Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uluslararası

Kapsül Haber Ajansı - Uluslararası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uluslararası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Polisan Kansai Boya’dan Dış Ticarette “Şeffaflık ve Güven” Hamlesi! Haber

Polisan Kansai Boya’dan Dış Ticarette “Şeffaflık ve Güven” Hamlesi!

Şirket, tüm departmanları sürece dahil ederek özel bir ‘Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Çalışma Komitesi’ kurdu; böylece standartların kontrolünü güçlendirdi, şirket içinde yüksek düzeyde farkındalık yarattı ve sürekli izlenebilirlik ile şeffaflığı kurumsal kültürünün temel unsurları haline getirdi. Polisan Kansai Boya’dan İhracatta Rekabet Gücünü Artıran Stratejik Adım Boya sektörünün lider markalarından ve 250’yi aşkın ürün çeşidiyle sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip firmalarından biri olan Polisan Kansai Boya, ihracatta rekabet gücünü artıran önemli bir adım attı. Dış ticarette uluslararası güven göstergesi olarak kabul edilen Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü’ne (YYS) 2016 yılından bu yana sahip olan şirket, bu statünün korunmasına yönelik kapsamlı kriterler nedeniyle yeni bir yapılanmaya da gitti. Şirket genelinde Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü seferberliği Polisan Kansai Boya, mevzuatın gerektirdiği yüksek standartları kurum genelinde karşılamak amacıyla Uluslararası Yetkilendirilmiş Yükümlü Derneği (UYY) üyeliği doğrultusunda bir “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Çalışma Komitesi” oluşturdu. Sektörde örnek gösterilen bu yapılanmanın başkanlığına Satın Alma Müdürü Mehtun Öztürk, başkan yardımcılığına ise İhracat Operasyon Yöneticisi Seda Kanbak atandı. Burak Ekmekçioğlu: “Bu statü, itibarı, güvenilirliği ve sürdürülebilirliği simgeleyen bir prestij göstergesi.” Polisan Kansai Boya CEO’su Burak Ekmekçioğlu, kurdukları Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Çalışma Komitesi ile standartları kontrol altına alarak şirket içinde farkındalık oluşturduklarını ve sürekli izlenebilirlik ile şeffaflık ilkelerini kurumsal kültürünün bir parçası haline getirdiklerini kaydetti. Bu statünün yalnızca bir belge değil; kurumsal itibarı, güvenilirliği ve sürdürülebilirliği simgeleyen önemli bir prestij göstergesi olduğunu vurgulayan Ekmekçioğlu, “İhracat, ithalat ve satın alma departmanlarımızın önderliğinde oluşturulan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Çalışma Komitesi ile düzenli olarak iç denetim ve mevzuata uyum ilgili eğitim faaliyetleri yürütüyoruz. Üretim tesisimizde ürün, belge ve süreç güvenliğini, gelişmiş kamera ve bilgi sistemleri ile sürekli olarak kontrol ediyor, kartlı geçiş sistemleri ile fiziksel alanlardaki yetkisiz geçişleri engelliyoruz. Tedarikçi ve taşeronlarla imzalanan taahhütnameler aracılığıyla da ürünlerimizin tedarik zinciri güvenliği sağlıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Burak Ekmekçioğlu: “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü sayesinde hız ve maliyet avantajı ile 7 gün 24 saat ihracat gerçekleştirebiliriz.” 26 ülkeye ihracat yapan ve ‘Turquality’ programına dahil olan markalar arasında yer alan Polisan Kansai Boya’nın Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü belgesi ile rekabet avantajı sağladığı alanlara değinen Ekmekçioğlu, “Gümrük kapılarında bu statüye sahip firmalara tanınan geçiş önceliği sayesinde, müşterilerimize daha hızlı, güvenli ve zamanında teslimat ayrıcalığı sunuyoruz. Böylece sağladığımız operasyonel hız ve maliyet avantajları ile 7 gün 24 saat ihracat gerçekleştirme kapasitesine sahibiz” diye konuştu. Endüstri 4.0 Altyapısı ile 540.000 Tonluk Üretim Kapasitesi GEBKİM’deki 142 bin metrekare arazi üzerine uluslararası standartlarda inşa edilen, EN 1090-2 belgesine sahip üretim tesislerinin çevre dostu ve sürdürülebilir üretim anlayışı doğrultusunda LEED Gold sertifikası ile tescillendiğini hatırlatan Polisan Kansai Boya CEO’su Burak Ekmekçioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Endüstri 4.0 seviyesinde dijital altyapıya sahip, verimli ve yüksek kapasiteli tesisimizde tek vardiyada yıllık 180.000 ton, üç vardiyada ise toplam 540.000 ton boya üretim kapasitesine sahibiz. Bu üretim potansiyeliyle, yalnızca üç vardiya çalışmasıyla herhangi bir ek yatırım gerekmeksizin Türkiye’nin dekoratif boya ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayabilecek düzeyde bir kapasiteye ulaştık. Güçlü dağıtım ağımız ve artan sevkiyat hacmimizle, Amerika’dan, Avrupa’ya uzanan 26 ülkede müşterilerimizin taleplerini karşılamayı sürdürüyoruz”dedi. Burak Ekmekçioğlu: “10.238 adet mevzuat hükmünün takip edilmesi ancak sistematik çalışmayla mümkün.” Sertifikanın kazanımının zor, kaybedilmesinin ise kolay olduğunu kaydeden Ekmekçioğlu, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünü korumak için ise eğitimden denetime ve pek çok güncellemeye kadar 10.238 adet mevzuat hükmünün takip edilmesi ve karmaşık yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu da ancak kurduğumuz komitedeki gibi kurumsal ve sistematik bir çalışmayla mümkün.” diye konuştu.

