Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Üretim

Kapsül Haber Ajansı - Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kuzey Ren Westfalya’da Türk Yatırımcılara Yeni Fırsatlar Haber

Kuzey Ren Westfalya’da Türk Yatırımcılara Yeni Fırsatlar

Avrupa’nın en büyük sanayi bölgelerinden biri Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “Kuzey Ren Vestfalya (NRW)’ya odaklanmamızın nedeni yalnızca büyük bir pazar olması değil; Aynı zamanda: Avrupa'nın en büyük sanayi bölgelerinden biri olması, Lojistik altyapısı, Ruhr Havzası'ndan Rotterdam limanlarına kadar uzanan stratejik tedarik yolları, Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve start-up ekosistemine sağlanan teşviklerle yatırımcılar için önemli bir merkez haline gelmiş olmasıdır. Dünyada üretim ve tedarik zincirleri yeniden şekillenirken Türkiye güçlü bir üretim ülkesi olarak öne çıkıyor.” dedi. Hedef: Avrupa’da güçlü Türk markası Başkan Sertbaş, “Ancak üretmek artık tek başına yetmiyor. Türk firmalarının rekabet gücünü artırmaları için, Üretim üslerini Avrupa içinde konumlandırmaları, Yerinde lojistik, finansman, dağıtım ve marka yapılanmalarını kurmaları, “Made in Türkiye” algısını “Avrupa’da güçlü Türk markası” seviyesine taşımaları gerekiyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak: Yıllık 18 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz, 200’den fazla ülkeye ürün ulaştırıyoruz, Gıda, otomotiv yan sanayi, makine, moda ve yenilenebilir enerji ekipmanlarında güçlü bir üretim altyapısına sahibiz.” diye konuştu. Almanya’da kalıcı ekosistem kurmalıyız Burak Sertbaş, “Rakip ülkeler; tasarım, lojistik, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında hızla ilerlerken, bizim de Almanya’da kalıcı bir ekosistem kurmamız gerekiyor: Bu etkinlik, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda: Türk firmaları ile Alman yatırım ajanslarını buluşturmak, Hukuki, vergi, teşvik ve şirket kuruluş süreçlerini netleştirmek, Almanya’da kurulu Türk şirketlerinin deneyimlerini paylaşmak, Sahada uygulanabilir ortaklık modelleri geliştirmek amacıyla düzenlenmiştir. Kurulacak her temas, atılacak her adım; yeni yatırımlara, yeni üretim merkezlerine, yeni istihdam fırsatlarına ve iki ülke arasında çok daha güçlü bir ekonomik ortaklığa dönüşsün.” dedi. Toplantıda, Almanya’nın ekonomik kalbi olarak kabul edilen Kuzey Ren Westfalya (NRW) Eyaleti’nin sunduğu yatırım ortamı, hukuki çerçeve, teşvik mekanizmaları ve Türk firmalarına sağladığı fırsatlar tüm yönleriyle ele alındı. Programın ilk oturumunda: TDU NRW e.V. Dernek Başkanı, Yeminli Mali Müşavir ve Uluslararası Vergi Hukuku Uzmanı Hon.-Prof. Cevdet Koçaş, “Almanya’da Şirketleşmenin Avantajları, Süreç, İşleyiş ve Sunduğu Avantajlar”, Av. Mehmet Akif Turangil, “Oturum Süreçleri ve Sözleşmelerde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar”, ATOY Şirket Danışmanlığı Genel Müdürü Alpay İlker Toy, “Pazara Girerken Yaşanan Sorunlar ve Çözümleri” başlıklı sunumlarında Almanya’da iş kurma süreçlerini hukuki, finansal ve operasyonel yönleriyle değerlendirdiler. Konuşmacılar, Almanya’da şirket kurmanın Türk ihracatçısı için yalnızca bir ticari açılım değil, aynı zamanda Avrupa Birliği pazarına girişte rekabet avantajı sağlayan stratejik bir hamle olduğuna dikkat çektiler. Türk girişimciler deneyimlerini paylaştı İkinci oturumda ise Almanya’da faaliyet gösteren Türk yatırımcılar deneyimlerini paylaştı. STALVOSS Automation GmbH Genel Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Araz, “Almanya’da Şirket Kurma Deneyimi”, FABO Germany GmbH Genel Müdürü Fatih Bozkurt, “Almanya’da Şirket Sahibi Olmanın Sunduğu Avantajlar”, Kansai Altan Transportation Coatings Europe GmbH Managing Director Barkın Gürdal, “İhracat Sürecine Yönelik Almanya’da Şirket Kurma Deneyimi”, Asset GLI GmbH Yatırımcısı Avşar Dada, “Yatırımcılara Almanya’da Şirketleşmenin Sunduğu Fırsatlar” başlıklı sunumlarında Almanya’daki iş kültürü, mevzuat farklılıkları, mali yükümlülükler, yerel ağlara erişim ve finansman fırsatları gibi konularda pratik bilgiler aktardılar. Katılımcılar, Almanya’da iş yapmanın yalnızca yasal prosedürleri değil; kültürel adaptasyonu, yerel iş ağlarına entegre olmayı ve uzun vadeli stratejik planlamayı gerektirdiğini vurguladılar. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

