk” gerçeği göz ardı edilmemeli: bir iş ortağının sisteminde yaşanan bir ihlal, tüm ekosisteme zincirleme etki edebilir; istikrarı zedeleyip güveni sarsabilir. Gömülü Finans: Ödeme ve kredi hizmetlerinin doğrudan perakende uygulamalarına, teslimat platformlarına veya diğer servislerin içine entegre edilmesi, kullanıcılar için kusursuz bir deneyim sunsa da bu kanallar geleneksel güvenlik sınırlarının ötesine taşar. Bu alanları korumak, sürekli izleme ve uçtan uca güvenlik önlemleri içeren proaktif bir yaklaşım gerektirir. Buluta Geçiş: Daha hızlı ölçeklenmeyi kolaylaştırsa da yanlış yapılandırmalar, belirsiz sorumluluklar ve artan maruziyet gibi riskleri beraberinde getirir. BFSI yöneticilerinin %25’inden fazlası, bulut benimsemeyi en önemli siber güvenlik endişeleri arasında görüyor. Bu durum, güçlü bir bulut güvenliği stratejisinin önemini vurguluyor. Yapay Zeka: Finans kuruluşlarının yaklaşık %75’i tarafından hâlihazırda kullanılıyor; ek %10’un ise yakın zamanda benimsemesi bekleniyor. Yapay zeka; operasyonel verimliliği artırıyor, içgörüleri derinleştiriyor ve risk değerlendirmelerini otomatikleştiriyor. Ancak aynı zamanda manipüle edilmiş modeller, sahtecilik vakaları ve AI destekli oltalama saldırıları gibi yeni tehditleri de beraberinde getiriyor. Bu da gerçek ve zararlı faaliyetlerin ayırt edilmesini zorlaştırıyor. Genişleyen tehdit ortamı Yenilik büyümeyi desteklerken, aynı zamanda zafiyetleri de artırıyor. Siber tehdit istatistikleri bu durumu açıkça ortaya koyuyor: 2024 yılında finans sektöründeki vakaların %42’sini fidye yazılımlar (ransomware) oluşturdu.Oltalama (phishing) saldırıları, tüm vakaların yaklaşık %24’ünü meydana getirdi ve özellikle bankacılık müşterilerini hedef aldı.İnsan hatası, çoğu kasıtlı politika ihlalinden kaynaklanan ihlallerin %25’inden fazlasına neden oldu. Bilgi hırsızları (infostealer) hızla yayılıyor: her 14 enfeksiyondan biri kart verilerinin çalınmasıyla sonuçlanıyor. Ancak günlük saldırıların ötesinde, Gelişmiş Sürekli Tehditler (APT) adı verilen, organize, iyi finanse edilen ve kararlı gruplar da pusuda bekliyor. Carbanak gibi gruplar, milyarlarca dolar değerinde küresel kampanyalar yürütüyor; sıfırıncı gün açıklarını ve tedarik zinciri zafiyetlerini hedef alıyor. Siber olayların sonuçları hem somut hem de mali açıdan ağır. Geçtiğimiz yıl BFSI kuruluşları, tüm raporlanan güvenlik olaylarının %18’ini oluşturdu yani diğer tüm sektörlerden daha fazla. Sonuçları arasında müşteri hizmetlerinin kesintiye uğraması ya da haftalarca fark edilmeyen saldırılar yer alıyor; tüm bunlar güveni ve itibarı derinden sarsıyor. Finans kuruluşlarının bir adım önde kalabilmesi için her türlü tehdidi —öngörülebilir veya gizli— ele alabilecek bütüncül, ekosistem tabanlı bir siber güvenlik stratejisi benimsemesi gerekiyor. 1. Kapsamlı hazırlık ve denetim: İlk adım, tüm altyapının ayrıntılı biçimde değerlendirilmesidir. Mevcut süreçleri gözden geçirin, zafiyetleri belirleyin ve saldırganlardan önce açıkları giderin. İç ekiplerin liderliğinde yürütülen bu süreçlere, dış uzmanların katılımı yeni bakış açıları kazandırarak gizli riskleri ortaya çıkarabilir. 2. Gelişmiş teknoloji kullanımı: Güvenlik ekiplerini, tüm saldırı vektörlerini izleyip yönetebilen entegre platformlarla donatın. Hızlı tespit ve anında müdahale, kurum genelinde güvenliğin sürekliliğini sağlar. 3. Sürekli öğrenme ve tehdit istihbaratı: Tehditler sürekli evrildiğinden, güncel bilgiye sahip olmak kritik önemdedir. Gelişmiş tehdit istihbaratından ve analitik çözümlerden yararlanarak güvenlik stratejinizi proaktif şekilde güncelleyin. Ayrıca, düzenli farkındalık eğitimleriyle çalışanlarınızı “insan güvenlik duvarına” dönüştürün; böylece oltalama girişimlerini tanıyabilir, politikalara uyar ve ilk savunma hattı olarak hareket ederler. Yapay zekâ destekli çözümler, sürekli eğitim ve güvenilir iş birlikleriyle desteklenen bu yaklaşım; kurumların dayanıklı, hata toleranslı bir altyapı kurmasını sağlar. Böylece finansal riskler azaltılır, yasal uyumluluk garanti altına alınır ve iş sürekliliği kesintisiz hale gelir. Yapay zekâ destekli çözümler, sürekli eğitim ve güvenilir iş birlikleriyle desteklenen bu yaklaşım; kurumların dayanıklı, hata toleranslı bir altyapı kurmasını sağlar. Böylece finansal riskler azaltılır, yasal uyumluluk garanti altına alınır ve iş sürekliliği kesintisiz hale gelir.