Moka United Ana Sponsorluğundaki ‘Kıvılcım Zirvesi 2025’ Başlıyor Haber

Moka United Ana Sponsorluğundaki ‘Kıvılcım Zirvesi 2025’ Başlıyor

Moka United, Bi' Dünya Kıvılcım Derneği tarafından bu sene ikincisi gerçekleştirilecek olan Kıvılcım Zirvesi’nin ana sponsoru oldu. Türkiye’nin ödeme sistemleri alanındaki yetkinlik ve deneyimlerini uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil eden Moka United, dünyanın farklı ülkelerindeki Türk akademisyen, girişimci, sanatçı ve etki liderlerini bir araya getiren Kıvılcım Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. 27-28 Kasım’da online olarak gerçekleşecek ‘Beyin göçünden beyin gücüne’ ana temasıyla bu sene ikincisi düzenlenen Kıvılcım Zirvesi, 27-28 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Kıvılcım Zirvesi dünya genelinde yaşayan yetenekli ve yüksek öğrenimli Türk işgücünün dijital platformda bir araya gelmelerine ve Türkiye’nin gelişimine katkıda bulunmalarına imkan sunacak. Zirve, farklı ülkelerde çalışan ya da yaşayan ve aklı her daim Türkiye'de olan iş gücünü harekete geçirmeyi ve zirve için oluşturulan dijital platforma ücretsiz üye olan herkese networking olanağı da sağlamayı hedefliyor. Yurtdışındaki Türklerin finansal yol arkadaşı Etkinlikle ilgili açıklama yapan Moka United Genel Müdürü Halim Memiş şunları söyledi: “Moka United olarak, Türkiye’de finansal sektörde edindiğimiz tecrübe ve yetkinliklerimizi Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan, Almanya ve İngiltere’de de başarıyla sürdürüyoruz. Yurtdışında RUUT adlı markamız bünyesinde hayata geçirmeye hazırlandığımız dijital bankamızla da İngiltere’deki Türk diasporası başta olmak üzere, KOBİ’lerden, bireysel müşterilere Türkiye’de olduğu gibi finansal çözüm hizmetlerini ulaştırmak en büyük hayalimiz. Global bir fintek olma yolundaki kararlılığımız doğrultusunda, köklerinin Türkiye’ye dayandığı tecrübe, bilgi birikimi ve gücümüzü yurtdışında da sürdürme vizyonumuzun, Bi’ Dünya Kıvılcım Derneği’nin yaklaşımı ve değerli çalışmalarıyla örtüşmesi, bu iş birliğinde büyük bir etken oldu. Dünyada önemli başarılarla adını duyuran Türk fikir önderlerinin bir araya gelmesine vesile olan Kıvılcım Zirvesi’nde ana sponsor olarak yer aldığımız için mutluluk duyuyoruz.” Bi' Dünya Kıvılcım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Kara Günaydın ise şunları söyledi: “Türkiye'den yurt dışına yaşanan beyin göçünü asla bir kayıp olarak değil tam tersine yetişmiş insan kaynağımızın yurt dışındaki temsiliyetinin güçlenmesi ve aynı zamanda bilim, teknoloji, sanayi, kültür-sanat alanlarında Türkiye ile kurulabilecek yeni iş birlikleri için çok önemli bir potansiyel bir değer olarak görüyoruz. Kıvılcım Zirvesi ile de dünyanın dört bir yanında yaşayan ve farklı alanlarda uzmanlıkları olan 100'lerce kıvılcımı bir araya getirmeyi ve birlikte değer yaratabileceğimiz alanları ortaya çıkartmayı hedefliyoruz. Moka United gibi globalde bizleri gururla temsil eden önemli bir markanın ana sponsorumuz olması ile birlikte bu seneki Kıvılcım Zirvesi'nin çok daha etkili ve hedef kitlesine daha hızlı ulaşan bir etkinlik olacağına inanıyoruz." Zirve global ağ ve iş birliği fırsatı sunuyor Atatürk'ün "Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz, gür alevler halinde dönmelisiniz!" sözünden ilham alarak çalışmalarını sürdüren Bi’ Dünya Kıvılcım Derneği tarafından düzenlenen Kıvılcım Zirvesi; dünya genelinde yaşayan Türk profesyonelleri, akademisyen, girişimci, sanatçı ve etki liderlerini İstanbul için bir araya getirecek. Dijital ortamda gerçekleşecek etkinlikte 2 bin katılımcı, 50 iş ortağı ve 40 konuşmacı bir araya gelecek. Zirve, katılımcılara global ağlarını genişletme, iş birliği fırsatlarını keşfetme ve Türkiye’nin ulusal ve uluslararası sorunlarına katkıda bulunmasına imkan sunacak. Etkinlik, dünyanın dört bir yanındaki Türk profesyonelleriyle tanışma, Türkiye’nin geleceği için ortak değerler yaratma ve sektördeki uzman kişilerle bilgi alışverişinde bulunma fırsatı da sağlayacak.

