Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tübi̇tak

Kapsül Haber Ajansı - Tübi̇tak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tübi̇tak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

81 İlden DENEYAP Türkiye Eğitmenleri Mersin'de Buluşuyor Haber

81 İlden DENEYAP Türkiye Eğitmenleri Mersin'de Buluşuyor

Bu kapsamlı program, eğitim kalitesini artırmayı, içerikleri teknoloji trendleriyle uyumlu hale getirmeyi ve eğitmenlerin mesleki gelişimlerini derinleştirmeyi hedefleyen DENEYAP Türkiye’nin en önemli yıllık buluşmalarından biri olarak öne çıkıyor. Açılış programına TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanı ve DENEYAP Türkiye İcra Kurulu Başkanı Ömer Kökçam, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Dr. Sadullah Uzun, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Müdürü Enes Efendioğlu ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elvan Kuzucu Hıdır’ın katılım sağlayacağı program süresince eğitmenler, tanışma ve kaynaşma etkinliklerinin ardından teknik ve kişisel gelişime yönelik çeşitli oturumlara dahil olacak. Program, geleceğin kritik disiplinlerinden Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji gibi teknoloji odaklı eğitimlerle devam edecek ve alanında uzman akademisyenlerin sunumlarıyla zenginleşecek. Eğitim kapsamında, DENEYAP Teknoloji Atölyeleri bünyesinde üstün başarı gösteren eğitmenler için anlamlı bir ödül töreni de düzenlenecek ve TEKNOFEST sürecinde finalist olmaya hak kazanan eğitmenler başarılarını taçlandıran sertifikalarla onurlandırılacak. Bu yılki program, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel kutlama etkinlikleriyle daha da anlam kazanacak ve eğitmenlerin emeğini, fedakârlığını ve katkılarını görünür kılan özel bir bölüm, samimi ve güçlü bir atmosferde gerçekleştirilecek. Üç gün sürecek eğitmen eğitiminin ardından katılımcılar, Mersin’in eşsiz doğal miraslarından Cennet–Cehennem Mağaralarına düzenlenecek kültürel bir gezi ile programı keyifli bir deneyimle sonlandıracak. DENEYAP Türkiye, bu programla eğitmenlerin bilgi ve becerilerini güçlendirmeyi, teknolojiyi öğretim süreçlerine en iyi şekilde entegre etmeyi ve geleceğin teknoloji insanlarını yetiştirmeyi sürdürmeye devam edecek.

