Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yaratıcılık

Kapsül Haber Ajansı - Yaratıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yaratıcılık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Garanti BBVA’ya Sardis Ödülleri’nde 7 Ödül Haber

Garanti BBVA’ya Sardis Ödülleri’nde 7 Ödül

Garanti BBVA, bu yıl düzenlenen Sardis Ödülleri’nde yaratıcılıktan inovasyona, sosyal sorumluluktan dijital dönüşüme kadar farklı kategorilerde 4 altın ve 3 gümüş ödülün kazananı oldu. Bankanın projeleri; müşterilere sunduğu yenilikçi çözümler, teknolojiyle şekillenen ürün ve hizmetleri ile toplumsal fayda yaratma vizyonu doğrultusunda değerlendirildi. Yaratıcılık ve Marka Deneyimi Alanında 3 Ödül Garanti BBVA, Yaratıcılık kategorisinde; 19 Mayıs Gençlik ve Atatürk’ü Anma Bayramı kapsamında Atatürk’ün sevdiği şarkıları sevilen sanatçıların sesinden dinleyiciyle buluşturduğu “Şarkılarda Sen” filmi ile “En İyi Özel Gün Filmi” altın ödülünü kazandı.Aynı kategoride, “Garanti BBVA’lıyız, Birlikte Yaparız!” kampanyasıyla “En İyi Entegre Kampanya” dalında altın ödülün sahibi oldu.“Ada ile Dijital Günlük” projesi ise “En İyi Dijital Fikirler” dalında gümüş ödüle layık görüldü. İnovasyon ve Sosyal Etki Alanında Altın Başarılar İnovasyon alanında “Bonus Platinum Dinamik” projesi “Bankalar” kategorisinde altın ödül, Pozitif Sosyal Etki alanında ise kurucusu ve daimi destekçisi olduğu “Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV)” ile “Toplumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde altın ödül kazandı. Fintek Başarısı: Garanti BBVA Kripto’ya Çifte Ödül Garanti BBVA Kripto, Dijital (Kripto) Varlık Platformları başlığı altında değerlendirilen projeler arasında hem “Teknolojinin Yenilikçi Kullanımı” hem de “Girişimcilik” kategorilerinde gümüş ödül kazandı. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, “Sardis Ödülleri’nde elde ettiğimiz bu başarı, Garanti BBVA’nın hem yenilikçi gücünün hem de müşteriye ve topluma değer katma kararlılığının güçlü bir yansıması. Garanti BBVA’da müşteri deneyimi, bankacılığın kalbinde yer alan bir değer. Bizim için bu sadece bir iş alanı değil, tüm stratejimizin, inovasyon kültürümüzün ve teknoloji yatırımlarımızın çıkış noktası. ‘Radikal Müşteri Perspektifi’ yaklaşımımızla tüm süreçlerimizi müşterinin gözünden yeniden tasarlıyor, her temas noktasında empati, güven ve kolaylık yaratmaya odaklanıyoruz. Bu anlayışın en güçlü yansımalarından biri, dijital dönüşüm alanındaki kararlılığımız ve insan odaklı teknoloji vizyonumuz. Sardis Ödülleri’nde kazandığımız başarılar, yalnızca geçmişteki projelerimizin değil, geleceğe dönük vizyonumuzun da bir göstergesi. Özellikle iştiraklerimiz Garanti BBVA Kripto ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri A.Ş.’nin ödüllerle taçlandırılması, fintek alanındaki öncü rolümüzü bir kez daha ortaya koydu. Bu projeler, teknolojiyi insana dokunan bir değer haline getirme kararlılığımızın somut örnekleri. Pazarlama alanında ise uzun süredir insan hikâyeleriyle duygusal bağ kuran bir marka dili benimsiyoruz. “Şarkılarda Sen” ve “Garanti BBVA’lıyız, Birlikte Yaparız!” kampanyaları, bu anlayışın en güzel yansımaları. Her iki proje de markamızın yaratıcılığını, duygusal zekâsını ve birlikte başarma kültürünü güçlü bir biçimde ifade ediyor. Diğer yandan kurucusu ve daimi destekçisi olduğumuz Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) ile kazandığımız ödül, toplumsal etkiyi sürdürülebilir kılma vizyonumuzun altını çiziyor. Eğitim, bizler için yalnızca destek verdiğimiz bir alan değil; toplumun geleceğini dönüştürmenin en anlamlı yolu. Garanti BBVA olarak, teknolojiyle güçlenen, insana dokunan ve topluma değer katan bir bankacılığı geleceğe taşımaya kararlıyız. Bu yolculukta emeği, fikri ve tutkusu ile katkı sunan tüm ekip arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Zekâ, Strateji ve Kültür Ankara’da Buluştu Haber

