Hava Durumu

#Tercih

Kapsül Haber Ajansı - Tercih haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tercih haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Sevil Atasoy’dan Gençlere Adli Bilimler Çağrısı Haber

Prof. Dr. Sevil Atasoy’dan Gençlere Adli Bilimler Çağrısı

Milyonlarca gencin geleceğini şekillendireceği kritik tercih dönemi yaklaşırken, Türkiye'nin ve dünyanın en saygın adli bilimcilerinden Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu (INCB) Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Adli Bilimler Bölüm Başkanı ve Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, Adli Bilimler alanını mercek altına alarak, alanın sadece popüler dizilerdeki gibi heyecanlı değil, aynı zamanda sağlam bir gelecek ve küresel bir vizyon sunduğunu vurguladı. Adli bilimler nedir? Prof. Dr. Sevil Atasoy, şöyle devam etti: “Bugün sizlerle, hayatınızı şekillendirecek çok özel bir alandan, Adli Bilimlerden söz etmek istiyorum. Ve size neden Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Adli Bilimler Bölümünü seçmeniz gerektiğini anlatacağım. Adli bilimler... Yani bir suçu, bilimle aydınlatmak. Bir cinayet yerinde geride kalan izleri okuyabilmek. Adaleti, varsayımlara değil, kanıta dayandırmak. Bu alan; kimya, biyoloji, genetik, fizik, mühendislik, psikoloji, dijital teknolojiler ve hukuk gibi birçok disiplini bir araya getirir. Adli tıp, adli genetik, adli toksikoloji, dijital adli analizler, suç mahalli incelemeleri, belge incelemeleri, parmak izi analizi, yapay zekâ destekli adli modellemeler… Hepsi bu çatı altında toplanır. Bir başka deyişle, adli bilimler hem laboratuvarda hem mahkeme salonunda görev alır. Gerçeği ortaya çıkarmak, adaletin yerini bulmasını sağlamak ve en önemlisi masumları korumak için çalışır.” Adli bilimci olmak, gerçeği savunmak demek Üsküdar Üniversitesi’nin, Türkiye’de Adli Bilimler lisans eğitimini sistematik biçimde veren öncü kurumlardan biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Atasoy, “Biz burada öğrencilerimize sadece teorik bilgi sunmuyoruz. Onları, ileri teknolojiye sahip laboratuvarlarımızda uygulamalı eğitimle buluşturuyoruz. Gerçek vakalar üzerinde çalışıyor, soruşturma simülasyonları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca uluslararası iş birlikleri sayesinde öğrencilerimize yurt dışında staj ve araştırma imkânları sağlıyoruz. Seçtiğiniz bu alan, size sadece iş değil, bir misyon kazandıracak. Çünkü adli bilimci olmak, gerçeği savunmak demektir. Yargının en büyük yardımcısı, bilimin temsilcisi olmak demektir. Bu alanda çalışmak istiyorsanız, sadece zekânızı değil, vicdanınızı da kullanacaksınız. Gücünüzü bilimden, yönünüzü adaletten alacaksınız. Eğer siz de ‘Ben hem bilime hem topluma hizmet etmek istiyorum’ diyorsanız, Üsküdar Üniversitesi Adli Bilimler Bölümünde sizin için bir yer var. Gelin, bilimin ışığında adaleti birlikte inşa edelim. Gelin, iz