Gastromasa İstanbul, 10. Kez Türkiye ve Dünya Gastronomisi   Arasında Köprü Oldu Haber

Gastromasa İstanbul, 10. Kez Türkiye ve Dünya Gastronomisi Arasında Köprü Oldu

“Stories of 10 Years – 10 Yılın Hikâyeleri” temasıyla düzenlenen etkinlik, gastronomideki mirası, yaratıcılığı ve geleceğin vizyonunu ele alarak sektörde yeni bir dönüm noktası yarattı. 6–7 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleşen Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferansı & Fuarı, gastronomi dünyasının en önemli isimlerini buluşturarak unutulmaz bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Stories of 10 Years” teması doğrultusunda, dünya mutfaklarının önde gelen temsilcileri, gastronomik mirasın geleceğe taşınmasındaki rolünü ve son 10 yılda gastronominin geçirdiği dönüşümü ele aldı. 10. Yılda Rekor Katılım ve Uluslararası Buluşma Bu yıl da 17 bin ziyaretçiyi aşkın gastronomi, turizm ve ağırlama sektörlerinin profesyonellerinin, gastronomi tutkununun ilgiyle takip ettiği Gastromasa, icat edilen fikirler, paylaşılan deneyimler ve uluslararası etkileşimle benzersiz bir gastronomi ekosistemi sundu ve rekor katılımla tamamlandı. Açılış konuşmalarını İstanbul Vali Yardımcısı Sayın Hasan Gözen, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin, Sözen Group CEO’su & Gastromasa Kurucusu Sayın Gökmen Sözen, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Bahadır Yaşık, Türk Mutfağı Araştırmacısı ve Şef Sayın Vedat Başaran, ETÜDER Başkanı Sayın Melih Şahinöz ve Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Hamit Baykal gerçekleştirdi. Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen, konuşmasında şunları söyledi: “12 yıl önce başladığımız bu yolculuk, bugün Türkiye’yi uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir marka haline getirdi. İstanbul ve Londra’daki etkinliklerle birlikte Gastromasa artık dünya çapında bir kongreye dönüştü ve tam 10 yıldır Türkiye ve dünya arasında güçlü bir köprü kuruyor. Bu yıl, beş kıtadan gelen 60’tan fazla dünyaca ünlü şef; 20'den fazla barista, sommelier ve miksolojist; 350’yi aşkın konuşmacı, sektörün lider yatırımcıları ve markaları ile birçok değerli STK bizimle. Onların katkılarıyla, Türkiye’nin kültürel kimliğini gastronomi aracılığıyla dünyaya anlatan yolculuğumuzu iki gün sürecek panellerle sizlerle paylaşacağız. Gastromasa bugün Gastromasa bir fikir platformu, bir ekosistem. Artık sadece bir gün konuşmuyoruz; veri üretiyor, ortaklıklar kuruyor, genç yeteneklere alan açıyoruz. Gastromasa’nın yanı sıra; Gault&Millau’yu Türkiye’ye kazandırdık ve şu anda on şehirde faaliyet gösteriyor. Nisan 2025’te Salon du Chocolat’ın ilk edisyonunu gerçekleştirdik ve şimdi sıra 2026’da ikinci edisyonunda. 2026 yılında dünyanın en büyük gastronomi şehir festivali olan “Taste of Istanbul” etkinliği yine Sözen Group ile İstanbul’da düzenlenecek. Ayrıca; 2024 yılında ilk kez düzenlenen Gastromasa London, Avrupa’nın önde gelen gastronomi merkezlerinden biri olan Londra’da büyük ilgi gördü. Şimdi ise hedefimiz Londra’yı devam ettirirken; Dubai’de ve dünyanın birçok noktasında Gastromasa ile köprü oluşturmak. Sözen Group olarak gastronomi ve ağırlama sektörünün nabzını tutmak için neredeyse her yıl bambaşka, yeni projelerle sizlerin karşısında olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Etkinlikte İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, “İstanbul’un yalnızca kültürlerin değil, aynı zamanda lezzetlerin de kesişim noktası olduğunu düşünüyorum. Bu şehrin zengin gastronomi mirasını, Osmanlı mutfağından günümüze uzanan bir estetik ve paylaşım kültürü olarak görüyorum.İstanbul’un gastronomi alanında küresel standartları belirleyen bir şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlediğine inanıyor ve bu başarıların devamını diliyorum.” sözleriyle Türkiye’nin gastronomi vizyonuna vurgu yaptı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise “Gökmen Sözen’e on yıllık emeği ve bu güçlü Anadolu hikayesi için teşekkür ediyorum. Türkiye’nin gastronomideki algısının olumlu olduğunu, ancak “olgusal” alanda daha fazla gelişmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gastronomi liseleri, bölümler, şehir sermayesi ve Anadolu irfanı bize güçlü bir temel oluşturuyor. Gastronomi sadece mutfak sanatı değildir; “tohumdan tabağa uzanan bir ekosistem”dir, aynı zamanda bir “yeşil ekonomi”dir. Yapay zekâ ve tasarım çağında rekabet artık bu unsurlar üzerinden şekilleniyor.” Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya geldi. Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu Ortağı Oriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez, Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan, Gault&Millau şapkalı ve iki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak, Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilen Paco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutak gibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya geldi. Global Partnerlik İş Birlikleri Gastromasa kapsamında bu yıl da Gastromasa Pastry, Gastromasa Hospitality ve Gastromasa Bar bölümleri yoğun ilgi gördü; alanında uzman yerli ve yabancı konuşmacılar sektöre yön veren sunumlar gerçekleştirdi. Etkinliğin Resmi Havayolu Partneri Türk Hava Yolları olurken; Ana Partnerler Altınmarka, Coca-Cola ve Metro; Hijyen Partneri Selpak Professional; Gold