Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türksat

Kapsül Haber Ajansı - Türksat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türksat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MXGP Türkiye, TÜRKSAT ile 180 Ülkede Ekranlara Taşındı Haber

MXGP Türkiye, TÜRKSAT ile 180 Ülkede Ekranlara Taşındı

Spor turizmi açısından önemli kazanımlar elde edilen organizasyon, Afyonkarahisar’ı bir kez daha dünya ekranlarına taşıdı. Dünyaca Ünlü Kanallarda Canlı Yayınlandı İki gün boyunca süren şampiyona, CBS Sports Network, Bandsports, Eurosport, Fox Sports Latina, Fox Sports International, Fox Sports Asia, Play Sports3, Go3 Sport Open, MTV Max, La Chaine L’equipe, Auto Moto Tv, TNT Sports, Rai Sport, SKY Sport, Sport TV, TV Galicia, TV Catalunya, Motorsport TV, VRT gibi önde gelen uluslararası spor kanallarında canlı yayınlandı. Türkiye’de ise organizasyon, Tabii Spor, A Spor, D-Smart Go ve Kanal 3 ekranlarından milyonlarca izleyiciyle buluştu. Türkiye’nin Tanıtımına Milyarlarca Liralık Katkı MXGP Türkiye, daha önceki yıllarda da ülkemize önemli tanıtım değerleri kazandırdı. 2018 yılında 144 milyon 540 bin Euro, 2019’da 198 milyon 263 bin Euro ve 2021’de 300 milyon Euro uluslararası tanıtım değeri sağlayan organizasyon, 2025 yılında da Türkiye’nin spor turizmi ve marka değerine büyük katkı sundu. Yarışlarla birlikte Türkiye’nin tanıtım videoları da dünyanın en büyük yayın platformlarında canlı yayınlandı; gazete, dergi, internet medyası ve sosyal medyada binlerce içerik paylaşıldı. Dünyanın En İyileri Afyonkarahisar’da Yarıştı Uluslararası Motosiklet Federasyonu’nun FIM en prestijli organizasyonlarından biri olan MXGP Türkiye’de, Kawasaki, Honda, Yamaha, KTM, GASGAS, Fantic, TM, Husqvarna ve Beta gibi dünyaca ünlü markaların fabrika takımlarının en iyi sporcuları piste çıktı. Afyonkarahisar Motor Sporları Merkezi’nde düzenlenen yarışlar, motor sporları tutkunlarına heyecan dolu anlar yaşattı. TÜRKSAT ile Dünya Ekranlarında Türkiye’nin spor organizasyonlarının küresel ölçekte tanıtılmasına öncülük eden TÜRKSAT, bu yıl da MXGP Türkiye’nin dünyanın dört bir yanında milyonlarca haneye ulaşmasını sağladı. Organizasyon, hem ülkemizin motor sporlarındaki başarısını hem de spor turizmindeki yükselişini gözler önüne serdi.

Uraloğlu: Ulaşım Politikalarımızı Küresel Trendler ve Çevresel Sorumluluklar Belirliyor Haber

Uraloğlu: Ulaşım Politikalarımızı Küresel Trendler ve Çevresel Sorumluluklar Belirliyor