bırakın. Ama bu kez, bir suç mahallinde değil; adaletin kalbinde.” dedi. Mezun olunca ne olacağım? Gençlerin en çok merak ettiği kariyer olanaklarına da değinen Prof. Dr. Atasoy, “Adli Bilimler, suçların aydınlatılmasında bilimsel yöntemlerin kullanıldığı çok disiplinli ve hızla gelişen bir alandır. Adli kimya, adli genetik, dijital adli analizler, olay yeri inceleme, kriminalistik, adli psikoloji ve daha fazlası... Peki mezun olunca nerelerde çalışabilirsiniz? Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Kriminal Daireleri, Adli Tıp Kurumu, İçişleri, Adalet ve Sağlık Bakanlıkları, Uyuşturucu ile Mücadele ve Kaçakçılık Birimleri, Gümrük Laboratuvarları, TÜBİTAK ve adli araştırma merkezleri, Özel kriminal laboratuvarlar ve hukuk büroları, Ve giderek büyüyen siber güvenlik ve adli bilişim şirketleri… Ayrıca Adli Bilimler mezunları, KPSS ile kamu kadrolarına atanabiliyor, özel sektörde ise hızla yükselen adli danışmanlık ve teknoloji tabanlı analiz hizmetlerinde çalışabiliyor.” diye konuştu. Mezunlar Interpol, Europol ve FBI gibi uluslararası kurumlarda çalışabiliyorlar "Adli Bilimler evrensel bir dildir." diyen Prof. Dr. Atasoy, “DNA verisi, parmak izi ya da dijital iz dünyanın her yerinde aynı şeyi söyler. İyi yetişmiş bir adli bilimci, Interpol, Europol, Birleşmiş Milletler, FBI, Avrupa Adli Bilimler Akademisi, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve yabancı laboratuvarlar gibi kurumlarda rahatlıkla çalışabilir. Üsküdar Üniversitesi olarak biz, öğrencilerimize bu uluslararası dünyaya açılmaları için özel programlar sunuyoruz: Erasmus ve staj değişim programları, Yurt dışı yaz okulları, Çift diploma ve yüksek lisans bağlantıları, ve tabii, benim kişisel ağım üzerinden sağladığımız özel referanslar…” dedi. "Peki, para kazanabiliyor muyum?" Gençlerin aklındaki "Peki, para kazanabiliyor muyum?" sorusunu da yanıtlayan Prof. Dr. Atasoy, "Evet! Çünkü adli bilimci, sadece laboratuvarda çalışan biri değildir. O, bilirkişidir. Uzmandır. Ve uzmanlık, aranan bir niteliktir. Mezunlarımız adli bilirkişi olarak mahkemelerde görev alabiliyor, özel sektörde analiz danışmanlığı yapabiliyor, adli araştırma şirketleri kurabiliyor. Üstelik bu alan, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüyen bir ihtiyaç alanı. Yani iyi eğitim alan bir adli bilimci, kariyerinde hem güvenli bir yer edinir hem de hak ettiği ekonomik karşılığı bulur. Eğer bilime meraklıysanız, adalete önem veriyorsanız ve aynı zamanda gelecekte iyi bir kariyer, uluslararası bir vizyon ve güçlü bir gelir hedefliyorsanız, Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Adli Bilimler Bölümü size çok şey vaat ediyor. Sadece diploma değil, yön kazandırıyoruz. Gelin, iz sürmeyi değil; iz bırakmayı seçin. Gelin, bilimle adaleti birlikte inşa edelim.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kariyer.net’ten Üniversite Tercihlerine Rehberlik Eden Analiz Haber