Partnerler Kozoliv, Özmen Un, Unilever Professional, Pınar, Galeri Kristal, Chef Seasons ve Etüder; Profesyonel Mutfak Partneri Öztiryakiler; Sofra Üstü Ekipman Partneri Bonna; Teknoloji Partnerleri Culinarist, Kerzz ve Resfor; Catering Partneri Sofra/Compass; Konaklama Partnerleri The Stay, The Peninsula İstanbul, Swissôtel The Bosphorus İstanbul, Aliee İstanbul, Rixos Tersane İstanbul, Raffles İstanbul, Fairmont Quasar İstanbul, Shangri-La İstanbul, Marriott Executive Apartments, Avantgarde Refined Caves of Cappadocia, Museum Hotel, Argos in Cappadocia, Innova Sultanahmet İstanbul oldu. Gala Partneri Rahmi Koç Müzesi; Akşam Yemeği Partnerleri; TURK by Fatih Tutak, Neolokal, Mikla, Seraf; Medya Partnerleri Foodinlife, Gault&Millau Türkiye, Salon du Chocolat, Food and Travel; İletişim Partneri Effect Burson; Üniforma Partneri White Uniform; Oturum Partnerleri HİB, Altınmarka, Bonna, Callebaut, Chef Seasons, Doğanay, Ingredy, Jumbo, Kafessiz Türkiye, Kütahya Porselen, Nesos, Özmen Un, Öztiryakiler, Pernod Ricard Türkiye, Resfor, Ruins, Shark Ninja, Unilever Food Solutions, Galeri Kristal, The Stay, GISP ve Marriott Executive Apartments olarak yer aldı. Diğer Katılımcı Firmalar; AccoLink, Arslan, Arzum, Ayvalık Belediyesi, Barilla, Bivero, California Walnuts, Callebaut, Cambro, CarrefourSA, Çayista, Deliziya, Denebi Çerez, Doğanay, Dovital, Eker, EkolFood, Erenil, Erüst, Fasdat, Frenox, Everything for Kitchen, Füme Ustası, Galez, Gastropartner, Gusto, İçim, Hausbrandt, Heinz, HİB, Horeca Concept, ID Fine, Karaköy Güllüoğlu, İmpeks, Hotel Restaurant, İnterni, Kahvaltı Dünyası, Kemal Özcan, Koza Gıda, Kroom, L’arenda, Lente, Lezita, Lipton, Marmara Seafood, MatGusto, Migros, Napoli Antica, Neomezura, Özmermer Un, Pepsico, Perinthos, Porland, Proverse, Redbull, Roasting Works, Robot Coupe, Segafredo, Fresh Breath, Samixir, SMR, Spicy Seoul, Sunar, Turkish Culinary Academy, Thermomix, Tork, Turco Truffle, Turyağ, Unilever Food Solutions, Papatya Design Furniture, USA Rice, Vanova, Veliche, Venado, WP Selection, Yenigün, Yemek, Zambo, Zwilling; Etkinlik, HİB, ETÜDER, TURYİD, TÜROB, TÜROFED, TUSİD, AKTOB, GPD, TAFED, Chaîne des Rôtisseurs gibi önemli kurum ve kuruluşların destekleriyle gerçekleştirildi. 60’dan Fazla Uluslararası Yıldız İsim Etkinliğe; Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı şeflerden ödüllü pastacılara, dünyaca ünlü sommelierlerden miksoloji uzmanlarına kadar beş kıtadan 60’ın üzerinde uluslararası gastronomi yıldızı katıldı. Şefler; kariyer hikâyelerini, miraslarının köklerini, menü gelişim süreçlerini ve gastronominin geleceğine ışık tutan yaklaşımlarını paylaştılar. Gastromasa’nın bünyesinde gerçekleşen Gastromasa Pastry, Gastromasa Hospitality ve Gastromasa Bar alanlarında düzenlenen paneller, workshop’lar ve deneyim alanları yoğun ilgi gördü. Katılımcılar hem Türkiye’den hem dünyadan birçok markanın inovatif ürünleriyle buluştu. Gastronomide Geleceğe Yön Veren Gündem Sektörde sürdürülebilirlik, gastronomi mirası, menü inovasyonu, turizm & ağırlama trendleri ve yeni nesil gastronomi vizyonları etkinlik süresince detaylı şekilde ele alındı. Etkinlik, Türkiye’nin gastronomi sektöründe global ölçekteki konumunu daha da güçlendirdi. Ulusal ve uluslararası basının yoğun ilgi gösterdiği X. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, gastronomi profesyonellerinin güçlü katılımı ile tamamlandı. Türkiye’nin mutfak kültürünün gücünü ve uluslararası vizyonunu bir kez daha ortaya koyan Gastromasa, önümüzdeki yıllarda da global gastronomiye yön vermeye devam edecek. 6 Kasım Akşamı Ünlü Şefler ve Gastronomi Profesyonelleri Gala Kokteylinde Buluştu “Stories of 10 Years” temasıyla 10. yılını kutlayan Gastromasa İstanbul, 6 Kasım akşamı Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen görkemli Gala Kokteyli ile unutulmaz anlara ev sahipliği yaptı. Dünyaca ünlü şefler, gastronomi profesyonelleri ve ağırlama sektörünün önde gelen isimleri bu özel gecede bir araya geldi. On yılın deneyiminin kutlandığı bu özel gecede, misafirlere gastronomik bir şölen ve eşsiz bir müzik ziyafeti sunuldu. Trio şovu ve 3D Çiçekli Tablo Gösterisi ile başlayan özel gece; Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen’in etkileyici açılış konuşmasıyla devam etti. Keman Virtüözü Pierpaolo Foti’nin büyüleyici performansının ardından gerçekleşen Gastromasa 10. Yıl Dönümü Konuşmaları ve Solanch De La Rosa’nın enerjik sahnesiyle gece renk kazandı. Etkinlik, DJ Thai’nin ritimleriyle coşkulu bir kapanışla sona erdi. Kapadokya'da Gastronomi Dolu İki Gün Gastromasa 2025 öncesi, konferansa katılacak şefler Sözen Group organizasyonuyla 3-4 Kasım tarihlerinde Kapadokya'da ağırlandı. Argos Hotel, Avantgarde Refined Caves of Cappadocia ve Museum Hotel'de konaklayan misafirler, otellerin yemek davetlerinde buluştu. Argos Hotel içerisinde konumlanan ve danışmanlığını Ömür Akkor'un yaptığı Nahita Restaurant; Avantgarde Refined Caves of Cappadocia içerisinde konumlanan ACE Restaurant ve Museum Hotel içerisinde konumlanan Lil'a Restaurant, Gastromasa davetlilerine özel hazırladıkları eşsiz menülerle şeflerin unutulmaz iki gün geçirmesini sağladı. Şefler ayrıca Ürgüp ve Göreme turlarıyla şehrin tarihi dokusuyla tanışma şansı yakaladı. Konuklar, iki günlük davetin ardından Gastromasa 2025 için İstanbul'a doğru yola çıktı.