 Siemens ve NVIDIA, Yapay Zekâ Çağında Üretim İçin Yeni Ürün Gamını Vitrine Çıkardı Haber

 Siemens ve NVIDIA, Yapay Zekâ Çağında Üretim İçin Yeni Ürün Gamını Vitrine Çıkardı

Siemens ve NVIDIA, Washington D.C.'de düzenlenen NVIDIA GTC'de (GPU Teknoloji Konferansı) Siemens Xcelerator portföyü için geliştirilmekte olan yeni teknoloji ürün yelpazesini tanıttı. Bu demo, mühendislerin yakında geleceğin fabrikaları için en gelişmiş ve doğru dijital ikizleri nasıl hızlı bir şekilde tasarlayabileceklerini, optimize edebileceklerini ve yönetebileceklerini ortaya koydu. Siemens Xcelerator ve NVIDIA Omniverse arasındaki entegrasyondan beslenen bu teknoloji, 3B görselleştirme, simülasyon ve fabrika verilerini tek bir birleşik, sürükleyici ortamda bir araya getirecek yeni ve son derece gerçekçi bir dijital ikizi destekleyecek. Bu dönüm noktası, Siemens'in endüstri için yeni inovasyon, iş birliği ve sürdürülebilir değer yaratma seviyelerine ulaşmak üzere gerçek ve dijital dünyaları sorunsuz bir şekilde birleştirme vizyonu olan endüstriyel metaverse'ü gerçekleştirmeye yönelik önemli bir adım oluşturuyor. Günümüzde imalat sanayi, önemli yatırımlar ve ileri teknolojilerin hızla benimsenmesiyle küresel bir dönüşüm geçiriyor. Bu değişimi desteklemek amacıyla Siemens ve NVIDIA, endüstriyel yapay zekâ devrimini hızlandırmak için ortaklıklarını pekiştirerek dünya çapında daha akıllı, enerji verimliliği daha yüksek fabrikaların geliştirilmesine olanak sağlıyor. Halen üzerinde çalışılmakta olan bu gelişmiş dijital ikiz yazılımı, yapay zekâ çağı için özel olarak tasarlanmış yeni bir Siemens teknoloji yığınının parçası olacak. Yazılım, üreticilerin sadece dünyanın en gelişmiş fabrikalarını inşa etmesine değil, aynı zamanda bu fabrikaları sürekli olarak optimize etmesine de olanak sağlayacak. Bu teknoloji; planlama ve mühendislik çalışmalarıyla operasyonları hızlandırmak için kullanılacak. Böylece tasarım ve operasyonun her aşamasında büyük ölçekli simülasyonları, yapay zekâ odaklı iş akışlarını ve güvenilir, veriye dayalı karar alma süreçlerini mümkün kılacak. Siemens, GTC'deki demosunda bu yeni teknoloji yığınının müşterileri gelişmiş fabrikalarının tasarım aşamasından işletme aşamasına kadar nasıl destekleyebileceğini gösterdi. Bu yeni teknolojinin en önemli işlevlerinden biri, müşterilerin bina altyapılarını ve üretim hatlarını tek bir mühendislik ortamında bir araya getirebilmesidir. Bu işlev, en verimli tasarımı bulmak amacıyla yüzlerce potansiyel fabrika yerleşimini simüle etmek için yapay zekadan faydalanılmasını da içeriyor. Mühendisler bu yeni teknoloji yığınını kullanarak bu tasarım ve simülasyonu günler veya haftalar değil, saatler içinde yapabilecekler. Bu işlemin ardından müşteriler, fabrikalarının fotogerçekçi ve fizik tabanlı modellerini oluşturabilecek. Bu ortak çalışma, müşterilerin daha akıllı, daha verimli fabrikalar, ürünler ve yapay zekâ veri merkezleri tasarlamalarına yardımcı olmak için Siemens'in üretim ve endüstriyel teknoloji alanındaki derin uzmanlığını NVIDIA'nın grafik işleme alanındaki lider teknolojisiyle bir araya getiriyor. Siemens Yönetim Kurulu Üyesi, Teknoloji ve Strateji Başkanı Peter Koerte, "Endüstriyel inovasyon daha önce görülmemiş bir hızda ilerliyor. Siemens ve NVIDIA güçlerini birleştirerek bu sürece öncülük ediyor. Endüstriyel yapay zekâ, dijital ikizler, otomasyon ve bina teknolojileri alanlarındaki güçlü yönlerimizi birleştirerek, endüstriyel metaverse'i ve bununla birlikte yeni nesil fabrikaları ve yapay zekâ veri merkezlerini hayata geçiriyoruz. Artan küresel talebi karşılamak ve endüstrinin geleceğini şekillendirmek için gereken verimliliği, gücü, ölçeklenebilirliği ve zekâyı da ortaya koyuyoruz." NVIDIA Omniverse ve Simülasyon Teknolojisi Başkan Yardımcısı Rev Lebaredian