Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Temiz Enerji

Kapsül Haber Ajansı - Temiz Enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Temiz Enerji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk-Fransız Firmaları ‘Yeşil Enerji Forumu’da Bir Araya Geldi Haber

Türk-Fransız Firmaları ‘Yeşil Enerji Forumu’da Bir Araya Geldi

Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik ilişkileri yeşil dönüşüm odağında derinleştirmeyi amaçlayan Türk-Fransız Ticaret Derneği, kuruluşunun 140’ıncı yılı kapsamında Türk-Fransız Karbonsuzlaştırma ve Yeşil Enerji Forumu’nu İstanbul’da gerçekleştirdi.Saint-Gobain’in sponsorları arasında yer aldığı etkinlik, iki ülkenin sektör liderlerini, politika yapıcılarını ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirdi. Forumda, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve uluslararası ortaklıklar gündeme alındı. Türk-Fransız Ticaret Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik, Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan’ın katılımıyla gerçekleşti. Aydoğan: Daha düşük karbonlu bir yapılaşma modeline geçmek zorundayız. Forumun açılışında konuşan Saint-Gobain Türkiye CEO’su Aykut Aydoğan, Sürdürülebilir ve hafif inşaat alannda dünya lideri olarak Saint-Gobain’in karbonsuz üretim ve sürdürülebi lirlik alanında attığı adımları paylaştı. Aydoğan konuşmasında, “Karbonsuzlaşma artık yalnızca çevresel bir hedef değil; ekonomik rekabet gücünün ve toplumsal sorumluluğun da temel şartıdır. İklim krizinin giderek sertleşen etkileri karşısında, sanayi ve inşaat sektörleri başta olmak üzere tüm paydaşların düşük karbonlu üretim modellerine yönelmesi kaçınılmazdır. Daha verimli şehirler, daha dayanıklı yapılar ve döngüsel çözümler, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmezdir. Sürdürülebilirlik ise yalnızca kaynakların korunması değil, aynı zamanda gelecek nesillere güvenli ve sağlıklı yaşam alanları bırakma iradesidir. Bu yolculukta kurumların net sıfır taahhütleri, yenilikçi teknolojiler ve geri dönüştürülebilir malzemeler kritik rol oynamaktadır. İşte bu dönüşümde Saint-Gobain, hafif ve sürdürülebilir inşaat vizyonunun en güçlü savunucularından biri olarak öne ç? ?kmaktadır. Net sıfır karbon hedefiyle, enerji verimliliği sağlayan çözümler, geri dönüştürülmüş malzemeler ve düşük karbonlu üretim modelleriyle sektöre öncülük eden Saint-Gobain, daha iyi binalar ve daha sağlıklı yaşam alanlarıyla varoluş amacına hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı. Panellerde karbonsuz gelecek için iş birlikleri konuşuldu Forum kapsamında iki önemli panel düzenlendi. “Enerjinin Geleceği: Karbonsuzlaştırma, Verimlilik ve Sürdürülebilirlik” başlıklı ilk panelde sanayi ve teknoloji liderleri, enerji verimliliği ve dijitalleşmenin enerji yönetimindeki rolünü ele alındı. “Yeşil Finansman: Karbonsuzlaştırma ve Temiz Enerji Geçişini Hızlandırma” başlıklı ikinci panelde ise bankacılık ve kalkınma finansmanı temsilcileri, uluslararası ortaklıkların finansal boyutunu tartışıldı. Forum, Türkiye ve Fransa arasınd a yeşil enerji ve karbonsuzlaştırma alanında daha fazla ortak proje, teknoloji paylaşımı ve yatırım fırsatları yaratma hedefiyle sona erdi. 140 yıllık iş birliği gala ile taçlandı Forumun ardından Türk-Fransız Ticaret Derneği, Türkiye’deki 140’ıncı kuruluş yıldönümünü özel bir gala etkinliğiyle kutladı. Etkinlikte, Türkiye’deki Fransız ekonomik varlığının gelişimine katkı sağlayan kurumlara yönelik ödül töreni düzenlendi. Gecede, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendiren ve sürdürülebilir büyümeye katkı sunan şirketler onurlandırıldı. Saint-Gobain, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarıyla “En İnovatif Şirket” ödülüne layık görüldü. Ödül, Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Mr. Franck Mereyde ve Türkiye Cumuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından Saint-Gobain Tür kiye CEO’su Aykut Aydoğan’a takdim edildi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

