Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tobb

Kapsül Haber Ajansı - Tobb haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tobb haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa iş dünyasını hareketlendiren kulis! Haber

Bursa iş dünyasını hareketlendiren kulis!

Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek seçimler öncesinde kulisler hareketlendi. 2013 yılından bu yana Bursa Ticaret Borsası'nın (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı olan Özer Matlı, başkanlık koltuğuna talip oldu. Kendisine yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre Matlı, şimdiden hazırladığı projelerle Bursa iş dünyasının onayını almak üzere çalışmalarına hız verdi. UYGUN ZAMANDA ADAYLIĞINI AÇIKLAYACAK Matlı'nın bir süredir Bursa iş dünyasının beklentilerini analiz eden toplantılar gerçekleştirdiği, gelecek dönem için güçlü bir çalışma programı üzerinde durduğu ifade edildi. Matlı'nın, uygun zamanı gördüğünde kamuoyuna resmi bir açıklama yapacağı öğrenildi. Öte yandan mevcut BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın yeniden aday olup olmayacağı ise belirsizliğini koruyor. ÖZER MATLI KİMDİR? 1968 Karacabey doğumlu olan Özer Matlı, Bursa Ticaret Lisesi'ndeki eğitiminin ardından aile şirketlerinde çalışma hayatına başladı. 1995 yılında babası Ömer Matlı'nın vefatının ardından Matlı Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanlığını devraldı. Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası'nda Meclis Başkan Yardımcılığı, Meclis Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunan Matlı, 2013 yılından bu yana Bursa Ticaret Borsası'nın Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyor. Ayrıca 2018 yılında TOBB Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilerek ulusal ölçekte de görev aldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Pazarama, Türkiye E-Ticaret Haftası Etkinliği’nde Stratejik Partner Oldu Haber

Pazarama, Türkiye E-Ticaret Haftası Etkinliği’nde Stratejik Partner Oldu

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından, ETİD, TOBB ve Türkiye E-Ticaret Meclisi’nin katkılarıyla düzenlenen Türkiye E-Ticaret Haftası, 21-22 Kasım tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde sektörün paydaşlarını bir araya getirdi. Kamu kurumları, özel sektör temsilcileri, akademisyenler, girişimciler ve teknoloji dünyasının öncü isimlerini bir araya getiren Türkiye E-Ticaret Haftası Etkinliği’nde, stratejik Partner olarak yer alan Pazarama, iş ortakları, müşterileri ve e-ticaret ekosisteminin temsilcileriyle standında buluşarak e-ticaretin geleceğine dair çözümlerini paylaştı. “Geleceğin Ticareti” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte paneller, oturumlar, masterclass’lar, atölyeler, deneyim alanları, S2B (Startup to Business) görüşmeleri ve networking imkânlarıyla zengin bir içerik sunuldu. Yapay zekânın yeni kullanım alanları, dijital dönüşüm fırsatları, girişimcilik ekosistemindeki gelişmeler ve ihracata uzanan başarı hikâyeleri, alanında uzman konuşmacılar tarafından ele alındı. Etkinlikte, Türkiye E-Ticaret Ödülleri de satış başarıları, yenilikçi yaklaşımlar ve toplumsal katkılarıyla öne çıkan firmalara verildi. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve T.C. Ticaret Bakanlığı Elektronik Ticaret Daire Başkanı Çağatay Yasin Karaboğa, Pazarama standını ziyaret ederek Pazarama Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sezen, Pazarama Genel Müdürü M. Bülent Kutacun ile bir araya gelerek e-ticaret sektörü ile Pazarama’nın yürüttüğü çalışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye E-Ticaret Haftası Etkinliği’nde bu yıl ilk kez üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen FutureCommerce AIdeathon fikir yarışmasında ise, Pazarama üçüncü olan öğrenci grubuna 50.000 TL Pazarama hediye çeki ödülü vererek öğrencilerin hayalini kurdukları e-ticaret çözümünü yapay zekâ ile gerçeğe dönüştürmeye dair desteğini gösterdi.

