Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Toplumsal Fayda

Kapsül Haber Ajansı - Toplumsal Fayda haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toplumsal Fayda haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

COLIN’S Üçüncü Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı Haber

COLIN’S Üçüncü Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı

Şirket, 2030 yılına kadar enerji tüketiminin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılama, kadın yönetici oranını %50’ye yükseltme ve mağaza sayısını 35 ülkede 800’e çıkarma hedefiyle dikkat çekiyor. COLIN’S, yayınladığı üçüncü Sürdürülebilirlik Raporu’nda 2024 yılı boyunca çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında kaydedilen gelişmeleri ve 2030 vizyonunu paylaştı. Raporda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, etik tedarik zinciri, çeşitlilik ve sürdürülebilir tasarım alanlarında somut adımlar öne çıkıyor. COLIN’S Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, 2024 yılının hem finansal hem de sürdürülebilirlik açısından güçlü bir yıl olduğunu vurgulayarak, “Bu büyümeyi yalnızca ekonomik başarıyla değil, çevreye ve topluma karşı duyduğumuz sorumlulukla da destekledik. ‘Gezegenden ve İnsandan Sorumluyuz’ yaklaşımımız doğrultusunda sürdürülebilirlik ilkelerini iş süreçlerimizin odağına yerleştirdik” dedi. Hazır giyimi sorumlu giyime dönüştürme hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmaların yalnızca üretim süreçleriyle sınırlı olmadığını belirten Yavuz Eroğlu, “Attığımız adımlar tedarik zincirimizden müşteri deneyimimize, dijitalleşme projelerimizden inovatif çözümlerimize kadar uzandı. Karbon ayak izimizi azaltmaya, kaynak kullanımında verimliliği artırmaya, sosyal etkilerimizi daha olumlu hale getirmeye yönelik çalışmalarımıza hız kazandırdık” diye konuştu. Yenilenebilir enerjide güçlü adım COLIN’S, sürdürülebilirlik yolculuğunda en somut adımlarından birini enerji alanında attı. Şirket, 2024 yılında aldığı çağrı mektubuyla Niğde’de 2,5 MW kurulu güce sahip Arazi Tipi Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımına başlıyor. Bu proje sayesinde faturası doğrudan COLIN’S’e ait olan 49 mağaza ile Türkiye’deki lojistik ve dağıtım üssü COLIN’S Dağıtım Merkezi’nin elektrik ihtiyacının tamamı güneşten karşılanacak. Yıllık 5,5 milyon kWh elektrik üretimi öngörülen santral, yaklaşık 30 milyon TL’lik enerji maliyetini yenilenebilir kaynaklardan karşılayacak. COLIN’S, proje devreye alındığında, 49 mağaza ve COLIN’S Dağıtım Merkezi’nin elektrik giderlerini sıfırlamayı ve karbon salımını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı şirketi koruyacak olan yatırım, COLIN’S’in 2030’da tüm enerji tüketimini yenilenebilir kaynaklara dayandırma vizyonunun da ilk büyük ölçekli uygulaması olma özelliğini taşıyor. Mağazalarda enerji yönetim sistemi COLIN’S, mağaza operasyonlarını dönüştürerek 2024’te 44 mağazasını daha enerji yönetim sistemine entegre etti ve böylece toplam mağazalarının %80’i sisteme dahil edildi. Enerji verimliliğine yönelik bu hamle çevresel etkileri azaltırken finansal katkı da sağladı. 6,5 milyon TL’lik yatırım sayesinde yalnızca bir yılda 650.000 kWh tasarruf elde edildi. Enerji yönetim sistemine yönelik yatırımlar, COLIN’S’in çevresel etkisini azaltma hedefini somut biçimde destekledi. Sağlanan enerji tasarrufu sayesinde önemli miktarda karbon salımı engellendi; bu etki, binlerce ağacın yıllık karbon tutumuna eşdeğer bir fayda yarattı. Böylece hem çevreye duyarlı bir operasyon modeli güçlendirildi hem de 2024 yılı itibarıyla 4 milyon TL’ye ulaşan bir finansal tasarruf sağlandı. Enerji yönetim sistemleri, mağazalardaki aydınlatma, iklimlendirme ve tüm cihazların gerçek zamanlı izlenip optimize edilmesini mümkün kılıyor. Böylece gereksiz tüketim önleniyor, şirketin karbon ayak izi kayda değer ölçüde azalıyor. Ürünlerde sürdürülebilir yenilikler COLIN’S, moda koleksiyonlarında çevreye duyarlı üretimi güçlendirmeye devam ediyor. 