COP31 Ev Sahipliği, Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Stratejik Bir Aşama Haber

COP31 Ev Sahipliği, Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Stratejik Bir Aşama

TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden “Bu önemli organizasyonun rüzgar enerjisi sektörüne ve Türkiye’nin temiz enerji hedeflerine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi. Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapmasında iklim politikası alanında son dönemde kaydettiği gelişmeler belirleyici oldu. Türkiye’nin yeni Ulusal Katkı Beyanı (NDC) geçtiğimiz günlerde yayımlanarak güncellenmiş; 2030 yılına yönelik karbon emisyon projeksiyonu güçlü şekilde aşağı yönlü revize edilmişti. Buna göre Türkiye, 2030 yılı için öngörülen emisyon artışından %41’e kadar azaltım taahhüt etmiş ve 2030 yılına ilişkin hedef değerini yaklaşık 500 milyon ton CO₂e seviyesine çekmiştir. Bu gelişme, Türkiye’nin iklim değişikliği alanında atmakta olduğu adımların uluslararası arenada karşılık bulduğunu göstermektedir. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve 2035 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası, COP31 sürecinin temel politika eksenlerini oluşturacaktır. 2022 yılından bu yana yenilenebilir enerji projelerinin lisanssız üretim, YEKA mekanizması ve diğer yatırım modelleri ile desteklenmesi; rüzgar enerjisi sektörünün tedarik zincirinden sanayisine kadar güçlenmesi; ve Türkiye’nin 15 GW’a yaklaşan rüzgar kurulu gücü, Türkiye’yi Avrupa'nın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirmiştir. COP31, bu birikimin küresel ölçekte tanıtılması ve yatırım fırsatlarının genişlemesi açısından stratejik bir eşiktir. İKLİM POLİTİKASINDA SON GELİŞMELER COP31 SÜRECİNİ GÜÇLENDİRİYOR Türkiye’nin COP31'e ev sahipliği yapmasında iklim değişikliği alanında yürütülen hazırlıkların ve politika dönüşümünün önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda, Yeni Ulusal Katkı Beyanı’nın yayımlanması, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla yürürlüğe giren iklim kanunu ve buna bağlı olarak İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından uygulanacak ulusal ve yerel eylem planları, sera gazı azaltımı ve karbon fiyatlama faaliyetleri, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) çalışmalarının hızlanması, CBAM uyumu ve yeşil dönüşüm finansman mekanizmalarının çeşitlenmesi Türkiye’nin uluslararası iklim politikalarındaki konumunu güçlendirecektir. RÜZGAR ENERJİSİ DEĞER ZİNCİRİ VE 2035 YOL HARİTASI Türkiye’nin 2035 Yenilenebilir Enerji Planı doğrultusunda geliştirilen çerçeve, rüzgar enerjisinin enerji dönüşümündeki kritik rolünü ortaya koymaktadır. Türkiye’de türbin kuleleri, kanatları, jeneratörleri ve diğer ekipmanların üretildiği güçlü bir sanayi altyapısı bulunmaktadır. COP31, bu değer zincirinin uluslararası yatırımcılar ve karar vericiler tarafından daha yakından tanınmasını sağlayacak benzersiz bir fırsat sunmaktadır. Deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi özelinde ise konferans, daha çok gerekli teknoloji, finansman ve düzenleme modellerinin tartışılacağı stratejik bir vitrin niteliği taşıyacak. Bu alanda Türkiye’nin potansiyelinin uluslararası paydaşlarla değerlendirilmesi bekleniyor. ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE POLİTİKA VE PİYASA GELİŞİMİ Tüm dünyada hızlı bir dönüşümden geçen enerji piyasaları açısından yenilenebilir enerji yatırımlarının ölçeklenmesi ve düşük karbonlu sanayi dönüşümünün desteklenmesi kritik önem taşımaktadır. COP31’in Türkiye’de düzenlenecek olması, enerji sektöründe; yeşil dönüşüm politikalarının güçlenmesi, finansman kaynaklarının çeşitlenmesi ve emisyon azaltım hedeflerinin daha somut bir çerçeveye oturması gibi alanlarda önemli etkiler yaratacaktır. Türkiye’de son dönemde gelişen rüzgar enerjisi değer zinciri, yerli üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli ile bu dönüşümün temel yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. COP31, TÜRKİYE’NİN ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜN TEMEL UNSURU COP31’in Türkiye’de düzenlenmesiyle birlikte, yenilenebilir enerji ve rüzgar enerjisi yatırımlarının hızlanması beklenmektedir. TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, COP31’in önemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “COP31’in ülkemizde düzenlenecek olması, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki kararlılığını uluslararası arenaya güçlü biçimde taşıyan tarihi bir adımdır. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimiz, yeni Ulusal Katkı Beyanı’mız ve 2035 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası ile uyumlu şekilde gelişen rüzgar enerjisi sektörümüz COP31 sayesinde uluslararası yatırımcılar tarafından daha görünür hale gelecektir. TÜREB olarak bu sürece katkı sunmaya ve Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandıracak iş birliklerini desteklemeye hazırız.” TÜRKİYE’NİN TEMİZ ENERJİ GELECEĞİNE YÖN VEREN BİR SÜREÇ COP31’in Türkiye’ye önemli kazanımlar sağlaması beklenmektedir. Konferansın hazırlık süreci, enerji arz güvenliğinden sanayinin karbonsuzlaşmasına; teknoloji transferinden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir yelpazede yeni fırsatlar oluşturacaktır. Türkiye’nin rüzgar enerjisi ekosistemi de bu süreçte güçlü bir şekilde konumlanacaktır.