5. İstanbul Uluslararası Coğrafi İşaretler Zirvesi, Gastronometro'da gerçekleştirildi Haber

5. İstanbul Uluslararası Coğrafi İşaretler Zirvesi, Gastronometro'da gerçekleştirildi

Türk mutfak kültürünün sürdürülebilirliğini sağlamak ve yerel ürünlerin değerini geleceğe taşımak misyonuyla çalışmalarını yürüten Metro Türkiye, bu kapsamda destek verdiği Coğrafi İşaret ekosistemini her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş bir paydaş buluşmasına taşıdı. 5. İstanbul Uluslararası Coğrafi İşaretler Zirvesi, “Ürün, Yöre, İnsan: Değerin Döngüsü” ana temasıyla Gastronometro’da düzenlenerek kamu temsilcileri, ulusal ve uluslararası uzmanlar, üreticiler, kooperatifler, akademisyenler ve sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Zirvenin açılış konuşmalarını Metro Türkiye CEO’su David Antunes, Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Coğrafi İşaretler Bölümü Başkanı João Onofre, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı M. Kasım Gönüllü ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin gerçekleştirdi. “Tabağa Taşınan Coğrafya”, “Mirasın Ruhu Coğrafi İşaretler”, “Bir Tabağın Ulaştığı Dünya: Mutfak Mirasından İhracata” ve “Lezzetin Kimliği: Coğrafi İşaretle Gelen Hikâye” başlıklı panellerde; Türkiye’nin farklı bölgelerinden kooperatif temsilcileri, şefler, gastronomi yazarları ve akademisyenler Coğrafi İşaretlerin kültürel, ekonomik ve sektörel etkilerini değerlendirdi. Metro Türkiye tarafından yürütülen “Coğrafi İşaretlerin Etki Alanı Araştırması”nın bulguları ise Metro Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Baykal ve FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula tarafından masaya yatırıldı. Zirve kapsamında Gastronometro şefleri tarafından hazırlanan Coğrafi İşaret tescilli ürün menüsü ise katılımcılara tadı damaklarda kalacak bir deneyim yaşattı. Antunes: Misyonumuz, yerli ürünü, yerel üretici korumak Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin ürüne, yöreye ve insana kattığı değeri ele alan zirvenin, 10. Yılını kutlayan Gastronometro’da düzenlenmesinin çok anlamlı olduğuna dikkat çekerek söze başlayan Metro Türkiye CEO'su David Antunes, “Faaliyete başladığı 1990 yılından bu yana Metro Türkiye’nin misyonu; yerli ürünü, yerel üreticiyi ve Türk mutfağının zenginliğini desteklemek. 2012 yılında başlattığımız 'Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi' ile bu konuyu daha önce hiç olmadığı kadar ulusal gündeme taşıdık. O zamandan beri gelenek ile gelecek arasında bir ortak ve köprü olduk. Ekiplerimiz ülke çapında gerçekleştirdikleri seyahatlerle üreticilerle bir araya geliyor, onların gerçeklerini dinliyor ve kalite standartlarından Coğrafi İşaret tesciline ve yeni pazarlara ulaşmaya kadar gelişimlerine yardımcı oluyor. Bugün 800'den fazla üretici ve kuruluşla çalışarak dolaylı olarak yaklaşık 100.000 çiftçiye ulaşıyoruz. Mevsime bağlı olarak mağazalarımızda yaklaşık 750 Coğrafi İşaret ve aday ürünü sunuyoruz. En yakın iş ortağı olduğumuz yeme içme sektörüne ışık tutuyoruz. Sektör kadar kamuoyunun da bu ürünlere sahip çıkmasını çok önemsiyoruz. Coğrafi İşaretler Zirvesi ise işte tam da bu rolü üstleniyor" dedi. Yenice Ihlamur Balı AB’den Tescil Aldı, Sayı 43’e Ulaştı Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Coğrafi İşaretler Bölümü Başkanı João Onofre, Türkiye ile Avrupa Birliği’ni birbirine bağlayan Coğrafi İşaret tescilli ürünlere yeni bir ürünün daha AB tarafından tescillenerek eklendiğini ilk kez zirvede açıkladı. Onofre, “Coğrafi işaretler, tat ve mekân aracılığıyla anlatılan hikâyelerdir. Hafıza, kimlik ve anlam taşırlar. Toplulukları, yalnızca yıllar değil, çoğu zaman yüzyıllar boyunca ürettikleri, korudukları ve aktardıklarıyla birbirine bağlarlar. İstanbul şehri gibi Coğrafi İşaret tescilli ürünler de birer köprü olup üreticileri tüketicilere bağlıyorlar. Birkaç gün önce Avrupa Birliği tescili alan İpsala Pirinci ve Bursa Kestane Şekeri’nin ardından bugün Yenice Ihlamur Balı’nın da tescile kavuştuğunu açıklamaktan mutluluk duyuyorum. Böylece Avrupa Birliği'nde korunan Türkiye menşeli Coğrafi İşaret tescilli ürün sayısı 43’e ulaştı. Bunun çok daha fazlası ise tescil aşamasında.” dedi. Tüketicilerin %34’ü Cİ tescilli ürün tercih ediyor Zirvede Metro Türkiye ve TURYID iş birliği ile FutureBright tarafından gerçekleştirilen "Coğrafi İşaretlerin Etki Alanı Araştırması"nın sonuçları da katılımcılarla paylaşıldı. Araştırma sonuçlarına göre Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin ne olduğunu katılımcıların %72’sinin bildiği ve %34’ünün tercih ettiği sonucu çıkarken, araştırmada dikkat çeken en önemli kavram 'güven' oldu. Bu kavram bir yandan ürüne atfedilen 'değer', 'mükemmellik' ve 'mirası'ı tanımlarken diğer yandan özellikle yanlış etiket uygulamaları nedeniyle duyulan endişeleri ve ürüne ulaşılan kanala olan güveni gösteriyor. Araştırma sunumunda coğrafi işaretlerin gençleri köylerinde tutma potansiyelinin çok yüksek olduğu, tüketicilerin menülerde ürünlerin hikayesini dinlemeyi talep ettiği, üreticinin sesini duyurmasında desteğin şart olduğu gibi değerli veriler paylaşıldı.