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre şirket, doğal kaynak tüketimini azaltan ve ürünlerin ömrünü uzatan yenilikçi projeleri devreye aldı. Bunların başında, 2024’te İlkbahar-Yaz ve Sonbahar-Kış sezonlarında toplam 616 bin 134 adet erkek dış giyim ürününün %77’sine ve kadın dış giyim ürünlerinde toplam 344 bin 828 adedin %73’üne uygulanan Su İticilik Apre Projesi geliyor. Bu teknoloji, ürünleri suya ve kire karşı daha dayanıklı hale getirirken, daha az yıkanma ihtiyacı sayesinde su ve enerji tasarrufu sağlıyor ve ürün ömrünü uzatıyor. Uzun süredir sürdürülen Ekolojik Jeans Koleksiyonu, inovatif yıkama teknikleriyle denimde su, enerji ve kimyasal tüketimini önemli ölçüde azalttı. Color Denim Koleksiyonu ise, top boyama teknikleri ve çevre dostu boyarmaddelerle hem trend hem de doğa dostu tasarımlar sundu. Elyaf kullanımında da son yıkama yerine viskon, modal, polyester ve poliamid gibi yumuşak dokulu elyaflar tercih edilerek su ve kimyasal tüketimi düşürüldü. Ayrıca COLIN’S Dağıtım Merkezi’nin aldığı Sıfır Atık Belgesi ve tüm aksesuar etiketlerinde FSC sertifikalı kâğıtlara geçiş doğal kaynakların korunmasında önemli bir adım oldu. 1,1 milyon kolinin 401 bini yeniden kullanıldı COLIN’S, sürdürülebilirlik stratejisinin önemli ayaklarından biri olan atık yönetiminde dikkat çekici sonuçlar elde etti. 2022’de dağıtım merkezinde başlayan Sıfır Atık uygulaması, 2023’te cadde mağazalarına da yaygınlaştırıldı; ayrıştırma alanları kurularak geri dönüştürülebilir malzeme oranı artırıldı. 2024’te yapılan 1,1 milyon koli sevkiyatının 401 bini yeniden kullanıldı. Bu süreçte yeniden kullanılan koliler sayesinde önemli miktarda karton tasarrufu sağlandı ve yapılan hesaplamalara göre yaklaşık 2.700 ağacın kesilmesini önlemekle eşdeğer bir çevresel fayda elde edildi. Bu uygulama hem maliyetlerde hem de çevresel etkilerde tasarruf sağladı. Ayrıca mağaza donanımlarında geri dönüştürülmüş ahşap, doğal mankenler ve geri dönüştürülmüş askılar tercih edilerek çevre dostu tasarım anlayışı benimsendi. COLIN’S’te kadın yönetici oranı %33’e yükseldi COLIN’S, insan kaynağını sürdürülebilirlik stratejisinin merkezine koyarak çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılıkta önemli ilerlemeler kaydetti. 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre kadın yönetici oranı %33’e yükseldi; bu artış, liderlik pozisyonlarında kadın temsilini güçlendirme hedefine doğru atılmış önemli bir adım oldu. Şirket, işe alımlarının %14’ünü yeni mezunlardan gerçekleştirerek genç yeteneklere fırsat sundu. Ayrıca çalışan gelişimine yönelik yatırımlar kapsamında 2024’te 135.732 saat eğitim ve 2.650 saat iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verildi. Dijitalleşmeye 3,1 milyon dolarlık yatırım COLIN’S, dijitalleşmeyi müşteri deneyimini güçlendiren, operasyonel verimliliği artıran ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen stratejik bir alan olarak konumlandırıyor. 2024’te dijitalleşme ve inovasyona yapılan 3.1 milyon dolarlık yatırım sayesinde iş süreçleri optimize edildi, enerji tüketimi azaltıldı, kaynak yönetimi iyileştirildi ve karbon ayak izi küçültüldü. Dijital dönüşüm vizyonu üretim ve operasyonun ötesine geçerek İnsan Kaynakları’na da taşındı. Bu kapsamda uygulanan Dijital Olgunluk Projesi, süreçlerin teknik ve kültürel dönüşüm düzeyini analiz ederek çalışan deneyimini güçlendirdi ve kurumsal verimliliği artırdı. Toplumsal katkı stratejinin merkezinde COLIN’S, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel ve ekonomik boyutlarıyla değil, toplumsal fayda yaratarak da hayata geçiriyor. 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre şirket, iş stratejilerini toplumsal gelişimle birlikte kurguluyor ve bu sorumluluğu paydaşlarıyla şeffaf biçimde paylaşıyor. Toplumsal katkı, müşterilerin ötesinde çalışanlar, tedarikçiler, gençler ve geniş toplulukları kapsıyor. Bu kapsamda üniversite öğrencilerinin kariyer yolculuklarına destek sağlayan projeler yürütülüyor, genç yeteneklerin yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri platformlar oluşturuluyor. Etik ve sorumlu tedarik COLIN’S, sürdürülebilirlik vizyonunu tedarik zincirinde de somut adımlarla hayata geçiriyor. Etik değerlere bağlı, çevre dostu tedarikçilerle iş birlikleri kurarak gezegenin korunmasına ve işin geleceğinin güvence altına alınmasına katkı sağlıyor. Sürdürülebilirliğe bütüncül bakış COLIN’S, sürdürülebilirliği enerji verimliliğinden döngüsel tasarıma, etik tedarikten toplumsal yatırımlara ve dijitalleşmeye uzanan çok boyutlu bir dönüşüm alanı olarak ele alıyor. Şirket, tüm operasyonlarını çevresel sorumluluk, toplumsal fayda ve uzun vadeli değer yaratma ilkeleri doğrultusunda yeniden şekillendiriyor. COLIN’S, attığı her adımı yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların dünyasına duyduğu sorumluluğun bir parçası olarak görüyor; sürdürülebilir modayı herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor.

