Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Vodafone Vakfı

Kapsül Haber Ajansı - Vodafone Vakfı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vodafone Vakfı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gençler Sağlık Sigortası Yerine Telefon İstiyorlar Haber

Gençler Sağlık Sigortası Yerine Telefon İstiyorlar

6'ncı Boğaziçi Zirvesi kapsamında düzenlenen ve moderasyonunu Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Yönetim Kurulu Üyesi Şerif Kaynar'ın yaptığı 'Yönetmek Kolay, Yönetişim Zor' başlıklı panele Vodafone CEO'su Engin Aksoy, Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Indorama İplik COO'su Sandip Sharma ve UN Global Compact Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü katıldı. Panelde konuşan Vodafone CEO'su Engin Aksoy, yeni nesilde iş yeri tercihlerinin değişmeye başladığını ifade ederek, "Eskiden büyük uluslararası şirketlerde çalışmak en öncelikli unsur iken, artık öğrenme-gelişim, sosyal fayda, esneklik, çeşitlilik ve kapsayıcılık yeni neslin esas olarak aradığı şeyler haline geldi." dedi. Şeffaflık ve hesap verebilirliğin iş dünyasında nasıl stratejik avantaja dönüştüğünün tartışıldığı panelde konuşan Vodafone CEO'su Engin Aksoy, genç jenerasyonda çalışacakları işyeri kriterlerinin değişmeye başladığını belirterek, "20–30 yıl önce, yeni mezun, iyi eğitimli, değer yaratmak isteyen genç biri için yapılacak “en iyi şey”, büyük uluslararası şirketlere iş başvurusu yapmak olurdu. Bugün hâlâ böyle ama tablo biraz değişti. Gençler artık start-up’larda çalışmayı ya da kendi işlerini sıfırdan kurmayı da seçenek olarak görüyor." dedi. 'ÇALIŞANLARIN FİKİRLERİNDEN YOLA ÇIKAN BİR KÜLTÜR İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ' Bunun ekonomik gerçeklikler yanında bir diğer önemli nedeninin esneklik olduğunu kaydeden Aksoy, "Vodafone olarak piyasaya getirdiğimiz en önemli şeylerden biri esneklik. ‘Geleceğin İşvereni’ başlığıyla bir çalışma grubu kurduk. Bu ekipte sadece insan kaynakları değil, tüm fonksiyonlardan insanlar var. 'Bu yeni beklentileri nasıl karşılayabiliriz, bunu gerçekten nasıl hayata geçirebiliriz?' diye çalışıyoruz. Burada kullandığımız ana araç esneklik. 15–20 yıl önce özel sağlık sigortası yan haklar arasında bir numaralı tercih iken artık bazı gençler 'Ben gencim, 25 yaşındayım; sağlık sigortasından çok daha iyi bir telefon isterim' diyebiliyor. Biz de yan hak paketlerimizi bu tür tercihlere göre esnetiyoruz. Burada önemli olan verdiğiniz toplam yan hak tutarından çok, çalışanlara sağladığınız seçenek özgürlük ve kişiselleştirme imkânı." ifadelerini kullandı. Çeşitlilik ve kapsayıcılık konularının da gençlerin şirket tercihlerinde önemli olduğunun altını çizen Aksoy, "Üst yönetim ekibimize baktığınızda, yaklaşık yüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın lider oranımız var. Direktör ve üzeri seviyede ise yüzde 50 kadın lider oranına ulaştık. Genel şirket içinde kadın lider oranımız yaklaşık yüzde 44 ve bu, içinde bulunduğumuz sektör için oldukça yüksek. Bu da çalışanların markamıza duyduğu güveni ve saygıyı artırıyor. Elbette kapsayıcılık da bunun parçası. İnsanlar kararlara katkı sunmak istiyor. Bazı durumlarda yukarıdan aşağıya kararlar gerekebilir ama büyük çoğunlukla biz, çalışanların fikirlerinden yola çıkan bir kültür inşa etmeye çalışıyoruz. Örneğin bütçe ve stratejimizi her yıl gözden geçirirken süreç en alttaki çalışanlardan başlayıp üst yönetime bir öneri olarak geliyor. Üst yönetimin aşağıya dikte ettiği bir plan yerine, çalışanlardan yukarıya doğru gelen bir süreç kurguluyoruz." diye konuştu. 