Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yapay Zeka

Kapsül Haber Ajansı - Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Anlamlı Etkinlik Haber

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Anlamlı Etkinlik

Çukurova Uluslararası Havalimanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Aile Yılı” projesi kapsamında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı çocukların sanat, bilim ve teknolojiyle buluştuğu özel bir etkinlikle kutladı. Etkinlik kapsamında, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nda ‘’Cumhuriyetin Işığıyla Gökyüzüne” Resim Sergisi ve “Yapay Zekâ & Kodlama” Atölyeleri gerçekleştirildi. Havalimanı çalışanları, paydaşları ve ziyaretçilerinin 6-14 yaş çocuklarının; Atatürk, Türk bayrağı ve gelecek temalı resimleri, 'Cumhuriyetin Işığıyla Gökyüzüne' Sergisi kapsamında havalimanında sergilendi. Çocuklar resim etkinliğinin yanısıra Algorithmics İstanbul iş birliğiyle düzenlenen “Yapay Zekâ & Kodlama” atölyelerine katılarak Cumhuriyet ve Gökyüzü teması kapsamında yazdıkları komutlar ile yapay zeka üzerinden fotoğraf ve müzik ürettiler. Yazdıkları kodlar ile kendi oyunlarını da tasarlayan çocukların eserleri katılımcılardan büyük ilgi gördü. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı görselinin yer aldığı pasta kesim seremonisinin ardından Tarsus Belediyesi Bando Takımı eşliğinde Havalimanı’nda gezen çocuklar Havalimanında renkli görüntülere sahne oldu. Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünde, çocukların sanat ve bilimle bir araya gelerek Cumhuriyetin değerlerini geleceğe taşıdığı bu anlamlı etkinlikte konuşan Kozuva Grubu CHRO’su Ahmet Hakan Arslan çocuklarla bir araya gelmekten mutluluk duyduklarını belirterek ‘’Cumhuriyetimizin 102. Yıldönümü’nde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘’Ailemiz Geleceğimiz’’ sloganı kapsamında çalışanlarımız ve paydaşlarımızın çocuklarıyla birlikteyiz. Günümüzün önemli konularından biri olan yapay zeka ile birlikte Cumhuriyet ve havalimanımızla ilgili görseller ürettikleri bu anlamlı etkinlikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını hep beraber coşkuyla kutluyor olmaktan gururluyuz‘’ dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dünyanın İlk Yapay Zekâ Belgeseli “Post Truth” Altın Portakal’daydı Haber

Dünyanın İlk Yapay Zekâ Belgeseli “Post Truth” Altın Portakal’daydı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda iki belgesele ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri; dünyada ilk kez tümüyle yapay zekâyla hazırlanan, Alkan Avcıoğlu imzalı “Post Truth”tu. Gittikçe daha kaotik bir hal alan teknoloji ve insan ilişkisini ve önü alınamaz şekilde artan enformasyon bombardımanını ele alan çalışma, dünya galasını Varşova Film Festivali’nde yapmıştı. Gösterimden sonra seyircilerin sorularını cevaplayan Avcıoğlu, uzun zamandır yapay zekâ ile ilgilendiğini ve yapay zekâyla sanat çalışmaları yaptığını söylerken yapay zekâyla bir belgesel yapma fikrinin nasıl oluştuğunu şöyle açıkladı: “Ben bu araçlarla yıllardır çalışırken şunu düşündüm: Yapay zekâ ruhsuz görüntüler üretiyor, deniyor. Çağımız da epey ruhsuzlaşıyor; o zaman belgesel için çok iyi. Ya da ‘çağımız yapaylaşıyor’. O zaman belgesel için gene çok iyi. Belgeselin sınırlarını esnetmek için belki de güzel olur, diyen bir köyün delisi ben çıktım. Henüz hâlâ bir belgesel projesi de duymadım yapay zekâyla; yapılanlar hep kurmaca.” “Attila İlhan belgeseli yapmak istiyorum ama duygusal olarak zor” Yönetmen Biket İlhan’ın, sinemaya girişinden bugüne uzanan kariyerini konu alan “Sisler Bulvarı’ndan Geçtim: Biket İlhan” belgesel de AKM Perge Salonu’nda seyircin yoğun ilgisiyle karşılandı. Yönetmen ve müzisyen Mehmet Güreli’nin imzasını taşıyan belgeselin ardından Yönetmen Biket İlhan ve kızı, müzisyen- yönetmen Nihan Belgin, seyircilerin sorularını cevapladı. Sinemaya, büyük şair ve yazar Attila İlhan’ın eserlerinin uyarlamasıyla başlayan ve bir dönem kendisiyle evli de olan İlhan, bir Attila İlhan belgeseli yapmayı düşünüp düşünmediği sorusuna şu cevabı Verdi: “Bu hep soruluyor; inşallah yapmaya çalışacağım. İstiyorum da ama hayatımdaki yeri, bana ifade ettikleri dolayısıyla duygusal olarak biraz zorlanıyorum” diye konuştu. Biket İlhan, sinemayla ilgilenmek isteyen gençlere ise çok okumalarını tavsiye etti. Nihan Belgin’e yöneltilen bir soru ve cevabı da yine duygusaldı. “Annenizin hayatının anlatıldığı bir işte sesinizle var olmak nasıl bir his?” diye sorulan Belgin, şu cevabı verdi: “Ses kaydını yaparken çok da duygusuna varamamıştım ama şu an perdede kendi hayatımın da büyük bir bölümünü izledim. Çünkü ben de vardım o projelerde. Gurur duydum, hiç görmediğim fotoğraflarımı gördüm. Aynı yoldan yürüyor olmak da benim için çok gurur verici” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zekâ, Üretkenliğin Yanında Sahteciliği de Kolaylaştırıyor! Haber

Yapay Zekâ, Üretkenliğin Yanında Sahteciliği de Kolaylaştırıyor!