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor Haber

Karagöz Festivali Dünyayı Bursa’da Buluşturuyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen ’21. Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’, 14-23 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Festivalde, 10’u yabancı 21 ekip, 38 temsil sergileyecek. Ayrıca atölyeler, söyleşiler ve çalıştaylar ile geleneksel Türk gölge tiyatrosu Karagöz, çağdaş sanat anlayışıyla harmanlanacak. Yerli ve yabancı 38 gösterim Asırlık bir geleneğin izlerini taşıyan, gölgelerle ışığın buluştuğu Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz oyunu, 21. kez düzenlenecek Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile yeniden perde açıyor. Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzmanın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Tüm etkinliklerin biletleri ücretsiz olup 'Karagöz 2025' kodu Bubilet üzerinden alınabilecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak adına özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. Perde, ‘Şebo Müzikali’ ile açılıyor Festivalin açılış etkinliği 14 Kasım Cuma akşamı saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Osmangazi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Açılışta Kocaeli Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenecek ‘Şebo Müzikali’, müzikli ve eğlenceli kurgusuyla izleyicilere keyifli bir başlangıç sunacak. Her yaş grubundan izleyiciyi sanatla buluşturmayı hedefleyen festival, Bursa’nın kültür ve sanat yaşamına uluslararası renk katmasının yanı sıra geleneksel Türk gölge tiyatrosunu çağdaş sanat anlayışıyla da buluşturmuş olacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yorglass, Bosch’un Küresel Tedarikçi Ödülü’nü İkinci Kez Kazandı Haber

Yorglass, Bosch’un Küresel Tedarikçi Ödülü’nü İkinci Kez Kazandı

Yorglass, bu yılki törende 35 bin tedarikçi arasından ödüle değer görülen 49 firma içinde yer alarak olarak ülkemize büyük bir gurur yaşattı. ‘Zorluk kabul edildi: Dayanıklı iş birlikleri, sürdürülebilir gelecek’ temasıyla düzenlenen törende takdim edilen bu prestijli ödül, Yorglass’ın Türkiye sanayisini uluslararası arenada başarıyla temsil ettiğinin güçlü bir göstergesi oldu. Teknoloji ve hizmetler alanında dünyanın önde gelen tedarikçilerinden biri olan Bosch Grubu’nun iki yılda bir düzenlediği Global Supplier Award (Küresel Tedarikçi Ödülü) töreni, bu yıl Almanya’nın Ulm kentinde gerçekleştirildi. Törende, dünya genelinde 35 bini aşkın tedarikçi arasından 14 ülkeden 49 şirket; ‘Dolaylı Malzeme ve Hizmet Tedariki’, ‘Malzeme ve Bileşenler’ ve ‘Sürdürülebilirlik’ olmak üzere üç ana kategoride ödüllendirildi. Yorglass ise ‘Malzeme ve Bileşenler’ kategorisinde ödüle layık görülerek, kalite, maliyet, sürdürülebilirlik ve inovasyon kriterlerinde gösterdiği yüksek performansla Bosch’un global tedarik zinciri ekosisteminde fark yarattı. Bu prestijli ödül, törende hazır bulunan Yorglass CEO’su Fabrizio Missich ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak tarafından teslim alındı. “Tedarikçilerimizle kurduğumuz güçlü iş birlikleri bizi hedeflerimize ulaştırıyor” Ödül törenine dair değerlendirmede bulunan Bosch Tedarik Zinciri Yönetimi Başkanı Arne Flemming, “Bosch Küresel Tedarikçi Ödülü ile en iyi tedarikçi ve hizmet sağlayıcılarımızı onurlandırıyoruz. Kazananlar, 35.000 şirketten oluşan küresel tedarikçi ağımızın en üstünde yer alıyor. Etkileyici kalite, yüksek bulunabilirlik ve rekabetçi fiyatlar gibi önemli hedeflere ancak küresel tedarikçilerimizle birlikte çalışarak ulaşabiliyoruz. Her gün dünyanın dört bir yanındaki tedarikçilerimizle birlikte çalışarak küresel tedarik zincirlerini daha dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmeye gayret ediyoruz. Bu nedenle, tedarikçi ödülümüz aynı zamanda bu çabanın bir takdiri niteliğindedir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin üretim gücünü temsil eden ihracat lideri Endüstriyel cam işleme ve düz cam ticaretinde yarım asrı aşan deneyimiyle Türkiye’nin ihracat şampiyonu konumunda olan Yorglass, bu başarısıyla Türk sanayisinin küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha kanıtladı. İşlenmiş cam ihracatında sektör lideri olarak, global markalara yüksek kalite, termin güvenilirliği ve sürdürülebilir üretim standartlarıyla hizmet veren şirket; Türkiye’nin üretim gücünü dünya pazarlarına taşımayı sürdürdü. Ayrıca Bosch’tan ikinci kez aldığı bu prestijli ödül, markanın uluslararası pazarlarda güvenilir bir çözüm ortağı olma vizyonunu pekiştirdi. Beyaz eşya üreticilerinin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında birleştiriyor Şirket olarak elde ettikleri global başarılarının ardında Türkiye’nin üretim gücünü dünyaya taşıma hedeflerinin bulunduğuna dikkat çeken Yorglass Yönetim Kurulu Balkanı Semavi Yorgancılar, “Yarım asrı aşan köklü geçmişimizle Türkiye’nin üretim potansiyelini küresel arenada en güçlü şekilde temsil etmekten gurur duyuyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçirdiğimiz Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmemiz, beyaz eşya sektörüne özel çözümlerimizi bir üst seviyeye taşımamızı sağladı. Bu yatırımla ihracat kapasitemizi artırırken, global markalar için ‘one stop partner’ olma konumumuzu güçlendirdik. Beyaz eşya üreticilerinin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılayabilen bir şirket olarak bugün Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim gücümüzle sektörde fark yaratıyoruz. Amacımız, dünyanın dört bir yanında güvenilir bir Türk markası olarak sürdürülebilir büyümemizi devam ettirmek” dedi. Türkiye’nin dünya çapındaki rekabet gücünü simgeleyen bir ödül Yorglass’ın sürdürülebilirlik konusundaki güçlü duruşuna da dikkat çeken Yorgancılar, sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik artık tüm iş süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. CDP tarafından ‘Tedarikçi Katılım A Listesi’ne giren dünyanın yüzde 2’lik dilimindeki şirketlerden biri olmak, çevreye duyarlı üretim yaklaşımımızın uluslararası ölçekte tescili niteliğinde. Gelinen noktada ikinci kez aldığımız bu ödül, yalnızca Yorglass’ın değil, Türkiye’nin de dünya çapında rekabet gücünü simgeliyor. Yorglass olarak sektörümüzün üretim gücünü geride bıraktığımız 50 yıl boyunca sınır ötesine taşıdık ve kazandığımız her başarıyı ülkemizin başarısı olarak gördük. Türkiye’nin üretim gücünü dünya sahnesinde temsil etme kararlılığımızı sürdüreceğiz. İş kollarımız arasında yer alan; Ticari Soğutucu, Ticaret, Satina ve Beyaz Eşya alanlarında dünyanın önde gelen markalarına güven, kalite ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hizmet vermeye devam edeceğiz.”