Uraloğlu, özellikle ulaştırma sektöründe sıfır emisyona geçiş çalışmalarını hızlandırdıklarını aktararak, "Kurumsal karbon ayak izi hesaplamasını Türkiye’de ilk gerçekleştiren bakanlık olarak çevre bilinci hizmet anlayışına liderlik etmekten de gururluyuz. İklim kriziyle mücadelede öncü bir rol üstlenerek, çevreye duyarlı, karbon emisyonunu azaltan ulaşım sistemlerini hayata geçiren projeler geliştiriyoruz." şeklinde konuştu. Yakın bir zaman önce başlatılan "Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası" projesini, Avrupa Birliği mali işbirliği çerçevesinde finanse ederek, sektördeki tüm ulaşım modlarını kapsayacak şekilde yürüttüklerini ifade eden Uraloğlu, şunları aktardı: "Bu proje, ulaşım faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik etkili bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında geliştirilen emisyon modeliyle kara yolu, demir yolu, hava yolu, deniz yolu ve kent içi ulaşım modlarının mevcut durumunu analiz ederek, farklı gelecek senaryolarına göre aktivite tahminleri, araç sayısı, yakıt türü ve emisyon projeksiyonları oluşturacağız." İfadelerini kullandı. TÜRKİYE'DE YÜK TAŞIMALARININ YAKLAŞIK YÜZDE 85’İ KARA YOLU İLE YAPILIYOR Bakan Uraloğlu, Türkiye'de yük taşımalarının yaklaşık yüzde 85’inin kara yolu ile yapıldığına dikkati çekerek, bunun da sektörü karbon salınımı açısından öncelikli bir alan haline getirdiğini söyledi. Kara yolu taşımacılığında yeşil dönüşümü sürdürülebilirliğin merkezine yerleştirerek, elektrikli kamyon, otobüs, minibüs, çekici ve otomobillerin sektörde kullanımına imkan sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yaptıklarına işaret eden Uraloğlu, kent içi ulaşımda da çevresel duyarlılıkla hareket ettiklerini anlattı. Uraloğlu, paylaşımlı elektrikli skuterleri, kısa mesafeli ulaşımda şahsi araç kullanımını azaltmak amacıyla hayata geçirdiklerini kaydederek, "2021’de yürürlüğe aldığımız Elektrikli Skuter Yönetmeliği kapsamında bugüne kadar 26 firma, yaklaşık 65 bin skuter ile Türkiye’nin birçok ilinde faaliyet göstermeye başladı." diye konuştu. "Kombine Taşımacılık Yönetmeliği" ve "Yeşil Lojistik Belgesi" uygulamalarıyla da çevre dostu taşımacılığı teşvik ettiklerini aktaran Uraloğlu, "Yeşil Lojistik Belgesi alan firmalara, yetki belgesi başvurularında yüzde 50 indirim, taşıt kartı ücretlerinde ise yüzde 95’e varan destekler sağlıyoruz. 2025 yılı itibarıyla 42 Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yetki Belgesi sahibi işletmeci bu belgeye sahiptir. Bu uygulamalar, enerji ve kaynak tasarrufu sağlarken çevre dostu taşımacılığı da yaygınlaştırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu. FİBER OPTİK ALTYAPIMIZI KARA YOLU AĞLARIMIZDA 20 BİN KİLOMETREYE ÇIKARACAĞIZ Bakan Uraloğlu, sürdürülebilir ulaşımın yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından biri olduğuna işaret ederek, son 23 yılda gerçekleştirdikleri yaklaşık 296,5 milyar dolarlık yatırımla, mobilite, lojistik ve dijitalleşme odaklı birçok projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti. Uraloğlu, 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 29 bin 832 kilometreye yükselterek, yıllık yaklaşık 2 milyar 453 milyon litre akaryakıt tasarrufu elde etiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 5,27 milyon ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağladık. Demir yolu yatırımlarımızla da toplam 8,9 milyon ton daha az karbon emisyonu salındı. 2025’te 13 bin 919 kilometre olan demir yolu ağımızı 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise 28 bin 600 kilometreye çıkararak çevre dostu ulaşım sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Demir yolunda yük taşımacılığı payını yüzde 5’ten yüzde 22’ye yükseltmek için projemizle daha güvenli, dengeli ve çevre dostu çok modlu taşımacılığı destekliyoruz. Kent içi ulaşımda da çevre dostu çözümlerle fark oluşturuyoruz. Türkiye genelinde 434 kilometresi tamamlanan ve 122,1 kilometresi devam eden Kentiçi Raylı Sistem projelerimiz, Sirkeci-Kazlıçeşme Yeni Nesil Ulaşım Projesi gibi yenilikçi çalışmalarla şehirlerimizde emisyonları azaltıyor." Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin (AUS) de trafik akışının iyileştirilmesi yoluyla emisyonların azaltılmasına destek olduğunu belirterek, "Bu noktada Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile dünyadaki yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanmasını sağlıyoruz. İstanbul ve Antalya’da Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) pilot uygulamalarına başladık. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için fiber optik altyapımızı kara yolu ağlarımızda 20 bin kilometreye çıkaracağız." diye konuştu. HAZİRAN İTİBARIYLA ÜLKEMİZDE 31 BİN 433 ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ SOKETİ BULUNMAKTADIR Bakan Uraloğlu, milli elektrikli tren setleri, elektrikli araçlar için artan şarj istasyonları, bisiklet yolları, ekolojik köprüleri, sürdürülebilir havacılık politikaları ve yeşil denizcilik projelerinin de çevre dostu ulaşım anlayışlarının somut göstergeleri olduğunun altını çizdi. Fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişte elektrikli araçların da kritik bir rol oynadığını kaydeden Uraloğlu, "Türkiye genelindeki toplam elektrikli otomobil sayısı da 2025 haziran ayı itibarıyla 268 binin üzerine çıktı. Yine, haziran itibarıyla da ülkemizde 31 bin 433 elektrikli araç şarj soketi bulunmaktadır. Bunların yanında yenilenebilir enerji kaynaklarını ulaşım ve altyapı projelerimizde daha etkin kullanmak için de somut adımlar atıyoruz. Örneğin günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin bilinciyle, kara yollarından demir yollarına, TÜRKSAT'tan TÜRASAŞ'a Bakanlığımıza bağlı birçok kurumumuzda güneş enerjisinden faydalanıyoruz." ifadelerini kullandı. Uraloğlu, denizcilikte yeşil liman sertifikaları, yeni yatırımlar ve teşviklerle emisyonları azalttıklarını aktararak, "Eski gemilerin çevreci sistemlerle yenilenmesini desteklemek için hurdaya ayrılan gemilerin yerine inşa edilen yeni gemilere hurda bedelinin 1,5 katı, alternatif enerji sistemleriyle donatılanlara ise 2,5 katı teşvik veriyoruz." dedi. Havalimanlarında gerçekleşen faaliyetlerin çevresel etkilerini kontrol altına almak için de 2020 yılında "Karbonsuz Havalimanı Projesi"ni başlattıklarını anımsatan Uraloğlu, "Dünyada 88 ülkede toplam 587 havalimanının dahil olduğu programda, ülkemiz karbonsuz havalimanı sertifikasına sahip 50 havalimanıyla bu kapsamda en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2'nci ülke konumundadır." bilgisini verdi. "2026'da da sinyal almaya başlayarak birkaç yıl içerisinde bütün ülkemizin tamamına 5G'yi yaygınlaştırmış oluruz" Uraloğlu, bir gazetecinin etkinliğin açılışının ardından sorduğu 5G ihalesi sorusuna yönelik de "İletişim noktasında gerek telekomun imtiyaz hakkının yenilenmesi, uzatılması noktasında gerekse de 5G'ye geçiş noktasında bir irade ortaya koyduk. Tabi uzun zamandır yürüttüğümüz bir çalışmaydı." diye konuştu. Türkiye'de olan 3 operatörle defaatle ve uzun istişarelerde bulunduklarını aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Yine başta Avrupa olmak üzere dünyadaki 5G uygulamalarına nasıl hangi şartlarda geçildiğiyle ilgili incelemelerde bulunduk ve bunun sonucunda da olması gerektiği gibi hem kamu faydasını düşünerek hem de bu operatörlerin yatırım yapma reflekslerini ya da yeteneklerini engellemeyecek şartları ortaya koyarak, Cumhurbaşkanımızın da onayını alarak artık bundan sonra şartnameyi oluşturuyoruz. Bu şartnameyle zaten aşağı yukarı oluşturduk da bu şartnameyle bu ay yetişir mi ilanını, ihale tarihini, 45 günlük bir süre gerekiyor. Bu ay onu ilan etmeye gayret edeceğiz. Eğer yetiştirirsek demek ki eylül-ekim ayında. Ekim ayında inşallah bunun ihalesini yapmış oluruz. 2026'da da ilk sinyalleri almaya başlarız. Zaten burada biliyorsunuz 4 büyüklerin stadyumunda yine İstanbul Havalimanı'nda ve 30 civarındaki tesiste de 5G'yi deneyimleyebiliyoruz, ondan faydalanabiliyoruz, eğer sizin cep telefonunuz uygunsa. Dolayısıyla dediğim gibi ekim ayında ihalesini yaparız. 2026'da da sinyal almaya başlayarak birkaç yıl içerisinde bütün ülkemizin tamamına 5G'yi yaygınlaştırmış oluruz." Elektrikli araçlara düşen şarj istasyonu sayısına ilişkin bir soru üzerine ise Uraloğlu, şu yanıtı verdi: "268 bin civarında araç var. Bir kere onu kesinlikle daha da artırmalıyız. Dünyada artık daha ağır taşıtların yani enerjiyi daha çok sarf eden araçlara yönelik de çalışmalar var. Onlar geliştiriyor ama şimdilik otomobiller de çok daha yaygın bildiğiniz gibi. Dünyadaki ortalama çok bilmiyorum ama bir aracın günde en fazla herhalde bir defa şarj ihtiyacı olur, hadi iki defa olsun. Türkiye'de altı araca düşen bir tane soket var. Bence sayı olarak yeterli. Dolayısıyla belli lokasyonlarda birazcık daha mutlaka artırmamız gerekir. Bu konuda tabii Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla, belediyelerle ciddi işbirliği içerisindeyiz. Şarj istasyonu Türkiye'de genel anlamda bir problem değildir diyebilirim."