Akbank ve  TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek Haber

Akbank ve TurkishWIN’den Kadın KOBİ’lere Güçlü Destek

Akbank ve TurkishWIN iş birliğiyle düzenlenen BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı’nın üçüncü dönemi için başvuru süreci 19 Aralık 2025 tarihine kadar devam ediyor. Program, girişimci kadınları alanında deneyimli mentorlarla bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunmayı hedefliyor. Başvurular arasından seçilecek 50 kadın KOBİ, bu ağa katılarak çalışmalarına güç katacak. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı; yıllık cirosu en az 1 milyon TL olan girişimci kadınları, ihracat, yatırım, büyüme, insan kaynağı, liderlik, pazarlama, kriz yönetimi, networking, dijitalleşme gibi alanlarda ücretsiz ve 6 ay sürecek bire bir mentorluk desteğiyle buluşturuyor. Program kapsamında Akbank ve TurkishWIN’in güçlü liderliği ve Arya Kadın Yatırım Platformu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Ege İhracatçı Birlikleri, Endeavor Türkiye, EY (Ernst & Young), Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), İstinye Garage Incubation Hub, İzmir İş Kadınları Derneği, JCI İstanbul, Kadir Has Üniversitesi, Silivri Teknokent, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Wings, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Ankara TEKMER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Treeo VC, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Van Teknokent, Women in Games Türkiye, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Viveka ve 10.000 Kadın Girişimciler Derneği mentorları ile kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarına destek sunulurken; yatırım, yeni pazarlar, insan kaynakları gibi konularda tüm girişimcilere açık etkinlikler de düzenlenecek. Hedeflerinin kadın KOBİ’lere bütüncül bir destek ağı sunmak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş; “Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %18 bandına ulaşmış durumda. Ancak potansiyelin hâlâ çok altında. Kadın KOBİ’lerimizin büyüme iştahı, dijitalleşmeye açıklıkları ve markalaşma kabiliyetleri reel sektörde ciddi bir değer yaratıyor; buna karşın finansmana erişim, mentorluk, görünürlük ve kurumsallaşma gibi kritik alanlarda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Akbank olarak biz, bütüncül bir yaklaşımla kadın KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına yanıt veren çözümler geliştirmeye, büyüme yolculuklarında yanlarında yer almaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan kadın KOBİ’lere özel finansman çözümleri sunarken bir yandan da ihtiyaç duydukları eğitim, mentorluk desteğine ve iş ağına erişimlerini kolaylaştırıyoruz. 2021 Aralık ayında uluslararası finans kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz Kadın KOBİ Paketini müşterilerimizin hizmetine sunmuştuk. Paketin lansman tarihi itibarıyla Kadın KOBİ’lere yönelik sağladığımız finansman tutarı 7,5 katına, hizmet verdiğimiz kadın KOBİ sayısı ise 2 katına ulaştı. Ayrıca uluslararası fon kuruluşları aracılığıyla sağladığımız toplam 240 milyon USD tutarındaki fon ile de kadın KOBİ’lerimizi destekledik. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı ise bu çabanın önemli bir tamamlayıcısı niteliğinde. Üçüncü yılında da bu programla girişimci kadınları, büyüme, yatırım, ihracat, liderlik gibi alanlarda onlara rehberlik edecek mentorlarla buluşturuyoruz. Biz bu mentorluk sürecini Türkiye ekonomisinin uzun vadeli rekabet gücüne yapılan stratejik bir katkı olarak değerlendiriyor, bu etkiyi artırmak üzere TurkishWIN gibi bu alanda önde gelen kurumlarla el ele ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. TurkishWIN Kurucusu Melek Pulatkonak ise “TurkishWIN olarak 2010 yılından bu yana kadınların iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemek için mentorluk, networking ve sosyal öğrenme programları tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Amacımız, kadınların iş dünyasında daha görünür, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlamak. İngiltere merkezli Sage grubu tarafından yayınlanan rapora göre, girişimcilerin %93’ünün mentorluk desteğinin başarılarını artırdığına inandığını; mentorluk alan işletmelerin ise %70’inin beş yıl ve daha uzun süre ayakta kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran, mentorluk almayan işletmelere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek. Bu nedenle kadın girişimciliğini destekleyen finansal araçlar ile finansal olmayan desteklerin, eğitim, danışmanlık, hibeler ve güçlü mentorluk ekosisteminin hem sosyal hem de ekonomik açıdan stratejik bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Akbank’ın bu alandaki bütünsel yaklaşımını son derece kıymetli buluyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye’nin 148 ülke arasında 135 sırada yer alması, fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kadınların ekonomik hayata katılımında gerçek bir sıçrama yaratmak için sivil toplum–özel sektör iş birliklerine olan ihtiyacın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Akbank iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı da bu güç birliklerinin en etkili örneklerinden biri. Üçüncü yılında programımız, girişimcilik ekosisteminin liderlerinden 20 sivil toplum kuruluşu ve 50 gönüllü iş lideri mentoru bir araya getirerek kadın KOBİ’lerin büyüme yolculuğuna somut katkı sağlıyor. Birlikte güçlüyüz.” şeklinde konuştu.