Denizleasing ve Proparco 50 Milyon Euro Tutarında Yeşil Kredi Anlaşması İmzaladı Haber

Denizleasing ve Proparco 50 Milyon Euro Tutarında Yeşil Kredi Anlaşması İmzaladı

DenizLeasing, temin edilen kaynakla, temiz enerji yatırımlarını destekleyerek karbon salınımını azaltacak, yenilenebilir enerji üretimini genişletecek ve enerji verimliliğinin artırılmasına katkı sunacak yatırımlara uygun koşullarda finansman sağlayacak. DenizLeasing Genel Müdürü Burak Koçak konuyla ilgili değerlendirmesinde: “DenizLeasing olarak enerji verimliliği, karbon azaltımı ve çevresel sürdürülebilirliği merkeze alan yatırımları desteklemek bizim için yalnızca finansal hedef değil, topluma karşı sorumluluğumuz. Paris Anlaşması’nın amaçlarıyla uyumlu şekilde Proparco ile gerçekleştirdiğimiz anlaşma da ülkemizin yeşil, düşük karbonlu ve sürdürülebilir ekonomiye geçiş sürecine, dolayısıyla iklim hedeflerine ulaşmasına katkı sunma vizyonumuzun somut bir göstergesi. Önümüzdeki dönemde de yeşil dönüşüm yolculuğunda işletmelerin yanında yer alarak, çevreyle uyumlu bir ekonomik büyümenin destekçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. Proparco CEO Yardımcısı Djalal Khimdjee, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “DenizLeasing iş birliğimizle, kapsayıcı ve güvenilir ekonomik büyümenin temel unsurlarından yeşil finansı destekleme konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Aynı zamanda, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına sağladığımız destekle, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedeflerine de katkı sunuyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan ‘İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme’ ile ‘İklim Eylemi’ hedeflerine hizmet edecek 50 Milyon Euro tutarındaki bu proje kapsamında, uzun yıllara dayanan DenizBank ortaklığımızın DenizLeasing ile güçlenerek devam etmesinden ayrıca mutluluk duyuyoruz” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yüzde 60 Eğimli Arazide İlk Güneş Enerjisi Santrali Adana’da Haber