Turksat 7A İçin Start Verildi Haber

Turksat 7A İçin Start Verildi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın devreye girmesiyle birlikte stratejik bir eşiğin aşıldığını vurguladı. Uraloğlu, Türkiye'nin kendi haberleşme uydusunu üretebilen dünyadaki sayılı ülkeler arasında yer aldığına dikkati çekti. "Türksat 6A ile Uzayda Yeni Dönem Başlattık, Şimdi Sırada Türksat 7A Var" Türksat 6A ile elde edilen mühendislik birikimi, teknolojik altyapı ve yetişmiş insan kaynağının Türkiye'yi yeni hedeflere taşıyacağını belirten Uraloğlu, "Türksat 6A ile uzayda yeni dönem başlattık, şimdi sırada Türksat 7A var. İlk olarak hedefimiz Türksat 7A'nın Türksat 6A'dan çok daha gelişmiş kabiliyetlere sahip olması. Uzayda söz sahibi olma iddiamızı yeni projelerimizle pekiştiriyoruz." ifadelerini kullandı. 7A'nın Üretim Sürecinde İlk Hazırlıklar Başladı Türksat 7A'nın üretim sürecine yönelik ilk hazırlıkların Türksat AŞ tarafından başlatıldığını aktaran Uraloğlu, "Çok daha gelişmiş kabiliyetlere sahip bir haberleşme uydumuzu daha uzaya göndermeyi hedefliyoruz. Şu an itibarıyla Türksat 7A'nın üretimine ve yapımına yönelik ihale hazırlıkları tamamlanmış durumda. Bu süreçte öncelikli amacımız, Türk firmalarının güçlü bir iş birliği oluşturması ve daha büyük bir sinerji ile hareket etmesi. Bu projede yer alacak firmalarımız, dünyanın önde gelen uydu ve uzay şirketleriyle doğrudan rekabet edecek" dedi. Uraloğlu ayrıca Türksat 7A'nın yalnızca teknik anlamda değil, aynı zamanda milli teknoloji ekosisteminin gelişimi açısından da kritik bir rol üstleneceğini vurguladı. Yerli Sanayi Katkısının En Üst Düzeyde Tutulması Amaçlanıyor Türksat 7A projesinde yerli sanayi katkısının en üst düzeyde tutulmasının amaçlandığını ifade eden Bakan Uraloğlu, "Bu proje, sadece bir uydu çalışması değil, Türkiye'nin teknolojik kapasitesini artıracak, yeni bir sinerji oluşturacak ve daha ileri mühendislik çözümlerine kapı aralayacak." diye konuştu. Uraloğlu, Türkiye'nin uzayda güçlü bir aktör haline gelmesi için sadece uydu projelerine değil, bütünsel bir vizyona ihtiyaç olduğunu vurgulayarak "Bugün geldiğimiz noktada kamu, özel sektör ve üniversitelerimiz büyük bir uyum ve motivasyonla çalışıyor. Türkiye, uydu ve uzay teknolojilerinde daha ileriye gitmeye kararlı." dedi. "Türkiye'nin Dünyaya Uzanan Dijital Eli Olacak" Bakan Uraloğlu, Türksat'ın hâlihazırda 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde 3 ayrı yörünge hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, Türksat 7A'nın devreye girmesiyle birlikte bu yörüngelerdeki gücünün de artacağını vurguladı. Türksat 7A'nın hizmete alınmasıyla birlikte, uyduların dünya nüfusunun çok büyük bir kısmına doğrudan erişim imkânı sağlayacağını kaydeden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu da sadece teknik bir başarı değil; iletişimden savunmaya, ekonomiden diplomasiye kadar geniş bir yelpazede Türkiye'nin etki alanını artıran stratejik bir kazanımı olacak. Kapsama alanının genişlemesiyle birlikte ülkemizin hem ticari uydu hizmetlerinden elde ettiği gelir potansiyeli artacak hem de daha geniş bir coğrafyada dijital altyapı sağlayıcısı olarak tercih edilir bir ülke haline geleceğiz. Türksat 7A, yalnızca uzaya gönderilecek bir uydu değil; aynı zamanda Türkiye'nin dünyaya uzanan dijital eli olacak."