Türkiye’nin Bilim Üssü Teknoloji Vadisi’ne Stratejik Ziyaret Haber

Türkiye’nin Bilim Üssü Teknoloji Vadisi’ne Stratejik Ziyaret

Kamu ve özel sektör temsilcileri, BİYOSAD ve BİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş’ın ev sahipliğinde biyoteknoloji konusunda araştırma, üretim ve inovasyon ekosistemini güçlendirecek kapsamlı iş birliklerini değerlendirdi. Türkiye’nin yeni bilim ve teknoloji üssü Biyoteknoloji Vadisi, önemli bir ziyarete ev sahipliği yaptı. Ziyaret kapsamında; Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Yönetim Kurulu Üyeleri ve BİYOSAD üyesi Zeynep Atabay Taşkent, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Birim Müdürü Zahid Tuncel ve ekibi ile bir araya geldi. Ziyaretin ilk bölümünde olası iş birliklerinin değerlendirildiği bir toplantı gerçekleştirildi. Yaklaşık 2,7 milyon metrekarelik bir alanda yükselen ve 4,5 milyar dolarlık yatırım değeriyle Türkiye’nin en büyük teknoloji ve inovasyon projelerinden biri olan Biyoteknoloji Vadisi, toplantının ana gündemini oluşturdu. Görüşmede, biyoteknoloji konusunda araştırma, üretim ve inovasyon ekosistemini güçlendirecek kapsamlı iş birlikleri de değerlendirildi. Ziyaretin ikinci bölümünde ise, konuklar İstanbul’un Tuzla ilçesinde konumlanan Biyoteknoloji Vadisi arazisinde saha incelemesi gerçekleştirdi. “TÜRKİYE’Yİ REFERANS ÜLKE HALİNE GETİRMEYİ AMAÇLIYORUZ” BİYOSAD ve BİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, toplantıda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Biyoteknoloji, bugün dünyanın ekonomik ve teknolojik rekabetini şekillendiren en stratejik alanlardan birisi konumundadır. Biyoteknoloji Vadisi olarak hedefimiz; Türkiye’yi bu rekabetin yalnızca bir parçası değil, aynı zamanda yön veren ülkelerinden birisi haline getirmektir. Bu doğrultuda kamu ve özel sektörle yürüttüğümüz iş birlikleri, Türkiye’nin biyoteknoloji ekosistemini güçlendiren en önemli kaldıraçları oluşturuyor. Bu yapının güçlenmesi, aynı zamanda uluslararası yatırımcıların ekosistemimize entegrasyonunu mümkün kılan sağlam bir zemin hazırlıyor., Biyoteknoloji Vadisi’ni bölgesel bir merkezden global bir giriş kapısına dönüştürme hedefimizin önemli adımlarıdır. Güney Kore, Tayvan ve Boston’da katıldığımız fuarlar; bu hedefimize ulaşmamıza yardımcı olurken, Türkiye’nin biyoteknoloji vizyonunu küresel ölçekte görünür kılmamızı da destekliyor. Tam da bu noktada 2026 yılının Haziran ayında gerçekleştirilecek dünyanın en önemli biyoteknoloji kongrelerinden olan Bio International Convention’a Türkiye Pavilion’u olarak katılım sağlayacağız. Kamu ve özel sektör ile gerçekleştireceğimiz pavilionda, ülkemizdeki biyoteknolojik çalışmaları tanıtacağız. Bugün attığımız her adım, Türkiye’nin biyoteknoloji ekosistemini büyütmek, uluslararası paydaşlarla ortak projeleri güçlendirmek ve ülkemizi bu alanda referans gösterilen ülkeler arasına taşımak için stratejik bir önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali Başlıyor Haber