Zekâ, Strateji ve Kültür Ankara’da Buluştu

Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu tarafından düzenlenen Mind Summit 2025, bu yıl ülkemizin ilk kez ev sahipliği yaptığı 47. Dünya Othello Şampiyonası (WOC 2025) ile ortak açılış töreninde buluştu. The Ankara Otel’de gerçekleştirilen görkemli tören, sporcular, akademisyenler, girişimciler, sivil toplum temsilcileri, öğrenciler, gönüllüler ve basın mensuplarının yanı sıra, ülkemizin seçkin üniversitelerinden temsilciler ve genç sporcuların katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Zekâ, Strateji ve Kültürün Buluşma Noktası Açılış töreninde konuşan Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu Başkanı Rauf Özgen, şunları söyledi: “Bugün burada yalnızca bir turnuva ya da zirvenin değil; zekâ, strateji, yaratıcılık ve kültürün buluştuğu büyük bir vizyonun başlangıcını kutlamak için bir aradayız. Zekâ oyunlarını biz, sadece bir yarışma olarak değil, zihinsel gelişimi destekleyen, bireyin analitik düşünme, sabır, strateji ve sezgi becerilerini güçlendiren bir spor olarak görüyoruz. Çünkü zihin bir kılıçtır; zekâ oyunları ise onun bileği taşıdır. Bu inançla yola çıktık, bu felsefeyle gençlerimize yeni ufuklar açıyoruz. Mind Summit 2025, öğrenmek, oynamak, yarışmak ve ilham almak isteyen 7’den 70’e herkese açık bir buluşmadır. Tüm Başkentlileri bu heyecana ortak olmaya davet ediyorum.” İlteriş Vakfı’ndan Nuri Mert Can: “Zekâsını kullananlar için gelecek, tam da burada yazılıyor.” Açılışta konuşan etkinlik destekleyicilerinden İlteriş Vakfı Temsilcisi ve TOBB Genç Girişimciler İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Mert Can, konuşmasında vakfın eğitim ve kültür alanındaki faaliyetlerinden, Türklerin tarih boyunca oyuna bakışından ve çağın teknolojileri karşısında ihtiyaç duyulan yeni zihin tavrından söz etti: “İlteriş Vakfı olarak biz, dünün mirasını bugünün diliyle yarına taşımayı görev biliyoruz. Burslarla gençlerimizin yükünü hafifletirken, bilimsel kazılarla geçmişin izini sürüyor; kitaplarla, sempozyumlarla, sanat ve dil projeleriyle kültür damarını canlı tutuyoruz. Mind Summit’in omurgasına baktığımızda da aynı bütünlüğü görüyoruz: öğrenme, ilham ve rekabet bir arada; tam da bu yüzden ‘zekâsını kullananlar için gelecek’ burada yazılıyor.” 9–12 Kasım: Etkinliklerle Dolu Bir Başlangıç Mind Summit 2025’in ilk dört gününde (9–12 Kasım), katılımcı ve ziyaretçiler, çeşitli seminerler, atölyeler ve turnuvalarla zekâ oyunlarının eğitim, bilim ve kültürle birleştiği bir atmosferi deneyimledi. MindTalks seminer serisinde Prof.Dr.Cengiz Akarçeşme, Fatih Kamer Anda, Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ve Prof. Imre Leader gibi isimler sahne aldı. MindLab atölyelerinde ise “Oyunlaştırma”, “Etnomatematik”, “Oyun Tabanlı Öğrenme” ve “Yapay Zekâ Destekli Fitness” gibi yenilikçi oturumlar büyük ilgi gördü. 12 Kasım’da gerçekleştirilen Anıtkabir ziyareti, Atatürk’ü Anma Haftası kapsamında etkinliğe anlam katan özel anlardan biri oldu. Katılımcılar, Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” sözüne atıfla bu ziyareti büyük bir saygı ve minnetle gerçekleştirdi. 