Demet Evgâr’dan Vodafone Kırmızı Işık Uygulamasıyla Şiddete Dur Çağrısı Haber

Demet Evgâr’dan Vodafone Kırmızı Işık Uygulamasıyla Şiddete Dur Çağrısı

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone’un marka yüzü Demet Evgâr, şirket için çektiği 5G temalı ilk reklam filminin ardından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için ikinci kez kamera karşısına geçti. Filmde, kadınların günlük hayatlarında kendilerini güvensiz hissettikleri için rol yapmak zorunda kaldıkları anlar anlatılıyor ve asıl konuşulması gereken kadın rollerinin bu anlar olduğu vurgulanıyor. Filmin sonunda kadınlara acil durumlarda Kırmızı Işık uygulamasıyla çağrı gönderebilecekleri hatırlatılıyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone olarak, teknolojiyi yalnızca hayatı kolaylaştıran bir araç olarak değil, toplumsal faydayı, eşitliği ve geleceğe umutla bakmayı destekleyen bir alan olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele için geliştirdiğimiz Kırmızı Işık uygulaması, kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak için hayata geçirdiğimiz Dijital Benim İşim projesi ve kadın voleybolu sponsorluğumuz gibi inisiyatiflerle, kadınların hayatın her alanında daha güçlü şekilde var olmasına katkı sunuyoruz. Demet Evgâr, yıllardır mesleğindeki büyük başarısının yanında, toplumsal konulardaki duyarlılığı, özellikle de kadınların güçlenmesi konusundaki hassasiyeti ile hepimize ilham veriyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kadın Birimi İyi Niyet elçisi olarak, kadınların toplumda daha görünür olması için çalışmalar yürütüyor. Demet Evgâr’ın cesareti, enerjisi ve yenilikçi bakış açısı, Vodafone’un kapsayıcı, cesur ve geleceği şekillendiren marka değerleriyle bire bir örtüşüyor. Kendisiyle yaptığımız işbirliğinin, sadece teknoloji dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal fayda anlamında da güçlü bir iz bırakacağına inanıyoruz. Bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için hazırladığımız reklamda kendisiyle çalışmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” Kadınlar rol yapmak zorunda kalıyor Vodafone’un 25 Kasım reklam filminde, Demet Evgâr bir tiyatro sahnesinde, oyundan hemen önce, konuşma yaparken görülüyor. Evgâr, kadınların güvensiz hissettikleri anlarda, oyuncu olmamalarına rağmen rol yapmak zorunda kaldıkları durumlara dikkat çekiyor. Gece eve dönerken telefonda biriyle konuşuyormuş gibi yapmak, işyerinde gördüğü psikolojik şiddete rağmen güçlü kadın rolü yapmak, gördüğü şiddeti çocuğundan saklamak için gülümsüyor gibi yapmak, kadınların günlük hayatlarında deneyimledikleri zorunluluklardan sadece birkaçı. Diğer yandan, her gün kadınların toplumdaki farklı rolleri üzerine konuşuluyor. Asıl konuşulması gereken kadın rollerinin güvensizlik hissinden dolayı yapılmak zorunda kalınan roller olduğu vurgulanarak, kadınların böyle anlarda ve acil durumlarda Kırmızı Işık ile çağrı gönderebilecekleri ve şiddete dur diyebilecekleri hatırlatılıyor. Bugüne kadar 381 binden fazla indirildi Vodafone, Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddetin karşısında, kadınların yanında duruyor. Kırmızı Işık, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Uygulamaya acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor. Şiddete maruz kalan kadınlar, tek tuş ile yakınlarına telefonla erişebiliyor ve tehlikede bulunduğunu bildiren ve nerede olduğu bilgisini içeren acil SMS gönderebiliyor. Alo 183, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma ve Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı acil numaraları tek tuşla aranabiliyor. En yakın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin adresleri ve telefonları harita üzerinden bulunabiliyor. Türkçe, İngilizce ve Arapça dil seçenekleri mevcut olan uygulama, Apple Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. Uygulama, bugüne kadar 381 binden fazla indirildi ve aylık ortalama 1.000 aktif kullanıcı sayısına ulaştı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Çiğdem Arslan: Başarının Formülü Cesaret, Çalışmak ve Kalite Haber