Türk Telekom Girişimci Kadınların Dijital Yolculuğunu Destekliyor Haber

Türk Telekom Girişimci Kadınların Dijital Yolculuğunu Destekliyor

Türk Telekom, hayata geçirdiği ‘Dijitalde Hayat Kolay’ projesiyle kadınlara kendi işlerini kurma ve dijital dünyada büyütme imkânı veriyor. Türk Telekom, 19 Kasım ‘Dünya Girişimci Kadınlar Günü’ öncesinde yaptığı açıklamada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Derneği iş birliğiyle yürüttüğü Dijitalde Hayat Kolay projesi 2025 yılı programı kapsamında mentörlük sürecinin tamamlandığını ve hibe değerlendirme sürecine geçildiğini duyurdu. “Girişimci kadınların dijital yolcuğuna eşlik etmeye kararlıyız” Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü Arif Sancaktaroğlu, “Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden bir şirket olarak, teknolojinin toplumsal gelişim için taşıdığı dönüştürücü güce inanıyor, hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye’ye Değer’ projelerle, kadınların dijital ekosistemde daha güçlü bir şekilde yer almasını önceliklerimizden biri olarak görüyoruz. ‘Dijitalde Hayat Kolay’ projesiyle 2019’dan bu yana binlerce girişimci kadına dijital becerilerini geliştirmeleri, markalarını büyütmeleri ve işlerini geleceğe taşımaları için hem eğitim hem de rehberlik sağlıyoruz. ‘Dünya Girişimci Kadınlar Günü’nü kutladığımız bugünde, projenin hibe programının, kadınların dijital dünyada kendi başarı hikâyelerini yazmaları için yeni bir kapı açmalarına olanak tanımasını diliyoruz. Daha fazla kadının hayallerini gerçeğe dönüştürmesine destek olarak ülkemizin geleceğine katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Eğitimler, mentörlük ve hibe programı süreci ile girişimci kadınlar dijitalde güçleniyor Yıl sonuna kadar 81 ilde 15 bin kadına ulaşılması planlanan proje kapsamında, 18 yaş ve üzeri, dijital pazarlama eğitimi ve tasarım odaklı düşünme atölyesine katılmış, girişimci kadınlar arasından belirlenen 40 girişimci, 2 hafta süren mentörlük desteğinden yararlandı. Mentörlük sürecinde kadınlara; ürün veya hizmet için doğru hedef kitlenin belirlenmesi, uygun görsel ve yazılı içeriklerin oluşturulması, rakip analizi, başarılı ve başarısız örneklerin değerlendirilmesi, çevrimiçi reklam kampanyalarının oluşturulması, çevrimiçi pazar yerlerine giriş süreçleri, doğru fiyatlandırma, satış kanallarının belirlenmesi ve bütçe yönetimi gibi konuları içeren uygulamalı eğitimler verildi. Mentörlük programını tamamlayan kadın girişimciler arasından jüri tarafından belirlenecek 20 girişimci kadına ise toplam 2 milyon TL iş geliştirme hibesi verilecek. Dijitalde Hayat Kolay projesi ile 2019 yılından bu yana teknolojiye erişimi kısıtlı olan veya dijital dünyaya adım atma konusunda desteğe ihtiyacı olan 40 bin girişimci kadına ulaşıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Karbon Piyasası Danışma Kurulu İlk Toplantısını Gerçekleştirdi Haber