Türksat’ın Gölbaşı Veri Merkezi ile dijital dönüşümde güçlü adım Haber

Türksat’ın Gölbaşı Veri Merkezi ile dijital dönüşümde güçlü adım

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, e-Devlet Kapısı başta olmak üzere, Türkiye’nin dijital altyapısını kuran Türksat’ın yeni bir projeyi hayata geçireceğini bildirdi. Uraloğlu, Ankara’da kurulacak olan Gölbaşı Veri Merkezi ile kritik bilgileri barındıran kurumların iş sürekliliklerini sağlayabilmeleri için tüm veri ve bulut hizmetlerine yönelik ihtiyacı yerli yazılım ile karşılayacaklarını ifade etti. Bakan Uraloğlu, merkez hakkında yaptığı açıklamada “Gölbaşı Veri Merkezi, 28 bin 500 metrekarelik dev alanı ile Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden biri olacak.” dedi. Türksat’ın Veri Merkezi Kapasitesi Artacak Türksat’ın Gölbaşı yerleşkesinde kurulacak Veri Merkezi için tasarım ve projelendirme çalışmalarının tamamlandığını belirten Uraloğlu, “Projenin inşaat, elektrik altyapısı, mekanik altyapı ve telekomünikasyon altyapısının yapımına bu yıl içerisinde başlanacak. Yapılacak yatırım ile Türksat’ın mevcut veri merkezi fiziksel kapasitesi ilk fazda 3 kat, ikinci fazda ise 8 katın üzerinde artırılacak.” açıklamasında bulundu. Olağanüstü Durumlarda Dahi Kesintisiz Hizmet Türksat Gölbaşı Veri Merkezi’nin 6 sistem salonu, 2 adet 20’şer kabinlik yüksek performans odası ve 6 bin metrekare beyaz alana sahip olması planlanırken, tesiste 200 kişi kapasiteli ofis çalışma alanın da bulunacağını belirten Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “21 MVA kurulu güç kapasitesi bulunacak merkez; enerji verimliliğinde LEED-Gold sertifikasına, veri merkezi standartlarında ise Uptime Institude TIER-III ve TSE 50600 uyumlu olarak kurulacak. Kurulacak veri merkezi; yapay zekâ uygulamaları, derin öğrenme, veri madenciliği, makine öğrenmesi gibi başlıklar altında veri analizi, veri kümelerinin işlenmesi, algoritmaların eğitimi, modelleme, tahmin, sınıflandırma, yüksek hızlı matematiksel hesaplamalar yapılması gibi hizmetlerin sunumu için gerekli altyapıya sahip olacak. Türkiye’nin en büyük kurum ve kuruluşlarının olağanüstü durumlarda dahi güvenli ve kesintisiz hizmet almasını sağlayacak merkez ile e-Devlet projeleri kapsamındaki hizmetlerde kesinti yaşanmasının önüne geçilecek.” 2027 Yılında Hizmete Alınacak Düşük karbon salımı ve yüksek enerji verimliliğine sahip olacak veri merkezi ile Türkiye’ye çevreye de duyarlı bir tesis kazandırılmayı planladıklarını anlatan Uraloğlu, “Ayrıca sektörde rekabetin sağlanması ve kamuda tasarruf için büyük bir oyuncu olarak görev yapacak Türksat, ülkemizin kaynaklarının etkin kullanılması amacına hizmet etmiş olacak. Bu yıl içerisinde temeli atılacak Gölbaşı Veri Merkezi’nin 2027 yılının ilk yarısında hizmete açılması planlanıyor.” ifadelerini kullandı.