Çiğdem Arslan: Başarının Formülü Cesaret, Çalışmak ve Kalite

Kapsül Haber Ajansı olarak, iş dünyasının önde gelen isimleriyle gerçekleştirdiğimiz röportaj serisinin yeni konuğu Nox Endüstri Kurucusu ve aynı zamanda SAPI Yüzey Teknolojileri Türkiye Kurucu Ortağı Çiğdem Arslan oldu. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ben Çiğdem Arslan. Nox Endüstri Kurucusu aynı zamanda SAPI Yüzey Teknolojileri Türkiye Kurucu Ortağıyım. Sanayi sektöründe büyüyen, üreten, ürettikçe daha çok öğrenen biriyim. Yüzey hazırlama, kumlama, boya teknolojileri derken kendimi hem Türkiye’de hem dünyada çözüm üreten bir marka yapısının başında buldum. Ben işimi sadece bir meslek olarak görmüyorum; bir yolculuk, bir emek, bir ispat aslında. Kendi gücünü kendi emeğiyle kuran bir kadının hikâyesi. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? En net kırılma noktası: “Ben kendi markamı kuracağım,” dediğim gündü. Korkuyordum ama daha çok heyecanlıydım. Sanayide kadın olmak zaten başlı başına bir hikâye… Ama o yolda ne kadar çok engel çıktıysa, hepsini kendime güç olarak yazdım. Almanya merkezli SAPI ile ortaklık kurmak ve global projelere imza atmak da diğer önemli dönüm noktalarım oldu. Bir de şu var: Ben hep sahada olmayı seçtim. Atölyede, tersanede, fabrikada… Orada öğrendiklerim beni ben yaptı. Sizin için ‘başarı’yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler? Başarı, bir gün geriye dönüp “Ben gerçekten elimden gelenin en iyisini yaptım,” diyebilmek bence. Benim farkım da şu: - Çok çalışırım - Hızlı karar veririm - Sözü değil, işi konuşurum -Bir işi yapıyorsam mutlaka en kalitelisini ve en iyisini yapmak isterim. Her zaman insanların ne dediğini değil, yaptığım işin nasıl olduğunu önemsedim. Başarıyı da biraz orada buldum. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? Sektörde genç bir kadın olarak var olmak kolay değildi. Bazen kapılar suratınıza kapanıyor, bazen “Bu işi yapabilir misin?” bakışlarını görüyorsunuz. Ben bu zorluğu şöyle aştım: Her projede çıtayı yükselterek. İnsanlar bir süre sonra “İyi iş çıkarıyor” demeye başladığında hiçbir önyargı tutunamıyor. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Kimseye kendinizi ispat etmeye çalışmayın. İşiniz zaten sizin adınıza konuşacak. Cesur olun, hata yapmaktan korkmayın. Bazen herkesin gitmediği yoldan gitmek gerekir. Ve ne olursa olsun: Hedef koyun, çalışın ve sabırlı olun. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Ben kendimi hiçbir zaman “yönetici” olarak görmedim; daha çok yol açan, yanında yürüyen, gerektiğinde omuz veren bir lider olmayı seçtim. Ekibimi yönlendirirken şunlara çok önem veririm: - Güven ortamı kurmak - Söz hakkı ve fikir alanı tanımak - Yetki devretmek - Birlikte çözüm üretmek Değer gören insan, bulunduğu yeri değerli kılar. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Bundan sonraki yolculuğumuzda; sadece ürün veya sistem ihraç eden bir firma değil, kendi mühendislik kültürünü, kalite anlayışını ve teknoloji bakış açısını dünyaya taşıyan bir yapı olmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda: - Daha büyük coğrafyalarda daha stratejik ortaklıklar kurmak - Sanayide verimliliği ve güvenliği artıran akıllı sistemlere ağırlık vermek - Dijitalleşmeyi ve otomasyonu merkezimize alan yeni çözümler geliştirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bizim için hedef sadece büyümek değil; dokunduğumuz her yerde iz bırakan, güven veren, sürdürülebilir bir dünya markası olmak. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz? Biz hiçbir zaman “en ucuzu biziz” diyenlerden olmadık. Tam tersine: En kaliteli, en güvenilir, en uzun ömürlü çözümleri geliştirmeyi seçtik. Bu da bizi otomatik olarak rakiplerden ayırdı. Uluslararası pazarda fark yaratma stratejimiz; Türk mühendisliğinin pratik zekâsı ile Alman disiplinini birleştirmek. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? Bizim işimiz direkt olarak hava kalitesini, enerji tüketimini, çalışan sağlığını etkiliyor. O yüzden sürdürülebilirlik bizim için bir “etik çizgi”. Her sistemde daha az enerjiyle daha çok verim üretmeyi hedefliyoruz. Toplumsal fayda dediğim şey ise şu: İnsanlar daha güvenli, daha sağlıklı ortamlarda çalışsın. Benim için en büyük kazanım bu. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Dijitalleşme bizim sektörde bile artık merkezde. Sistemlerde otomatik kontrol, IoT izleme, uzaktan bakım, yapay zekâ destekli analizler… Bunlar hem maliyeti azaltıyor hem de müşterilerimize daha profesyonel bir hizmet sunmamızı sağlıyor. Ben yeniliğe kapalı biri değilim. Tam tersi: “Bu teknoloji beni nasıl ileri taşır?” kısmı beni hep heyecanlandırıyor. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere hangi tavsiyeleri verirsiniz? Çok okuyun, çok araştırın, çok çalışın. Yabancı dil öğrenin. Bir konuda gerçekten iyi olun. Sabırlı olun, kendinize zaman tanıyın. Ve belki de en önemlisi: Cesur olun. Cesaret, sizi tahmin edemeyeceğiniz yerlere götürebilir.

Orzax'dan Elazığ'a Umut Dolu Bir Dokunuş Haber

Orzax'dan Elazığ'a Umut Dolu Bir Dokunuş

Orzax, doğaya katkı sağlamak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla Elazığ’da 10 bin fidanlık bir “Orzax Hatıra Ormanı” projesini hayata geçirdi. OGEM Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle Elazığ Karakoçan, Kulubaba mevkiinde oluşturulan alanda gerçekleştirilen fidan dikim törenine Elazığ Karakoçan Belediye Başkanı Cafer Oğur, Elazığ Karakoçan Belediye Eş Başkanı Eda Durmuş, Orzax CEO’su Yunus Emre Alimoğlu ve Orzax yöneticileri katıldı. Törende konuşan Orzax CEO’su Yunus Emre Alimoğlu, doğaya değer katan projelerin markanın sürdürülebilirlik yaklaşımında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: Orzax olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir hedef değil, kurumsal kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak ve toplumsal faydayı artırmak en temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz Orzax Hatıra Ormanı Projesi hem çevresel duyarlılığımızın hem de uzun vadeli sorumluluk bilincimizin somut bir yansımasıdır.” Alimoğlu, sağlıklı yaşamı destekleyen ürünlerinin yanı sıra toplum sağlığını bütüncül olarak ele alan bir marka olarak çevresel sürdürülebilirlik alanında projeler geliştirmeye devam edeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bizim için sağlıklı yaşam yalnızca ürünlerimizle sınırlı değil; aynı zamanda insanların yaşadığı çevrenin daha temiz, daha yeşil ve daha sürdürülebilir olmasıyla mümkün. Bu nedenle doğal kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin desteklenmesi ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda üzerimize düşen sorumluluğu kararlılıkla yerine getiriyoruz. Hatıra Ormanı projemize destek veren OGEM Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü’ne, tüm çalışanlarımıza ve katkı sunan paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.” Orzax, doğaya bırakılan bu kalıcı izlerle sürdürülebilirlik taahhüdünü bir kez daha vurgularken, toplumsal fayda yaratmaya yönelik projelerini sürdürmeye kararlılıkla devam edecek. Fidan dikim töreni, katılımcıların fidanları toprakla buluşturması ve Orzax Hatıra Ormanı’nda çektirdiği hatıra fotoğraflarıyla son buldu.