47. Dünya Othello Şampiyonası İlk Kez Türkiye’de Bu yıl 47’ncisi düzenlenen Dünya Othello Şampiyonası (WOC 2025), Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu’nun girişimleriyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştiriliyor. Avrupa, Asya, Amerika ve Okyanusya’dan 30 ülkeden 105 sporcu mücadele ediyor. 12-13–14 Kasım tarihlerinde grup karşılaşmaları yapılırken, şampiyona 15 Kasım’da gerçekleşecek yarı final ve final karşılaşmaları ile sona erecek. 12 dünya şampiyonunun katıldığı yarışmada madalyalar aynı akşam düzenlenecek Ödül Töreni ile sahiplerini bulacak. Etkinlik Kutlama Yemeği ile sona erecek. Daha önce dünya şampiyonu olmuş 12 oyuncunun da katıldığı Şampiyona Açılış Töreni’nde konuşan World Othello Federasyonu Başkanı (WOC) Guy Plowman, rekabetin büyüklüğüne dikkat çekti: “Bütün yıl beklediğimiz etkinliğin açılışına hoş geldiniz. Burada en iyinin kim olduğunun ve rekabetin en üst noktasını görmek için bir araya geldik. Hepimiz heyecanlıyız. Bu sene Ankara’dayız. Bizi konuk ettikleri için Türk Federasyonu’na teşekkür ederiz. Herkese iyi bir turnuva diliyorum.” Türkiye, bu prestijli organizasyonda beş sporcuyla temsil ediliyor: Kadınlar kategorisinde: Elif Tan (Gaziantep), Güneş Deren Özgen (Ankara), Melisa Doymaz (İzmir) Erkekler kategorisinde: Burak Nedret Demirsoy (İzmir), İsmail Yalturak (Manisa) Konfederasyon Başkanı Rauf Özgen, Mind Summit 2025 çatısı altında ülkemizin ilk defa ev sahipliği yapığı Dünya Othello Şampiyonası ile ilgili şunları söyledi: “WOC 2025 – 47. Dünya Othello Şampiyonası’nın ülkemizde, Ankara’da ilk kez yapılıyor olmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu organizasyon, yalnızca bir turnuva değil; Türkiye’nin zekâ sporları alanındaki uluslararası vizyonunun bir göstergesidir. Dünya Othello Şampiyonası’nı Mind Summit 2025 çatısı altında ağırlayarak, hem sporcularımıza hem gençlerimize ilham verecek kalıcı bir etki yaratmak istiyoruz.” 13–15 Kasım: Şampiyona Heyecanı ve Zirve Finali Başlıyor 47. Dünya Othello Şampiyonası karşılaşmaları tüm hızıyla devam ederken, Mind Summit 2025 programında da birçok önemli etkinlik yer alıyor. MindTalks’ta Pınar Ayhan, Akan Abdula, Prof. Imre Leader ve Dr. Ceren Gürsoy sahne alacak. MindLab oturumlarında “Etnomatematik”, “Yapay Zekâ ile Egzersiz”, “Oyunlaştırılmış Ders Tasarımı” ve “Postür Egzersizleri” gibi uygulamalı atölyeler düzenlenecek. Paydaşlara Teşekkür Mind Summit 2025; Zekâ Sporları ve Oyunları Konfederasyonu koordinasyonunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Ankara Ticaret Odası, Ankara Kent Konseyi, Ankara Üniversitesi, GamFED Türkiye ve Dünya Othello Federasyonu (WOF) başta olmak üzere çok sayıda kurumun iş birliğiyle gerçekleştiriliyor. Zekâsını Kullananlar İçin Gelecek Ankara’da Mind Summit 2025, 15 Kasım’a kadar sürecek etkinlik programıyla Ankara’yı zekâ, strateji ve yaratıcılığın başkenti hâline getiriyor. Zirve; öğrenmek, oynamak, yarışmak ve ilham almak isteyen herkese açık. Zekâ oyunları, teknoloji ve kültürün buluştuğu bu benzersiz etkinliğe tüm Başkentliler davetli. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yapay Zekâ Sinema Sektörünü Dönüştürüyor Haber