"Deepfake" teknolojisi nedir? Yapay zekâ destekli ses ve görüntü üretiminin, genel olarak "deepfake" teknolojisi olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Kelime oluşumu itibariyle Deepfake, ‘deep learning’ (derin öğrenme) ve ‘fake’ (sahte) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmektedir. Bu teknoloji, yüz tanıma, ses analizi ve görüntü işleme gibi alanlarda geliştirilen derin öğrenme algoritmalarını kullanarak, gerçeğe son derece yakın sahte video, ses veya görüntüler üretir.” dedi. Kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabiliyor Deepfake teknlojisini kullanılarak bir kişinin yüzü, mimikleri veya sesinin taklit edilebildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Bu sayede gerçekte yaşanmamış bir konuşma veya olay sanki gerçekleşmiş gibi sunulabilir. Bu teknoloji, yaratıcı içerikler üretmek için kullanılabileceği gibi, kötü niyetli kişiler tarafından dezenformasyon yaymak veya dolandırıcılık yapmak amacıyla da kullanılabilir.” diye konuştu. Sahte haber üretimi yapılabiliyor Yapay zekâ ile üretilen video ve ses içeriklerinin günümüzde sinema, eğitim, reklam, oyun ve medya gibi pek çok alanda yaygın olarak kullanıldığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Reklamlar, uzaktan eğitim videoları, dijital oyunlardaki karakterler, sanal haber sunucuları ve farklı dillere çevrilen içerikler bu teknoloji sayesinde hızlı ve düşük maliyetle hazırlanmaktadır. Öte yandan, aynı teknolojiler sahte haber üretimi, dolandırıcılık ve bilgi kirliliği yaratmak gibi amaçlarla da kötüye kullanılabilmektedir.” ifadesinde bulundu. Deepfake videoların bu denli ikna edici olmasının temelinde ne var? Deepfake videoların bu denli ikna edici olmasının temelinde, yapay zeka teknolojilerinin, özellikle de derin öğrenme modellerinin, görüntü ve ses üretiminde sunduğu artan gerçekçilik ve ayrıntı düzeyinin yattığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Yüz ifadeleri, göz kırpma, ışıklandırma ve ten dokusu gibi detaylar artık çok daha doğal biçimde taklit edilebiliyor. Ses klonlama teknolojileri ise konuşma ritmi ve tonlamayı başarıyla kopyalayabiliyor. Görüntü ve ses kalitesindeki bu ilerleme, sahte içerikleri her geçen gün daha inandırıcı kılıyor ve bu da onların insan gözüyle ya da kulağıyla fark edilmesini giderek zorlaştırıyor.” şeklinde konuştu. Dijital çağda “gerçeklik” kavramı köklü bir dönüşüm geçiriyor Yapay zeka, deepfake ve benzeri teknolojilerle birlikte dijital çağda “gerçeklik” kavramının köklü bir dönüşüm geçirdiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Artık gördüğümüz, duyduğumuz, hatta okuduğumuz içeriklerin gerçekten olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor. Bu durum, bilgiye erişimde daha fazla şüpheciliği beraberinde getirirken, doğruluğu ve güvenilirliği teyit edebilecek yeni yöntemlere ve etik standartlara olan ihtiyacı da artırıyor.” dedi. Deepfake videolarda ayırt edici unsurlar neler? Bir görüntünün veya sesin yapay zekâ ürünü olup olmadığını tespit etmeye yönelik teknik ve yöntemlerin giderek geliştiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, şöyle devam etti: “Bu tespit süreçleri; görüntü işleme, ses analizi ve makine öğrenimi tekniklerine dayanmaktadır. Görsellerde yüz ifadeleri ve mimikler analiz edilerek sahte içerik belirlenmeye çalışılır. Deepfake videolarda dikkat edilebilecek bazı ayırt edici unsurlar şunlardır; göz kırpmanın doğal olmaması, ağız hareketleri ile ses arasında senkronizasyon problemleri, ten rengi geçişlerindeki yapaylık, ışık yansımalarının doğallıktan uzak olması, saç ve kenar detaylarında görülen bozulmalar. Ses analizinde ise frekans spektrumu, vurgu, tonlama ve nefes alma gibi ayrıntılar incelenir. Bunun yanı sıra, özel olarak eğitilmiş derin öğrenme modelleri de sahte içeriklerin tespitinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır.” İleri düzey deepfake teknolojileri; mimiklerden göz hareketlerine kadar başarılı Günümüzde yapay zekâ ile üretilen görüntü ve seslerin, çoğu zaman insan gözü ve kulağının ayırt edemeyeceği kadar gerçekçi hale geldiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Her ne kadar dikkatli bir incelemeyle hala bazı yapaylıklar sezilebilse de örneğin yüz ifadelerinin doğallıktan uzak olması, göz hareketlerindeki tutarsızlık ya da sesin mekanik tınısı gibi, bu farklar giderek daha az belirgin hale gelmektedir. Özellikle ileri düzey deepfake teknolojileri; mimiklerden göz hareketlerine, ses tonundan nefes alma düzenine kadar birçok ayrıntıyı yüksek başarıyla taklit edebilmektedir. Bu nedenle kısa süreli ya da düşük çözünürlüklü sahte içerikler, çoğu zaman gerçekmiş gibi algılanabilmektedir.” dedi. Videonun paylaşıldığı hesabın güvenilirliği değerlendirilmeli Sosyal medyada paylaşılan bir videonun doğruluğunu sorgulamak için bireylerin öncelikle içeriğin kaynağını araştırması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, sözlerini şöyle tamamladı: “Videonun paylaşıldığı hesabın güvenilirliği değerlendirilmeli, içeriğin resmi ya da tanınmış platformlardan yayımlanıp yayımlanmadığı kontrol edilmelidir. Aynı olaya dair farklı kaynaklardan gelen videolar veya haberlerle karşılaştırma yapmak, içeriğin doğruluğunu teyit etmek açısından etkili bir yöntemdir. Ayrıca videodaki ses ve görüntü arasındaki tutarsızlıklar dikkatle analiz edilmelidir. Tüm bunlara ek olarak, yapay zekâ destekli tespit araçları da sahte içeriklerin belirlenmesinde önemli bir destek sunar.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Hitachi Rail, NVIDIA IGX Thor'u Kendi Platformuna Entegre Eden İlk Ulaştırma Şirketi Oldu! Haber