Karbon Piyasası Danışma Kurulu İlk Toplantısını Gerçekleştirdi

TOBB’da gerçekleşen toplantıya, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katıldı. İklim Kanunu gereği kurulan ve TOBB Başkanı’nın başkanlığında teşkil edilen Danışma Kurulu, Emisyon Ticaret Sistemi ve uluslararası karbon piyasasına ilişkin istişari nitelikte kararlar almak üzere oluşturuldu. Sanayi ve iş dünyasından temsilcilerin katılımıyla gerçekleşen toplantının açış konuşmasını yapan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, ülkemizin geleceği için kamu ve özel sektörün el ele, güçlü adımlar atacağına yürekten inandığını ifade ederek, danışma kurulunun kamu ve özel sektör arasında güçlü bir köprü olduğunu belirtti. İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından uygulamaya yönelik gerçekleşen bu toplantıların hayata geçtiğini görmekten duyduğu memnuniyeti de dile getiren Başkan Hasar, İklim Kanunuyla karbon piyasalarının da temel bir hukuki dayanağa kavuştuğunu vurgulayarak, “Bu noktada, Danışma Kurulu, İklim Kanunu’nun çok önemli bir organıdır. Danışma Kurulu, yalnızca politika tartışmalarının yapıldığı bir platform değil, aynı zamanda çözümün üretildiği bir ortak çalışma zeminidir. Burada yapılan her değerlendirme; sistemin olgunlaşması, sorunların sahadan merkeze taşınması ve ortak aklın kurumsallaşması açısından büyük önem taşıyor” dedi. İklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşümde Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini dile getiren Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle; “Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde tarihi bir adım attık” Türkiye olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde kritik bir dönemeçteyiz. İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeşil dönüşüm sürecinde tarihi bir adım attık. Artık sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda yasal bir zorunluluk olarak da belirli adımların atılması gerekiyor. Bu adımların başında, sera gazı emisyonlarının azaltılması, Emisyon Ticareti Sistemi kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi, karbon piyasalarında etkin rol alınması, raporlama yapılması ve uyum planlarının hazırlanması geliyor. “Yenilikçi teknolojilere yatırım yapan, verimliliği artıran işletmeler kazançlı olacak” Pilot uygulama ile faaliyete geçirmeyi planladığımız Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi ile sera gazı emisyonlarını azaltacak, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na karşı ülkemizin ekonomik çıkarlarını koruyacak ve yeşil dönüşüm stratejimizi güçlendireceğiz. Bu süreçte, yenilikçi teknolojilere yatırım yapan, verimliliği artıran ve karbon yönetimini iş süreçlerine entegre eden işletmeler kazançlı olacak. “Ülkemiz koşullarına uygun, adil bir ETS modeli oluşturmayı hedefliyoruz” 2053 Net Sıfır hedefimiz doğrultusunda geliştirilen ETS’nin kurulması, uygulanması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu kapsamda sistemin temel bileşenlerini oluşturmaya yönelik mevzuat hazırlıklarımız sürüyor. Emisyon Ticareti Sistemi’nin işleyişine yönelik ikincil düzenleme taslaklarında sona yaklaştık. Sistemin