Yapay Zekâ Sinema Sektörünü Dönüştürüyor

İstanbul Atlas Pasajı Etkinlik Alanları’nda gerçekleştirilen Anadolu Kısaları Forum’a konuşmacı ve moderatör olarak katılan Neotalent Kurucusu Zeynep Mete, “Sinemada Yapay Zekânın” yükselişini insanlık, teknoloji ve kültür ekseninde ele aldı. Sinema Teknolojinin Aynası Son birkaç yılda üretken yapay zekâ araçlarının sadece iş dünyasını değil, yaratıcı endüstrileri de kökten dönüştürmeye başladığını aktaran Mete, “Film endüstrisi de bu dönüşümün merkezinde. Artık bir görüntü, bir ses, hatta bir duygu bile veriden üretilebiliyor. Sinema, tarih boyunca teknolojinin aynasıydı. Kameranın icadıyla insan bakışı nasıl değiştiyse, şimdi de yapay zekâ ile yaratıcılık kavramının kendisi değişiyor. Yaratıcılık artık bireysel bir yetenek değil; insan ve sistemin birlikte düşünebilme becerisi haline geldi. Sinemada yaşanan şey diğer sektörlerde de yaşanıyor.” dedi. Sinema Artık Sadece Kamera ile Değil Kodla Çekiliyor Genç yönetmenlerin sadece kamera değil, artık algoritma da kullandığı bir dönemde olunduğunu aktaran Mete, genç sinemacılar için yapay zekanın bir tehdit mi yoksa bir araç mı olduğuna dair değerlendirmelerde bulundu. Mete, “Aslında bu bir yetkinlik meselesi. Bugün yaratıcılık artık sadece ‘ne’ ürettiğin değil, ‘nasıl düşündüğünle de ilgili. Biz de yeni nesil iş gücünde aynı dönüşümü görüyoruz: öğrenme çevikliği, yaratıcılık, etik farkındalık, kritik düşünme, sistemlerle birlikte üretme kapasitesi bizi farklı kılan yetkinlikler. Yapay zekâ geliştikçe insan kendi yaratıcılık potansiyelini daha da yukarı taşıyacak. Her sektör değişip dönüşüyor. Sanayi devrimi geldiğinde de çeşitli iş kolları nasıl değişip dönüştüyse, aynı ritmi şu an operasyonel işleri yapay zekaya devrederek yaşıyor ve dönüştürüyoruz. Bu dönüşüm bizleri, insanın kendine has yetkinliklerinin sınırlarını zorlayacağı bir düzleme, anlam ve bağlamın daha önem kazanacağı bir döneme çıkaracak. Yapay Zekâ ile oluşturulan sahneler: ışık, ses ve oyunculuk kodla yeniden yazılıyor. Artık sinema sadece kamerayla değil, kodla da çekiliyor. Üstelik sadece sinema da değil. Çeşitli medya kanallarında gördüğümüz içeriklerin birçoğu bu şekilde üretiliyor.” diye konuştu. Mete ayrıca şunları da ekledi: “Sinemada yapay zekâ üzerine konuşmak aslında insanın kendi varoluşunu konuşmak demek. Çünkü her film, bir tür hafıza kaydı ve artık bu hafızayı biz değil, sistemler de tutabiliyor. Belki de geleceğin sineması, yönetmenin değil, insanlığın ortak bilinç haritası olacak.”