Yüzde 60 Eğimli Arazide İlk Güneş Enerjisi Santrali Adana’da

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden YEO Teknoloji, temiz enerjide mühendislik sınırlarını zorlayan önemli bir projeye daha imza attı. Adana’da bulunan 12 MW’lık İSKEN SUGES Faz-2 projesinde, Avrupa’da ilk kez yüzde 60 eğimli arazide çelik halatlar üzerine güneş enerjisi modülleri kullanıldı. İlk fazda yılda yaklaşık 35 GWh temiz enerji üretimi sağlanırken, yeni devreye alınan ikinci faz ile 17 GWh ek kapasite kazandırıldı. Böylece santral, toplamda yılda 52 GWh temiz enerji üreterek 15.600 tonun üzerinde karbon emisyonunun önlenmesine katkı sağlayacak. Zorlu arazide temiz enerji YEO Teknoloji, Türkiye’nin enerji dönüşüm yolculuğuna yenilikçi bir katkı daha sunuyor. YEO Teknoloji, İSKEN’in söz konusu santral yatırımında EPC çözüm ortağı (Mühendislik, Tedarik ve İnşaat) olarak konumlanarak anahtar teslimi yatırımı devreye alıyor. YEO Teknoloji, projenin mühendislik, tedarik, montaj ve devreye alma süreçlerini gerçekleştiriyor. Adana Yumurtalık’ta inşa edilen İSKEN SUGES Faz-2 (hibrit) Güneş Enerjisi Santrali, mühendislik yaklaşımıyla Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyor. Proje kapsamında YEO Teknoloji mühendisleri, zemin dayanımı düşük ve eğimi yüksek bölgelerde klasik sistemlerin uygulanamadığı koşullarda özgün bir çözüm geliştirdi. YEO Teknoloji’nin EPC ve üretim gücüyle hayata geçirilen proje, zorlu arazi koşullarında enerjinin her koşulda üretilebileceğini kanıtlıyor. Toprakla uyumlu panel sistemi Projede önemli bir yenilikçi mühendislik sistemi daha kullanıldı. Agro-PV (Tarım-GES) sistemi aynı arazide enerji üretirken toprak ve bitkilerin büyümesine engel olmuyor. Yükseltilmiş paneller bitkilerin büyümesini engellemeyecek doğa dostu bir modelle inşa ediliyor. Böylece bulunduğu bölgede emisyonun azaltılmasına destek olurken mikro iklim dengesini de koruyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor Haber