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği Haber

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding’den Eğitimde Güç Birliği

UNICEF, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Rönesans Holding, Türkiye’de gençlerin eğitim yolculuğu ile istihdama geçişleri arasındaki köprüyü güçlendirerek, onların geleceğini şekillendirme yolunda önemli bir adım attı. Rönesans Holding, UNICEF Türkiye’nin eğitimden istihdama geçiş sürecini destekleme misyonu kapsamında, gençleri iş gücü piyasasıyla uyumlu becerilerle donatmayı ve mezuniyet sonrası gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmayı amaçladığı programın önemli bir ortağı oldu. Bu iş birliği çerçevesinde Rönesans, Gaziantep Şehir Hastanesi’nin kapılarını açarak öğrencilere iş başında eğitim imkânı sunuyor. Ayrıca öğretmenler, usta öğreticiler ve rehber öğretmenler için kapasite geliştirme fırsatları sağlanmasını destekleyerek, öğrenciler için güvenli ve destekleyici eğitim ortamlarının oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Program kapsamında, Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yazılım geliştirme, yiyecek ve içecek hizmetleri, endüstriyel bakım ve onarım, tesisat ve enerji sistemleri ile endüstriyel otomasyon teknolojileri gibi alanlarda 120 öğrenciye mesleki eğitim fırsatı sunulacak. Böylece öğrenciler, eğitim alanlarındaki güncel uygulamaları, ileri teknoloji ile öğrendikleri bir deneyimle mesleklerine hazırlanacak. Aynı zamanda koordinatör ve rehber öğretmenler ile usta öğreticilerin teknik kapasiteleri güçlendirilecek; öğretim programları sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde güncellenecek. Bu sayede gençlerin mezuniyet sonrası istihdam edilebilirliklerinin artarken, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmış olacak. İş birliğinin dikkat çeken yönlerinden biri olarak da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) paydaş olarak sürece sağladığı katkı gösteriliyor. Bankanın Rönesans Holding ile tesis ettiği sürdürülebilirlik bağlantılı finansman çerçevesi, programın, gençlerin beceri gelişimi ve istihdam edilebilirliğinin artırılmasına yönelik hedeflerle hizalanmasında katalizör etkisi yaratıyor. GENÇLER İÇİN İŞ DÜNYASINA GÜÇLÜ GEÇİŞ İMKANI Bu özel iş birliği hakkında konuşan UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi şunları söyledi: “UNICEF olarak, her gencin ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazanarak potansiyelini en üst düzeye çıkarmasını desteklemek istiyoruz. Bu beceriler aynı zamanda iş gücü piyasasıyla uyumlu olmalı. Bu ortaklık iki önemli şeyi bir arada gerçekleştiriyor: Millî Eğitim Bakanlığı’nın kaliteli ve kapsayıcı mesleki ve teknik eğitim sağlamasına destek olmak ve Rönesans Holding gibi özel sektör ortaklarının uzmanlığından yararlanarak gençlere yenilikler ve fırsatlar sunmak. En önemlisi, bu iş birliği doğrudan hedeflenen öğrencilerin ötesinde sistemi de güçlendirmektedir. Mesleki ve teknik eğitim müfredatının güncellenmesi, iş sağlığı ve beceri eğitimi standartlarının iyileştirilmesi ve öğretmen kapasitesinin artırılması, Türkiye genelinde çok daha fazla sayıda mesleki ve teknik eğitim öğrencisine fayda sağlayacaktır. Böylece kaliteli, ihtiyaca ve geleceğe yönelik becerilerin istisna değil, standart hâline gelmesine katkıda bulunacaktır.” EBRD Türkiye ve Kafkaslar Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti ise, “Çeşitliliği teşvik eden, beceri geliştirme yoluyla rekabet gücünü artıran ve sektörlerin daha sağlam temeller oluşturmasına yardımcı olan bu çok yönlü girişime katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Fırsat eşitsizliği büyümeyi sınırlar; bu nedenle EBRD, tüm faaliyet bölgelerinde fırsat eşitliğini desteklemeye kararlıdır. Eşitlik ve toplumsal cinsiyet kapsayıcılığına yönelik stratejilerimiz doğrultusunda, özel sektör ortaklarımızla birlikte kapsayıcı işgüçlerinin potansiyelini açığa çıkarmak için çalışıyoruz. Bu girişimin sağlık sektöründe kritik bir insan kaynağı sorununu ele alacağına inanıyorum. Başarısının diğer sektörlere de taşınmasını dört gözle bekliyoruz” diye konuştu. MESLEKİ EĞİTİMDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, bugüne kadar Rönesans Eğitim Vakfı aracılığıyla 14 binden fazla gence burs verdiklerini, Pusula Programı ile 1900 yeni mezun gence kariyer fırsatı sunduklarını, fen ve teknik meslek liseleri kurduklarını ve farklı projelerle 390 binden fazla çocuğun eğitimine katkı sağladıklarını hatırlattı. Nitelikli eğitim ve eğitimde fırsat eşitliği için yürüttükleri projeleri daha da güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Ilıcak Kayaalp, MEB ve UNICEF ile öncelikli alanı mesleki eğitim olan projeyi hayata geçirerek, çok önemli bir adım daha attıklarını söyledi. İpek Ilıcak Kayaalp, “Rönesans olarak, bu proje kapsamında Gaziantep Şehir Hastanesi’nde en modern ve yeni cihazlarla donatılmış bir ortamda, usta öğreticilerin rehberliğinde 120 öğrencinin mesleklerine hazırlanmasını sağlıyoruz. Öğrencilerimiz, program kapsamında haftada dört gün hastanemizde eğitim alacak. Bu proje, ‘Yalnızca bir eğitim uygulaması değil; özel sektör, uluslararası kuruluşlar ve kamu iş birliğinin Türkiye’deki öncü, dünyada ise örnek gösterilebilecek bir modeli’… Özel sektör üretim ve tecrübeyi koyuyor, kamu düzenleyici rolünü üstleniyor, UNICEF ise toplumsal fayda perspektifini sağlıyor. Bu üç gücün birleşimi, tek başına yapılamayacak etkileri ortaya çıkarıyor. Önceliğimiz, gençlere umut, fırsat ve güven dolu bir gelecek sunmak. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz bu gençlerin, çağın gerekliliklerine uyum sağlayan, sorgulayan ve üreten bireyler olarak yetişmeleri için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi. İpek Ilıcak Kayaalp, mesleki eğitim konusundaki söz konusu iş birliğini faaliyet gösterdikleri farklı alanlarda genişletmek için UNICEF ile görüşmelerinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.