ise "Dijital ikizler, tek bir donanım parçası bile kurulmadan önce tüm üretim hatlarının simülasyonunu ve optimizasyonunu, robotik sistemlerin ise sanal olarak eğitilmesini mümkün kılarak kendilerine endüstriyel yapay zekâ çağında çok önemli bir yer edindiler. Siemens ile iş birliğimiz, NVIDIA Omniverse'ü üretimin merkezine yerleştirerek konseptten işletmeye kadar tüm fabrika yaşam döngüsünü hızlandırmak için kritik platform kabiliyetleri sağlıyor" diye konuştu. Günümüzde üreticiler; karmaşık süreçlerin üstesinden gelme, üretimi hızlandırma ve enerji verimliliğini artırma konularında benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıyakalıyor. Bu yeni teknoloji, bir fabrikanın dijital ikizini oluşturmak ve bu ikizle etkileşim kurmak için kolaylaştırılmış, sezgisel bir ortam sağlayarak söz konusu zorlukları giderecek. Örneğin, bir yarı iletken üreticisinin mevcut bir tesiste son derece karmaşık bir üretim sürecini yönetirken üretimi artırmak için yeni bir fabrika hattı kurması gerekebilir. Bu yeni araç sayesinde mühendisler, mevcut fabrika binası içindeki farklı yerleşim düzenlerini hızlı bir şekilde simüle ederek en verimli konfigürasyonu belirleyebiliyor ve üretimin artırılmasına kadar geçen süreyi kısaltabiliyor. Siemens, üretimden akıllı operasyonlara ve bina ortamına kadar çipten şebekeye tüm altyapı değer zincirindeki her bir halkayı birbirine bağlayacak uzmanlığa sahip bulunuyor. Bu uçtan uca yetenek, Siemens ve NVIDIA'nın portföylerini bir araya getirerek endüstriyel müşteriler için verimlilik, ölçeklenebilirlik ve inovasyon sağlayan gerçek anlamda entegre çözümler sunmalarını sağlıyor. Siemens teknolojisi ister sıfırdan bir tesis inşa etmek ister mevcut bir tesisi yenilemek için, güç, soğutma, bilgi işlem ve bina sistemlerinin birleşik bir bütün olarak çalışmasını sağlar. Operatörler simülasyondan ve yapay zekâ destekli otomasyondan faydalanarak tesisleri yıllar değil, aylar içinde optimize edip ölçeklendirebiliyor. Böylece performansı artırabilir, enerji verimliliğini yükseltebilir ve kapasitelerini geleceğe hazır hale getirebiliyor. Bu yaklaşım, hızlandırılmış bilgi işlem ve akıllı depolamadan enerji tasarruflu soğutma seçeneklerine kadar yapay zekâ altyapısı için yeni bir mükemmellik standardı belirleyecek, çoklu üretim yapabilen, gigawatt ölçekli yapay zekâ fabrikası kurulumları konusunda yakın zamanda duyurulan NVIDIA Omniverse DSX Blueprint ile uyumludur. Siemens ve NVIDIA ayrıca hem GPU üretimini hem de yapay zekâ veri merkezi altyapısının optimizasyonunu geliştirmek üzere iş birliği yaparak endüstriyel zekanın geleceği için ölçeklenebilir, verimli çözümler sunuyor. Siemens, GPU ve yapay zekâ veri merkezi iş ortaklarını elektronik tasarım otomasyonu ve fabrika otomasyon kontrolörlerinden beyaz alan soğutma optimizasyonu ve dayanıklı bina sistemlerine uzanan geniş bir yelpazede destekleyerek; - Yeni yapay zekâ fabrikalarını hızla çevrimiçi hale getirmelerini, - Herhangi bir GPU yükseltmesi için işlemleri yeniden yapılandırmalarını, - Gelişmiş simülasyon ile gücü ve soğutmayı optimize etmelerini, - Çalışma süresine yönelik tehditleri öngörerek çözmelerini, enerji verimliliğini artırmalarını ve tedarik zinciri esnekliğini güçlendirmelerini sağlıyor. Siemens ve NVIDIA, üreticileri ve veri merkezi operatörlerini gelişmiş, enerji tasarruflu altyapı ile destekleyerek yapay zekâ yeteneklerinin gelişimini hızlandırıyor. Bu iş birliği daha akıllı, daha güçlü bir dijital temel oluşturuyor, inovasyonu mümkün kılıyor, ekonomik fırsatları teşvik ediyor ve yapay zekanın faydalarının dünya genelinde yaşamları ve toplumları iyileştirmek için kullanılabilmesini sağlıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sanayiciler Krizlere Hazır mı? Cevap Dijital Dirençlilikte Saklı Haber

