Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yalıtım

Kapsül Haber Ajansı - Yalıtım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yalıtım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aksa Doğalgaz Enerji Verimliliği İçin Pratik Öneriler Paylaştı Haber

Aksa Doğalgaz Enerji Verimliliği İçin Pratik Öneriler Paylaştı

En ekonomik yakıtların başında gelen doğal gaz, dört mevsim konforlu yuvaların vazgeçilmezleri arasında. Peki, doğal gazı tasarruflu kullanmak için neler yapmak gerekiyor: Termostatınızın sıcaklık ayarını yalnızca 1 derece düşürmek bile önemli. Evden çıkarken kombinizi tamamen kapatmak yerine düşük sıcaklıkta çalıştırın… Aksa Doğalgaz, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’ne özel olarak doğal gazın tasarruflu kullanım alışkanlıklarına yönelik önemli detaylar paylaştı. Doğal gaz diğer yakıtlara göre daha ekonomik Aile bütçesine katkı sağlayan doğal gaz, 2025 Eylül ayı piyasa verilerine göre mutfakta yemek pişirme ve sıcak su kullanımında tüpe göre altı kat, ısınmada ithal kömüre göre dört ve elektriğe göre de iki buçuk kat daha ekonomik bir seçenek. Periyodik kombi bakımı Her kış dönemi öncesinde kombi bakımını yaptırmak, mevcut problemlerin tespit edilip onarılarak arızalardan kaynaklı yüksek faturaların önüne geçiyor. Periyodik bakım, kombinin ömrünü uzatırken verimini artırarak doğal gaz tüketimini azaltabiliyor. Bir derece farkla önemli etki Termostatınızın sıcaklık ayarını yalnızca 1 derece düşürmek bile doğal gaz faturalarında yüzde 7’ye varan oranda tasarruf edilmesine olanak sağlıyor. Konfordan ödün vermeden yapılacak bu değişiklik, enerji tüketiminin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Radyatörlerin önünü perdeyle kapatmayın Eşit ısı dağılımı için radyatörlerin önünü perdeyle kapatmayın. Evden çıkarken derecesini düşürün Evden gün içinde ayrılma durumlarında, kombinizi tamamen kapatmak yerine düşük sıcaklıkta çalıştırın. Aksi takdirde kombiniz yeniden çalıştırıldığında, soğumuş evi ısıtabilmek için daha fazla enerji harcayarak doğal gaz tüketimini artırabiliyor. Termostatik vana ile yüzde 15 tasarruf Termostatik vana, radyatörü ayarlanan sıcaklık değerine ulaştığında otomatik olarak kapatarak enerji tasarrufu sağlıyor. Bu basit uygulama yüzde 15’e varan oranda tasarruf elde edilmesine yardımcı olabiliyor. Mutlaka termostatik vana taktırın. Oda termostatıyla ısıyı koruyun Evin içinde farklı mekanlarda istenilen sıcaklık seviyesini koruyarak kombinin gerektiği kadar çalışmasını sağlayan oda termostatı, fazla enerji tüketiminin önüne geçerek doğal gaz faturasında yüzde 15’e varan oranda tasarruf edilmesine olanak sağlayabiliyor. Yalıtım: Çatı, pencere ve dış duvar Evde ısı kaybını önlemek için çatı, duvarlar ve pencerelerin yalıtımına özen gösterilmesi gerekiyor. Çatı ve pencere yalıtımıyla yüzde 30, dış duvar yalıtımıyla ise yüzde 40’a varan oranlarda tasarruf sağlanabiliyor. Ayrıca pencerelerde çift cam kullanımı, ısı kaybına önemli ölçüde engel oluyor. Evinizin ihtiyacına göre kombi Kombi seçerken ihtiyaçtan daha büyük veya küçük kapasiteli kombilerden kaçınmak verimi artırıyor. Gereğinden büyük bir kombi, daha fazla enerji harcayarak çalışırken, küçük bir kombi de yeterli ısıya ulaşmak için sürekli maksimum kapasitede çalışmak zorunda kalıyor. Küçük mekanlı evlerde doğal gazlı ısıtıcı kullanın. Daha düşük yatırım maliyeti ile elektrik kesintilerinden etkilenmeden ısınabilirsiniz. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Ozan Turan: “Yalıtım, doğal afetlerde riski azaltan en etkili yöntemlerden biri” Haber

Ozan Turan: “Yalıtım, doğal afetlerde riski azaltan en etkili yöntemlerden biri”