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali Başlıyor

Bursa’nın dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek bir kültürel birikime sahip olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, tüm Bursalıları festivale katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet etti. Gölgelerin ışıkla dans ettiği, kökleri asırlar öncesine dayanan, Bursa’nın kültürel mirası Karagöz oyunu, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile 21. kez kapılarını açıyor. Festivalde, 38 temsil gerçekleştirilecek Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzmanın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak için özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. “Değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmalıyız” Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Karagöz’ün Bursalıların sahip çıkması gereken değerlerden birisi olduğunu söyledi. Hedeflerinin, kültür ve sanat kenti Bursa’yı oluşturmak olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa sadece sanayi, tarım kenti değildir. Kültürel birikimi olan, 8500 yıllık tarihi içerisinde barındıran, dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek potansiyele sahip olan bir kenttir. Bu değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bu kentte yaşayan herkesin değerlerimize sahip çıkma sorumluluğu var. Bir yere yol yaparsınız ama yolu kullanmaya başladıktan sonra insanlar yapıldığı tarihi bile unuturlar. Ancak bir yere kültür ve sanatı götürürseniz, insanların o sanatın değerini hiç unutmadığını göreceksiniz" ifadeleri ile sanatı kente yayarak değişim sürecini başlattıklarını vurguladı. “Bursamızı keşfetmeye davet ediyoruz” Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz’ün 2009 yılında UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edildiğini hatırlatan Başkan Bozbey, Karagöz’ün doğduğu kent olan Bursa’da düzenlenen festivalin önemine değindi. Festivalin kültür köprüsü kuracağını anlatan Başkan Bozbey, diğer kültürlere ait kukla ve gölge oyunlarının keşfedilmesine de pencere açılacağını belirtti. Karagöz’ün, asırlar öncesinde olduğu gibi bugün de halkın sesi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Karagöz gölge oyunu; yalnızca figürlerin perdeye yansıtılması değildir. Günceli yakalayan, halkın duygularını ve düşüncelerini ifade eden bir sanattır. Bu anlayışla dopdolu bir festival hazırladık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kültür ve sanatı; kentimizin dünyaya açılan güçlü bir vitrini olarak görüyoruz. Bursamızın dünya miraslarını, kadim kültürünü ve eşsiz güzelliklerini sergiliyoruz. Uluslararası etkinlikler sayesinde dünya insanlarını Bursamızı keşfetmeye davet ediyoruz. Festivalde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Gelin, hep birlikte Karagöz’ün köklü ve evrensel perdesinde buluşalım. Farklı ulusların gölge ve kukla oyunlarıyla tanışalım. Tüm Bursalıları festivalimize katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet ediyorum” diye konuştu. “Festivali 9 günlük bir süreye çıkarttık” UNIMA Türkiye Başkanı Enis Ergün, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’nin çok köklü bir organizasyon olduğunu belirtti. Bursa’nın bir festivaller şehri olduğunu ifade eden Ergün, “Karagöz, bizim gözbebeğimiz ve bayraktarımızdır. Festival, bugüne kadar ulusal ve uluslararası anlamda bir çekim merkezi oldu. Bu sene festivali, İpek Yolu vizyonu ve farklı ülkelerden daha fazla katılım sağlanması noktasında yeniden tasarladık. Tarihimizde ilk defa festival, çok ciddi bir başvuru aldı. 37 farklı ülkeden 150 başvuru aldık. Festivali 9 günlük bir süreye çıkarttık. İnsanlar, birçok farklı ülkeden kukla oyunlarını izleyebilecek. UNESCO Listesi’nde tanımlandığı gibi Karagöz oyunlarının doğru örneklerini seyirciyle buluşturacağız. 2026 yılında dünyaya örnek olacak daha iyi bir festivali tasarlamak için çalışacağız. Aynı zamanda BKSTV ve Bursa Miras ile birlikte ‘Bursa Karagöz ve Kukla Çalıştayı’nı gerçekleştireceğiz. Herkesi festivalimize bekliyoruz” dedi. BKSTV Genel Sekreteri Emre Feza Soysal, dünyada her kentin bir şeyle anıldığını, Karagöz’ün de Bursa’nın en önemli markalarından birisi olduğunu söyledi. 21. kez yapılacak olan festivali çok önemsediklerini söyleyen Soysal, festival kapsamındaki oyunların 17 ilçede vatandaşlarla buluşturulacağını söyledi. Soru cevap bölümüyle devam eden programa, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra Usta Hayali (Karagöz oynatıcısı) Recep Şinasi Çelikkol, Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri katıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Rosatom, İstanbul’da Düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’nun Partneri Oldu Haber

Rosatom, İstanbul’da Düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’nun Partneri Oldu