Sanayiciler Krizlere Hazır mı? Cevap Dijital Dirençlilikte Saklı

Tedarik zincirlerindeki kırılganlığın temel nedeni, şirketlerin farklı departmanlarına hapsolmuş, birbiriyle iletişim kuramayan veri ve sistemlerde yatıyor. Uzmanlar birçok şirketin tedarik ağındaki bir aksaklıktan haberdar olabilmek için bir haftadan fazla süre kaybettiğine işaret ediyor. Bu gecikmeler milyonlarca liralık üretim kaybına yol açarken, domino etkisiyle lojistikten üretime, müşteri memnuniyetinden finansal dengelere kadar tüm zinciri olumsuz etkiliyor. Sanayiciler için bu kırılganlığın panzehiri, tüm operasyonel birimlerin tek bir dijital omurga üzerinde birleştiği ve yaşayan bir veri akışının sağlandığı bütünsel ERP sistemleri olarak öne çıkıyor. IAS tarafından geliştirilen Canias ERP platformu da bu ihtiyaca cevap veren çözümler arasında dikkat çekiyor. Tek bir platform üzerinde sağlanan senkronize veri akışı, üretimden lojistiğe, satıştan finansa kadar tüm birimleri aynı anda bilgilendirerek şirketlere anlık karar alma kabiliyeti kazandırıyor. IAS uzmanları, bu senkronizasyonun şirketleri reaktif olmaktan çıkarıp, proaktif yönetim yeteneği kazandırdığını ve “dijital dirençlilik” için en kritik unsurun da bu bütünsel yaklaşım olduğunu belirtiyor. May Fren Örneği: Dijital Omurga ile Kırılganlığı Aşmak 70'ten fazla ülkeye ihracat yapan otobüs ve kamyon fren sistemleri üreticisi May Fren’in deneyimi, bu yaklaşımın Türk sanayisindeki güncel örneklerinden biri oldu. 50.000’den fazla malzemeyi yönetmenin getirdiği zorluğun üstesinden gelmek isteyen şirket, IAS iş birliğiyle kendi tedarik zinciri dinamiklerine uygun “interaktif yönetim sistemi” kurdu. Satın almadan üretime, sevkiyattan satış siparişine kadar tüm tedarik zincirimizin kendi arasında haberleştiği canlı bir sistem kurduklarını belirten May Fren’in uzman ekibi, bu yapının IAS’ın sunduğu esneklik sayesinde standartların ötesinde, tamamen kendi ihtiyaçlarına göre geliştirildiğini aktardı. May Fren örneği, sanayicilerin küresel krizlere karşı daha dayanıklı hale gelebilmesi için doğru teknoloji ortaklığının önemini ortaya koyuyor. IAS, geliştirdiği Canias ERP ve kendi yazılım geliştirme platformu TROIA ile şirketlerin “hazır kalıplar” yerine kendi dinamiklerine uyarlanabilen çözümler üretmesine imkân tanıyor. IAS Yetkinlik Merkezi Lideri Celal Bilgin, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sanayiciler için artık mesele sadece maliyetleri düşürmek değil; beklenmedik şoklara karşı kırılmayan, ayakta kalabilen yapılar kurmak. Biz de IAS olarak şirketlerin kendi dijital omurgalarını inşa etmelerine imkân veriyoruz. Dijital dirençlilik, iş dünyasının gelecekteki en önemli rekabet avantajı olacak.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Boreas Teknoloji ISK-SODEX 2025’te Yenilikçi Sistemleriyle Yoğun İlgi Gördü Haber