Hitachi Rail, NVIDIA IGX Thor'u Kendi Platformuna Entegre Eden İlk Ulaştırma Şirketi Oldu!

WASHINGTON D.C. – Küresel demiryolu ve teknoloji lideri Hitachi Rail, ulaştırma sektöründe bir ilke imza attı. Şirket, NVIDIA'nın en yeni ve en güçlü endüstriyel sınıf yapay zekâ platformu olan NVIDIA IGX Thor’u, kendi dijital varlık yönetim platformu HMAX’e dahil eden dünyadaki ilk ulaştırma firması olduğunu duyurdu. Bu stratejik hamle, trenlerin, sinyalizasyon sistemlerinin ve altyapının operasyonel çalışması ve performans optimizasyonu için hayati önem taşıyan görev kritik uygulamalarda gelişmiş, gerçek zamanlı Edge (uç) Yapay Zekâ işlemeyi mümkün kılacak. Verimlilikte ve Hızda Sekiz Kat Artış Yeni IGX Thor platformu, Hitachi Rail'in HMAX ürünleri için 8 kata kadar daha yüksek yapay zekâ hesaplama gücü ve 2 kat daha iyi bağlantı sunacak. Bu gelişmiş yetenek, verilerin 'uçta' (doğrudan trenler veya altyapı üzerinde) işlenmesine olanak tanıyor. Bu Edge yeteneği olmadan verilerin Hitachi Rail'in bakım merkezlerinde işlenmesinin on güne kadar sürebileceği belirtiliyor. Artık yalnızca ilgili bilgilerin operasyonel kontrol merkezlerine geri gönderilmesi sayesinde, ulaşım operatörlerine eyleme geçirilebilir içgörülerin sunulma hızında benzeri görülmemiş bir iyileşme sağlanacak. Bu da demiryolu optimizasyonunu ve öngörücü bakımı önemli ölçüde geliştirecek. Hitachi Rail Grup CEO'su Giuseppe Marino, "Yapay zekâ ve veri, demiryollarını dönüştürüyor. NVIDIA IGX Thor’u benimseyerek, dünyanın en güçlü endüstriyel sınıf, gerçek zamanlı yapay zekâ performansını doğrudan uca getiriyor ve operatörlerin demiryollarını ve altyapılarını daha iyi optimize etmelerini sağlıyoruz," dedi. Bu girişim, Hitachi Grubu'nun Lumada 3.0 çözümleri aracılığıyla altyapı uzmanlığı ile yapay zekâ gücünü birleştirme stratejisini tamamlıyor. Şirket, HMAX’i uluslararası alanda geniş bir endüstri ve iş sektörüne yaymayı hedefliyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

'Yapay Zekanın Gücüyle Engelsiz Bankacılık Hackathonu'nun Kazananları Belli Oldu Haber