DHL, GoTrade Programıyla Hatay’daki Kadın Kooperatiflerini Destekliyor Haber

DHL, GoTrade Programıyla Hatay’daki Kadın Kooperatiflerini Destekliyor

DHL Global Forwarding MEA (Orta Doğu ve Afrika) bölgesinin her yıl düzenlediği Sürdürülebilirlik Liderlik Gelişim Programı (SALAM) çerçevesinde Türkiye’de bir pilot proje gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletler’in göç ajansı IOM ile yürütülen bu proje, depremden etkilenen kadın kooperatiflerine istihdam yaratmayı ve ekonomik hayata katılımlarını desteklemeyi amaçladı. Hatay’daki kadın kooperatifleriyle, IOM’un ildeki ağı üzerinden bir araya gelinerek GoTrade programı kapsamında eğitimler düzenlendi. Bu kooperatiflerin birçoğu daha önce IOM’un Kooperatif Geliştirme Fonu (CDF) aracılığıyla desteklenmişti. Hatay Valisi Sayın Mustafa Masatlı da programın ilk gününde katılımcılarla bir araya gelerek onlarla sohbet etti. Eğitimlerde, depremden etkilenen kadınların ürünlerini ulusal ve uluslararası pazarlara ulaştırabilmeleri ve ihracat yapabilmeleri için gerekli bilgiler detaylı şekilde aktarıldı. Katılımcılar, ihtiyaç duydukları sektörel bilgi ve teknik donanımı doğrudan uzmanlardan öğrenme fırsatı buldu. DHL Global Forwarding Türkiye ve DHL Express Türkiye ekiplerinden uzmanların katılımıyla; uluslararası ticaret, dijital pazarlama, mikro ihracat ve sınır ötesi e-ticaret, gümrük süreçleri yönetimi, siber güvenlik ve müşteri odaklı yaklaşım konularında kapsamlı bilgiler paylaşıldı. Program sonunda girişimci kadınlara sertifika verildi. DHL Global Forwarding Türkiye & Levant Genel Müdürü Berna Yılmaz Ciğeroğlu ve DHL Express Türkiye Genel Müdürü Volkan Demiroğlu, yaptıkları ortak açıklamada şunları söyledi: “Bu proje, DHL Group’un küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınmaya ve kadın istihdamını artırmaya yönelik stratejik yaklaşımının somut bir göstergesi niteliğinde. Biz de bu kapsamda Türkiye’de, DHL Global Forwarding ve DHL Express olarak kadınların ekonomik hayata katılımını destekleyen eğitimler düzenledik. Farklı kooperatiflerden toplam 20 kadın girişimcinin katıldığı eğitimlerde 7 uzman arkadaşımız görev aldı. Oldukça verimli geçen bu proje kapsamında emek harcayan tüm çalışma arkadaşlarımıza ve eğitime katılan kadın girişimcilerimize yürekten teşekkür ediyoruz. DHL’in ‘Connecting people, improving lives – İnsanları birleştirmek, yaşamları iyileştirmek’ misyonu doğrultusunda toplumsal fayda yaratan projelerde yer almaya devam edeceğiz.” IOM Türkiye Misyon Başkan Yardımcısı Claudia Natali ise şu değerlendirmeyi yaptı: “IOM’un Hatay ve Türkiye genelinde kooperatiflerle yürüttüğü çalışmalar, dünya genelindeki araştırmaların da gösterdiği gibi, kadınlar kooperatifler aracılığıyla örgütlendiğinde aileler ve toplumlar istikrar kazanıyor, gelirler artıyor ve dayanıklılık güçleniyor. DHL’in GoTrade Programı aracılığıyla yanımızda olması, özel sektörle kurulan ortaklıkların toplulukların daha hızlı ve sürdürülebilir şekilde toparlanmasına nasıl katkı sağladığını gösteriyor.”