Boreas Teknoloji ISK-SODEX 2025’te Yenilikçi Sistemleriyle Yoğun İlgi Gördü

Bu yılki organizasyon, son dönemlerin en yüksek ve en verimli katılımına sahne olarak sektörün en başarılı fuarlarından biri olarak öne çıktı. ISK-SODEX 2025, geleceğin trendlerini şekillendiren ürün ve çözümlerin sergilendiği, bilgi paylaşımı ve iş birliği fırsatlarının öne çıktığı güçlü bir platforma dönüştü. Boreas Teknoloji, endüstriyel tesis ve konfor uygulamaları ile veri merkezlerine yönelik soğutma çözümleri sunarak dikkat çekti. Uzun yıllardır Samsung distribütörlüğünde yürüttüğü VRF sistem çözümleri başta olmak üzere, üç ana ürün grubunu fuarda sergileyen Boreas Teknoloji, 35.000 m²’lik üretim alanıyla Türkiye’deki en büyük tesislerden birine sahip. Yüksek üretim kapasitesi ve mühendislik gücüyle öne çıkan Boreas Teknoloji, yenilikçi ve özel tasarım ürünleriyle sektördeki konumunu pekiştirdi. Salon 4 - Stant D18’de yer alan şirket, üretim, sertifikasyon ve teknik mühendislik alanlarında fark yaratan yüksek teknolojili çözümleriyle katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Boreas Teknoloji Merkezi Sistemler Satış Müdürü Orhun Aksoy, fuarla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi “ISK-SODEX, HVAC&R sektörünün sadece bugününü değil, geleceğini de şekillendiren önemli bir buluşma noktası. Boreas Teknoloji olarak bu yıl da yüksek verimlilik, ileri teknoloji ve sürdürülebilirlik prensipleriyle geliştirdiğimiz çözümlerimizi tanıttık. Endüstriyel tesisler, merkezi sistem çözümleri, konfor uygulamaları, hassas iklimlendirme, veri merkezleri ve kritik tesisler için sunduğumuz soğutma odaklı sistemlerin yanı sıra, uzun yıllardır sürdürdüğümüz Samsung distribütörlüğündeki VRF sistem çözümlerimizle de geniş bir ürün yelpazesi sunduk. Projelerin türüne ve uygulama ihtiyaçlarına göre farklı senaryolara uygun, uçtan uca çözümler geliştirme hedefimizi fuar boyunca ziyaretçilerimizle paylaşma fırsatı bulduk. Böylece hem sektörün gelişen ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hem de müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve partnerlerimize daha fazla değer yaratmayı amaçladık.”dedi. Uluslararası hijyen standartları ve Boreas Teknoloji’nin sahip olduğu Eurovent Hijyen Sertifikası’nın sektöre kattığı değerden de bahseden Aksoy, “Eurovent Certification kapsamında gerçekleştirdiğim ‘Certification of Hygienic AHUs: Benchmark of Eurovent, VDI, and DIN’ başlıklı teknik sunumda katılımcılarla bir araya gelme fırsatı bulduk. Sunumda, hijyen standartlarının önemini ve bu alandaki sertifikasyon süreçlerinin sektöre sağladığı güveni paylaşarak katılımcıların konuyla ilgili farkındalığını artırmayı amaçladık” dedi. Fuar boyunca Boreas Teknoloji standını ziyaret eden katılımcılar, ürünlerin çalışma prensipleri ve uygulama alanları hakkında detaylı bilgi aldı. HVAC&R sektörünün geleceğini belirleyen teknolojilerin konuşulduğu ISK-SODEX 2025, Boreas Teknoloji için de sektörle bütünleşen vizyonunu ve yenilikçi yaklaşımını ortaya koyduğu bir etkinlik olarak hafızalarda kaldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