'Yapay Zekanın Gücüyle Engelsiz Bankacılık Hackathonu'nun Kazananları Belli Oldu

Toplumun tüm bireyleri için kapsayıcı ve erişilebilir bir bankacılık deneyimi sunma hedefiyle düzenlenen "Engelsiz Bankacılık Hackathonu" sonuçlandı. 48 saat boyunca 10 takımın kıyasıya yarıştığı etkinlikte ilk üçe giren takımlara ödülleri verildi. Yarışmanın birincisi olan Proteus ekibi "One for All" projesi ile ödüle layık görüldü. Silent Link ekibi, "İşaret Diliyle Canlı Çevirme" projesiyle yarışmanın ikincisi olurken Subset takımı ise "Göz Takip Sistemiyle Bankacılık İşlemlerini Gerçekleştirme" projesiyle yarışmanın üçüncüsü oldu. Yarışmada dereceye giren takımlara ödülleri jüri üyeleri tarafından takdim edildi. Türkiye'de Engelsiz Bankacılık alanında bir banka ile teknoloji şirketinin bir araya geldiği ilk etkinlik olma özelliği taşıyan hackathona, Türkiye'nin farklı bölgelerinden 270 takım, 655 kişi başvurdu. Finale kalan 10 takım, iki gün süren yazılım maratonunun sonunda, Engelsiz Bankacılık özelinde geliştirdikleri birbirinden değerli projeleri sunma fırsatı buldu. Katılımcılar, Microsoft Azure platformu üzerinden engelli bireyler için bankacılık işlemlerini kolaylaştıracak yapay zeka çözümleri geliştirirken, aynı zamanda Alternatif Bank ve Microsoft Türkiye ekiplerinden oluşan 30 kişilik mentor ekibinden de destek aldılar. Projeleri değerlendiren jüri ekibinde; Bulut Teknolojileri Mimari Lideri Barbaros Günay, Alternatif Bank İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Bike Tarakcı, Microsoft Erişilebilirlik Yöneticisi Duygu Kayaman, Araştırmacı Yazar Hakan Özgül, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Çayır, CXO Medya Kurucusu ve CIO Update Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Yıldız, Capital Dergisi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı ve CEO Life Dergisi Yayın Yönetmeni Özlem Aydın Ayvacı ile Alternatif Bank Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Zafer Vatansever yer aldı. Coderspace'in organizasyonunu üstlendiği, teknoloji, yaratıcılık ve sosyal faydayı birleştiren ve teması 'erişilebilirlik' olan bu hackathonda katılımcılar, bankacılık ürünleri ve hizmetlerine erişimi kolaylaştıracak, engelli bireylerin günlük bankacılık deneyimlerini daha verimli hale getirecek yenilikçi çözümler geliştirdi. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, etkinlikle ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: "Microsoft Türkiye ekibi ile hayata geçirdiğimiz Engelsiz Bankacılık Hackathonu, Türkiye'de Engelsiz Bankacılık alanında bir banka ve teknoloji şirketinin iş birliğiyle düzenlenen ilk etkinlik olma özelliğini taşıyor. Biz bu projeyle yalnızca bir yarışma düzenlemedik; aynı zamanda finans, teknoloji ve toplumsal faydanın kesişiminde yeni bir bakış açısı sunduğumuza inanıyoruz. Gençlerin üretkenliği, hayal gücü ve çözüm odaklı yaklaşımları bize geleceğe dair umut verdi. İki gün boyunca genç arkadaşlarımız çok değerli projelere imza attı. Katkı sağlayan tüm ekipleri tebrik ediyor, sektörümüze ilham olmalarını diliyorum." Microsoft Türkiye Kurumsal Çözüm Satışlarından ve D&I'dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Elif Acar Özgüner, Microsoft'un engelsiz hayatı fonksiyonlarının merkezine koyan bir şirket olduğuna dikkat çekerek "Bugün buradan çıkacak fikirleri hayata geçirme konusunda hevesimiz çok yüksek. Teknolojiyle size ilham vererek, Engelsiz Bankacılık senaryolarını birlikte keşfetmeye çalışacağız. Microsoft olarak, global vizyonumuz gereği bir ürünün tasarımından itibaren onu nasıl daha erişilebilir hale getiririz diye düşünüyor; hayata geçirince testlerini yapıyor, sonrasında da kullanıcılardan geribildirim alarak sürekli olarak nasıl iyileştirebileceğimizi değerlendiriyoruz. Bunun bizim en temel disiplinlerimizden biri olduğunu vurgulamak isterim. Öte yandan ekosistemi çok önemsiyoruz; engelsiz hayatı mümkün kılmak için çözümler geliştiren birçok iş ortağımız var" dedi. Alternatif Bank Bilgi Teknolojileri ve Operasyon'dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zafer Vatansever ise "Banka olarak Microsoft Türkiye iş birliğiyle düzenlediğimiz hackathonda, finansal erişimi güçlendirecek ve herkes için kapsayıcı bir bankacılık deneyimini mümkün kılacak çok değerli fikirler ortaya çıktı. Microsoft Azure üzerinden geliştirilen yapay zeka çözümleriyle gençlerimizin erişilebilir teknolojilere nasıl yön verebildiğini görmek gerçekten ilham verici. Fikirleriyle fark yaratan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum" diye konuştu. Alternatif Bank Marka, İletişim, Sürdürülebilirlik ve Müşteri Deneyimi Bölüm Müdürü Hande Yağcı, etkinliğe ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Engelsiz Bankacılık, yalnızca bir sosyal sorumluluk yaklaşımı değil; markamızın ana başlıklarından biri ve geleceğe yönelik stratejik önceliklerimizin merkezinde yer alıyor. Bu hackathon, herkes için erişilebilir finansal çözümler üretme hedefimize gençlerin vizyonunu dahil etmesi bakımından bizim için büyük değer taşıyor. Alternatif Bank olarak, engelleri ortadan kaldıran, kapsayıcı ve insan odaklı bankacılık anlayışını marka kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Bu nedenle bugün ortaya çıkan fikirler, yalnızca projelerden ibaret değil; markamızın geleceğine ilham veren güçlü birer adım niteliğinde." Microsoft'un erişilebilirlik alanındaki ihtiyaçlara yapay zeka temelli çözümler geliştirmek için havacılıktan, bankacılığa ve perakendeye kadar birçok alanda çalıştığını ifade eden Microsoft Erişilebilirlik Yöneticisi Duygu Kayaman ise Microsoft'un görme engellilere yönelik sesli barkod okutma uygulaması SeeingAI'ı tanıttı. Kayaman'ın ardından söz alan Bulut ve Yapay Zeka Yöneticisi Damla Alkan, Microsoft'un erişilebilirlik alanında yürüttüğü etkinliklere ve ücretsiz eğitimlere ilişkin bilgi paylaşımında bulunurken; Veri ve Yapay Zeka Çözüm Mimarı Mustafa Aşıroğlu ise Microsoft Copilot'un içinde gömülü erişilebilirlik araçlarından bahsederek, söz konusu teknolojilerin engelli bireylerin hayatını önemli ölçüde kolaylaştırdığını belirtti. Etkinlikte "Yapay Zekanın Geleceği ve Robotik" başlıklı bir sunum yapan Microsoft Güney Doğu Avrupa Bölge CTO'su Onur Koç da, insanları makinelerden ayıran en büyük özelliğin merak olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında yapay zekanın hızlı gelişimine değinerek gelecekte bizi nelerin beklediğine ilişkin öngörülerini paylaştı. Katılımcılara toplam 180 bin TL ödül! Hackathonda birinci olan grup 100.000 TL, ikinci grup 50.000 TL ve üçüncü grup ise Alternatif Bank tarafından verilen 30.000 TL'lik büyük ödülün sahibi oldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Bilişim Zirvesi 2025 Bulutun Geleceğine Uzanacak Haber