'SADECE DUVARA YAZMAKLA OLMAZ' Gençlerin tercihlerinde belirleyici olan iki unsurdan daha bahseden Aksoy, şöyle devam etti: "Bunlardan biri 'sosyal fayda'. Gençler toplum için bir şey yapmak istiyorlar. Bizim ‘Vodafone Vakfı’ adında bir vakfımız var. Bazı çalışanlarımız bu vakıfta gönüllü olarak çocuklara, gençlere ve teknolojiye erişimi kısıtlı kadınlara destek veriyor. Çalışanlarımız çeşitli STK’larda gönüllü olmaya başladı, hayvanlara yardım eden de var, gezegene odaklanan da, başka alanlarda çalışanlar da... Son unsur ise öğrenme ve gelişim. İnsanlar çalıştıkları şirketin onlara öğrenme araçları sunmasını, kendilerini geliştirmelerine imkân tanımasını bekliyor. Bizim ‘Red Academy’ adını verdiğimiz çevrim içi bir akademimiz var. Çok sayıda program içeriyor ve biz bu programları kişiselleştiriyoruz. Özetle öğrenme-gelişim, sosyal fayda, esneklik, çeşitlilik ve kapsayıcılık yeni neslin esas olarak aradığı şeyler." Tüm şirketlerde bazı yönetişim ilkeleri olduğunu ancak çalışanların bu ilkeleri hissetmesi gerektiğini anlatan Aksoy, "Kültürün tanımı işleri yapma biçimimizdir. Duvarlara yazdığınız ya da şirket dokümanlarına koyduğunuz bir şey değil, gerçekten nasıl davrandığınız olmalıdır. Dolayısıyla evet, yönetişim ilkeleri var, ancak şirket kültürü ve üst yönetim ekibinin bu kültürü yaşatma rolü son derece önemli. Eğer bu kültürü gerçekten yaşıyorsanız, bu, yönetişiminizin de çalıştığı anlamına gelir. Aksi takdirde yönetişim, sadece resmi olarak uyulan bir kural seti olmaktan öteye geçemez." diyerek sözlerini noktaladı. 'GÜVENİN TEMELİ ARTIK KURALLARA DEĞİL, SORGULAYICILIĞA VE ŞEFFAFLIĞA DAYANIYOR' Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes da iyi yönetişimin artık sadece bir “uyum” meselesi değil, aynı zamanda cesaret testi olduğunu belirterek, "Geleceğimizi, dedelerimizin ve ninelerimizin alışkanlıklarına göre inşa edemeyiz. Günümüzde güvenin temeli artık kurallara değil, sorgulayıcılığa ve şeffaflığa dayanıyor. Bugün pek çok geleneksel organizasyonda yönetim kurullarının dengeyi koruması, işleri hızlandırması ve kontrol mekanizması olması bekleniyor. " dedi. Türkiye’de bağımsız yönetim kurulu başkanı kavramının oldukça sınırlı olduğunu vurgulayan Symes, "Bu, büyük bir kültürel dönüşüm gerektiriyor. Şu anda pek çok şirkette, özellikle aile şirketlerinde, yönetim kurulu başkanlığı genellikle aileden kıdemli birine veriliyor. Uluslararası şirketlerde ise çoğu zaman CEO ya da merkezden gelen üst düzey bir yönetici bu sorumluluğu üstleniyor. Bu nedenle, sadece içeriden bir atama yapmak yerine, gerçekten bağımsız bir ismin göreve getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim bağımsız bir yönetim kurulu başkanı olarak görevim, hem titiz hem de açık fikirli olmaktır. Pek çok konuda konuları farklı açılardan görebiliriz ama her zaman aynı yöne bakarız. Asıl önemli olan, yönetim kurulunun CEO ile nasıl uyum sağladığı ve şirketin stratejisiyle nasıl birlikte 'aynı tonda' hareket ettiğidir. Allianz’da ben; şirketi, CEO ile karşılıklı anlayış temelinde, ama bağımsız bir bakış açısıyla birlikte yürütüyorum. Bizde yönetim kurulu başkanı en yüksek sesle konuşan kişi değil, en net konuşandır." ifadelerini kullandı.