400 Bin Kışlık Sebze Fidesi Dağıtıma Hazır Haber

400 Bin Kışlık Sebze Fidesi Dağıtıma Hazır

Ordu Büyükşehir Belediyesi dışa bağımlılığı azaltmak için kurduğu seralarda üretim yapıyor. Tohumdan üretilen sebze fideleri yazlık ve kışlık olmak üzere mevsimi geldiğinde üretici ile buluşturuluyor. Şu ana kadar kendi serasında 4 milyon 600 bin fide üreterek vatandaşa dağıtan Büyükşehir Belediyesi, yeni sezon için 400 bin adet kışlık fide üretimi gerçekleştirdi. BAŞKAN GÜLER: “VATANDAŞLARIMIZ KENDİ SEBZELERİNİ YETİŞTİRECEK” Büyükşehir Belediyesinin Gülyalı Turnasuyu Mahallesindeki seralarında incelemelerde bulunan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, kışlık 400 bin sebze fidesinin dağıtıma hazır olduğunu belirtti. Tarım ve hayvancılık alanında fındığa ek olarak yeni üretim sahaları oluşturduklarını kaydeden Başkan Güler, şöyle konuştu: “Kendi kurduğumuz seralarımızda şu ana kadar 4 milyon 600 bin yazlık ve kışlık sebze üreterek dağıtımını gerçekleştirdik. Bunu hem halkımıza dağıtarak ekonomiye katkı da bulunduk hem de bir üretim faaliyeti olarak fındığa ek olarak yeni sahalar oluşturduk. Şimdi de 400 bin kışlık sebze fidesinin üretimini tamamlayarak dağıtıma hazır hale getirdik. Vatandaşlarımız kendi seralarında kış sebzelerini yetiştirebilecek. Bu çalışmaları zaman içerisinde daha geliştireceğiz” İL TARIM VE ORMAN MÜDÜRÜ AY: “UYGUN MALİYETLİ FİDELER ÜRETİCİLERİMİZE BÜYÜK KOLAYLIK SAĞLIYOR” Başkan Güler’e sera ziyaretinde eşlik eden Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay’da yaptığı açıklamada Büyükşehir Belediyesinin önemli çalışmalar gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Büyükşehir ile koordineli bir şekilde projeler yürüttüklerini aktaran Ay, “Ordu Büyükşehir Belediyemizde tarım dairesi kurulduğu günden bu yana il ve ilçe müdürlüklerimizle koordineli bir şekilde projeler yürütüyoruz. Ordu Büyükşehir Belediyesinin ürettiği fideler, il ve ilçe müdürlüklerimiz koordinesinde üreticilerimizle ile buluşturuluyor. Tarımsal üretimin en önemli problemi maliyet olduğu için Büyükşehir Belediyesinin ürettiği uygun maliyetli fideler üreticilerimize de büyük kolaylık sağlıyor" şeklinde konuştu. Tohumdan yetiştirilerek toprakla buluşturulmaya hazır hale gelen fideler önümüzdeki günlerde 19 ilçemizdeki üreticilere ulaştırılacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