Bilişim Zirvesi 2025 Bulutun Geleceğine Uzanacak

Bu yıl bir yenilik yapan Bilişim Zirvesi, bilişim sektörünün en önemli aktörlerini ‘yapay zekâ’, ‘güvenlik’ ve ‘bulut’ teması ile 3 ayrı zirvede bir araya getiriyor. Üçlemenin ilk ayağını ‘Yapay Zeka’ başlığında şubat ayında gerçekleştiren Bilişim Zirvesi, sadece ‘Güvenlik’ dediği zirvesini ise geçtiğimiz eylül ayında düzenlemişti. Üçüncüsü, yılın son zirvesi ise ‘Bilişim Zirvesi Bulut- The Last Of A Trilogy’ 6 Kasım 2025 Perşembe günü gerçekleştirecek. Bulut teknolojilerinin sunduğu sınırsız potansiyel ve iş değişimlerinin geliştirdiği devrimlerin gözler önüne serileceği zirvede; bulutun, iş süreçlerinden inovasyona, güvenlikten sürdürülebilirliğe kadar geniş birlikteliklerin nasıl dönüştürücü bir güç haline geldiği detaylıca ele alınacak. CIO’LAR SAHNEDE BULUTU KONUŞACAK BThaber Başkan Yardımcısı Neslihan Aksu’nun açılış konuşması ile başlayacak zirvenin baş konuşmacısı Adecco, SVP & Head of EEMEA Mayank Patel, “Yapay Zeka Çağında Liderlik: İş Gücünü Geleceğe Hazırlamak için Yetenek Stratejilerini Yeniden Tasarlamak” başlıklı konuşması ile sahnede yer alacak. Ardından BThaber Başkanı Murat Göçe’nin yöneteceği “Bulutun Gücüyle Şekillenen Stratejik Zeka: 2030’un Altyapısını Kurmak” başlıklı ana panelde, Zeren Group CIO’su Mehmet Ufuk Dokuzluoğlu, Huawei Cloud Satış ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Onur Karahayıt ve Ajet CISO’su Timur Kadızade katılımcılara bulut ile ilgili farklı bakış açıları kazandıracak. Panelin ardından vMind CEO’su Volkan Duman sahne alırken, ardından sırayla Eclit CEO’su Erden Telci, Logo Grup CTO’su İsmail Duran, Medipol Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan, Bizim Bulut Yönetim Kurulu Başkanı Halil Sarıbaş, İşnet Kurumsal Satış Müdürü Serhat Varol, ParamTech CEO’su Bahadır Aktan, Aydem Holding CTO’su Engin Kavas, I-Frame Kurucu Ortaklarından Ferhat Bulut, Limak Çimento IT Direktörü Ümit Ateş, Link’ten Arge ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat gibi sektör uzmanları konuşmaları ile akışta yer alacak. C-Coop’un Pathvisor’ı Hülya Erginler yönetiminde “Yeni Nesil Rekabetin Temeli: Verinin Hızı, Güvenliği ve Yorum Gücü” başlıklı söyleşi de Acıbadem Bilgi Teknolojileri Direktörü Kemal Kaplan, Atos IT Müdürü Kemal Duru ve Lila Kağıt Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Tarkan Ateşoğlu deneyimlerini aktaracak. Panelin ardından C-Coop Pathvisor’ları Gökhan Süderbay ve Serra Yılmaz konuşmaları ile katılımcılarla buluşacak. Bizim Bulut, Eclit, Logo ve vMind’ın premium sponsorluğunun yanı sıra çok sayıda sponsor ve destekleyici firmanın yer aldığı Bilişim Zirvesi, saat 17:00’de başlayacak Teknoloji Kaptanları Ödül Töreni ile son bulacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Tether, Dünyanın En Büyük Açık Stem Yapay Zekâ Veri Setini ve Al Uygulamasını Tanıttı Haber

Tether, Dünyanın En Büyük Açık Stem Yapay Zekâ Veri Setini ve Al Uygulamasını Tanıttı