VODAFONE Vakfı ve AÇEV, Deprem Bölgesinde Binlerce Hayata Dokundu  Haber

VODAFONE Vakfı ve AÇEV, Deprem Bölgesinde Binlerce Hayata Dokundu 

Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezler devredilirken, Hatay’daki merkez faaliyetlerini sürdürecek. Toplumsal değişim ve gelişimin öncüsü olma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Vodafone Vakfı, deprem bölgesindeki çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki insanların geleceğe umutla bakmasını sağlayan projelere imza atan Vakıf, AÇEV işbirliğiyle hayata geçirdiği Çocuk ve Aile Merkezleri ile 2 yılda 18 binin üzerinde çocuk, ebeveyn ve genç kadının hayatına dokundu. Adıyaman’daki merkez Adıyaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ve Gaziantep’teki merkez Nurdağı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yeni işlevleriyle faaliyetlerine devam etmek üzere devredilirken, Hatay’daki konteyner kentte bulunan merkez ise Vodafone Vakfı ve AÇEV işbirliğinde faaliyetlerini sürdürecek. Gaziantep Çocuk ve Aile Merkezi çalışanlarıyla bir araya gelen Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: “Vodafone Vakfı olarak, 6 Şubat depremlerinden hemen sonra, ‘teknoloji hayatın hizmetinde’ vizyonumuz ve doğal afetlerle mücadele çalışmalarımız kapsamında iş ortağımız AÇEV ile birlikte hızla sahaya koştuk. Gaziantep, Adıyaman ve Hatay’da kurduğumuz Çocuk ve Aile Merkezleri binlerce çocuğa ve kadına güvenli alanlar sağladı, ailelere yeniden ayağa kalkma gücü verdi. Bu merkezlerde çocuklar ve ebeveynlerin yanı sıra kadınların ve kız çocukların da psikososyal yönden desteklenmesi ve güçlenmesi amacıyla pek çok çalışma hayata geçirildi. İki yılın ardından Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi bölgedeki ihtiyaçları göz önünde bulundurarak devrediyoruz. Yaptığımız sosyal etki ölçümlerine göre, bu merkezler sadece fiziksel birer mekân değil, umudu, dayanışmayı ve yeniden inancı büyüten yaşam alanları oldu. Sosyal faydayı gözle görünür hale getirdi. Bu yolculuktaki en büyük gücümüz olan AÇEV’e Vodafone Vakfı adına teşekkürlerimi sunuyorum.” AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ise şunları söyledi: “AÇEV olarak erken çocuklukta müdahale alanındaki uzmanlığımız ve afet sonrası destek alanındaki deneyimimizle, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından da çocuklar, anne babalar ve genç kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sahadaydık. Uzun yıllardır paydaşımız olan Vodafone Vakfı’nın da değerli destekleriyle Çocuk ve Aile Merkezlerimizi hayata geçirdik. Çok yakında sonuçlarını paylaşacağımız etki araştırmamızın bulguları, yürüttüğümüz çalışmaların ve uyguladığımız programların, çocuklar ve yetişkinler üzerindeki olumlu ve anlamlı katkısını gösteriyor. Katılımcılar, psikolojik olarak iyi olma hallerinde belirgin bir iyileşme olduğunu ifade ediyor. Araştırma aynı zamanda, merkezlerimizin, afet bölgesindeki tüm çocuklara ve ailelerine sunulacak hizmetler açısından bir model ve standart oluşturma konusunda da yol gösterici olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizin en büyük afetlerinden birinin ardından bölgeye sosyal etkisi güçlü projelerle katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyor; Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi devredip, Hatay’daki merkezimizde çalışmalara devam ederken umudu çoğaltmak üzere birlikte yol aldığımız Vodafone Vakfı’na bir kez daha teşekkür ediyoruz.” Depremden etkilenenlere psikososyal destek Vodafone Vakfı’nın afet bölgesinde yaşayanların desteklenmesi amacıyla AÇEV işbirliğiyle Adıyaman, Gaziantep ve Hatay’da kurduğu Çocuk ve Aile Merkezleri’nde, depremden etkilenenlerin ihtiyaçları doğrultusunda ve uzman kadroların desteğiyle oluşturulmuş bilimsel temelli eğitim programları uygulanıyor. Bu kapsamda, bölge halkının psikososyal yönden desteklenmesi, çocukların öğrenme kayıplarının telafi edilebilmesi, anne babaların ebeveynlik rollerinde güçlendirilmesi ve bu süreçte çocuklarının gelişimini destekleme becerilerinin artırılması, aynı zamanda genç kadınların güçlenmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Projede, yaz ve kış dönemi program uygulamaları ve kütüphanede gerçekleşen faaliyetlerle toplam 18 bini aşkın çocuk ve yetişkine ulaşıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.