AYSAD Başkanı Sait Salıcı'dan Ayakkabı Sektöründe "Varoluşsal Kriz" Uyarısı Haber

AYSAD Başkanı Sait Salıcı'dan Ayakkabı Sektöründe "Varoluşsal Kriz" Uyarısı

Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek 73. Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı (AYSAF) öncesinde düzenlediği basın yemeğinde, sektörün 2025 yılı ilk altı aylık dönemine ait alarm verilerini ve 2026-2027 yıllarına yönelik acil eylem planını paylaştı. Başkan Salıcı, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yalnızca yılın ilk yarısında 3 binden fazla firmanın kapandığı ve on binlerce kişinin işsiz kaldığı bir dönemde, ayakkabı sektörünün de benzer, hatta daha kritik bir tehdit altında olduğunu belirterek, "Sektörümüz, ithalatın kontrol altına alınamaması ve fahiş maliyetler nedeniyle 'Varoluşsal' bir döneme girmiştir," dedi. AYSAD’ın açıkladığı 2025 yılı ilk altı aylık verileri, tablonun vehametini gözler önüne serdi. Türkiye Ayakkabı Sektörü, yılın ilk yarısında 489,2 Milyon Dolar ihracat gerçekleştirmesine rağmen, 804,3 Milyon Dolar ithalat yaparak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı ve 315 Milyon Dolarlık dev bir dış ticaret açığı verdi. Başkan Salıcı, "Türkiye'nin ayakkabı sektörü, uzun yıllar dış ticaret fazlası veren bir kalem iken, ithalatın kontrolden çıkmasıyla ibre tamamen tersine döndü. 315 milyon dolarlık bu devasa açık, sektörümüzün başta Çin ($262,9 Milyon) ve Vietnam ($225,4 Milyon) gibi Uzakdoğu ülkelerinin yoğun ithalat baskısı altında nasıl zorlandığının en çarpıcı göstergesidir" dedi. Salıcı, sektörün bu kritik tablosuna karşı geliştirilen kısa ve orta vadeli eylem planını detaylandırırken, bu planın dört ana unsura odaklandığını belirtti. Öncelikle, Ayakkabı Yan Sanayinde ithal ikamesi yaratacak, özellikle spor ayakkabı gibi yüksek ithalat oranına sahip segmentlerde yerli üretimi teşvik edecek yatırım ve teşvik modellerinin derhal devreye alınmasıyla 315 milyon dolarlık açığı kapatma yol haritasının oluşturulması gerektiğini vurguladı. İkinci olarak, İthalat Baskısına Karşı Yan Sanayinin Rekabet Gücünü Artırma Planı kapsamında, mevcut gümrük vergilerinin etkinliğinin artırılması, yanıltıcı menşe beyanları ve kayıt dışı ithalat yollarının kesin olarak kapatılması ile haksız rekabetle mücadelenin sıkılaştırılması gerektiğini ifade etti. Üçüncü olarak, dönemin birleşme ve paylaşma dönemi olduğuna dikkat çekerek benzer sektörlerdeki sivil toplum kuruluşları ile iş birliğinin önemini vurguladı; sektörün ancak ortak akıl ve dayanışma ile bu krizden çıkabileceğinin altını çizdi. Son olarak, 12-15 Kasım'da İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek AYSAF Fuarı'nın bu kriz ortamında nasıl bir "Kurtuluş Köprüsü" olacağı konusuna değinen Salıcı, fuarın, küresel alıcılarla yerli üreticileri buluşturarak ihracatı maksimize etme ve böylece dış ticaret açığını kapatacak potansiyeli harekete geçirme misyonunu üstlendiğini kaydetti. AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, "Ayakkabı sektörü, ülkemizin köklü bir sanayisidir. Önümüzdeki aylar, sektörümüz için bir dönüm noktası olacaktır. Ya devletimizin de desteğiyle güçlü tedbirler alarak bu krizi aşarız ya da üretim ve istihdamda geri dönülmez kayıplarla karşı karşıya kalırız. Biz, üretmek ve ihracat yapmak için AYSAF’ta gerekli iradeyi göstereceğiz" ifadeleriyle sözlerini noktaladı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Anadolu Kısaları Forum Başlıyor Haber