Şanlıurfa Bilim Merkezi’nde Yapay Zekâ Atağı Haber

Şanlıurfa Bilim Merkezi’nde Yapay Zekâ Atağı

Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, yapay zekânın yeni bir medeniyet tasavvurunun kapısı olduğunu vurgulayarak, “Şanlıurfa bu büyük dönüşümün seyircisi değil, öncüsü olacaktır. Kadim tarihimizin ilhamıyla gençlerimizi teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten bireyler hâline getireceğiz” dedi. Şanlıurfa Valiliği, TÜBİTAK, Harran Üniversitesi ve Avusturyalı Ars Electronica Export iş birliğiyle kurulacak bölüm, bölgenin teknoloji vizyonuna yeni bir boyut kazandıracak. Programa; Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, 20. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Üzeyir Durmuş, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. VALİ ŞILDAK: “YAPAY ZEKÂ MERKEZİNİN KURULMASI ŞEHRİMİZ İÇİN ÇOK DEĞERLİ” Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, programda yaptığı konuşmada, “Bu güzel program ve bilimin, teknolojinin en ileri aşaması olan yapay zekâ konusundaki bu çalışmayı, Büyükşehir Belediyemizin ve üniversitemizin desteğiyle gerçekleştirmiş olmalarını çok anlamlı buluyorum. Özellikle bunun bir bilim merkezi çatısı altında yürütülmesi, burada bir birimin kurulacak olması, yapay zekânın deneyimlenmesi ve gençlerimizin, öğrencilerimizin bu alanla tanışmasının somut bir zemine kavuşması açısından son derece değerli. Öncelikle Büyükşehir Belediyemizi ve projeye katkı sağlayan tüm kuruluşları tebrik ediyor, ilimiz adına teşekkür ediyorum” dedi. GÜLPINAR: “ŞANLIURFA, YAPAY ZEKÂ ÇAĞININ ÜRETEN ŞEHRİ OLACAK” Açılış töreninde en dikkat çeken konuşmayı yapan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, yapay zekânın yalnızca bir teknoloji değil, yeni bir medeniyet tasavvurunun kapısı olduğunu vurguladı. Başkan Gülpınar, konuşmasında, Şanlıurfa’nın tarihsel birikimine vurgu yaparak şunları söyledi: “Şanlıurfa; insanlık tarihinin ilk adımlarının atıldığı, bilginin ve hikmetin toprağı olan kadim bir şehirdir. Geçmişten aldığımız ilhamla, geleceği şekillendiren yeni bir adım atmanın heyecanını yaşıyoruz.” İnsanlığın büyük dönüşümlerinin merakla başladığını belirten Gülpınar, Göbeklitepe örneği üzerinden teknoloji çağının yeni dönemeçlerine dikkat çekerek, “Göbeklitepe’deki ilk inanç anından bu yana insan evreni anlamaya çalıştı. Bugün de benzer bir kırılma noktasındayız. Yapay zekâ, insanın bilgiyle kurduğu ilişkiyi yeniden tanımlıyor. Şanlıurfa olarak bu dönüşümün seyircisi değil, öncüsü olmayı hedefliyoruz” dedi. “GENÇLER SADECE TÜKETEN DEĞİL, ÜRETEN OLACAK” Kalıcı Yapay Zekâ Bölümü’nün kurulmasının yalnızca bir proje değil, uzun vadeli bir vizyon olduğunu belirten Gülpınar, gençlere büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayarak, “Çocuklarımız ve gençlerimiz teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten, dönüştüren bireyler olsun istiyoruz. Gençlerimizin fikirleriyle büyüyen bir Şanlıurfa inşa ediyoruz” diye ifade etti. Yeni bölümün, bilimsel üretimi artıracak kalıcı bir merkez olacağını belirten Gülpınar, teknolojinin insani değerlerle bütünleşmesi gerektiğini ifade ederek, “Yapay zekâ sadece makine zekâsı değildir; insan emeği, estetik ve ahlakla birleştiğinde bir medeniyet değerine dönüşür. Bizim vizyonumuz, teknolojiyi insanın hizmetine sunan, değer temelli bir bilim anlayışıdır” şeklinde konuştu. ULUSLARARASI VE AKADEMİK İŞ BİRLİĞİNE VURGU Konuşmasında projenin paydaşlarına da geniş yer veren Gülpınar, iş birliğinin Şanlıurfa’nın vizyonunu büyüttüğünü belirterek, “Ars Electronica’nın uluslararası deneyimi bize yeni bir perspektif kazandırıyor. TÜBİTAK’ın desteği ve Harran Üniversitesi’nin akademik katkılarıyla proje sağlam temeller üzerine inşa ediliyor. Şanlıurfa artık sadece tarihî mirasıyla değil, bilimsel üretimiyle de anılacak” dedi. Gençlere de seslenen Gülpınar, tarihten bugüne uzanan sorumluluğu hatırlatarak, “Bir zamanlar Göbeklitepe’de yeni bir çağ başlatıldıysa, bugün de sizler bilgiyle, teknolojiyle yeni bir çağ başlatacaksınız. Biz, sizin merakınızı büyütmek ve üretme gücünüzü desteklemek için buradayız” diye kaydetti. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu ise, yaptığı konuşmada, “Tarihin sıfır noktası olarak kabul edilen ve ilk medeniyetin doğduğu kadim topraklarda bugün yapay zekâ, dijitalleşme ve dünyanın farklı yönlerinin şekillendiği yeni bir merkezin ortaya çıkması, tasarlanması ve bugün açılışının yapılması gerçekten muhteşem bir şey” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından program teknik sunumlarla devam etti. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Mehmet Küçük, Bilim Merkezi Proje Sunumunu gerçekleştirdi. Laura Welzenbach (Ars Electronica) yapay zekâ sergi yaklaşımını aktardı. Mesut Bilgili proje koordinasyon sunumunu yaptı. Ahmet Öztürkmen (CarStudio.ai) sektörel uygulamaları paylaştı. İkinci oturumda akademi ve sektör temsilcileri, yapay zekânın çeşitli alanlardaki kullanım örneklerini ele alacak. Bu kapsamda; Prof. Dr. Berkan Aydilek, Onuralp Sezer (Ultralytics), Raphael Fakhir, Osman Toprak, Lara Bauer ve Hasan Kaya, yapay zekânın güncel uygulamalarını katılımcılara sunacak. Kalıcı Yapay Zekâ Bölümü’nün, çocuklardan gençlere ve araştırmacılara kadar geniş bir kitleye hitap eden atölyeler, uluslararası sergiler ve eğitim programlarıyla Şanlıurfa’yı bir bölgesel teknoloji üssüne dönüştürmesi hedefleniyor.