Kariyer.net’ten Üniversite Tercihlerine Rehberlik Eden Analiz

Yılda ortalama 1,9 milyon kişinin yeni işine yerleşmesini sağlayan Kariyer.net, üniversite tercih döneminde de gençlere destek oluyor. Ücretsiz ve üyelik gerektirmeden herkesin erişebildiği Kariyer.net Üniversite Rehberi; üniversiteler, bölümler, meslekler ve maaşlar gibi farklı başlıklarda pek çok konuda detaylı bilgileri sunuyor. Bu bilgilerin yanı sıra “İşverenlerin Tercihi” analizi, mezunları en hızlı işe yerleşen üniversite ve bölümleri gösteriyor. Şirketlerin Tercih Ettiği Üniversite ve Bölümler Türkiye’deki tüm üniversiteler ve bölümler hakkında detaylı bilgiler sunan Kariyer.net Üniversite Rehberi, gençlerin ihtiyaç duyduğu bilgilerin tamamını bir arada sunuyor. 10 bini aşkın meslek ve 579 bölüm arasından seçim yaparken veriye dayanan bilinçli kararlar alabilmeleri için kapsamlı içerikler sağlıyor. Ayrıca Tercih Motoru ile gençlerin tercih listesini kolayca hazırlamasına imkân tanıyor. Bununla beraber KYK Yurt Rehberi ile tüm şehirlerdeki KYK yurtları için merak edilen bilgilere ulaşmayı kolaylaştırıyor. Kariyer.net Üniversite Rehberi, sadece bölümler ile üniversiteler hakkında bilgi vermekle kalmıyor. İşverenlerin Tercihi (İşveren İlgi Endeksi sıralaması) analizi ile de şirketlerin hangi üniversite, hangi bölüm, hangi üniversite ve bölüm kombinasyonlarından mezun olan öğrencilere daha fazla ilgi gösterdiğini aktarıyor. Ayrıca Üniversite Karşılaştırma özelliği, hangi bölümü hangi üniversitede tamamladığınızda iş bulma konusunda daha avantajlı olacağınızı gösteriyor. Diğer yandan Türkiye’deki tüm üniversiteler ve bölümleri taban puanları, başarı sıralamaları açısından kıyaslama imkânı sunuyor. İşe Yerleşme Hızında İlk Sıralarda Galatasaray, Sabancı ve Koç Var Kariyer.net’in analizine göre güncel olarak mezunları en hızlı işe yerleşen üniversiteler arasında zirvede Galatasaray Üniversitesi yer alıyor. Takip eden üniversiteler ise sırasıyla; Sabancı Üniversitesi, Türk Alman Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi oldu. Bölüm kriterine bakıldığında ise ilk 5 şu şekilde sıralandı: İşletme (Almanca), Matematik Mühendisliği, Telekomünikasyon Mühendisliği, Enformatik (Almanca), İşletme Mühendisliği Üniversite ve Bölüm Kombinasyonunda “Mühendislik” Dikkat Çekiyor Üniversite ve bölüm bir arada analiz edildiğinde ise ilk sırada İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bulunuyor. İlk 10’da ağırlıklı olarak mühendislik bölümlerinin olması da dikkat çekti. Listenin tamamını incelemek isteyenler, Kariyer.net’in her yıl düzenli olarak güncellediği analize universiterehberi.net adresinden ulaşabiliyor. Listenin tamamında görülen Endeks skoru, işverenlerin belirli bir üniversite ya da bölümden mezun adaylara gösterdiği ilgiyi, 100 puanlık bir referans noktasına göre göreceli olarak ölçer. Her tablo yalnızca kendi içindeki satırlarla karşılaştırılabilir; bu nedenle listelerdeki sıralar birbirleriyle kıyaslanabilir. Endeks skorları yüzde olarak değerlendirilemez. Tercih Günleri 29 Temmuz’da Kariyer.net’in her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği Tercih Günleri, bu yıl 29 Temmuz’da yapılacak. Tamamen ücretsiz olarak katılım sağlanabilen etkinlikte, tercih yaparken dikkat edilmesi gereken noktalardan üniversite ve kampüs hayatına, bölümlerden iş dünyasında aranan yetkinliklere kadar birçok konu masaya yatırılacak. Üniversite tercihleri ve kariyer hayatı ile ilgili merak edilen birçok soruya yanıt verilecek olan etkinliğin detaylarına tercihgunleri.kariyer.net adresinden ulaşılabiliyor. Milyonlarca Aday ve Yüz Binlerce İşveren Hareketinden Oluşan Analiz Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, İşverenlerin Tercihi analizinin nasıl oluşturulduğuna dair şu bilgileri verdi: “Bu çalışmada Kariyer.net’te son 10 yılda yeni çalışanlarını arayan 475 bin işveren kullanıcısının 545 milyon hareketini inceledik. Daha sonra bu hareketleri adayların özgeçmişlerindeki bilgiler ile eşleştirerek anlamlandırmaya çalıştık. Mezunların, üniversite mezuniyetini takip eden ilk 2 yıl içerisinde işe girme hızlarını, işverenlerin hangi üniversite ya da bölüm mezunlarına daha sık ilgi gösterdiklerini belirledik.” Sadece lisans bölümlerini bu analize dahil ettiklerini ifade eden Fatih Uysal sözlerini şu şekilde noktaladı: “Gençlerin üniversite tercihleri, kariyer yolculuklarının yalnızca ilk adımı. Doğru üniversite ve bölümü seçmek kadar, iş dünyasının taleplerine uyum sağlamak ve gerekli becerileri geliştirmek de kritik önem taşıyor. Kariyer.net olarak, bu sürecin her aşamasında gençlerin yanında olmayı sürdürüyoruz. Onlara yalnızca üniversite seçimi için rehberlik etmekle yetinmiyor, işgücü piyasasında başarılı olabilmeleri için ihtiyaç duyacakları tüm bilgileri sağlıyoruz. Üniversite Rehberi ile amacımız, gençlerin kariyer hayallerine ulaşabilmeleri için doğru kararlarla yola çıkmalarını sağlamak ve bu yolculukta onlara rehberlik etmek. Çünkü biz, her gencin kariyer yolculuğunun kıymetli olduğuna inanıyoruz.”

 Şimdi Sıra Doğru Tercih Yapmakta! Haber

 Şimdi Sıra Doğru Tercih Yapmakta!