Anadolu Kısaları Forum Başlıyor

Türkiye’nin kısa film alanında uluslararası ölçekte yeni bir buluşma noktası olmayı amaçlayan Anadolu Kısaları Forum, genç yönetmen ve yapımcılara projelerini geliştirme, sektörel bilgi edinme ve uluslararası iş birlikleri kurma fırsatı sunuyor. 24-28 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul Atlas Pasajı Etkinlik Alanları’nda gerçekleşecek Forum, kapsamlı programıyla kısa filmlerin üretim ve dağıtım süreçlerini destekleyerek Türkiye’nin sinema endüstrisine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Genç Sinemacılar Ulusal ve Uluslararası Konuklarla Buluşuyor Üç gün boyunca sürecek etkinliklerde; sektörün deneyimli isimlerinin katılacağı panel, söyleşi, atölye, pitching sunumları, senaryo danışmanlığı ve networking oturumları yer alacak. Program kapsamında Bonnie Williams, Idriz Morina, Belkıs Bayrak, Prof. Dr. Savaş Arslan, Faruk Güven ve Onur Yağız gibi ulusal ve uluslararası konuklar genç sinemacılarla bir araya gelecek. Katılımcılar; yaratıcı sektörlerde iletişim, sette etik, kısa filmlerde dağıtım ve fon bulma stratejileri, yapay zeka, fikri mülkiyet hakları ve üretim süreçleri gibi konularda bilgi ve deneyim paylaşımında bulunacak. Fransa ve Hollanda başta olmak üzere yurt dışından gelecek sektör profesyonelleriyle gerçekleştirilecek oturumlar yeni iş birliklerinin kapısını aralayarak kısa film üretim sürecine uluslararası bir bakış kazandıracak. Uluslararası Yolculuğun İlk Adımı Anadolu Kısaları Forum, yalnızca bir buluşma noktası olmanın ötesinde, kısa filmlerin festival yolculuğunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Forumda seçilen projeler filme dönüştükten sonra, 2027’de Fransa’da gerçekleşecek 49. Clermont-Ferrand Uluslararası Kısa Film Festivali Market bölümü kapsamında Anatolian Shorts Türkiye Delegasyonuetkinliklerinde yer alma fırsatı bularak uluslararası dağıtım ve satış alanlarında yolculuğa çıkacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.