Dijital varlık ekosisteminin öncü şirketlerinden Tether’in yapay zekâ araştırma birimi QVAC, “QVAC Genesis” girişimi kapsamında, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) odaklı yapay zekâ modellerinin eğitimine yönelik bugüne kadar oluşturulmuş en kapsamlı sentetik veri setini açıkladı. İlk sürüm olan QVAC Genesis I, 41 milyar metin token’ından oluşuyor ve STEM odaklı dil modellerinin doğruluk ve muhakeme gücünü artırmayı hedefliyor.
Matematik, fizik, biyoloji ve tıp gibi alanlarda üstün performans sergileyen bu veri seti, eğitim amaçlı hazırlanmış ilk halka açık sentetik veri kaynağı olarak dikkat çekiyor. Tether, bilimsel araştırmanın gücünü yeniden insanlara kazandırmayı hedefliyor Yapay zekânın birkaç büyük şirketin elinde merkezileştiği bir dönemde, QVAC Genesis I, yüksek kaliteli veriyi açık biçimde paylaşarak bilimsel araştırmanın gücünü yeniden insanlara kazandırmayı hedefliyor. Tether Data, bununla birlikte ilk tüketici uygulaması olan QVAC Workbench’i de piyasaya sundu. Yerel cihazlarda çalışan bu kapsamlı yapay zekâ çalışma alanı, Llama, Medgemma, Qwen, SmolVLM, Whisper ve diğer birçok LLM modelini destekliyor. Android, iOS (yakında), Windows, macOS ve Linux platformlarında kullanılabilen QVAC Workbench, yerel cihaz desteği açısından en kapsamlı çözümlerden biri olarak öne çıkıyor. QVAC Workbench sayesinde kullanıcıların yapay zekâ ile gerçekleştirdiği tüm konuşmalar ve etkileşimler tamamen cihaz üzerinde kalıyor; veriler kullanıcının mülkiyetinde olup yüzde 100 gizli tutuluyor. Bununla birlikte, “Delegated Inference” adı verilen özel bir özellikle, kullanıcıların mobil Workbench uygulamasını masaüstü versiyonu ile eşleştirerek, ev veya ofis bilgisayarlarının tüm işlem gücünden yararlanması da mümkün hale geliyor. “Biz zekânın, tıpkı bilginin kendisi gibi, özgür, erişilebilir ve herkesin sahip olabileceği bir şey olduğuna inanıyoruz” Tether’in geliştirmek istediği yapay zekâ modelleri hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Zekâ merkezileştirilmemeli. QVAC Workbench ve Genesis I ile sonsuz zekânın kapısını aralıyoruz. Kendi cihazınızda yaşayan, öğrenen ve gelişen bir yapay zekâdan bahsediyoruz. Biz zekânın, tıpkı bilginin kendisi gibi, özgür, erişilebilir ve herkesin sahip olabileceği bir şey olduğuna inanıyoruz. İster bir telefon ister bir robot ister giyilebilir bir cihaz olsun; zekâ bireye ait olmalı, kuruma değil. QVAC Genesis I, bilginin nasıl üretildiği, paylaşıldığı ve kullanıldığı üzerinde kontrolün yeniden insanlara geçtiği bir geleceği temsil ediyor. Bu girişim, zekâyı ait olduğu yere, bireyin ellerine geri getiriyor. Tether, QVAC Genesis veri setini kamuya açarak araştırmacıları, mevcut kapalı sistemlerle rekabet edebilecek hatta onları aşabilecek modeller geliştirmeye davet ediyor. Veri seti, yüksek kaliteli bilimsel ve eğitim materyallerini yapılandırılmış öğrenme verisine dönüştüren çok aşamalı bir üretim ve doğrulama süreciyle oluşturuldu. Bu sayede modellerin yalnızca dili taklit etmesi değil, mantık yürütmesi, sorun çözmesi ve neden-sonuç ilişkilerini anlaması sağlanıyor. Bugünkü yapay zekâ modelleri akıllıymış gibi görünse de çoğu gerçekten düşünemiyor. Biz bu veri setini, modellerin neden-sonuç ilişkilerini kavraması, bağlantılar kurması, çıkarımlar yapması ve karmaşıklık içinde mantık yürütmesi için tasarladık. Şimdi ise bunu herkesin erişimine açıyoruz.” ifadelerini kullandı. İlk iki QVAC projesinin duyurusu, yapay zekânın dünyadaki varoluş biçimini yeniden şekillendirmeyi hedefleyen daha geniş bir misyonun parçası. Bu misyon, araçların doğrudan her cihazda öğrenip geliştiği yeni bir “yerel zekâ paradigması” tanıtıyor.QVAC Genesis I veri setine ilişkin teknik ayrıntılar, “QVAC Genesis I: the Largest and Highest-Quality Multi-domain Educational Synthetic Dataset for Pre-training” başlıklı araştırma blogunda yer alıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Efsun Ergöçün: "İnsan Artık Kaynak Değil, Kıymet" Haber

Efsun Ergöçün: "İnsan Artık Kaynak Değil, Kıymet"