Canon, Yeni Ürünlerini Tanıttı Haber

Canon, Yeni Ürünlerini Tanıttı

Heyecan verici modellerden biri olan EOS R6 Mark III, spor ve vahşi yaşamdan düğün ve portre fotoğrafçılığına kadar geniş bir konu yelpazesini kapsayan çekimlerde olağanüstü kalite ve kontrol sunan, geliştirilmiş video özelliklerine sahip güçlü bir fotoğraf makinesi olarak öne çıkıyor. EOS R6 Mark II’nin üzerinde konumlanan EOS R6 Mark III; çözünürlük, takip ve bağlantı açısından önemli yükseltmeler sunarak mevcut EOS R5 ve EOS R6 modellerinin yanında kullanıcılara ek seçenekler sağlıyor. Seriye katılan yenilikçi RF 45mm F1.2 STM lens ise yalnızca 346 gram ağırlığıyla Canon’un en hafif f/1.2 RF lensi unvanına sahip oluyor. Kategorisinde öne çıkan bu lens, son derece hızlı diyaframı, akıcı otomatik odaklanma kapasitesi ve profesyonel düzeyde fiyat etiketi olmamasına rağmen yüksek performans sunmasıyla dikkat çekiyor. Canon’un tutkulu fotoğrafçılara yönelik ürün serisinde ilk kez bu kadar geniş bir diyafram açıklığı sunan lens, düşük ışıkta mükemmel performans ve daha fazla yaratıcılık olanağı sağlıyor. RF 45mm F1.2 STM, alan derinliği üzerinde tam kontrol ve olağanüstü yaratıcı sonuçlar arayan fotoğrafçılar için oyunun kurallarını değiştiriyor. EOS R6 Mark III: Kalite ve performans bir arada EOS R6 Mark III, çözünürlük, hız ve güvenilirlik arasında olağanüstü bir denge kurarak çok çeşitli fotoğrafçılık tarzlarına uygun çok yönlü bir araç sunuyor. Yeni geliştirilen 32,5 megapiksel tam kare sensör ve 40 kare/sn'ye kadar kesintisiz çekim1 özelliğiyle, EOS R6 Mark II’den daha fazla ayrıntı yakalarken etkileyici hızını koruyor. CFexpress kartları kullanıldığında tek bir seride 150 adet RAW görüntüye kadar işlem yapabilen genişletilmiş tampon belleği, akıllı otomatik odaklanma takibi ve gelişmiş video özellikleriyle, EOS R6 Mark III aksiyon için ideal bir seçenek haline geliyor. Ayrıca özelleştirilebilir kontrolleri ve hava koşullarına dayanıklı gövdesi2 sayesinde spor ve vahşi yaşamdan etkinlik, manzara ve portre çekimlerine kadar her türlü yaratıcı iş akışına sorunsuz şekilde entegre olabiliyor. Bununla birlikte EOS R6 Mark III, düşük ışıkta da üstün performans sergiliyor3; 64.000’e kadar genişletilmiş ISO aralığı sayesinde zorlu koşullarda bile temiz ve ayrıntılı görüntüler elde etmeye olanak tanıyor. Kamera içi kırpma modları, özellikle vahşi yaşam ve spor çekimleri için odak uzaklığını etkili biçimde uzatırken, 8,5 stop’a4 kadar birleşik görüntü sabitleme özelliği elde çekimlerde keskin ve sabit sonuçlar veriyor. Bu model, EOS R5 serisine göre daha az depolama alanı gerektiriyor; dosya boyutu ile performans arasında dengeli bir oran sunuyor. Hızlı iş akışlarını desteklediği gibi depolama gereksinimlerini azaltıyor ve kullanıcıların beklentisi olan yüksek görüntü kalitesini koruyor. Anı asla kaçırmayın EOS R6 Mark III spor etkinlikleri, düğünler ve kırmızı halı organizasyonları gibi yoğun tempolu çekimlerde güvenilir bir yol arkadaşı oluyor ve önceki modellere göre birçok yeni ve geliştirilmiş özellikle geliyor. Geliştirilen izleme algoritmaları, trenler, uçaklar ve atlar dahil hareketli konuları çok daha kolay şekilde takip ederken, Kayıtlı Kişi Önceliği işlevi kullanıcıların önceden 10 yüzü öncelikli takip için seçmesine olanak tanıyor. Ek güvenlik için, ön kayıtlı kesintisiz çekim özelliği deklanşöre basılmadan önce H+ modunda 20 kareyi tam RAW, JPEG veya HEIF formatında kaydediyor. İçinizdeki film yapımcısını keşfedin Fotoğrafçılıktan videoya yönelen