Bu nedenle afetlerin etkilerini azaltmak için alınacak önleyici tedbirler, toplumsal dayanıklılığın en kritik unsurlarından biri haline geliyor. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Turan, yapıların bu afetlere karşı korunmasında doğru ve eksiksiz yalıtım uygulamalarının kilit rol oynadığını söylüyor. Yalıtım, binaların yalnızca enerji verimliliğini artıran bir unsur değil, aynı zamanda afet risklerini azaltan bir güvenlik önlemi olarak öne çıkıyor. Doğru malzeme ve uygulamalarla yapılan ısı, su, ses ve yangın yalıtımı; yapıların dayanıklılığını, yangın güvenliğini ve yaşam alanlarının konforunu artırıyor. “Su yalıtımı, binaların ömrünü uzatarak deprem riskini azaltır” ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Turan, su yalıtımının afet güvenliği açısından en kritik konulardan biri olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Yalıtım, doğal afetlerin yol açtığı zararları azaltarak hem bireysel hem de toplumsal güvenliğe katkı sağlar. Özellikle su yalıtımı, binaların taşıyıcı sistemlerinin korunması açısından büyük önem taşır. Su yalıtımı eksik veya yanlış uygulandığında donatı korozyonu başlar ve bu da binanın taşıma kapasitesini yıllar içinde ciddi biçimde düşürür. Oysa doğru su yalıtımı, yapıların deprem sırasında ve sonrasında sağlam kalmasına yardımcı olur, uzun vadede can ve mal güvenliğini korur.” “İklim değişikliğiyle mücadelede yalıtım önleyici bir araçtır” Doğal afetlerin önemli bir bölümünün iklim krizine bağlı olarak arttığına dikkat çeken Ozan Turan: “Sel ve aşırı sıcaklık dalgaları gibi iklim kaynaklı afetlerin temel nedeni insan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlardır. Enerji verimliliği, bu krizin önlenmesinde en etkili adımlardan biri. Yalıtım, binaların enerji tüketimini azaltarak hem karbon ayak izini küçültür hem de iklim değişikliğini tetikleyen unsurların azaltılmasına katkı sağlar. Bu yönüyle yalıtım, sadece afet sonrası koruma değil, afet öncesi risk azaltma stratejisinin de bir parçasıdır.” Türkiye'nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım, ısı, su, ses ve yangın yalıtımı çözümleriyle yapıların ve sanayi tesislerinin afetlere karşı dayanıklılığını artırmayı hedefliyor. Şirket, taş yünü, cam yünü ve kauçuk köpüğü üretimleriyle teknik yalıtımın tüm alanlarında faaliyet gösteriyor; sürdürülebilirlik ve güvenlik odaklı ürün portföyüyle sektörün öncüsü konumunda yer alıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye'nin Enerji Faturası Yalıtımla Düşebilir Haber