Siber Güvenlik Olmadan Endüstri 4.0 Sürdürülebilir Değil Haber

Siber Güvenlik Olmadan Endüstri 4.0 Sürdürülebilir Değil

Siber güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, üretim sektöründe siber güvenliğin artık bir teknoloji sorunu değil, üretim hatlarını durdurabilen, tedarik zincirini sekteye uğratan, yatırımcıların ve müşterilerin güvenini sarsabilen bir iş riski olduğunun altını çizdi. Son dönemde otomotiv sektöründe yaşanan olaylar da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Stellantis’in veri ihlali açıklaması ve Jaguar Land Rover’ın siber saldırı nedeniyle dört haftalık üretim duruşu, sınırlı kaynaklara sahip küçük ve orta ölçekli üreticiler için ciddi bir uyarı niteliğinde. Siber güvenliği yalnızca yasal uyumluluk gerekliliklerini karşılamak için uygulamak artık yeterli değil. Günümüzün sofistike saldırganları, kimlik avı, sistem izinsiz girişleri ve güvenliği ihlal edilmiş yazılımlar gibi yöntemlerle üreticileri hedef alıyor. Üretim ihlallerinin yüzde 85’i bu tür saldırılardan kaynaklanıyor. Bu nedenle siber güvenlik, yönetişim, kültür ve kaynak yönetimiyle bütünleşik bir strateji olarak ele alınmalı. Siber güvenlik, diğer stratejik iş riskleri gibi ele alınmalı Üreticiler genellikle yıllarca, bazen on yıllarca dayanacak şekilde tasarlanmış operasyonel teknolojilerle çalışıyor. Bu sistemler finansal amortismanlarını aşmış olsa da değiştirme masrafları ve kesintiler genellikle yükseltmeleri geciktiriyor. Bir zamanlar son teknoloji olan bu cihazlar modern siber saldırılara karşı savunmasız hâle geliyor ve kuruluşun saldırı yüzeyini genişletiyor. Küçük üreticiler için kritik soru, bir siber olayın potansiyel finansal ve operasyonel etkisinin, eskiyen teknolojinin güncellenmesi veya değiştirilmesinin maliyetinden ne zaman daha ağır basacağıdır. Güvenlik açıklarını engellemek için neler yapılabilir? Kimlik avı e-postaları, çalınan kimlik bilgileri ve güvenliği ihlal edilmiş üçüncü taraf yazılımlar, siber suçluların kullandığı ön kapılardır. Üreticiler özellikle savunmasızdır çünkü saldırganlar, fabrikaların kesintiye tahammül edemeyeceğini bilir. Tedarik zincirleri saldırı yüzeyini genişletir. BT ekipleri yetersiz kalır; KOBİ üreticileri nadiren 7/24 izleme için gerekli kaynaklara sahiptir ve hızlı müdahale yetenekleri için gerekli uzmanlıktan yoksundur. Fikri mülkiyet değerlidir; tasarımlar, formüller ve prototipler casusluk veya hırsızlık için kazançlı hedeflerdir. Üreticiler, önce önleme odaklı BT stratejisi, temel savunma önlemlerinin ötesine geçmelidir. Saldırıları engellemek yeterli değildir; üreticiler, tehditleri operasyonları kesintiye uğratmadan önce öngörmeli ve etkisiz hâle getirmelidir. Eyleme geçirilebilir tehdit istihbaratı: Fidye yazılımı taktikleri, tedarik zinciri güvenlik açıkları ve kalıcı tehditler hakkında ayrıntılı bilgiler dâhil olmak üzere mevcut tehdit ortamına ilişkin gerçek dünya verileri, ekiplerin gerçekten önemli olan konulara öncelik vermelerini sağlar. Sürekli izleme: Uç noktalar, sunucular ve bulut uygulamaları arasındaki etkinlikleri ilişkilendirmek, izinsiz girişi gösterebilecek anormallikleri tespit etmeye yardımcı olur. İzleme, normal BT altyapısının ötesine geçmeli