tasarımında; Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS) başta olmak üzere, uluslararası uygulamaları yakından inceledik. AB ETS’nin ilk yıllarındaki hatalarından ders alarak; ülkemiz koşullarına uygun, daha esnek ve adil bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin ETS’si ile AB’deki gibi kesin ve mutlak bir emisyon azaltımına değil, emisyon yoğunluğunun azaltılmasına odaklanıyoruz. Bildiğiniz üzere, Ulusal Katkı Beyanı hedefimiz de mutlak bir azaltım taahhüdü içermiyor. Burada hedefimiz, üretimimizi baskılamadan, aynı zamanda düşük emisyonlu üretimi teşvik etmek yönündedir. Bu yaklaşım, üretim artışıyla paralel şekilde üst sınırın uyarlanmasına imkân tanıyor. Böylece sanayi üretimini baskılamadan emisyon azaltımını teşvik etmek mümkün oluyor. “Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi gibi yenilikçi ve piyasa temelli bir yapıyı hep birlikte ülkemize kazandıracağız” Net Sıfır Emisyon hedefine giden yolda, ülkemizin potansiyelini en verimli şekilde değerlendirerek, Türkiye Emisyon Ticareti Sistemi gibi yenilikçi ve piyasa temelli bir yapıyı hep birlikte ülkemize kazandıracağız. Ücretsiz Tahsisatlandırma bu sistemde işin kalbi niteliğinde. Burada adil olmak zorundayız. Adil olmak için bir kıyaslama yapmamız gerekiyor. Kıyas değer yöntemiyle, belli ürün gruplarının emisyon yoğunluklarına göre ücretsiz tahsisatlar belirleniyor. “Bugün burada yaptığımız istişareler, geleceğin karbon piyasasının temellerini oluşturacak…” Bugün burada yaptığımız istişareler, geleceğin karbon piyasasının sağlam temellerini oluşturacağına bütün kalbimle inanıyorum. Kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum olarak el ele verdiğimizde bu dönüşümü yalnızca yönetmekle kalmayacak, aynı zamanda önemli fırsatlara da dönüştürebileceğiz. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu Toplantıya başkanlık eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, toplantının Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde bir köşe taşı olduğuna değinerek, “Yeşil mutabakat süreci Türkiye’nin yeni kalkınma stratejisidir. Bu fırsatı doğru kullanırsak, çevreci ve iklim dostu bir büyümeyi başarabiliriz” dedi. ETS gelirlerinin ülkemizde de özel sektörün yeşil dönüşüme uyum sağlaması için kullanılması gerektiğini belirten Başkan Hisarcıklıoğlu, “Gelirlerin özel sektörün dönüşüm yatırımlarına da yönlendirilmesi, raporlama ve doğrulama süreçlerinin sade ve dijital olması, süreci sadece bir uyum zorunluluğu olmaktan çıkarıp yeni bir rekabet tasarımı haline getirilmesi uygun olacaktır. Böylece erken uyum sağlayan şirketlerimiz küresel değer zincirinde tercih edilir, tedarikçi olma avantajları artar ve Türkiye menşeili ürün güçlenebilir. Geçmişte kuralları erkenden anlayıp fırsata çevirdiğimiz gibi bugün de karbon piyasasını sanayimizin yeşil, verimli ve teknoloji yatırımlarının ana omurgası yaparak yeni bir sanayi sıçramasına imza atabiliriz” şeklinde konuştu Toplantının ardından alınan kararlar, İklim Değişikliği Başkanlığınca Karbon Piyasası Kuruluna sunulacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan Ekonomiye Destek Çağrısı: "Emek Yoğun Sektörler İçin Acil Destek Şart" Haber

