Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uluslararası Yatırımcılar

Kapsül Haber Ajansı - Uluslararası Yatırımcılar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uluslararası Yatırımcılar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Garanti BBVA’da Kritik Değişim: Finans ve Hazine Dümendeki İsim Değişiyor! Haber

Garanti BBVA’da Kritik Değişim: Finans ve Hazine Dümendeki İsim Değişiyor!

Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (Garanti BBVA), Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı bildirimle üst düzey yönetim kadrosunda önemli bir değişikliğe gittiğini duyurdu. Bankanın Finans ve Hazine operasyonlarının başına yeni bir isim atanıyor. Yapılan açıklamaya göre, Banka'da uzun süredir Finans ve Hazine'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Aydın Güler, görevinden ayrılma kararı aldı. Güler'in görevden ayrılması, piyasalar ve bankacılık kulislerinde dikkatle karşılandı. Aydın Güler'den boşalan kritik koltuğa ise, gerekli yasal süreçlerin tamamlanması ve düzenleyici kurum izinlerinin alınmasının ardından Kemal Atıl Özus atanacak. Özus'un, yeni görevine başlamasıyla birlikte Garanti BBVA'nın Hazine ve Finansal Stratejiler yönetiminde yeni bir dönemin başlaması bekleniyor. Kemal Atıl Özus Kimdir? Kemal Atıl Özus, bankacılık ve finans alanında önemli tecrübeye sahip bir yöneticidir. Eğitimi: Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden 1993 yılında mezun olmuştur. Önceki Görevleri: Garanti BBVA'ya geçmeden önceki dönemde ING Bank A.Ş.'de Mali Kontrol ve Hazine Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi olarak görev yapmıştır. ING Bank'a 2017 yılında Mali Kontrol ve Hazine Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmıştır. 2007 yılında ING Bank'ta "Finansal Koordinasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı" olarak görev almıştır. Başarıları: Uluslararası yatırımcılar ve analistler tarafından gerçekleştirilen Extel Survey'de 2016 ve 2017 yıllarında üst üste Türkiye'nin yatırımcı ilişkileri alanında yılın en iyi CFO'su (Chief Financial Officer / Mali İşler Direktörü) seçilmiştir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

COP31 Ev Sahipliği, Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Stratejik Bir Aşama Haber

COP31 Ev Sahipliği, Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Stratejik Bir Aşama

TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden “Bu önemli organizasyonun rüzgar enerjisi sektörüne ve Türkiye’nin temiz enerji hedeflerine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi. Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapmasında iklim politikası alanında son dönemde kaydettiği gelişmeler belirleyici oldu. Türkiye’nin yeni Ulusal Katkı Beyanı (NDC) geçtiğimiz günlerde yayımlanarak güncellenmiş; 2030 yılına yönelik karbon emisyon projeksiyonu güçlü şekilde aşağı yönlü revize edilmişti. Buna göre Türkiye, 2030 yılı için öngörülen emisyon artışından %41’e kadar azaltım taahhüt etmiş ve 2030 yılına ilişkin hedef değerini yaklaşık 500 milyon ton CO₂e seviyesine çekmiştir. Bu gelişme, Türkiye’nin iklim değişikliği alanında atmakta olduğu adımların uluslararası arenada karşılık bulduğunu göstermektedir. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve 2035 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası, COP31 sürecinin temel politika eksenlerini oluşturacaktır. 2022 yılından bu yana yenilenebilir enerji projelerinin lisanssız üretim, YEKA mekanizması ve diğer yatırım modelleri ile desteklenmesi; rüzgar enerjisi sektörünün tedarik zincirinden sanayisine kadar güçlenmesi; ve Türkiye’nin 15 GW’a yaklaşan rüzgar kurulu gücü, Türkiye’yi Avrupa'nın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirmiştir. COP31, bu birikimin küresel ölçekte tanıtılması ve yatırım fırsatlarının genişlemesi açısından stratejik bir eşiktir. İKLİM POLİTİKASINDA SON GELİŞMELER COP31 SÜRECİNİ GÜÇLENDİRİYOR Türkiye’nin COP31'e ev sahipliği yapmasında iklim değişikliği alanında yürütülen hazırlıkların ve politika dönüşümünün önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda, Yeni Ulusal Katkı Beyanı’nın yayımlanması, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla yürürlüğe giren iklim kanunu ve buna bağlı olarak İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından uygulanacak ulusal ve yerel eylem planları, sera gazı azaltımı ve karbon fiyatlama faaliyetleri, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) çalışmalarının hızlanması, CBAM uyumu ve yeşil dönüşüm finansman mekanizmalarının çeşitlenmesi Türkiye’nin uluslararası iklim politikalarındaki konumunu güçlendirecektir. RÜZGAR ENERJİSİ DEĞER ZİNCİRİ VE 2035 YOL HARİTASI Türkiye’nin 2035 Yenilenebilir Enerji Planı doğrultusunda geliştirilen çerçeve, rüzgar enerjisinin enerji dönüşümündeki kritik rolünü ortaya koymaktadır. Türkiye’de türbin kuleleri, kanatları, jeneratörleri ve diğer ekipmanların üretildiği güçlü bir sanayi altyapısı bulunmaktadır. COP31, bu değer zincirinin uluslararası yatırımcılar ve karar vericiler tarafından daha yakından tanınmasını sağlayacak benzersiz bir fırsat sunmaktadır. Deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi özelinde ise konferans, daha çok gerekli teknoloji, finansman ve düzenleme modellerinin tartışılacağı stratejik bir vitrin niteliği taşıyacak. Bu alanda Türkiye’nin potansiyelinin uluslararası paydaşlarla değerlendirilmesi bekleniyor. ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE POLİTİKA VE PİYASA GELİŞİMİ Tüm dünyada hızlı bir dönüşümden geçen enerji piyasaları açısından yenilenebilir enerji yatırımlarının ölçeklenmesi ve düşük karbonlu sanayi dönüşümünün desteklenmesi kritik önem taşımaktadır. COP31’in Türkiye’de düzenlenecek olması, enerji sektöründe; yeşil dönüşüm politikalarının güçlenmesi, finansman kaynaklarının çeşitlenmesi ve emisyon azaltım hedeflerinin daha somut bir çerçeveye oturması gibi alanlarda önemli etkiler yaratacaktır. Türkiye’de son dönemde gelişen rüzgar enerjisi değer zinciri, yerli üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli ile bu dönüşümün temel yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. COP31, TÜRKİYE’NİN ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜN TEMEL UNSURU COP31’in Türkiye’de düzenlenmesiyle birlikte, yenilenebilir enerji ve rüzgar enerjisi yatırımlarının hızlanması beklenmektedir. TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, COP31’in önemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “COP31’in ülkemizde düzenlenecek olması, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki kararlılığını uluslararası arenaya güçlü biçimde taşıyan tarihi bir adımdır. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimiz, yeni Ulusal Katkı Beyanı’mız ve 2035 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası ile uyumlu şekilde gelişen rüzgar enerjisi sektörümüz COP31 sayesinde uluslararası yatırımcılar tarafından daha görünür hale gelecektir. TÜREB olarak bu sürece katkı sunmaya ve Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandıracak iş birliklerini desteklemeye hazırız.” TÜRKİYE’NİN TEMİZ ENERJİ GELECEĞİNE YÖN VEREN BİR SÜREÇ COP31’in Türkiye’ye önemli kazanımlar sağlaması beklenmektedir. Konferansın hazırlık süreci, enerji arz güvenliğinden sanayinin karbonsuzlaşmasına; teknoloji transferinden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir yelpazede yeni fırsatlar oluşturacaktır. Türkiye’nin rüzgar enerjisi ekosistemi de bu süreçte güçlü bir şekilde konumlanacaktır.