İklim Değişikliğiyle Mücadele Eylemlerine Duyulan Güven Azalıyor

Araştırma, ulusal enerji bağımsızlığının fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasını geride bırakarak büyük önem kazandığını gösteriyor. 2023'te yöneticilerin %44'ü 2030 yılı karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşılmasını beklerken bu oran bugün %37'ye indi. Dünya liderleri COP30 için Brezilya'da bir araya gelmeye hazırlanırken, Siemens'in yaptığı yeni ve önemli bir araştırma, jeopolitiğin altyapı stratejisini yeniden şekillendirdiğini ve ulusal enerji güvenliğinin enerji dönüşümünün birincil itici gücü olarak küresel iklim iş birliğinin önüne geçtiğini ortaya koydu. Siemens Infrastructure Transition Monitor 2025 çalışması, üst düzey liderlerin, esnek bir enerji arzının altyapı geçiş hedefleri arasında hükümetin en önemli önceliği olması gerektiğine inandıklarına dikkat çekti. Enerji arzı 2023'te öncelik sıralamasında üçüncüydü. Diğer taraftan, ulusal enerji bağımsızlığı ve iklim risklerinin proaktif yönetimi, öncelik sıralamasında en büyük yükselişi kaydeden başlıklar oldu. Küresel istikrarsızlığın artması, pazar ve tedarik zinciri oynaklığını yoğunlaştırıyor. Enerjinin jeopolitik bir araç olarak kullanılmasını azaltmak için hükümetler, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasının yanı sıra güvenlik, bağımsızlık ve hazırlıklı olmaya öncelik veriyor. Rapor, 19 ülkeden 1.400 üst düzey yönetici ve hükümet temsilcisinin katıldığı küresel bir ankete dayanarak, çok yönlü temiz enerji vizyonundan, giderek artan bir şekilde ulusal dayanıklılığa ve bölgesel üretime odaklanan bir vizyona geçişin altını çiziyor. Birbiri ardına gelen iklimsel, jeopolitik ve piyasa zorlukları nedeniyle enerji sistemleri üzerindeki baskının artmasıyla birlikte, enerji dayanıklılığının temiz enerjiye geçişte artık bir denge unsuru olarak değil, kritik bir destek unsuru olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Akıllı Altyapı CEO'su Matthias Rebellius, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Altyapıda geçiş; ulusal enerji güvenliği hedeflerinin karbonsuzlaştırma konusundaki küresel iş birliğini geride bıraktığı yeni bir aşamaya girdi. Sistemler artan iklim sorunları ve enerji kesintileriyle karşı karşıya kaldıkça, dayanıklılık isteğe bağlı olmaktan giderek uzaklaşıyor. Bu değişimde yapay zekâ, teknoloji ve dijitalleşme artık kritik bir öneme sahip. Yenilenebilir enerjiye dayalı sistemlerin karmaşık yapısını yönetmek, güvenilirliği sağlamak ve temiz enerjiye geçişi daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir şekilde hızlandırmak için kurumların ve hükümetlerin elini güçlendirebilirler" ifadelerini kullandı. Küresel geçişten ulusal dayanıklılığa Katılımcıların beşte üçünden fazlası (%62) gelecekteki enerji sistemlerinin küresel ticaretten ziyade yerel veya bölgesel üretime dayanacağına inanıyor. Yenilenebilir enerji entegrasyonu, depolama konusunda hazırlıklı olma ve gelişmiş şebeke sistemleri gibi unsurlar, başlıca kolaylaştırıcı faktörler arasında bulunuyor. Katılımcıların yarısından fazlası halihazırda dayanıklılık (%53) ve enerji bağımsızlığının (%52) ülkelerinde olgunluğa ulaştığını veya gelişmiş olduğunu belirtiyor. Bu da altyapı önceliklerinde bir değişimin halihazırda devam ettiğine işaret ediyor. İklim hedeflerine duyulan güven azalıyor Dayanıklılık ve enerji güvenliğinin öncelik kazanmasıyla birlikte, küresel iklim hedeflerine ulaşılmasına ilişkin güven azalmaya başlıyor. Küresel yöneticilerin yarısından fazlası (%57) önümüzdeki iki yıl içinde fosil yakıtlara yapılan yatırımların artmasını beklerken, işletmelerin sadece %37'si 2030 yılı için koyulan karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşacaklarına inanıyor. Bu oran 2023 yılında %44'tü. COP30 öncesi bir çağrı İklim hedeflerine duyulan güvenin azaldığı ve 2026 stratejilerinin geliştirilmekte olduğu bu dönemde rapor, dayanıklılığın enerji planlamasına dahil edilmemesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan risk oluşturduğunu vurguluyor. Net sıfır stratejilerinin yeniden gözden geçirildiği bugünlerde Siemens, şebeke yatırımı ve dijital inovasyon yoluyla iklim taahhütlerine ve enerji dayanıklılığına yönelik ilerlemenin hızlandırılabileceğinin altını çiziyor. Yapay Zekâ geçişi hızlandıracak Ulusal enerji stratejileri gelişip değişirken dijital teknolojiler altyapı dönüşümünün merkezinde yer almaya devam ediyor. Dijitalleşme, enerji depolama olanaklarının genişletilmesinin hemen ardından farklı sektörlerde temiz enerjiye geçişi hızlandırmada en önemli ikinci faktör olarak öne çıkıyor. En büyük olumlu etkiyi ise yapay zekanın yaratması bekleniyor. Katılımcılar, yapay zekanın kritik altyapıyı daha dayanıklı hale getirmeye yardımcı olduğuna inanıyor (%66) ve faaliyetlerini karbonsuzlaştırmak için kuruluşlarında yapay zekanın kullanıldığını bildiriyor (%59).

Polat Enerji Geleceğe Yeşil Işık Yak Projesinde Yeni Dönem Başladı Haber

Polat Enerji Geleceğe Yeşil Işık Yak Projesinde Yeni Dönem Başladı

Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki öncü şirketlerinden Polat Enerji ile topluma fayda sağlamayı amaçlayan Polat Vakfı iş birliğiyle 2023 yılında hayata geçirilen ‘’Geleceğe Yeşil Işık Yak’’ projesi, ilkokul ve meslek lisesi öğrencilerine sürdürülebilir bir gelecek bilinci kazandırmaya devam ediyor. Öğrenciler bu süreçte hem yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemini kavrıyor hem de çevreye duyarlı enerji üretimi konusunda bilinçleniyor. Grup çalışmalarıyla yaptıkları aktivitelerde rüzgârın gücünün enerjiye dönüşümünü gözlemleyerek deneyimleme fırsatı buluyorlar. Yeni eğitim öğretim yılında proje kapsamında Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmalarına 2800 ilkokul ve 750meslek lisesi öğrencisinin katılması hedefleniyor. 2023 yılından bu yana gerçekleştirilen proje kapsamında yenilenebilir enerji, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi konuların eğlenceli ve öğretici etkinliklerle işlendiği Enerji Atölyeleri ve Meslek Lisesi Buluşmalarına 5526 ilkokul ve 1165 meslek lisesi öğrencisi katıldı. Enerji Atölyelerinde ilgili kavramlar oyunlar eşliğinde öğrencilere aktarılırken, atölye sonunda gerçekleştirilen maket çalışmasıyla rüzgâr türbinlerinin çalışma mekanizması uygulamalı şekilde gösterildi. İklim krizi ve sürdürülebilirlikle ilgili küresel çalışmalar ve araştırmalara dayanan kavramların öğretilmesi için eğlenceli ve öğretici etkinlikler düzenlendi. Bu çalışmalarla çocukların ve gençlerin çevre farkındalığı güçlendirilirken, sürdürülebilir bir gelecek için toplumun enerji bilinci yüksek bireyler yetişmesine katkı sağlanıyor. “Geleceğe Yeşil Işık Yak”, gelecek nesillere daha temiz, daha yaşanabilir ve daha sürdürülebilir bir dünya bırakma hedefiyle yolculuğuna kararlılıkla devam ediyor.