Türkiye'nin Enerji Faturası Yalıtımla Düşebilir

Bu durum, yalıtımın sadece kış aylarında ısınma için değil, yaz aylarında serinleme için de kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Türkiye'deki mevcut binaların büyük bir kısmının yalıtımının eksik veya yetersiz olduğunu belirten İzotim Ceo'su Salim Ünal, "Tüm yapıların standartlara uygun hale getirilmesi durumunda ülke genelinde yılda yaklaşık 8 milyar dolara yakın enerji tasarrufu sağlanabilir" dedi. Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ederken, binaların artık sadece kışın değil, tüm mevsimlerde enerji verimliliğini sağlaması bir zorunluluk haline geliyor. Bu yeni dönemin en kritik aktörlerinden biri ise binaların dış cephe sistemleri oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verilerine göre soğutma sistemlerinin dünya genelinde elektrik talebinin yüzde 10'unu oluşturduğunu ve bu oranın özellikle gelişmekte olan ülkelerde hızla yükseldiğini gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı (DOE) raporlarına göre ise yalnızca ABD'deki konut klimaları yıllık 185 milyar kWh elektrik tüketerek 140 milyon ton karbon salımına neden oluyor. Bu bağlamda Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) revize ettiği "TS 825-Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı" yeni binaların hem ısıtma hem de soğutma ihtiyacına göre tasa rlanmasını zorunlu kılıyor. Bu noktada, binaların cephe sistemleri artık yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda enerji verimliliği ve iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri doğrultusunda hayati bir rol üstleniyor. Doğru tasarlanmış ve yalıtılmış bir dış cephe, binayı yazın aşırı ısınmadan koruyarak klima kullanımını azaltıyor. Kış aylarında ise ısı kaybını en aza indirerek hem enerji faturasını düşürüyor hem de karbon ayak izini küçültüyor. Yalıtım, Sadece Kışa Özel Değil Binalarda yalıtım sadece mevzuata bağlı bir zorunluluk değil, aynı zamanda ulusal ekonomiye ve bireysel refaha büyük katkı sağlayan stratejik bir yatırım olduğunu vurgulayan İzotim Ceo'su Salim Ünal, "Yalıtım, dört mevsim enerji verimliliği sağlayan çok yönlü bir çözümdür. Türkiye'deki mevcut binaların büyük bir kısmında yalıtım eksik ya da yetersiz. Eğer tüm yapılar yalıtım a çısından standartlara uygun hale getirilmiş olsa, yapılan çeşitli çalışmalara göre ülke genelinde yılda yaklaşık 8 milyar dolara yakın enerji tasarrufu sağlanabileceği öngörülüyor. Enerji tüketiminin yüzde 40'ı konutlarda gerçekleşiyor" dedi. Enerji Dostu Binaların Sırrı Cephe Sistemlerinde Doğru şekilde yapılmış bir dış cephe yalıtımının, bir yapının enerji tasarrufunda önemli farklar yarattığına dikkat çeken Ünal, sözlerine şöyle devam etti: "Doğru şekilde yapılmış bir dış cephe yalıtımı ile bir yapının enerji tasarrufu %40-%60 arasında değişebiliyor. Bu oran; yapının mevcut durumu, cephe yönleri, iklim bölgesi ve kullanılan sistemin özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak hem ısıtma hem de soğutma giderlerinde ciddi bir düşüş sağlanır. Bu yaklaşımın en güncel ve somut örneklerinden birini İstanbul Pendik'te hayata geçirdiğimiz Ayşe Sultan Evleri projesi oluşturuyor. 34 dairelik, 2 bloktan oluşan bu konut projesinde, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ilkelerini merkeze alarak kapsamlı bir yalıtım ve cephe stratejisi uyguladık. Proje kapsamında yalıtım kalınlıkları artırıldı, özel ısı yalıtımlı cam sistemleri tercih edildi ve çatılara güneş enerjisi sistemleri entegre edildi. Tüm bu iyileştirmeler sonucunda binaların yıllık enerji tüketiminde ilave %36 oranında tasarruf sağlandı."

Binalarınızda ısı yalıtımı yaptırmayı ertelemeyin! Haber

Binalarınızda ısı yalıtımı yaptırmayı ertelemeyin!