Şenpiliç'e, OSB Yıldızları Araştırması’nda 3 Farklı Kategoride Ödül Haber

Şenpiliç'e, OSB Yıldızları Araştırması’nda 3 Farklı Kategoride Ödül

Şenpiliç İnsan Kaynakları Direktörü Meryem Sökmen “Bu başarı, emekleriyle Şenpiliç’i bugün bulunduğu noktaya taşıyan tüm çalışanlarımızın ortak eseridir.” dedi. Türkiye’nin lider piliç üreticisi Şenpiliç, bu yıl beşincisi düzenlenen OSB Yıldızları Araştırmasında üç farklı kategoride ödüle layık görülerek törende öne çıkan şirketlerden biri oldu. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleştirilen törende, organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar satış, ihracat, Ar-Ge yatırımları, istihdam ve kadın istihdamı gibi kritik performans göstergeleri üzerinden değerlendirildi. Araştırma kapsamında bu yıl 12 kategoride 120 firma ödüllendirildi. Şenpiliç’e üç kategoride ödül Araştırma sonuçlarına göre Şenpiliç, Türkiye genelinde OSB’lerde faaliyet gösteren firmalar arasında “en çok satış yapan şirketler” arasında üst sıralarda yer alarak üretim gücünü bir kez daha ortaya koydu. Şirket aynı zamanda OSB’lerde “en fazla istihdam sağlayan firmalar” arasında konumunu güçlendirerek bölgesel kalkınmaya ve sanayi istihdamına sağladığı katkıyı tescilledi. Kadın iş gücünü artırma konusundaki kararlı yaklaşımıyla dikkat çeken Şenpiliç, “kadın istihdamı kategorisinde” de Türkiye’nin en başarılı şirketleri arasında yer aldı. ‘Özellikle kadınların iş hayatına katılımına katkı önceliğimiz’ Şenpiliç İnsan Kaynakları Direktörü Meryem Sökmen 3 farklı kategoride ödül alınmasıyla ilgili şunları söyledi: “OSB Yıldızları Araştırması’nda üç farklı kategoride ödül kazanmak, üretimin her aşamasında benimsediğimiz kalite, sürdürülebilirlik ve insan odaklı çalışma kültürümüzün önemli bir yansımasıdır. Türkiye’nin üretim gücüne, istihdamına ve özellikle kadınların iş hayatına katılımına katkı sunmayı stratejik önceliklerimizden biri olarak görüyoruz. Bu başarı, emekleriyle Şenpiliç’i bugün bulunduğu noktaya taşıyan tüm çalışanlarımızın ortak eseridir. Lider üretici kimliğimizi toplumsal fayda ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle güçlendirerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.”

Borçelik’in Doğaya Kazandırdığı Fidan Sayısı 700 Bini Geçti Haber

Borçelik’in Doğaya Kazandırdığı Fidan Sayısı 700 Bini Geçti

Türkiye’nin en yüksek kaliteli galvanizli çelik üreticisi Borçelik, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla fark yaratmaya devam ediyor. Bugüne kadar 700 binden fazla fidanı doğa ile buluşturan Borçelik, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü vesilesiyle yeni fidan dikimleri ve bağışlarıyla da Türkiye’nin ekosistemine anlamlı bir katkı daha sundu. Borçelik, çevresel ve sosyal etkiyi birlikte ele alan sürdürülebilirlik yaklaşımının bir parçası olarak Kasım ayında çeşitli kurumlarla iş birliği içinde çok sayıda ağaçlandırma etkinliği gerçekleştirdi. Gürsu’da Yanan Ormanlar için 500 Yeni Fidan Borçelik, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, yangınlardan etkilenen orman alanlarını yeniden canlandırmak üzere 500 fidan bağışladı. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde gerçekleştirilen etkinlikte “Okyanus Gönüllü Borçelikliler” Gürsu’da fidan dikiminde yer aldı. Gürsu Belediyesi’ne 20 Bin Fidan Desteği Önümüzdeki günlerde de devam edecek ağaçlandırma çalışmalarını desteklemek amacıyla Borçelik, Gürsu Belediyesi’ne 20 bin adet fidan daha gönderecek ve yanan orman alanlarının yeniden yeşertilmesine katkı sağlayacak. Orhaneli, Balabancık ve Yörükali’ye Fidan Bağışları Borçelik, yine bölgedeki ekosistem restorasyonunu desteklemek amacıyla Orhaneli Orman Şefliği’ne 2 bin, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü iş birliği ile Balabancık Köyü’ne bin, Yörükali Köyü’ne ise 500 fidan bağışladı. Dağyenice’de 300 Fidan Toprakla Buluştu 8 Kasım’da ise Borçelik Hiking & Trekking Kulübü, Seracılık ve Bitki Yetiştiriciliği Kulübü, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ve İklim Değişikliği ve Karbon Politikaları Derneği iş birliğiyle Dağyenice Nefes Tesisleri’nde 300 fidan dikildi. Etkinlik, çalışan gönüllülüğü ile yerel paydaşları bir araya getirerek doğaya ortak bir katkı sunma amacı taşıdı. Borçelik’in Sürdürülebilirlik Yaklaşımı: Çevresel Etkiyi Toplumsal Fayda ile Birleştiren Bir Yolculuk Borçelik, fidan bağışlarının yanı sıra “Emeğimiz Doğaya Hediyemiz” projesiyle Gemlik tesislerindeki kendi serasında fıstık çamı ve defne fidanları yetiştirerek doğaya kalıcı katkılar sunuyor. Şirket, ekosistem restorasyonundan çalışan gönüllülüğüne, yerel iş birliklerinden toplumsal farkındalığın artırılmasına kadar geniş bir çerçevede sürdürülebilirlik kültürünü güçlendirmeyi hedefliyor. Borçelik, bugüne kadar doğaya kazandırdığı 700 bini aşkın fidan ile iklim kriziyle mücadelede somut bir adım atarken, gelecek nesiller için daha yeşil bir dünya yaratma vizyonuyla çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Girişim Öncüleri Programı Hibe Başvuruları Başladı Haber