kullanıcılar için EOS R6 Mark III, film yapımına sorunsuz ve güvenli bir geçiş sunmayı da ihmal etmiyor. Fotoğraf makinesi, 60p’ye kadar 7K RAW Light videoları etkileyici bir ayrıntı düzeyinde kaydediyor, sinema tarzı hareket sunan yüksek hızda örneklemeli 4K 60p görüntüler oluşturuyor ve daha yavaş, daha dramatik sahneler için 4K 120p desteği sağlıyor. Full HD 180 kare/sn kayıt seçeneği ise yaratıcılığa yönelik ağır çekim efektleri için kullanılabiliyor. Open Gate işlevi, sensörün tamamını kullanarak içeriğin farklı platformlara kolayca uyarlanmasını sağlıyor; bu da kadrajlama, sabitleme ve post-prodüksiyon aşamalarında esneklik kazandırıyor. Kamera ayrıca dalga biçimi monitör, proxy kaydı, metadata etiketleme, tam boyutlu HDMI çıkışı ve 4 kanallı ses kaydı gibi profesyonel düzeyde araçları da destekliyor. Daha akıcı bir iş akışı için üretildi EOS R6 Mark III, daha akıllı ve hızlı bir iş akışını destekleyen çok sayıda yeni ve geliştirilmiş özellikle birlikte geliyor. Çift en/boy işaretçileri, tek çekimde birden fazla platform için uygun kadrajlama sağlıyor; yeniden tasarlanan kontrol sekmesi ise kullanıcıya tamamen özelleştirilmiş bir çekim deneyimi sunuyor. Daha iyi düzenleme ve güvenlik için, çift kart yuvası hem yüksek hızlı, yüksek kapasiteli CFexpress Tip B hem de yaygın olarak kullanılan UHS-II SD kartlarını destekliyor. En son 5 GHz Wi-Fi5 ve Bluetooth 5.1 bağlantılarıyla donatılmış dahili kablosuz bağlantı sayesinde dosya aktarımlarını da hızlı ve güvenli şekilde hallediyor. RF 45mm F1.2 STM: Hızlı diyafram, güçlü etki RF 45mm F1.2 STM, Canon’un ilk f/1,2 diyafram açıklığına sahip profesyonel olmayan RF lensi olma özelliğini taşıyor. 350 gramın altında ağırlığa sahip bu lens, otomatik odaklanma özelliği ve erişilebilir fiyat seviyesiyle dikkat çekiyor. Canon’un ileri düzey amatör kullanıcıları hedefleyen Enthusiast RF Lens serisi içinde yer alan bu model, sığ alan derinliği ve düşük ışıkta etkileyici görüntüleri sayesinde yaratıcı denemeleri teşvik ediyor. Bugüne kadar f/1,2 gibi süper hızlı diyafram açıklıkları, yalnızca çok daha yüksek fiyatlı lenslerde bulunuyordu; artık kullanıcılar sinematik hikâye anlatımı, yaşam tarzı çekimleri ve portrelerde olağanüstü netlik ve atmosfer yakalayabiliyor. Canon’un STM otomatik odaklanma teknolojisi, konuların daima keskin kalmasını sağlarken fotoğrafçılara yaratıcı vizyonlarına odaklanma özgürlüğü veriyor. Günlük kullanımda maksimum esneklik RF 45mm F1.2 STM, sabit uzunlukta tasarımı ve bağımsız netleme ve kontrol halkaları sayesinde hibrit hikâye anlatıcıları için çok yönlü bir seçenek sunuyor. RF 45mm F1.2 STM modelinin 67 mm filtre çapı ve 45 cm minimum netleme mesafesi, kullanıcıların sonuçlarını hassas biçimde ayarlamasına olanak tanıyor. Yeni lens ayrıca dayanıklı metal yuva, 9 yapraklı diyafram ve Canon’un odaklanma sırasında nefes alma etkisini düzeltme teknolojisiyle uyumluluk özelliklerine de sahip olmasıyla uzun ömürlü performans ve çarpıcı görüntü kalitesi sunuyor. Daha fazla güç, daha fazla yaratıcılık Bir arada piyasaya sürülen bu iki ürün, Canon’un yüksek performanslı yaratıcı araçlardan oluşan EOS R Sistemini daha da genişletiyor. EOS R6 Mark III, çözünürlük ve hız arasında denge arayan hikâye anlatıcıları için EOS R5 Mark II ve EOS R6 Mark II arasındaki boşluğu doldururken, RF 45mm F1.2 STM hızlı diyaframlı lenslerde yeni bir standart belirliyor. Birlikte değerlendirildiğinde, bu iki yeni ürün Canon’un her seviyede yaratıcılığı güçlendirme misyonunu sürdürüyor.