Galata Wind 2025’in 3. Çeyreğinde Üretimini % 15 Oranında Artırdı Haber

Galata Wind 2025’in 3. Çeyreğinde Üretimini % 15 Oranında Artırdı

Türkiye’nin önde gelen yenilenebilir enerji şirketlerinden Galata Wind’in hasılatı, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 2.231 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Şirket, finansal disiplin ve etkin maliyet yönetimi sayesinde önceki dönemlere kıyasla olumlu bir performans sergiledi. Toplam üretim ise geçen yılın aynı dönemine göre iklim koşulları ve devreye alınan yeni ek kapasitelerin etkisiyle %15 oranında artarak 691.609 MWh ulaşmıştır. Mevsimsel avantajlar ile sürdürülen verimlilik odaklı yönetim anlayışının katkısıyla güçlü bir operasyonel performans sergileyen Galata Wind’in, 2025 yılı Eylül döneminde elde ettiği konsolide Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) 1.563 milyon TL, vergi öncesi kârı ise 1.180 milyon TL olarak gerçekleşti. Galata Wind’in 2025’in üçüncü çeyreğinde yatırımcı güvenini pekiştiren adımlar atmaya devam ettiğini belirten Galata Wind CEO’su Burak Kuyan şunları söyledi; “Mersin RES Ek Kapasite ve Taşpınar Hibrit GES santrallerinin tamamlanmasıyla portföyümüzü daha da güçlendirdik. Ayrıca, yurt dışındaki faaliyetlerimizi de genişleterek sürdürüyoruz. Ekim ayında Almanya’da kurulacak 20 MW’lık Güneş Enerji Santrali projesinin satın alımı amacıyla Almanya’da yerleşik bir şirket ile sözleşme imzaladık. İzin süreçlerinin tamamlanmasının ardından inşaata başlayacağımız proje, Almanya’nın güneyinde yer alacak ve Agri-PV (Tarım GES) ile Batarya Ünitesi’ni (BESS) içerecek. Böylece Avrupa’da ulaşılması hedeflenen toplam kapasite, kesinleşen ve görüşmeleri süren projelerle birlikte 72 MW PV ve 60 MW BESS olmak üzere toplam 132 MW’a ulaşacağız.“ “Temiz bir gelecek için temiz enerji” vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Galata Wind, Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkı sağlama misyonuyla, hibrit projeler ve enerji depolama alanındaki stratejik yatırımlarını da sürdürüyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yozgat’ta Eksim Enerji Rüzgarı Esiyor! Haber

Yozgat’ta Eksim Enerji Rüzgarı Esiyor!