TÜRKSAT 6A’nın testleri tamamlandı, yayın denemelerine başlandı Haber

TÜRKSAT 6A’nın testleri tamamlandı, yayın denemelerine başlandı

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A, uzaydaki nihai görev alacağı son konumundaki kapsamlı testlerini tamamladı. Şubat ayı itibarıyla yayın denemelerine hazır hale getirilen uydunun, 17 Şubat 2025’te gerçekleştirilen ilk test yayını başarıyla sonuçlandı. TÜRKSAT 6A, fırlatmanın ardından yerleştirildiği 50° Doğu boylamındaki test yörüngesinde tüm alt sistemlerinin sağlıklı ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalıştığı doğrulandıktan sonra, 12 gün süren yolculuğunun ardından 28 Aralık 2024 tarihinde nihai görev yörüngesine ulaştı. 42° Doğu boylamında bulunan bu yörüngede, anten kapsama alanı gibi uydunun görev yörüngesinde gerçekleştirilmesi gereken diğer tüm testler de tamamlandı ve böylece uydu Şubat ayı itibarıyla yayın denemelerine hazır hale getirildi.  İlk Test Yayını 17 Şubat’ta Gerçekleştirildi Uydu üzerinden yapılan ilk test yayınının 17 Şubat 2025 tarihinde başarıyla gerçekleştirilmesiyle birlikte, TÜRKSAT 6A’nın haberleşme kabiliyetleri pratik olarak test edildi ve uydu üzerinden yapılan yayınların izlenebilir olduğu doğrulandı. TÜRKSAT 6A’nın test yayınlarını, 42⁰ Doğu yörüngesinden aşağıdaki frekanslarda takip edilebilirsiniz:  Frekans: 12111 MHz | Polarizasyon: Dikey (Vertical) | Symbol Rate: 27500 Frekans: 12149 MHz | Polarizasyon: Dikey (Vertical) | Symbol Rate: 27500 Uzay kesimi faaliyetlerinin tamamlanması ile işletmeye hazır hale gelen uydunun yer kesimindeki çalışmaların sonlandırılması ve operatör eğitim süreçlerinin tamamlanmasının ardından, TÜRKSAT’a devredilmesi planlanıyor. Böylece Türkiye’nin kendi imkanlarıyla geliştirip ürettiği ilk haberleşme uydusu, aktif olarak hizmet vermeye başlayacak. Türkiye’nin Uzay Alanındaki Stratejik Hamlesi TÜRKSAT 6A, Türkiye’nin uydu haberleşmesi alanındaki dışa bağımlılığını azaltan ve uzayda kendi ürettiği uydusunu işletme kabiliyetini güçlendiren stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz olarak, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını pekiştirirken, aynı zamanda uydu ihracatı yapabilen ülkeler arasına girmemizi sağlayarak rekabet gücümüzü artırıyor. Bunun yanı sıra, proje kapsamında geliştirilen teknolojik bileşenler, altyapı ve kazanılan mühendislik yetkinlikleri, Türkiye’nin gelecekteki uzay projelerine önemli katkılar sağlarken, ülkemizin uzay alanındaki insan kaynağının gelişimine de büyük destek sunuyor. Böylece uydunun görev başarımı da büyük ölçüde doğrulanmış oldu. Bu önemli adımla birlikte, uydu üzerinden yapılan yayınlar artık izlenebilir hale gelmiş oldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.