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan Ekonomiye Destek Çağrısı: "Emek Yoğun Sektörler İçin Acil Destek Şart"

Tekstil, hazır giyim, deri, ayakkabı ve mobilya gibi sektörlerin desteklenmesinin milli ekonomi için hayati önem taşıdığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, pandemi döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneğinin yeniden devreye alınmasını önerdi. "Firmalarımız Türkiye'nin Milli Servetidir" Paylaşımında, Türkiye'nin üretim ve ihracat gücünün korunması gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Firmalarımız Türkiye’nin milli servetidir. Ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesini korumalıyız.” Emek Yoğun Sektörler Zor Durumda: Acil Destek Talebi Başta tekstil ve hazır giyim, deri ve ayakkabı ile mobilya sektörü olmak üzere binlerce KOBİ’nin faaliyet gösterdiği emek yoğun alanlarda ciddi finansal sıkıntılar yaşandığını belirten TOBB Başkanı, bu sektörlerin artan maliyetler, düşen talepler ve finansmana erişim sorunlarıyla mücadele ettiğini söyledi. “Emek yoğun sektörler zor durumda. Bu alanlara özel teşvik ve destekler verilmeli.” Kısa Çalışma Ödeneği Geri Gelmeli Hisarcıklıoğlu, COVID-19 pandemi sürecinde başarıyla uygulanan kısa çalışma ödeneğinin, bugünkü ekonomik koşullarda yeniden gündeme alınmasının istihdamı koruma ve üretimi sürdürme adına kritik bir adım olacağını vurguladı: “Pandemi döneminde olduğu gibi kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneği yeniden devreye alınmalı.” Reel Sektörün Finansmana Erişimi Kolaylaştırılmalı Türkiye ekonomisinin büyüme yolculuğunda en önemli aktörlerden biri olan KOBİ’lerin finansal kaynaklara erişiminin kolaylaştırılması gerektiğini belirten TOBB Başkanı, ticari krediler ve ticari kredi kartlarına yönelik mevcut kısıtlamaların kaldırılmasını da talep etti. “Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için KOBİ’ler öncelikli olmak üzere reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı. Ticari kredilere ve ticari kredi kartlarına yönelik kısıtlamalar kaldırılmalıdır.”

Özel Güvenlik Zirvesi, TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi Haber