Çok sayıda üniversite ve bu üniversitelerin bünyesinde ön lisans ve lisans düzeyinde çok sayıda program ve bölüm olduğunu dile getiren Prof. Dr. Güngör, “Doğru tercih yapıldığı takdirde bu program ve bölümlerden birine yerleşilebilir. Bunun için genç arkadaşlara önerim bu süreçte tercih danışmanlarına mutlaka danışmaları. Gençlerimiz, puanları düşük geldi ya da istedikleri puanı alamadılar diye üzülmesinler.” dedi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte milyonlarca adayın hayatındaki en kritik karar anı olan tercih dönemi başlarken, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, adaylara ve ailelerine yol gösterecek önemli uyarılarda bulundu. Şimdi sıra doğru tercih yapmakta Üniversite adaylarının heyecanla bekledikleri YKS sonuçlarının açıklandığını ancak heyecanın dinmediğini, daha da arttığını kaydeden Prof. Dr. Nazife Güngör, “Puanlar alındı, şimdi sıra doğru tercih yapmakta. Önemli ve ciddi bir karar anı. Yapılacak tercih, özellikle de genç üniversite adaylarının bundan sonraki yaşam serüvenlerinin de belirleyicisi olacak. Hiç kolay değil. Hatta belki de yaşamlarının tercih ve karar noktasındaki en zor aşaması.” dedi. Mevcut koşullar içinde hedefe yürümeye devam… Puanı beklediği gibi gelmeyen adaylara seslenen Prof. Dr. Güngör, "Hayal kırıklığı olabilir, ama üzülmek yok. Mevcut koşullar içinde hedefe yürümeye devam. Türkiye’de çok sayıda üniversite var, dolayısıyla çok sayıda da bölüm ve program var. Alınan puanla programlardan birine yerleşme sağlanabilecektir. Yeter ki genç arkadaşlarımız tercihlerini akılcı, soğukkanlı bir tavırla doğru yapabilsinler.” diye konuştu. Puanı hedeflediği bölüme yetmeyen adaylar için alternatifler neler? Prof. Dr. Güngör, puanı hedeflediği bölüme yetmeyen adaylar için alternatif ve akılcı yollar olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Sözgelimi tıp fakültesini hedefleyen birinin aldığı puan bu hedefini gerçekleştirmeye yetmiyorsa, yine sağlık alanında yakın ve alternatif seçenekler üzerinde durabilir. Örneğin, sağlık bilimleri fakültelerinin yine tıp kapsamında çeşitli mesleklere yetiştirmeye yönelik çeşitli bölümleri var. Gençlerimiz bu bölümlerden birini seçerek yine sağlık sektörüyle ilgili bir alanda meslek sahibi olabilirler. Aynı şekilde mühendis olmak isteyen bir gencimizin aldığı puan mühendislik fakültelerine girmeye yeterli değilse, yine mühendislik sektörünün bir alt kademesi olan ön lisans düzeyindeki teknik programlardan birine yerleşebilir. Meslek yüksekokulları hem kısa yoldan meslek sahibi olmak, hem de teknik anlamda mesleki beceri kazanmak açısından tercih edilmesi gereken okullardır. Gençlerimiz iki yıl içinde ön lisans programlarından birini tamamlayarak hem bir an önce iş hayatına atılabilirler, hem de dikey geçiş sınavlarıyla hedefledikleri bölümlere girme şansını yakalayabilirler.” Yeni teknolojilerle birlikte yeni meslekler doğuyor Günümüz dünyasının hızla değiştiğini ve yeni teknolojilerle birlikte yeni mesleklerin doğduğunu hatırlatan Prof. Dr. Güngör, “Geleneksel ve alışıldık bakış açısıyla herkesin hayali mühendis, hekim, hâkim, avukat olmak. Ancak günümüz dünyası, yeni teknolojilerin de etkisiyle hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Yeni meslekler doğuyor, iş ve hizmet alanında yeni ihtiyaçlar beliriyor. Yeni yeteneklere, yaratıcı ve girişimci meslek insanlarına gereksinim her geçen gün kendisini çok daha güçlü hissettiriyor. Dolayısıyla da gençlerimizin dünyanın gidişini iyi izlemeleri, iyi analiz etmeleri, geleceğe sağlıklı ve doğru vizyon tutmaları gerekiyor. İdeallerini, hedeflerini, iş ve meslek seçimlerini de buna göre yapmaları önem taşıyor.” şeklinde konuştu. İdealler, gerçekler ve hayaller arasındaki denge iyi kurulmalı İdealler, gerçekler ve hayaller arasındaki dengenin iyi kurulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Güngör, şöyle devam etti: “Gerçekler ve hayallerin birbirini beslemesi önemli, ama diğer yandan da birbirlerinden akılcı bir bakış açısıyla ayırt edilmeleri gerekir. Bu anlamda içinde bulunduğumuz