İşte o keyifli ve ilham verici röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ben Efsun Ergöçün. 25 yıllık İnsan Kaynakları profesyoneliyim. Kurumsal iş hayatında farklı pozisyonlarda insan kaynakları alanında edindiğim deneyimin ardından, edindiğim bilgi ve tecrübeyi kendi girişimime dönüştürerek Lotus Danışmanlık’ı kurdum. Bugün, hem insan kaynakları profesyoneli hem de danışman olarak şirketlere stratejik İK yönetimi, liderlik gelişimi ve kurum kültürü dönüşümü konularında hizmet veriyorum. Amacım, organizasyonlara insan odaklı ve veriye dayalı sürdürülebilir bir yönetim anlayışını yerleştirmek. Aynı zamanda ICF Koç, birçok KYS sistemlerinde iç tetkikçi ve Bilirkişiyim. Peryön ve Kalder üyesiyim. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimin ilk yıllarında farklı sektörlerde İnsan Kaynakları departmanlarında görev alarak deneyim kazandım. Tabii İnsan Kaynakları süreçlerinin, 2000’li yılların başında şirketlerde adı geçmeye başladı. O zamana kadar bordro yapılan personel birimleri vardı. Personel yönetiminden İnsan Kaynakları yönetimine geçiş dönemini de yaşadım. Zamanla kariyerim yönetsel pozisyonlara evrildi. Tek lokasyon ve çoklu lokasyonlarda ekipler yönettim. Hem yerel hem global şirket deneyimleri edindim. En önemli dönüm noktası ise kurumsal hayattan girişimciliğe geçişimdi. Lotus Danışmanlık’ı kurmak, kendi vizyonumu hayata geçirme fırsatı sundu ve danışmanlık bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı gerçek bir motivasyon. Kişilerin potansiyellerini ortaya çıkarabildiğim ve kurumlara sürdürülebilir değer yaratabildiğim zaman bu motivasyona ve başarıya eriştiğimi görüyorum. Beni farklı kılan strateji; insana dokunan çözümleri analitik verilerle birleştirmek, duygusal zekayı iş zekasıyla dengelemektir. Ayrıca sürekli öğrenmeye açık olmak ve değişimi tehdit değil fırsat olarak görmek en güçlü yanlarımdandır. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? En büyük zorluk, yine İNSAN. J Değişime direnç gösteren çalışan ve organizasyonlar çok zorluyor elbette. Hele ki jenerasyon/kuşak farklılıkları ve ayak uydurmamız gereken dijital geçişler oldukça zorlayıcıydı. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Kendinize yatırım yapın. Sürekli öğrenin, gelişin ve merak duygunuzu asla kaybetmeyin. İnsanlarla güçlü ilişkiler kurun ve işinizi severek yapın. Başarının temeli tutarlılık, güven ve sabırdır. Ayrıca İnsan Kaynakları özelinde belirtmem gerekir ki insan artık kaynak değil kıymet. Önce kendimizin sonra çalışanların potansiyellerine güvenmek ve doğru yönetmek gerekiyor. Farkındalık ve nereye gideceğini biliyor olmak çok değerli. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Benim liderlik anlayışım, güven temeline dayanır. İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, hataların öğrenme fırsatı olduğu bir ortam yaratırım. Ekibimi motive etmek için onları sadece yönlendirmem, aynı zamanda ilham vermeye çalışırım. Şeffaf iletişim ve takdir kültürü benim liderlik anlayışımın merkezindedir. Motivasyonum ve enerjim genelde yüksektir. Ekip üyelerinin de sinerji ile çalışmasını önemserim. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Lotus Danışmanlık olarak vizyonumuz, insan odaklı ve dijital dünyaya uyumlu insan kaynakları stratejileri üretmek ve süreçleri oluşturmak. Misyonumuz ise kurumlara sadece danışmanlık değil, dönüşüm yol arkadaşlığı sunmak. Önümüzdeki dönemde yapay zekâ destekli İK süreçleri ve liderlik programlarını geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyorum. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Lotus Danışmanlık’ı esnek, yenilikçi ve çözüm odaklı bir yapıda konumlandırıyorum. Her kurumun ihtiyacına göre özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Ayrıca etik değerlere bağlılık ve insana saygı, rekabet gücümüzün temelini oluşturuyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? Sürdürülebilirlik anlayışım, sadece çevreyle sınırlı değil; toplumsal ve insani boyutu da kapsar. Kadın istihdamını desteklemek, genç yetenekleri mentorluk programlarıyla geliştirmek ve etik değerlere dayalı çalışma modelleri oluşturmak önceliklerim arasında. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Yapay zekâ, insan kaynakları süreçlerinde büyük bir dönüşüm yaratıyor. Biz de Lotus Danışmanlık olarak bu dönüşümü etik ve insan merkezli bir yaklaşımla yönetiyoruz. Veri analitiği, işe alım süreçlerinden çalışan deneyimine kadar birçok alanda stratejik karar desteği sağlıyor. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere hangi tavsiyeleri verirsiniz? Kariyer yolculuğunuzda cesur olun. Konfor alanınızdan çıkın, hata yapmaktan korkmayın ve her hatadan öğrenin. Kendinizi sadece teknik anlamda değil, iletişim, empati ve yaratıcılık yönünden de geliştirin. Ve en önemlisi; işinizi tutku ile yapın. Başarı zaten gelecektir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Efsun Ergöçün: "İnsan Artık Kaynak Değil, Kıymet" Haber

Efsun Ergöçün: "İnsan Artık Kaynak Değil, Kıymet"