2025’te saha çalışmalarına hız verilen santralde, 4 türbin ile enerji üretimi başladı. Tamamı 8 türbinden oluşacak santralin tam faaliyete geçmesiyle mekanik kurulu gücü toplamda 56 MW olacak. Eksim Holding çatısı altında faaliyet gösteren Eksim Enerji, %100 yenilenebilir enerji yatırımlarıyla Türkiye’nin her bölgesinde yeşil enerji dönüşümüne katkı sağlamaya devam ediyor. Bir yıl içerisinde Geyve RES’te kapasite artışını, Susurluk RES’te Hibrit GES üretimi ve Viranşehir GES projelerini tamamlayan şirket, Silivri RES ve Killik RES’te ise kapasite artışı projelerini gerçekleştirmişti. Son olarak Yozgat RES’te 4 rüzgar türbinini devreye alan Eksim Enerji’nin toplam kurulu gücü 1 GW’a erişti. Şirket, yatırım tutarı 195 milyon avro olan Geyve RES projesini ve 150 milyon dolar tutarındaki Viranşehir GES projesini de bu yıl içerisinde tamamlamıştı. Silivri RES dördüncü etap, Susurluk RES, Hasanbeyli RES ve Ovacık RES’teki kapasite artışı projelerine ise devam ediyor. Yozgat RES’te temiz enerji üretimi başladı Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Yaklaşık bir yıl önce Yozgat sahasında başlattığımız özverili çalışmalardan ilk kazanımları elde etmeye başladık. 4 türbinimiz için bakanlığımızdan üretim onayı alarak portföyümüze bir santral daha ekledik. Böylelikle rüzgar enerjisi santrali sayımızı 9’a çıkararak, diğer kaynaklarımızla birlikte toplam 13 yenilenebilir enerji tesisine ulaşmış olduk. Projenin kalan aşamaları tamamlandığında, Yozgat RES’te 56 MW kurulu güce ulaşacağız” ifadelerini kullandı. Depolama ve hibrit santral yatırımları hız kazanıyor Eksim Enerji’nin gelecek projeksiyonuna yönelik de bilgi veren Arkın Akbay, “Bundan sonraki odak noktamız santral çalışmalarımızın yanı sıra bütünleşik enerji depolama yatırımlarımıza hız vermek ve uygun sahalarda güneş ile rüzgarı birlikte çalıştıracağımız hibrit üretimi yaygınlaştırmak olacak. Böylece yenilenebilir kaynakların kesintili üretim doğasına depolama ile çözüm yaratarak güvenilir, kesintisiz enerji tedariki sağlayacağız” dedi. Akbay, bu kapsamda Tokat Killik ve Ovacık Hibrit GES yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini de sözlerine ekledi. Bölgesel kalkınmaya sosyal katkı da sağlıyor Eksim Enerji, temiz enerji yatırımlarının yanında proje sahalarına yakın bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın refahına da katkı sağlıyor. Tarıma elverişsiz taşlık alanların temizlenip verimli hale getirilmesinden, bölge halkına özel sağlık taramalarına kadar birçok sosyal sorumluluk inisiyatifi şirket tarafından hayata geçiriliyor. Eksim Enerji, en son tamamladığı Viranşehir GES bölgesinde, yüksek maliyetli taşlık arazileri temizleyerek bölge halkının istifadesine sunmuş ve bu model uygulandıktan kısa süre sonra 320 ton hasat elde edildiğini duyurmuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sungrow, Enerji Depolama Çözümleri ile Türkiye'de Haber