yaşamın gerçekleri var, bir de bizlerin hayalleri. Bu ikisini çok iyi anlamak, analiz etmek lazım. İdeallerimizi oluştururken, gerçeklerin ve hayallerin çakışma ve çatışma noktalarını çok iyi kavramak gerekir. Ekonomik bağımsızlığımızı kazanmak, yaşamımızı sürdürmek, toplumda bir yer edinmek için bir işe ihtiyacımız var. Bu hepimizin önünde duran kocaman bir gerçek. O halde tercih yapma ve karar verme sürecinde bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Diğer yandan belki de çocuk yaşlardan beri biriktirdiğimiz, çoğalttığımız hayallerimiz ve buna bağlı olarak biçimlendirdiğimiz ideallerimiz var. Tercih yapma ve karar verme sürecinde bunu da göz ardı etmemek gerekir. Bu ikisinin yanında bir de bundan sonraki yol haritamızı belirlemede başlangıç ölçü olan YKS puanımız var. O halde hedefe ulaşmak yönünde en doğru tercihi yapmak ve en doğru kararı vermek için bu üçgen içerisindeki en uygun noktayı belirlemek gerekiyor. Akıl ve sağduyu tam da bu aşamada devreye girmek zorunda.” Çok sayıda üniversite var Çok sayıda üniversite ve bu üniversitelerin bünyesinde ön lisans ve lisans düzeyinde çok sayıda program var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Güngör, “Doğru tercih yapıldığı takdirde bu programlardan birine yerleşme oranları yüksek. Bunun için genç arkadaşlara önerim bu süreçte tercih danışmanlarına mutlaka danışmaları. Gençlerimiz, puanları düşük geldi ya da istedikleri puanı alamadılar diye üzülmesinler. Üniversitelerin web sitelerini ziyaret etsinler. Tüm bölüm ve programları dikkatle incelesinler. Ama sanal bilgiyle yetinmesinler. Olanakları ölçüsünde mutlaka üniversiteleri ziyaret etsinler, akademisyenlerle tanışsınlar, bölümler ve meslekler hakkında yüz yüze bilgi alsınlar. Üniversitelerin fizik koşullarını, laboratuvarları, kütüphaneleri, okumak istedikleri bölüm veya programla ilgili özgün olanakları, farklılıkları, avantajları mutlaka yerinde görüp incelesinler.” diye konuştu. Başarının en önemli sırlarından biri doğru tercih Meslek ve program seçiminde kendi yeteneklerimiz, eğilimlerimiz, beğenilerimizin önemli olduğunu da belirten Prof. Dr. Güngör, “Bu nedenle gençler meslek ve program seçimi yaparken kendilerini çok iyi analiz etsinler. Kendilerine sorular sorsunlar, yanıtlarını olabildiğince ayrıntılı vermeye gayret etsinler. Kendimizi tanımak doğru tercih için çok önemli. Yıllardan beridir akademinin içinde biri olarak zaman zaman karşılaşıyorum. Öğrencilerimiz bir programa yerleşiyor, ama eğitim öğretimin içerisine aktif biçimde dâhil olunca o bölümün kendisine uygun olmadığını anlayıp yeniden arayış içiresine giriyorlar. Bunun olmaması için gençler daha işin başındayken hangi mesleğe yatkın ve yakın olduklarını çok iyi saptasınlar. Başarının belki de en önemli sırlarından biri de budur. Doğru tercih, uygun karar.” dedi. Yüksek puan başarı, ancak başarının devamı için tercih de doğru yapılmalı Yüksek puan elde eden gençlere de birtakım önerilerde bulunan Prof. Dr. Güngör, “Yüksek puan başarıdır, ancak başarının devamı için tercihin de doğru yapılması gerekir. Sözgelimi aldığı puanla tıp fakültesine girmeye hak kazanan bir gencimiz eğer hekimliğe yatkın ve yakın değilse, sağlıkla ilgili bir alanda çalışmaktan memnun olmayacaksa, tercihini, sırf puanı yüksek diye tıp fakültesinden yana yapmasına gerek yok. Yüksek puan almak büyük avantaj sunmakta. Yüksek puan alan genç bireyler pek çok bölüm ve programa girebilme özgürlüğüne ve avantajına sahip olabilmektedirler. Ancak onların da gerçek anlamda başarıya ulaşabilmeleri için hedeflerini çok iyi belirlemeleri, ilgi ve eğilimlerini analiz etmeleri, ona göre de doğru tercih yapmaları önemlidir. Çünkü gerçek başarı ancak hazla, mutlulukla yapacağımız işlerle mümkündür. Çok saygın bir mesleğe sahip olabiliriz, çok para kazanabiliriz, ama eğer yaptığımız işten yeterince haz almıyorsak, bunun adına gerçek başarı diyemeyiz. Doğru tercih ve doğru karar gerçek başarı için büyük önem taşır.” şeklinde de sözlerini tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.