ve teknik olarak mümkünse operasyonel teknolojiyi de kapsamalıdır. BT ve OT izlemeyi tek bir platformda birleştirmek, tehditlerin görünürlüğünü ve tehditleri tahmin etme ve önleme yeteneğini artırır. Bölümleme ve erişim kontrolü: Net sistem sınırları ve operasyonel teknolojinin bölümlenmesi, sıkı kimlik yönetimi ve çok faktörlü kimlik doğrulama, saldırganların yanal olarak hareket etmesini engeller. Güvenlik açığı yönetimi: Tüm cihaz ve makinelerde otomatik yama ve ürün yazılımı güncellemeleri, saldırganların potansiyel olarak yararlanabileceği boşlukları kapatır. Yedekleme ve kurtarma: Tesis dışında depolanan çevrimdışı yedeklemeler ve test edilmiş geri yükleme prosedürleri, kesinti süresini en aza indirerek fidye yazılımının üretimi rehin almasını engeller. İstihbarat, izleme ve Genişletilmiş Tespit ve Müdahale (XDR) gibi modern yanıt yeteneklerini bir araya getirmek, küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki yalın BT ekiplerinin tam bir güvenlik operasyon merkezi kurmadan sağlam savunmalar sürdürmelerini sağlar. XDR ile BT savunmasını genişletme Geleneksel uç nokta koruması tek başına yeterli değildir. XDR, cihazlar, sunucular ve bulut sistemleri genelinde algılama ve yanıtı birleştirerek bir saldırının devam ettiğini işaret edebilecek çeşitli farklı kaynaklardan gelen verilerin bütünsel bir görünümünü sağlar. Bu, Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) hizmetleriyle daha da ileriye götürülebilir. Bu hizmetler sayesinde, küçük BT ekipleri bile 7/24 uzman gözetimi, daha hızlı kontrol ve daha az kör nokta elde ederek fabrikaların ve işletmelerin çalışır durumda kalmasını sağlayan öncelikli önleme yaklaşımını benimseyebilir. Siber dayanıklılık için iş gerekçesi Siber saldırılar soyut riskler değildir; operasyonel maliyetlerdir. IBM'in 2025 Veri İhlali Maliyetleri raporuna göre, ortalama endüstriyel ihlal maliyeti yaklaşık 5 milyon dolardır ancak asıl zarar üretimdeki aksaklıklar, kaçırılan sözleşmeler ve azalan müşteri güveninden kaynaklanmaktadır. Siber güvenliği bir iş riski olarak ele almak, büyümeyi, itibarı ve dayanıklılığı korur. Şirketler eski teknolojinin değiştirilmesini sadece teknik bir yükseltme olarak değil, potansiyel siber olayların iş üzerindeki etkisini azaltmak için stratejik bir hamle olarak değerlendirmelidir. Siber saldırıların maliyeti artmaya devam ederken kuruluşlar siber güvenliği doğrudan operasyonel süreklilik ve finansal dayanıklılıkla ilişkilendiren bütünsel bir bakış açısı benimsemekten fayda sağlar. Üretim sektöründe, siber güvenlik ekipleri yalnızca siber riskleri azaltmaya odaklanmakla kalmamalı, işletme için potansiyel aksaklıkları ve ekonomik sonuçları en aza indirecek önlemleri önceliklendirmelidir. Siber dayanıklılık, riski tamamen ortadan kaldırmak anlamına gelmez. Kabul edilebilir risk için net bir eşik belirlemek ve baskı altında operasyonların devam etmesini sağlayacak kadar güçlü BT savunmaları oluşturmak anlamına gelir. Endüstri 4.0'da en akıllı fabrikalar sadece en otomatik olanlar değil, aynı zamanda en siber dayanıklı olanlar da olmalıdır. Siber güvenlik olmadan inovasyon, başka bir deyişle iş riski demektir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.