Sağlıkta Yapay Zekâ İçin 7 Ülkeden Güç Birliği Haber

Sağlıkta Yapay Zekâ İçin 7 Ülkeden Güç Birliği

Sağlıkta dijital dönüşümün yeni adımı olan yapay zekâya odaklanan PHRESH projesinin başlangıç toplantısı için 7 ülke, İstanbul’da İstinye Üniversitesi Topkapı Kampüsü’nde bir araya geldi. Adını “Bağlantılı Sağlık Hizmetleri için Acil Durum ve Güvenli Ortamlarda Hasta Sağlığı Müdahalesi” kelimelerinin baş harflerinden alan uluslararası PHRESH projesinin İstanbul’daki ilk toplantısına, Hollanda, Kanada, Türkiye, İspanya, Portekiz, Romanya ve Birleşik Krallık’tan önde gelen sağlık kuruluşları, teknoloji şirketleri ve araştırma merkezleri katıldı. BAĞLANTILI SAĞLIK HİZMETLERİ DÖNEMİ Sağlıkta dijital dönüşümün yeni bir adımı olan bağlantılı, güvenli ve yapay zekâ destekli sağlık ekosistemlerini ortak bir vizyonla şekillendirmeyi amaçlayan PHRESH çerçeve projesi, yedi farklı ülkeden kurum ve araştırma kuruluşlarının katılımıyla, sağlık risk değerlendirmesi, acil müdahale ve tedavi süreçlerini yeniden tanımlamayı hedefleyen kapsamlı bir yapıyı bir araya getiriyor. Etkinlikte ülke temsilcilerinin yanı sıra, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) TEYDEB Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Selçuk Selek, İstinye Üniversite Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya konuşma yaptı. ‘İYİLEŞTİRİLMİŞ HASTA SONUÇLARI İÇİN ÇÖZÜM GELİŞTİRMEKTEN GURUR DUYUYORUZ’ Projenin bilimsel, akademik ve stratejik yürütücülerinden biri olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını ifade eden İstinye Üniversite Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya, sağlık teknolojileri alanında önde gelen üniversitelerden biri olduklarının altını çizerek şunları söyledi: “Öncelikle, hepinizi İstanbul'da ağırlamaktan ve bu önemli başlangıç toplantısına ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. MLP Care ve İstinye Üniversitesi olarak akademik araştırmalara ve klinik uygulamalara tek bir çatı altında birlikte devam ediyoruz. İnovasyona, yapay zeka destekli teknolojilere, yapay zeka destekli sağlık hizmetlerine ve uluslararası işbirliklerine odaklanıyoruz. PHRESH projesi, bilim, teknoloji ve klinik uzmanlığın hastaların yararı için bir araya geldiği bu vizyonu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Türkiye'de erken teşhis, daha iyi karar desteği ve iyileştirilmiş hasta sonuçları için çözümler geliştirmeye aktif katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. İstinye Üniversitesi olarak, önümüzdeki yıllarda sağlık teknolojilerinde önde gelen üniversitelerden biri olmayı, inovasyonu yönlendirmeyi ve sağlığın geleceğini şekillendirmeyi sürdürmeyi hedefliyoruz.” GELECEĞE YÖN VERECEK BULUŞMA Projenin Türkiye’deki katılımcılarından MLP Care Proje Yönetimi Direktör Yardımcısı Esra Alkurt ise, buluşmanın uluslararası iş birliği ve bilgi paylaşımını güçlendirdiğini, sağlık teknolojilerinin geleceğine yön verecek stratejik bir buluşma niteliği taşıdığını söyledi. Alkurt, proje hakkında şöyle konuştu: “Bu girişim; yüksek doğruluklu sensörler, gerçek zamanlı analiz teknikleri, yapay zekâ destekli erken uyarı sistemleri, gelişmiş veri-ağ bağlantıları ve kuantuma dayanıklı şifreleme teknolojileri gibi öncü çözümlerin entegrasyonunu içeriyor. Projenin Türkiye konsorsiyumu, risk altındaki bireylerde akciğer hastalıklarının erken teşhis ve tedavisini desteklemek amacıyla, hastane sistemleriyle entegre çalışabilen; Yapay Zekâ (AI) ve giyilebilir teknolojiler kullanan, hasta ve sağlık profesyonellerine yönelik web ve mobil uygulamalardan oluşan bütünleşik bir sistem geliştirmeyi hedefliyor.” DÖRT ALANDA YENİLİK HEDEFLENİYOR Toplantı süresince, her ülke kendi vaka çalışmasını sunarak PHRESH projesinin şu dört temel yenilik alanına odaklandı: Sense for Health: Gelişmiş sensörlerle sürekli veri takibi.Alert to Prevent: Yapay zekâ destekli erken uyarı sistemleri.Connected Transport: 5G/6G altyapısıyla entegre ambulans-hastane veri akışı.Secure and Collaborative Learning: Gizlilik artırıcı ve kuantuma dayanıklı güvenlik çözümleri. SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİM KOLAYLAŞACAK Projede, sağlık sektöründe yapay zekâ ve dijital sağlık teknolojileri gibi yeniliklerle firmaların verimliliğini ve rekabet gücünü artırarak önemli bir katma değer sağlamak hedefleniyor. Küresel dijital sağlık pazarının 2025 yılı sonunda 505 milyar dolara ulaşması beklenirken, Türkiye'de de sağlık harcamalarının artması ve yapay zekâ entegrasyonu ile GSYİH'ye önemli katkılar sağlanması öngörülüyor. Projedeki yenilikçi sağlık teknolojilerinin devreye girmesi sonucunda, Türkiye ve dünya genelindeki firmalarda rekabet avantajı oluşması, sağlık hizmetlerine erişimde kolaylık ve firmaların gelirlerini artırması hedefleniyor.

DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde 9.490 Öğrenci Mezuniyet Gururu Yaşadı Haber

DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde 9.490 Öğrenci Mezuniyet Gururu Yaşadı

2019–2025 yılları arasında 11 farklı teknoloji alanında üç yıllık eğitimlerini tamamlayan 9.490 öğrenci, 1–2 Kasım 2025 tarihlerinde 81 ilde gerçekleştirilen törenlerle mezuniyet coşkusunu yaşıyor. DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı iş birliğinde yürütülüyor. Program, Türkiye’nin dört bir yanındaki gençlere teknoloji üretme becerisi kazandırmayı, yenilikçi düşünmeyi teşvik etmeyi ve ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sunmayı hedefliyor. İstanbul’da Coşkulu Mezuniyet Töreni 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen mezuniyet törenlerinin en geniş katılımlı etkinliklerinden biri İstanbul’da Bahçelievler Şehit Mustafa Özel Spor Kompleksinde düzenlendi. Yaklaşık 3.000 kişinin katıldığı törende 1.000 öğrenci, üç yıl süren eğitim serüvenlerini tamamlamanın gururunu yaşadı. Törene; T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Davut Gül, T3 Vakfı Yöneticileri, mezun öğrenciler ve aileleri katıldı. Katılımcılar, öğrencilerin Milli Teknoloji Hamlesi ’ne katkı sunacak bireyler olarak yetişmesinin gururunu hep birlikte paylaştı. T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada: “Milli Teknoloji Hamlesi’nin bir neferi, bu yolculuğun ve bu büyük ailenin bir ferdi olarak, emeklerinizin meyvesini topladığınız bu güzel anın şahidi olmaktan gurur duyuyorum. Bugün burada sadece mezun olan öğrencilerimize değil bir umudun, bir hayalin ve bir milletin geleceğine bakıyoruz. Bugün, Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilimizde büyük bir coşku yaşıyoruz. 2018 yılında ektiğimiz tohumların dev çınarlara dönüştüğünü görüyoruz. Tam 9.490 evladımız… Edirne’den Hakkâri’ye, yurdumuzun her köşesinde, İstanbul’da, Ankara’da, Gaziantep’te DENEYAP atölyelerimizdeki eğitimlerini başarıyla tamamlayarak mezuniyet hakkını kazandı. Bir abiniz ve yol arkadaşınız olarak özelikle vurgulamak istediğim daha da önemli bir kazanım var. İleride dünyaya damga vuracak işlerinizde yanınızda olacak kalıcı dostlar, yol arkadaşları kazandınız… Bu atölyelerde kurduğunuz takım ruhunu ve arkadaşlıkları asla kaybetmeyin. DENEYAP ekosisteminde sizlere yol gösteren abilerinize, ablalarınıza ve birlikte yürüdüğünüz kardeşlerinize sımsıkı sarılın. Onları adeta ailenizin bir ferdi bilin. En önemli davamız olan Milli Teknoloji Hamlesi'nin motor gücü de işte bu takım ruhudur. Bu hamlenin asıl hedefi ise tam bağımsız, teknoloji geliştiren, paradigma değiştiren, oyun kuran bir Türkiye inşa etmektir. İşte bu hamlenin çekirdeği de ruhu da sizlersiniz. Kıymetli Kardeşlerim, Bu güzel ülkenin geleceğinde sizlerin imzası olacak. Şimdi daha büyük hayaller kurmanın vakti. Hayattaki KIZILELMA’nız ufukta parlıyor. Sürekli merak edin ve sorgulayın. Sınırları zorlayın. Paradigmaları kırın. Başarısız olmaktan asla korkmayın ve pes etmeyin. Ve en önemlisi bu milletin evlatları olarak kendinize inanın. Burada öğrendiklerinizle TEKNOFEST'te kendi takımlarınızı kurmaya devam edin. DENEYAP mezunları olarak sizden ricam, sizden sonra gelen kardeşlerinize mentörlük yapmanız, bu meşaleyi söndürmeden taşımanızdır. Sizlerle bir arada olmaktan onur duyuyorum. Mezuniyetiniz vatanımıza, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun. Yolumuz açık ve ufkumuz daim olsun.” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da yaptığı konuşmada gençlere seslenerek: “Bizim medeniyetimiz, 'Oku. Yaradan Rabbinin adıyla oku' emri üzerine bina edilmiştir. Bu ilahi mesaj, özünde kâinatın anlamlandırılması manası taşıyor. Ve bu söz bize, kitaplarla yol arkadaşlığı yapmanın da ötesinde, hayal etmeyi, merak etmeyi, keşfetmeyi, araştırmayı, geliştirmeyi söylüyor. Böyle bir medeniyetin mensuplarının bilimden uzak kalması düşünülebilir mi? Zengin düşünce ve bilim iklimi olmaksızın bir medeniyetin yükselişi mümkün olamayacağı gibi, kuvvetini ve etkisini sürdürmesi de imkânsızdır. Bizzat kendi tarihimiz ve insanlık tarihindeki nice örnek bize bu hakikati gösteren