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek Haber

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek

İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl da küresel ölçekte yankı uyandıracak oturumlarıyla dikkat çekiyor. “Yeni Dengeler ve Küresel İş Birlikleri” temasıyla düzenlenen zirve; jeopolitik değişimlerin ekonomi üzerindeki etkilerinden, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerine, sürdürülebilir yatırımlardan enerji politikalarına kadar geniş bir yelpazede konuları gündeme taşıyacak. Zirvede kamu temsilcileri, uluslararası yatırımcılar, diplomatik misyonlar, iş insanları ve akademisyenler bir araya gelerek küresel ekonomik iş birliklerinin geleceğini değerlendirecek. Bu yıl ayrıca, İstanbul Ekonomi Zirvesi kapsamında düzenlenecek özel oturumlarda Avrupa, Asya, Körfez, Afrika ve Amerika ülkeleri ile Türkiye arasındaki yatırım fırsatları ele alınacak. İstanbul, Küresel İş Birliklerinin Merkezi Olmaya Devam Ediyor Zirvenin İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, bu yılki temanın küresel dönüşüm sürecinde Türkiye’nin rolünü vurgulamak açısından özel bir anlam taşıdığını belirtti: “Dünyada ekonomik güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Bu yeni dönemde Türkiye, stratejik konumu ve üretim gücüyle küresel iş birliklerinin merkezinde yer alıyor. 2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, bu dönüşüm sürecinde ülkemizin nasıl daha etkin bir rol üstlenebileceğini ele alacağız. Zirvenin iş dünyası için yeni ortaklıklara ve uzun vadeli yatırımlara kapı aralamasını hedefliyoruz.” Zirve’nin ilk günü Küresel ekonomik dengeler, turizm, yapay zekâ ve sürdürülebilir kalkınma gibi geleceği şekillendiren başlıklara odaklanan panellerle başlayacak. Alanında uzman konuşmacıların ve uluslararası yatırımcıların katılımıyla gerçekleşecek oturumlarda; otomotiv, teknoloji, sağlık ve finans gibi başlıkların yanı sıra dijital dönüşümün ekonomi üzerindeki etkileri, küresel turizmde yeni eğilimler, yapay zekânın üretimden hizmet sektörüne uzanan dönüşüm gücü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin iş dünyasına yansımaları tartışılacak. İkinci gün ise, küresel finans ve dijitalleşme, savunma sanayi ve teknolojik yenilikler, ekonomik dönüşümler ve kadın istihdamı ile uluslararası ticaretin yeni dinamikleri gibi başlıklarda düzenlenecek özel panellerle devam edecek. Katılımcılar, iki gün boyunca yalnızca fikir alışverişinde bulunmakla kalmayıp, Türkiye’nin ekonomik vizyonunu belirleyen karar alıcılarla doğrudan temas kurma, uluslararası iş birlikleri geliştirme ve yeni yatırım fırsatlarını değerlendirme olanağı da bulacak. Zirve, bu yönüyle yalnızca bir fikir platformu değil, aynı zamanda küresel ölçekte iş birliği ve ortaklıkların temellerinin atıldığı önemli bir buluşma noktası olmayı sürdürecek. Zirve Programına İlişkin Detaylar ve Bu Yılki Yenilikler Zirve programı bu yıl da önemli yeniliklerle zenginleşiyor. 11 Aralık akşamı, B2B toplantıların ardından “Dünya Barışı” temalı özel bir resepsiyon düzenlenecek. Gecenin açılışı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türkiye’nin yedi bölgesinden kültürel izler taşıyan özel bir gösteriyle yapılacak. Ardından, barış ve birlik mesajını vurgulayan özel bir defile sahnelenecek. Gecenin finalinde ise Türkiye’de görev yapan büyükelçi ve başkonsoloslar sahneye çıkarak, birer dakikalık konuşmalarla dünya barışı mesajlarını paylaşacak. Zirve, 12 Aralık akşamı düzenlenecek görkemli gala gecesiyle sona erecek. Enbe Orkestrası eşliğinde gerçekleşecek gala yemeğinde, yılın en başarılı kurum ve isimleri 9. İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni ile onurlandırılacak. Bu yılki zirve, Koluman Holding ana sponsorluğu ve Sanofi co-sponsorluğunda gerçekleşiyor. Destekçiler arasında TGA, TÜRSAB, İTÜ ARI Teknokent, Borusan Otomotiv, Astor Enerji, Forma Makina, Bahçeşehir Koleji, Güneri Makina, HPM Hijyen Proses Makinaları, Agrotech ve Mopa Exclusive yer alıyor. Ayrıca bu yıl, Microsoft, Koton, Arzum, KoçSistem gibi önemli markalar ile Dünya Kadın Girişimciler Derneği, EBRD, UNDP ve IFC gibi saygın uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri de konuşmacı olarak zirvede yer alacak. İki gün boyunca toplam 10 panel ve 4 özel konuşma düzenlenecek, 50 farklı ülkeden katılımcının yer alacağı zirveyle birlikte uluslararası iş birliği ve küresel diyaloğun önemi bir kez daha vurgulanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.