Türkiye’nin 60 yıllık köklü ve deneyimli yalıtım markası İzocam, ülkemizde her yıl 1–7 Mart tarihleri arasında düzenlenen Deprem Haftası’nda gerek yeni inşa edilen binalarda gerekse mevcut binalarda depreme karşı mukavemetin güçlü olması için yalıtım uygulamalarının önemine dikkat çekti. Ülkemizin en büyük sorunlarından birinin, şüphesiz ki deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, enerji verimliliği sağlamak amacıyla uygulanması gereken yalıtım ürünlerinin, aynı zamanda binaların depreme karşı mukavemetini pekiştirdiğine dikkat çekerek, mevcut binalara yapılacak ısı yalıtımı uygulamalarının ertelenmemesi gerektiğini vurguladı. Bu tür ertelemelerin hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi ekonomik kayıplara da yol açtığını ifade eden Savcı, “Türkiye, tarihsel olarak büyük depremler yaşamış bir coğrafyada yer almaktadır. Bu sebeple küçük ölçekli sarsıntılar bile toplumumuzda büyük bir kaygıya yol açmaktadır. Yaşadığımız binaların yönetmeliklere uygun olduğu ve depreme karşı güvenli olduğu mutlaka test edilmelidir. Binaların toprak altında kalan duvar ve döşemelerine yapılacak su ve ısı yalıtımıyla birlikte çatı ve cephelere ısı yalıtımı uygulanması hem binalarımızı zamanla oluşabilecek deformasyonlara karşı korumakta hem de enerji verimliliğiyle birlikte çevremize ve topluma fayda sağlamaktadır. Bu bağlamda, vatandaşlarımıza önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum: Binalarımızın modernizasyonunu ertelemeyelim. Binamızın deprem açısından güvenli olduğunu belirten bir rapor varsa, derhal yalıtım konusunda da gerekli iyileştirmeleri yaparak deprem güvenliğimizi pekiştirelim. Deprem riskine karşı alacağımız tüm önlemler sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur” diye konuştu. “Isı yalıtımı, binaların taşıyıcı sistemini koruma altına almaktadır” Doğru şekilde hesaplanan, nitelikli malzeme ve işçilikle uygulanan ısı yalıtımı uygulamalarının, binalarımızın uzun yıllar ilk günkü performansını korumasına büyük katkı sağladığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Isı yalıtım ürünleri, özellikle de binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi koruma altına almaktadır. Doğru ve nitelikli yapılan ısı yalıtımı uygulamaları, ısıl farklar karşısında duvarlarda yoğuşmayı ve rutubet oluşumunu engellemektedir. Dolayısıyla hem ülkemizin ekonomik anlamda kalkınması hem de binalarımızda enerji tasarrufu sağlayabilmemiz için vazgeçilmez olan ısı yalıtım uygulamalarının, binalarımızın depreme dayanıklılığında da kritik bir role sahip olduğunu unutmamamız gerekmektedir” dedi. İzocam olarak, yüksek ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlayan ürünleri ile yalıtım ihtiyacı duyan tüm alanlarda enerji tasarrufu ve konfor sağlarken, binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi de koruma altına aldıklarını vurgulayan Murat Savcı, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm binalarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimiz, bina sağlamlılığına da katkıda bulunmaktadır. İzocam Foamboard ürünümüz farklı basma mukavemetlerine göre sınıflandırılmış olup, yüzeyi düz veya pürüzlü üretilebilen ekstrüde polistiren levha olup su yalıtımı örtüleriyle birlikte teras çatılarda ve binanın toprak altında kalan duvar ve döşemelerinde kullanılmaktadır. Özellikle toprakta yer alan minerallere ve bitki köklerine karşı dayanıklı olması ve yüksek basma mukavemeti (yük taşıma gücü) nedeni ile tercih edilen İzocam Foamboard, uygulandığı alanlarda yüksek ısı yalıtım performansı sunmaktadır. Ayrıca kolay uygulanması, hafif olması ve bünyesine su almama özellikleri ile bina sakinlerinin ihtiyacı olan konfor şartlarını minimum enerji maliyetleri ile sağlamaktadır. Isıl konfor için duvarlarda en etkin uygulamalardan biri de mantolama sistemleridir. İzocam’ın Manto Taşyünü R+ ve Manto İzopor Plus markalarında sunduğu ürünleri, sıvalı dış cephe yalıtım sistemleri için TS EN 13500 ve TS EN 13499’a uygun olarak üretilmektedir. Karbon katkılı ekspande polistiren levha olan Manto İzopor Plus, yüksek ısı yalıtımının yanı sıra hafifliği ve kolay uygulama özelliği ile usta dostu ürünlerimiz arasında yer almaktadır. Isı yalıtımının yanı sıra ses yalıtımı ve yangın güvenliği aranan cephelerde ise taşyünü esaslı Manto Taşyünü R+güvenle kullanılmaktadır. Bu noktada dış cephe mantolama uygulamalarının yapı statiğine etkileri konusunda gerçekleşen, İzocam olarak sponsoru olduğumuz önemli bir araştırmanın sonuçlarından da bahsetmek isterim. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde gerçekleştirilen dübelleme uygulamasının yapı statiğine etkilerini deneysel olarak ortaya konulmasına yönelik, İZODER ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin iş birliğiyle “Dübelleme Uygulamasının Yapı Statiğine Etkileri” Araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı’nda mevcut ve yeni binaları temsil eden 23 farklı senaryo için numuneler hazırlanmış, çalışma sonucunda mantolama sistemlerinde yer alan dübel uygulamasının yapı statiğini etkilemediği belgelenmiştir. Temmuz 2024 tarihli bu önemli sonuç raporu, ısı yalıtımı yaptıracak tüketicilerin mantolama uygulamasını gönül rahatlığıyla yaptırmaları konusunda ciddi bir referans olmuştur.” Deprem bölgesindeki çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi olarak, 6 Şubat Depremi sonrasında yapımına başlanan projelere yönelik üretim ve sevkiyat çalışmalarına devam ettiklerini de açıklayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Uzman ekibimizle deprem bölgesinde saha taraması ve projelendirme çalışmalarımız hız kesmeden ilerliyor. Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Malatya’da yapımı devam eden projelerde başarılı çalışmalara imza atıyoruz. Deprem sonrası inşaatına başlanan bu bölgedeki binalarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimizle, enerji tasarrufuyla birlikte konfor sağlarken bina sağlamlığına da katkı sunmaktayız” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.