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Başkan Yardımcısı Pedro Pina, Orkun Işıtmak’ın Sorularını Yanıtladı Haber

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Başkan Yardımcısı Pedro Pina, Orkun Işıtmak’ın Sorularını Yanıtladı

YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina ve içerik üreticisi Orkun Işıtmak YouTube üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Google Türkiye YouTube kanalında yayımlanan söyleşide Pedro Pina, yapay zekânın üretim süreçlerindeki rolünden Auto Dubbing teknolojisine kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu. Pina, YouTube’un odağında her zaman içerik üreticisinin yaratıcılığını destekleyen teknolojiler olduğunu vurgularken, platformun dünya genelinde üç milyondan fazla kişinin gelir elde ettiği bir ekosistem haline geldiğini belirtti. “Yapay zekâ, içerik üreticilere yaratıcılığa odaklanmaları için zaman kazandırıyor”YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina, yapay zekâ destekli araçların içerik üreticilerine önemli kolaylıklar sunduğunu, özellikle kurgulama, başlık ve kapak görseli oluşturma gibi zaman alan adımlarda üretkenliği artırdığını ifade etti. Ayrıca, YouTube Studio’daki “İlham Kaynakları” sekmesi gibi özelliklerin yaratıcı fikir bulmada önemli bir rol üstlendiğini belirtti. Pina, yapay zekanın içerik üreticilerine sağladığı katkıları ise şöyle değerlendirdi: “YouTube içerik üreticileriyle her buluştuğumda en çok zaman alan kısmın kamera arkası olduğunu söylüyorlar. Kurgudan müzik senkronuna, başlıktan kapak görseline kadar birçok detay büyük emek istiyor. Özellikle küçük ekipler için bu daha da zorlayıcı. Bu yüzden YouTube Studio’da üreticilerin yaratıcılığa daha çok vakit ayırabilmeleri için yapay zekâ destekli araçlar geliştiriyoruz. Yapay zekâ, üreticilerin hayatını kolaylaştıran bir yardımcı pilot gibi düşünülebilir. Onlara fikir üretiminde, içerik planlamasında ve düzenleme süreçlerinde destek vererek yaratıcılık için alan açıyor. Bizim hedefimiz, teknolojiyi üreticinin yerine koymak değil; tam tersine, onların potansiyelini açığa çıkarmak.” “Auto Dubbing” ile içerikler küresel izleyiciyle buluşuyor Röportajın öne çıkan başlıklarından biri de Auto Dubbing özelliği oldu. Pina, bu özellikle birlikte üreticilerin içeriklerini farklı dillerde izlenebilir hale getirebildiğini belirterek, “Artık bir içerik üreticisinin küresel bir kitleye ulaşmasının önündeki en büyük engel dil olmaktan çıkıyor” dedi. YouTube’un geliştirdiği sistem, yalnızca çeviri yapmıyor; üreticinin ses rengi ve dudak senkronunu koruyarak çok dilli izleme deneyimini doğal hâle getiriyor. Böylece Türkçe içerikler, küresel ölçekte milyonlarca izleyiciyle buluşabiliyor. YouTube’un geleceğe bakışı Röportaj, YouTube’un yapay zekâ destekli araçlarla içerik üreticilerinin yaratıcılığını nasıl desteklediğini ve küresel izleyiciye erişim fırsatlarını nasıl genişlettiğini ortaya koydu. Pedro Pina’nın aktardığı vizyon, YouTube’un teknolojiyle yaratıcılığı buluşturan yaklaşımını ve üreticilerin hem yerel hem küresel ölçekte büyüyen bir topluluğun parçası olarak konumlandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 6–7 Kasım 2025’te  Haber