tecrübelerle doludur. O vakit, insanlık ailesinin adeta bir çıkış yolu aramakta olduğu bu çağda, muhakkak bilimsel çalışmaların bereketine yeniden sahip çıkmak, Peygamberimizin ‘ilim müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır’ ifadesinin sırrına sarılmak zorundayız. Kendi evlatlarına olan sarsılmaz inancıyla geleceği inşa eden bir Türkiye var. Yapay zekâdan biyoteknolojiye, nanoteknolojiden ileri imalata her alanda yerli ve milli teknolojiler geliştiren Milli Teknoloji Hamlesine imza atan bir Türkiye var. İnanıyorum ki, alın terimizi akıl terimizle bütünleştirecek gayretlerden vazgeçmedikçe; insanlığın geleceği adına taşıdığımız bu tarihi misyonun icrası daha mümkün olacaktır. Biz size inanıyoruz. Size güveniyoruz. TEKNOFEST’lerde rekorları sizlerle kırıyoruz. Sizlerin bayrağı çok daha yükseklere çıkaracağınızdan asla şüphe duymuyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda en kıymetli hazinemiz sizlersiniz. Bu anlayışla; siz gençlerimizin bilim ve teknoloji kültürü ile buluşmasını ve her alanda yeni çalışmalar yapmasını sağlayacak adımlar atıyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz en kıymetli işlerimizden biri Deneyap Teknoloji Atölyeleri’dir. Şimdi DENEYAP’ların hem ülkemiz adına hem de dünyada oluşturduğu etki bakımından gerçekten gurur verici bir yerdeyiz. Yolunuz açık olsun.” “Karşımızda enerji dolu bir gençlik var. Sizlerle gurur duyuyoruz, harikasınız” diyerek törendeki konuşmasına başlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak şöyle devam etti: “DENEYAP Atölyelerinde emek verdiniz. Genlik Merkezlerimizde, sanayi ve teknoloji bakanlığımızla, T3 Vakfı’mızla beraber sizlere emek veren eğitmenlere teşekkür ediyoruz. Destekleri için ailelere teşekkür ediyoruz. Burada muhteşem bir iş yapılıyor. Türkiye’nin teknoloji yürüyüşüne sizler hazırsınız. Gelecekte büyük işleri bu mühendisler başaracak, bu yazılımcılar başaracak ve bölgede güçlü bir Türkiye ortaya çıkacak. Hep beraber bunu görüyorsunuz ve görmeye devam edeceğiz. Hep beraber bu ülke için üretmeye, bu ülke için çalışmaya ve güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Ben de bir makine mühendisiyim. Bu şartlarla beraber ortaya konulan misyon bizleri gururlandırıyor. Teknofest’te ortaya konulan vizyon ve başarılı çalışmalar bu gençleri güçlendiriyor. Ve Teknofest kuşağını alkışlıyoruz. Gelecekte çok daha güçlü bir Türkiye olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. DENEYAP Türkiye mezuniyetleriniz hayırlı olsun.” Geleceğin Teknoloji Yıldızları DENEYAP’ta Yetişiyor Üç yıl süren DENEYAP Teknoloji Atölyeleri programı, öğrencilerin teknolojiye yön veren alanlarda yetkinlik kazanmalarını sağlayan uygulamalı eğitimlerden oluşuyor. Eğitim sürecinde öğrenciler; tasarım odaklı düşünme, üretim ve problem çözme becerilerini geliştiriyor; takım çalışması, yenilikçilik ve girişimcilik alanlarında deneyim kazanıyor. Atölyelerde öğrenciler, yazılım teknolojilerinden yapay zekâya, elektronik programlamadan robotik sistemlere, siber güvenlikten enerji teknolojilerine kadar 11 farklı teknoloji alanında eğitim alıyor. Bu eğitim modeli, gençlerin sadece teknolojiyi tüketen değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten ve geliştiren bireyler olarak yetişmelerine imkân tanıyor. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Güçlü Katkı DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, Türkiye’nin dört bir yanında gençleri teknoloji üretimiyle tanıştırarak ülkemizin yerli ve milli teknoloji ekosistemine nitelikli insan kaynağı kazandırıyor. Bugüne kadar on binlerce öğrenciye ulaşan proje, gençlerin geleceğin teknolojilerine yön verecek bilgi, beceri ve özgüvene sahip bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlıyor. Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncü projelerinden biri olan DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, her geçen gün büyüyen mezun ağıyla Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına güç katmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Deprem Bölgesinde Doğum Sonrası Depresyonu Azaltacak Biyopsikososyal Destek Modeli Geliştirildi Haber