Özel Güvenlik Zirvesi, TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi

26-30 Haziran Özel Güvenlik Günü ve Haftası kapsamında düzenlenen Özel Güvenlik Zirvesi TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi. Zirveye; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı Suat Çelik, TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi Başkanı Serdar Gökhan Arıkan ve GÜSOD Başkanı Turgay Şahan ile ilgili bakanlık temsilcileri ile sektör meclisi başkanları katılım sağladı. 26-30 Haziran haftası kapsamında; Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı, TOBB Sektör Meclisi, GÜSOD ve ilgili diğer paydaşlarla birlikte çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu kapsamda; Anıtkabir ziyareti, TOBB bünyesinde gerçekleştirilen Özel Güvenlik Zirvesi, Eymir Gölü yürüyüşü, Polis Radyosu yayınları, AVM’lerde özel güvenlik tanıtımları ve basın bültenleri gibi etkinliklerle Özel Güvenlik Haftası etkinlikleri organize edilmiş, sektör sorunları ve tanıtımı bu etkinlikler aracılığıyla paylaşılmıştır. Özel güvenlik sektörü istihdama ve ekonomiye destek sağlıyor İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi iş birliğiyle düzenlenen Özel Güvenlik Zirvesi’nde özel güvenlik sektörünü güçlendirecek çözüm önerileri tartışıldı ayrıca Genel Kolluk-Özel Güvenlik İş Birliği ve Entegrasyonu’nu (KAAN Uygulaması) en etkin kullanan özel güvenlik görevlilerine de ödülleri takdim edildi. Zirvede, özel güvenlik sektörünün bir yandan önleyici güvenlik hizmeti sunarken diğer yandan istihdama sunduğu katkıyla ekonomiye verdiği destek vurgulandı. TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi Başkan Yardımcısı ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN, Özel Güvenlik Zirvesi’nde, sektörün gelişimine dair sunulan (KAAN, ÖGNET ve ÖZGE) çözüm önerilerinin sektörünün gelişimine katkı sunduğunu ifade etti. ŞAHAN, bununla birlikte özellikle çalışanların haklarının iyileştirilmesinin önemini de vurguladı. “Çalışma koşullarının, ücretlerin ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekiyor” ŞAHAN, “Türkiye’de bugün 1.300’in üzerinde özel güvenlik şirketi bulunmakta. 1.050 bin civarında özel güvenlik kimliği alan kişi olmasına rağmen sektörde aktif olarak 380 bin özel güvenlik görevlisi hizmet veriyor. Özel güvenlik sektörü Türkiye'de işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunabilecek bir potansiyele sahip. Özel güvenlik görevlisi olarak hizmet verenler, asgari ücret seviyesinde ya da bu seviyeye yakın maaş almaları ve özlük hakları gibi nedenlerden dolayı sık sık iş değiştiriyorlar. Dolayısıyla özel güvenlik şirketleri sürekli olarak yeni personel arayışına giriyor ve bu durum da talep çok algısına yol açıyor. Özel güvenlik görevlisi olarak çalışan arkadaşlarımızın sorunlarının çözümü için sadece işverenlerin değil, devletin de özel güvenlik sektörüne yönelik politikaları ve düzenlemeleri gözden geçirmesi ve çalışanların haklarını koruyacak adımlar atması gerekiyor. Kamusal ve özel alanlarda güvenliğin sağlanmasında büyük rol oynayan özel güvenlik görevlilerinin emeğinin karşılığını tam olarak alamaması sektörün gelişmesine de engel oluyor. Özel güvenlik sektöründeki yüksek turnover oranının önüne geçmek için çalışma koşullarının, ücretlerin ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekiyor. Bizler de bu konularda çalışmayı sürdürüyoruz.” açıklamasını yaptı. Özel güvenlik sektörünün devlet tarafından kapsamlı şekilde regüle edilmesinin sektör taraflarını doğrudan etkilediğinin altını çizen ŞAHAN, “Devletin özel güvenlik sektörünün gelişmesi ile ilgili talep ve önerileri “ticari talepler bakış” açısıyla değerlendirmesi karar alma süreçlerinde yeterince etkin olunamaması sonucuna sebebiyet vermektedir. Çalışanların temini ile eğitim süreçlerinde bazı yetersizlikler hizmet kalitesine doğrudan etki yapan kriterler olarak görülmektedir. Mesleki standartların oluşturulmamış olması ve sertifika programlarının yeterli düzeyde yapılamaması güncelliğini sürdürmektedir, diğer yandan sektörün bağımsız denetimi konusunda yeterli çalışma aşamasına henüz gelinememiştir. Sektörün toplum düzenine sağladığı katma değer olan “güvenliğin” kamuoyu tarafından yeterince algılanmaması, daha ziyade hizmet için sağlanan özel güvenlik görevlisi sayısına bağlı olarak değerlendirmeler yapılmaktadır. Özetlemek gerekirse; özel güvenlik sektöründe görev alan özel güvenlik görevlilerinin özlük haklarında yapılacak iyileştirmeler sektör gelişim sürecine önemli katkılar sağlayacağı gibi, huzurlu ve etkin bir görev yapmaları aynı zamanda başarıyı da beraberinde getirecektir.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.