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un temsilcileri, İstanbul’da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’na katıldı. Roscongress Vakfı’nın desteğiyle Avrasya’yı Tanıyalım Derneği’nin organize ettiği etkinlikte Rosatom da partnerler arasında yer aldı. Siyasetçilerden iş dünyasının temsilcilerine kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getiren forumda Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki uluslararası iş birliği konuları tartışıldı. Forum kapsamında düzenlenen “Enerji İş Birliğinde Yeni Gerçekler: Küresel İlerleme İçin Yenilikçi Stratejiler” oturumunda ana konuşmacı olarak yer alan Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, Rosatom heyetine de başkanlık etti. Komarov konuşmasında, atom enerjisinin geleceğin güvenilir ve sürdürülebilir enerji sisteminin oluşturulmasındaki önemli rolünü vurguladı. Kirill Komarov ayrıca şunları söyledi: “Uluslararası toplum, atom enerjisinin geliştirilmeden küresel dekarbonizasyonun imkansız olduğunu kabul ediyor. 2050 yılına kadar dünya atom enerjisi üretiminin üç katına çıkarılması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hayati bir adımdır. İklim sorunlarının çözümünde teknolojilerimize olan talebin istikrarlı bir şekilde arttığını gözlemliyoruz. Rosatom’un projeleri, yabancı ortaklara yalnızca güvenilir ve karbonsuz üretim yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlıyor, yeni iş yerleri yaratıyor ve bilimsel potansiyeli geliştiriyor. Örneğin, Akkuyu NGS, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayacak ve ülkenin ekonomik kalkınmasına önemli katkı sağlayacaktır. İleri teknolojileri hayata geçirerek ve istikrarlı enerji tedarikini garanti ederek, bu istasyon sanayinin dinamik büyümesinin anahtarı olabilir, yatırım iklimini iyileştirebilir ve binlerce iş yeri yaratabilir.” Rosatom temsilcileri iş programı kapsamında, kuruluşun dijital geliştirme çalışmalarını da paylaştı. Bu kapsamda ayrıca Akkuyu NGS’nin inşasının çeşitli aşamalarını ve Mersin’in altyapı gelişimini gösteren bir fotoğraf sergisi de sunuldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Deep Jam Oyun Hızlandırma ve Bootcamp Programı Başlıyor Haber

Deep Jam Oyun Hızlandırma ve Bootcamp Programı Başlıyor

Deep Jam, katılımcıların sadece teknik zorlukların üstesinden gelmesini değil, aynı zamanda finansal ve pazarlama engellerini aşmasını sağlayacak benzersiz bir yapı sunuyor. Programın bu hedefini desteklemek üzere, katılımcılar sektörün endüstri standardı araçları olan Unity, Unreal Engine 5 ve Blender konularında toplam 36 saatlik ileri seviye uygulamalı eğitimler alıyor. Bu derinlemesine teknik içerik, ekiplerin üretim hızını ve kalitesini uluslararası seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Ticari sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla, 14 saatlik girişimcilik eğitimleri ise iş planı oluşturma, gelir modelleri geliştirme ve kritik öneme sahip yatırımcı sunumu (Pitch Deck) hazırlama teknikleri üzerinde durarak, ekiplerin yatırımcı karşısında güçlü durmasını sağlıyor. Programın merkezindeki mentorluk altyapısı, katılımcılara bilgi aktarımının yanı sıra, sektördeki en önemli bağlantıları kurma imkanı sağlıyor. Her proje, 24 saatlik kişiselleştirilmiş mentorluk seanslarında farklı uzmanlardan (girişimcilik, pazarlama, oyun geliştirme ve tasarımı) birebir stratejik rehberlik alıyor; bu da projelere özel yol haritaları çizilmesini sağlıyor. Ayrıca 6 saatlik influencer buluşmalarında, önde gelen içerik üreticiler eşliğinde düzenlenecek geliştirici sohbetleri ile ekiplere, projeleri hakkında değerli geri bildirimler alma ve oyunlarını tanıtacakları potansiyel yayın ve tanıtım ağını kurma fırsatı sunuluyor. GameDev.ist ile oyun fikirleri ölçeklenebilir girişimlere dönüşüyor! GameDev.ist, programın amacının sadece bir bootcamp düzenlemek olmadığını, Türkiye'deki oyun sektörünün ihracat potansiyelini artırmak olduğunu vurguluyor. Programdan mezun olan stüdyolar, küresel yatırımcı ağına tanıtılıyor ve prestijli Indie Core demo day sahnesinde projelerini sunma şansı yakalıyor. Deep Jam, fikri mülkiyetin (IP) güçlü bir ticari değere dönüşmesi için gerekli olan tüm zemini hazırlıyor. Ekipler, 8 hafta sonunda sadece kod yazmayı değil, aynı zamanda yatırım almayı, kâr etmeyi ve uluslararası bir oyun stüdyosu gibi düşünmeyi öğreniyor. Oyun sektörünün geleceği bu yetenekli girişimlerde yatıyor. Programın zirve noktası, büyük final etkinliği olan Indie Core Zirvesi ile taçlanıyor. 14-15 Ocak 2026 tarihlerinde The Game for Big Kids tesislerinde gerçekleşecek olan bu etkinlik, Deep Jam katılımcılarının 8 haftalık yoğun çalışmasının ardından sadece bir ödül töreni olmaktan çıkıp, tüm GameDev.ist paydaşlarının toplandığı kritik bir sektörel zirve niteliği taşıyor. Bu sayede geliştirdiğiniz oyunu, küresel sektör liderleri, yayıncılar ve yatırımcılardan oluşan seçkin bir jüri karşısında sunarak, projenizin uluslararası yatırımcılar tarafından keşfedildiği, kariyerinizin en büyük iş görüşmesini yapma fırsatını yakalayacaksınız. Indie Core, Deep Jam sürecinde kazanılan tüm ivmenin somut yatırıma dönüştürülmesi hedefine odaklanıyor. GameDev.ist kurucu ortağı Furkan Faruk Akıncı konuyla ilgili "Deep Jam ile hedefimiz çok açık: Türkiye’deki yüksek potansiyelli ekiplere uluslararası pazarda rekabet edebilecekleri, sürdürülebilir bir iş modeli kurmaları için gerekli olan sadece bilgi ve eğitim değil, aynı zamanda kritik yatırımcı bağlantıları ve kapsamlı stratejik araçları sunarak, programın zirvesi Indie Core aracılığıyla projelerini küresel yatırımcılara ulaştırıp kalıcı bir yer edinmelerini sağlamaktır." ifadelerinde bulundu. Başvurular için son tarih 14 Kasım 2025 olarak belirlenmiştir. Program detayları ve başvuru süreci için [gamedev.ist/deep-jam] ziyaret edilebilir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.