Deprem Bölgesinde Doğum Sonrası Depresyonu Azaltacak Biyopsikososyal Destek Modeli Geliştirildi

2000–2025 arasında Türkiye’de meydana gelen yaklaşık 90 afet, milyonlarca kişiyi etkilerken ciddi ekonomik kayıplara yol açtı. Afetler, kayıplar, güven ve kontrol duygusunun kaybı ve belirsizlik gibi psikososyal riskleri artırarak doğum sonrası kadın ve çocuk sağlığını tehdit ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde, Antakya ve Gaziantep’te doğum yapan kadınlarla gerçekleştirilen “Deprem Bölgesinde Travma Bilgili Doğum Sonu Depresyonu Önleme Programı”nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. TÜBİTAK ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Fonu tarafından desteklenen programa 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen 100’den fazla yeni doğum yapmış kadın katıldı. Program kapsamında afet bölgelerinde doğum yapan kadınların ruh sağlığını koruyacak ve doğum sonrası depresyon riskini azaltacak bir model geliştirildi. Kadınların depresyon riski yaklaşık yüzde 36’dan yüzde 4’e düştü Program kapsamında, rutin doğum sonrası izlemler yapılarak kadınlara travma farkındalığı eğitimi verilirken, depresyona neden olan biyopsikososyal tehlikeler saptanıp uygun müdahale araçları uygulandı. Kadınlar arasında yapılan değerlendirmeler, travma bilgili müdahalelerin doğum sonrası depresyon semptomlarını anlamlı şekilde azalttığını gösterdi. Program ile kadınların depresyon riski yaklaşık yüzde 36’dan yüzde 4’e düştü, stres düzeylerinde ise yarı yarıya düşüş gözlendi. Ayrıca doğum yapan kadınların sorunlarla baş etme becerileri ve profesyonel sosyal destek algısının ise güçlendiği gözlemlendi. 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen depremlerin etkilediği bölgede yaklaşık 4.1 milyon üreme çağında kadın bulunduğunu ve her ay ortalama 25.000 doğumun gerçekleştiğini belirten Şimşek, “Bu tür travmatik olaylar, annenin fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığına zarar veren, anne-bebek etkileşimini olumsuz etkileyen ve kadınların doğum sonrası depresyon riskini artıran önemli bir faktör olarak tanımlanmaktadır. Depremler sonrası Türkiye’de yapılan araştırmalar doğum sonu depresyonun yaklaşık yüzde 12’den yüzde 35’e yükseldiğini gösteriyor. Bu artış, afetin neden olduğu çoklu kayıplarla doğrudan ilişkili. Geçici barınma alanlarında yaşayan, sağlık hizmetine ve sosyal destek mekanizmalarına erişemeyen ve ilk annelik deneyimini yaşayan kadınlar daha fazla risk altında” dedi. Prof. Dr. Zeynep Şimşek, “Geliştirdiğimiz model, birinci basamak sağlık sistemimizin mevcut altyapısına uyumlu, biyopsikososyal riskleri kapsayıcı ve afetlere karşı toplumsal dayanıklılığı artıran bir çözüm sunuyor. Bu nedenle programın Sağlık Bakanlığı Doğum Sonu Bakım Yönetim Rehberi’ne entegre edilmesini, afet bölgelerinde yaygınlaştırılmasını ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde multidisipliner ekiplerce uygulanmasını öneriyoruz.” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yerli havacılık teknolojisiyle 2,5 milyon Euro tasarruf Haber