Sungrow, Enerji Depolama Çözümleri ile Türkiye'de

2017'den bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren ve kısa sürede PV invertör pazarında liderliğe ulaşan Sungrow, şimdi enerji depolama ve güç dönüştürme sistemleriyle yatırımların verimliliğini artırmayı hedefliyor. BloombergNEF tarafından 2024'te dünyanın en güvenilir markası seçilen Sungrow, güçlü Ar-Ge yapısı ve global deneyimiyle yatırımcılara güvenli, uzun ömürlü ve yüksek performanslı çözümler sunuyor. Dünya genelinde hayata geçirdiği temiz enerji projeleriyle küresel bir referans noktası haline gelen Sungrow, aynı kapsamlı deneyimi Türkiye pazarına da taşıdı ve geniş ürün yelpazesini pazara sundu. Sungrow'un enerji depolama çözümleri; konut, ticari ve endüstriyel tesislerden şebeke ölçekli santrallere kadar geniş bir alanda uygulanabiliyor. Bu sistemler enerji arz-talep dengesini optimize ederken yenilenebilir kaynakların entegrasyonunu kolaylaştırıyor , uzun batarya ömrü ve akıllı enerji yönetimiyle yüksek verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlıyor. "Enerji Depolama Yatırımları Temiz Enerji Hedefleri için Kritik" Türkiye'nin temiz enerji hedefleri için enerji depolama çözümlerinin önemini vurgulayan Sungrow Türkiye Genel Müdürü Candaş Gültekin "Türkiye temiz enerji alanında çok büyük bir potansiyele sahip. Türkiye'nin 2035 ve 2050 hedefleri, ülkemizin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak açısından büyük önem taşıyor. Temiz enerji üretimi alanındaki yatırımları daha verimli hale getirmek, enerjinin sürekliliğini sağlamak ve artan talebi karşılayabilmek için enerji depolama sistemi yatırımları kritik öneme sahip. Sungrow olarak bu alandaki yenilikçi çözümlerimizi Türkiye'ye taşıdık. İş ortaklarımıza sunduğumuz anahtar teslim çözümler ile tek elden entegre bir sistem sunuyoruz. Sektör lideri Ar-Ge gücümüz, global deneyimimiz ve karşılıklı güvene dayalı uzun soluklu iş birliği anlayışımız ile Türkiye'nin temiz enerji dönüşümüne liderlik etmeye devam edeceğiz." PowerTitan: Yüksek Verimlilik ve Güvenli Operasyon PowerTitan, endüstriyel ve şebeke ölçekli projeler için tasarlanmış, yüksek enerji yoğunluğuna sahip sıvı soğutmalı bir enerji depolama sistemidir. Tam entegre yapısı sayesinde kurulum süresini kısaltır, işletme maliyetlerini düşürür ve maksimum performans sağlar. 5,015 kWh'a kadar modüler kapasite, 1,123,2–1,497,6 V sistem gerilimi aralığı ve 50 Hz nominal şebeke frekansıyla, farklı ölçeklerdeki enerji altyapılarına uyum sağlar. -30°C ila +50°C arasındaki geniş çalışma sıcaklık aralığı, zorlu saha koşullarında dahi yüksek performans sunar. PowerTitan ESS çözümü, akıllı sıvı soğutma teknolojisi, hücreler arası sıcaklık farkını minimumda tutarak enerji kaybını azaltır ve batarya ömrünü uzatır. Şebeke istikrarını destekler, pik talep yönetimini kolaylaştırır ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu optimize eder. Yüksek verimlilik oranı, düşük bakım ihtiyacı ve uzun ömürlü LFP batarya yapısı sayesinde yatırımcılara düşük toplam sahip olma maliyeti ve yüksek yatırım geri dönüşü sağlar. PowerStack: Modüler, Esnek ve Akıllı Depolama PowerStack, ticari ve endüstriyel projeler için kompakt, modüler ve yüksek verimliliğe sahip bir enerji depolama sistemidir. 455 kWh'e varan kapasite ve 110 kW güç çıkışıyla, işletmelere esnek ve ölçeklenebilir bir çözüm sunar. Tam entegre tasarımı sayesinde sahada kurulum süresini ve maliyetleri azaltır. AI destekli ısı dengesi ve sıvı soğutma teknolojisi, hücreler arası sıcaklık farkını 2,5 °C'nin altında tutarak güvenli ve kararlı bir çalışma sağlar. Sungrow Enerji Yönetim Sistemi iSolarCloud üzerinden uza ktan izleme ve kontrol imkânı sunan sistem, kritik yüklerin korunması, yenilenebilir kaynak entegrasyonu ve acil durum yedekleme ihtiyaçları için kesintisiz enerji güvenliği sağlar. Konut Çözümleri: Enerji Bağımsızlığı Evinizde Sungrow, bireysel kullanıcılar için geliştirdiği SBH100–400 yüksek gerilimli LFP batarya serisiyle, konutlarda enerji bağımsızlığını mümkün kılıyor. Ev tipi güneş enerjisi sistemleriyle tam uyumlu çalışan bu çözümler, gündüz üretilen fazla enerjiyi depolayarak akşam saatlerinde veya şebeke kesintilerinde kullanılmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar elektrik faturalarını düşürürken kendi enerjilerini yönetme özgürlüğüne kavuşuyor. SBH Serisi, 10 kWh ile 40 kWh arasında değişen kapasite seçenekleriyle farklı ev ihtiyaçlarına göre ölçeklenebiliyor. 50A'e kadar sürekli şarj ve deşarj akımı ile 28 kW'a kadar güç sağlayabilen bu sistemler, %100' e kadar kullanılabilir enerji kapasitesiyle yüksek performans sunuyor.Sessiz çalışma, kompakt tasarım ve bakım gerektirmeyen yapısı ile modern konutlarda sürdürülebilir enerji yönetimi için ideal bir çözüm sunuyor. Bu ürün portföyü sayesinde Sungrow, konutlardan endüstriyel tesislere kadar her ölçekte sürdürülebilir, güvenli ve yüksek verimli enerji depolama çözümleri sunarak Türkiye'nin enerji dönüşümüne yön veriyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.