İşte o keyifli ve ilham verici röportajla sizleri baş başa bırakıyoruz: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ben Efsun Ergöçün. 25 yıllık İnsan Kaynakları profesyoneliyim. Kurumsal iş hayatında farklı pozisyonlarda insan kaynakları alanında edindiğim deneyimin ardından, edindiğim bilgi ve tecrübeyi kendi girişimime dönüştürerek Lotus Danışmanlık’ı kurdum. Bugün, hem insan kaynakları profesyoneli hem de danışman olarak şirketlere stratejik İK yönetimi, liderlik gelişimi ve kurum kültürü dönüşümü konularında hizmet veriyorum. Amacım, organizasyonlara insan odaklı ve veriye dayalı sürdürülebilir bir yönetim anlayışını yerleştirmek. Aynı zamanda ICF Koç, birçok KYS sistemlerinde iç tetkikçi ve Bilirkişiyim. Peryön ve Kalder üyesiyim. Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız? Kariyerimin ilk yıllarında farklı sektörlerde İnsan Kaynakları departmanlarında görev alarak deneyim kazandım. Tabii İnsan Kaynakları süreçlerinin, 2000’li yılların başında şirketlerde adı geçmeye başladı. O zamana kadar bordro yapılan personel birimleri vardı. Personel yönetiminden İnsan Kaynakları yönetimine geçiş dönemini de yaşadım. Zamanla kariyerim yönetsel pozisyonlara evrildi. Tek lokasyon ve çoklu lokasyonlarda ekipler yönettim. Hem yerel hem global şirket deneyimleri edindim. En önemli dönüm noktası ise kurumsal hayattan girişimciliğe geçişimdi. Lotus Danışmanlık’ı kurmak, kendi vizyonumu hayata geçirme fırsatı sundu ve danışmanlık bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan kişisel stratejiler neler? Benim için başarı gerçek bir motivasyon. Kişilerin potansiyellerini ortaya çıkarabildiğim ve kurumlara sürdürülebilir değer yaratabildiğim zaman bu motivasyona ve başarıya eriştiğimi görüyorum. Beni farklı kılan strateji; insana dokunan çözümleri analitik verilerle birleştirmek, duygusal zekayı iş zekasıyla dengelemektir. Ayrıca sürekli öğrenmeye açık olmak ve değişimi tehdit değil fırsat olarak görmek en güçlü yanlarımdandır. Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız? En büyük zorluk, yine İNSAN. J Değişime direnç gösteren çalışan ve organizasyonlar çok zorluyor elbette. Hele ki jenerasyon/kuşak farklılıkları ve ayak uydurmamız gereken dijital geçişler oldukça zorlayıcıydı. Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu? Kendinize yatırım yapın. Sürekli öğrenin, gelişin ve merak duygunuzu asla kaybetmeyin. İnsanlarla güçlü ilişkiler kurun ve işinizi severek yapın. Başarının temeli tutarlılık, güven ve sabırdır. Ayrıca İnsan Kaynakları özelinde belirtmem gerekir ki insan artık kaynak değil kıymet. Önce kendimizin sonra çalışanların potansiyellerine güvenmek ve doğru yönetmek gerekiyor. Farkındalık ve nereye gideceğini biliyor olmak çok değerli. Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz? Benim liderlik anlayışım, güven temeline dayanır. İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, hataların öğrenme fırsatı olduğu bir ortam yaratırım. Ekibimi motive etmek için onları sadece yönlendirmem, aynı zamanda ilham vermeye çalışırım. Şeffaf iletişim ve takdir kültürü benim liderlik anlayışımın merkezindedir. Motivasyonum ve enerjim genelde yüksektir. Ekip üyelerinin de sinerji ile çalışmasını önemserim. Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir? Lotus Danışmanlık olarak vizyonumuz, insan odaklı ve dijital dünyaya uyumlu insan kaynakları stratejileri üretmek ve süreçleri oluşturmak. Misyonumuz ise kurumlara sadece danışmanlık değil, dönüşüm yol arkadaşlığı sunmak. Önümüzdeki dönemde yapay zekâ destekli İK süreçleri ve liderlik programlarını geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyorum. Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Lotus Danışmanlık’ı esnek, yenilikçi ve çözüm odaklı bir yapıda konumlandırıyorum. Her kurumun ihtiyacına göre özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Ayrıca etik değerlere bağlılık ve insana saygı, rekabet gücümüzün temelini oluşturuyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? Sürdürülebilirlik anlayışım, sadece çevreyle sınırlı değil; toplumsal ve insani boyutu da kapsar. Kadın istihdamını desteklemek, genç yetenekleri mentorluk programlarıyla geliştirmek ve etik değerlere dayalı çalışma modelleri oluşturmak önceliklerim arasında. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Yapay zekâ, insan kaynakları süreçlerinde büyük bir dönüşüm yaratıyor. Biz de Lotus Danışmanlık olarak bu dönüşümü etik ve insan merkezli bir yaklaşımla yönetiyoruz. Veri analitiği, işe alım süreçlerinden çalışan deneyimine kadar birçok alanda stratejik karar desteği sağlıyor. Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere hangi tavsiyeleri verirsiniz? Kariyer yolculuğunuzda cesur olun. Konfor alanınızdan çıkın, hata yapmaktan korkmayın ve her hatadan öğrenin. Kendinizi sadece teknik anlamda değil, iletişim, empati ve yaratıcılık yönünden de geliştirin. Ve en önemlisi; işinizi tutku ile yapın. Başarı zaten gelecektir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.