Yerli havacılık teknolojisiyle 2,5 milyon Euro tasarruf

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hava trafik kontrolünü dijital hale getiren yerli ve milli Elektronik Uçuş Stribi ve Dijital Hava Trafik Kontrolörü Kalkış Müsaadesi (EFS/DCL) Sistemi’nin Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve TÜBİTAK iş birliğiyle geliştirildiğini belirtti. Uraloğlu, “Milli Hava Trafik Kontrolü (ATC) Ar-Ge Projesi kapsamında hayata geçirilen sistem hava trafik kontrol hizmetlerinde büyük kolaylık sağlayarak işlemleri dijital hale getiriyor.” ifadelerini kullandı. Kağıt Stribin Yerini Elektronik Strip Aldı Bakan Uraloğlu, EFS/DCL Sistemi’nin hava trafik kontrolörlerinin uçuşları elektronik ortamda yönetmesine olanak tanıdığını belirtti. Bu sayede, kâğıt striplerin yerine elektronik veri kullanılarak hata payının azaldığını, süreçlerin hızlandığını ve uçuşların daha emniyetli hale geldiğini ifade eden Uraloğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “EFS ile kâğıt striplerin yerini alarak uçuş bilgilerinin elektronik ortamda takibini ve kaydını da sağlayan sistem sektörler arası transferine de imkân sağlıyor. Pek çok otomasyonu da beraberinde getirerek hava trafik kontrolörlerinin iş yükünü hafifletiyor, insan hatasını asgariye indirerek operasyonun emniyetini artırıyor. Dünyada, yalnızca söz konusu sistemde bulunan görerek uçuş şartlarındaki uçuşların bilgilerinin işlenmesinde de tam kontrol sunuluyor. Bu sayede operasyon verimliliği de üst düzeye taşınıyor.” Kalkış İzni Dijital Ortama Taşındı Bakan Uraloğlu, hem zamandan kazanç sağlandığını hem de daha emniyetli bir operasyon yürütülmesine katkıda bulunulduğunu belirterek “DCL fonksiyonu ile pilotlarla kule arasındaki telsiz trafiğini azaltarak iletişimi daha hızlı ve güvenli hale getiriyor. Sistem sayesinde gerekli teknik altyapıya sahip uçaklar kontrolör müsaadesini sesli komut yerine dijital ortamda alabiliyor. Böylece telsiz kullanımına olan ihtiyaç azalıyor, iletişim hatalarının önüne geçiliyor ve uçuş operasyonları daha güvenli hale geliyor.” 29 Havalimanında Aktif Olarak Kullanılıyor Sistemin hizmete alındığı 2022 yılından bugüne kadar 29 havalimanına yaygınlaştırıldığını belirten Uraloğlu, “Sistem, özellikle Antalya, Milas Bodrum, Muğla Dalaman, Ankara Esenboğa ve İzmir Adnan Menderes gibi trafiğin yoğun olduğu havalimanlarında büyük kolaylık sağlıyor. Hava trafik yönetiminde süreçleri hızlandıran sistem, kontrolörlerin iş yükünü hafifletirken, uçuşların daha düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı sunuyor. Hava Trafik Kontrolörlerinin yeni uçuş rekorları kırmasına yardımcı oluyor. Önümüzdeki süreçte diğer havalimanlarımızda da yaygınlaştıracağız.” dedi. 2,5 Milyon Euro Tasarruf EFS/DCL Sistemi’nin milli imkanlar ile üretildiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Operasyonel verimliliğin artırılmasının yanı sıra yerli havacılık teknolojisiyle ürettiğimiz sistem ile 2022 yılından bu yana 2,5 milyon Euro tasarruf sağladık.” dedi. Bakan Uraloğlu,  sistemin sadece Türkiye’de değil, uluslararası havacılık sektöründe de rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını ve önümüzdeki süreçte farklı ülkelere ihraç edilmesiyle ekonomik kazanç elde edileceğini belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.