Girişim Öncüleri Programı Hibe Başvuruları Başladı

Kadınların ekonomik hayata tam ve eşit katılımının; kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmanın temeli olduğuna inanan Alarko Holding’in, toplumsal alanda fark yaratan projeleriyle öne çıkan Habitat Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Girişim Öncüleri Programı’nın bu yılki hibe etabına başvurular başladı. Kadın girişimcilere bilgi, deneyim, markalaşma ve bağlantı ağlarını da içeren güçlü bir ekosistemde yer alma fırsatı sunan Girişim Öncüleri Programı kapsamında hayallerini başarıya dönüştürmek isteyenlere son 3 yıldır eğitim, mentorluk ve hibe desteği veriliyor. İşlerini büyütmeyi, operasyonlarını güçlendirmeyi ve markalarını geleceğe taşımayı isteyen kadın girişimciler, ön değerlendirme ve jüri sunumlarının ardından toplam 2.500.000 TL’lik finansal destek kazanma fırsatı yakalayacak. Başvuruların 5 Aralık 2025 tarihine kadar devam edeceği program çerçevesinde, ön değerlendirmeyi geçen 35 girişimci kadının dahil edileceği mentorluk sürecinin ardından, jüri değerlendirmesini başarıyla tamamlayan 25 girişimci kadın, işlerini ve potansiyellerini büyütme şansı elde edecek. Bu yıl, Alarko Şirketler Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Tarım Grubu da projeye katkı veriyor. Program kapsamındaki 25 girişimci kadın arasından tarım alanında faaliyet gösteren 5 iş modelinin hibe desteği Alarko Tarım Grubu tarafından sağlanacak. Eğitim, mentorluk ve finansal desteği bir arada sunarak kadınların ekonomik hayatta daha güçlü, daha görünür ve daha sürdürülebilir bir şekilde yer almalarını amaçlayan Girişim Öncüleri Programı’nın hibe etabı, esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıtlı kadın girişimciler, şahıs, limited ve anonim şirket sahibi kadınlar ile kadın kooperatiflerine açık. Başvurular Alarko Holding ve Habitat Derneği’nin sosyal medya hesaplarında yer alan link üzerinden ya da Habitat Derneği’nin web sitesi kanalıyla yapılabilecek. Akıllı tarım, güvenli gıdaya erişim, yeşil enerji, sürdürülebilir turizm, iyi yaşam çözümleri, sürdürülebilir üretim, yaratıcı endüstriler ve nitelikli dijital hizmetler gibi geniş bir yelpazeye sahip olan hibe programı kapsamında, kadın istihdamını artıran, çocuklara, yaşlılara ve dezavantajlı bireylere yönelik çözümler sunarak toplumsal dönüşüm yönünde pozitif etki yaratan girişimlerin de artması hedefleniyor. Alarko Holding tarafından 20, Alarko Tarım Grubu tarafından 5 kadın girişimciye sunulacak toplam 2.500.000 TL’lik hibe desteği ile işletmelerin üretim kapasitelerini artırmalarına ve markalarını güçlendirmelerine katkı sağlanacak. Başvurular arasından seçilen 35 kadın girişimci, mentörlük sürecinin ardından alanında uzman kişilerinden oluşan bir jürinin karşısında sunumlarını gerçekleştirecek. Jüri değerlendirmesi sonucunda sürdürülebilir, yenilikçi ve toplumsal değer yaratan iş modelleriyle öne çıkan girişimciler hibe desteği almaya hak kazanacak. Güçlenen kadın girişimcilerle yerel ekonomilere çok yönlü katkı 1954 yılında iki genç girişimcinin attığı adımlarla kurulan ve bugün Türkiye ekonomisinde 70 yılı aşmış köklü bir marka konumunda olan Alarko Holding’in fırsat eşitliği, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal fayda odaklı vizyonunun somut bir yansıması olan Girişim Öncüleri Programı, üçüncü yılında da Türkiye’nin dört bir yanından girişimci ve girişimci adayı kadınlara ulaşmaya devam ediyor. Habitat Derneği iş birliğiyle 2023’te başlayan proje her yıl, hedeflediği erişim rakamını artırarak bugüne kadar yaklaşık 4.000 kadına ulaştı. 2025 döneminde 5 farklı modülde toplam 320 saatlik eğitimin verildiği program kapsamında katılımcıların bilgi, beceri ve iş modeli geliştirme kapasiteleri güçlendirildi. Eğitimler; marka kimliği oluşturma, yapay zekâ destekli dijital pazarlama, tasarım odaklı düşünme, e-ihracat ve finansal yönetim başlıklarında teorik ve uygulamalı olarak gerçekleştirildi. Katılımcılarına yalnızca eğitim ve finansal destek sağlamakla kalmayan program, aynı zamanda mentorluk, network, görünürlük ve sürdürülebilir iş geliştirme imkânları sunarak kadın girişimcilerin güçlü ve dayanıklı bir girişimcilik ekosisteminin parçası olmasına da imkân veriyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kapsayıcı ekonomik büyümeye somut katkılar sunan Girişim Öncüleri Programı, güçlenen kadın girişimcilerle yerel ekonomilere de çok yönlü katkı sağlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.