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 6–7 Kasım 2025’te 

Dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeye devam eden Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferans & Fuarı, 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde “Stories of 10 Years” teması çerçevesinde 10. kez İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen tarafından 2015 yılında hayata geçirilen ve bu yıl 10. yıl dönümünü kutlayan etkinlik; iki gün boyunca ilham veren konuşmalar, tematik paneller, workshoplar ve geniş katılımlı fuar alanı ile gastronomi profesyonellerine benzersiz bir deneyim sunacak. Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen yaptığı basın açıklamasında; “Gastromasa’nın 10. yılının yalnızca bir etkinliğin değil, bir vizyonun başarı hikayesi olduğunu vurguladı. 2015’te Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını belirterek, bugün Gastromasa’nın dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu başarıyı şeflerin, STK’ların, üreticilerin, sponsorların ve medya temsilcilerinin ortak emeği olarak nitelendirdi. Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya gelecek. Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu Ortağı Oriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez, Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, iki Michelin yıldızlı Rasmus Munk, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan, Gault&Millau şapkalı ve iki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak, Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilen Paco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The World’s 50 Best Restaurants 2025’te ‘Dünyanın En İyi Sommelier’i seçilen Mohamed Benabdallah, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutak gibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya gelecek. Global İş Birlikleri ve Uluslararası Tanıtım Gastromasa, bu yıl da Türkiye’nin gastronomi markası olma vizyonunu uluslararası platformlara taşımaya devam ediyor. Londra’da düzenlenen organizasyonun ardından, Dubai gibi yeni destinasyonlarda da yer alacak olan Gastromasa, Türk gastronomisini dünya sahnesinde konumlandıran öncü bir marka olmayı sürdürüyor. 2015’ten bu yana Türk gastronomisinin hafızasını koruyan, yeni nesil şeflere ilham veren ve uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir ağ oluşturan Gastromasa, 10. yılında da ilham, yaratıcılık ve küresel diyalog ekseninde yoluna devam ediyor. Bu yıl, Türk mutfağının kültürel zenginliğini dünyaya taşıyan hikâyeler, İstanbul’un kalbinde yeniden yazılacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 10. Gastromasa İstanbul’da Buluşuyor Haber

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 10. Gastromasa İstanbul’da Buluşuyor

Dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeye devam eden Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferans & Fuarı, 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde “Stories of 10 Years” teması çerçevesinde 10. kez İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen tarafından 2015 yılında hayata geçirilen ve bu yıl 10. yıl dönümünü kutlayan etkinlik; iki gün boyunca ilham veren konuşmalar, tematik paneller, workshoplar ve geniş katılımlı fuar alanı ile gastronomi profesyonellerine benzersiz bir deneyim sunacak. Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen yaptığı basın açıklamasında; “Gastromasa’nın 10. yılının yalnızca bir etkinliğin değil, bir vizyonun başarı hikayesi olduğunu vurguladı. 2015’te Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını belirterek, bugün Gastromasa’nın dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu başarıyı şeflerin, STK’ların, üreticilerin, sponsorların ve medya temsilcilerinin ortak emeği olarak nitelendirdi. Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya gelecek. Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu Ortağı Oriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez, Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, iki Michelin yıldızlı Rasmus Munk, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan, Gault&Millau şapkalı ve iki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak, Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilen Paco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The World’s 50 Best Restaurants 2025’te ‘Dünyanın En İyi Sommelier’i seçilen Mohamed Benabdallah, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutak gibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya gelecek. Global İş Birlikleri ve Uluslararası Tanıtım Gastromasa, bu yıl da Türkiye’nin gastronomi markası olma vizyonunu uluslararası platformlara taşımaya devam ediyor. Londra’da düzenlenen organizasyonun ardından, Dubai gibi yeni destinasyonlarda da yer alacak olan Gastromasa, Türk gastronomisini dünya sahnesinde konumlandıran öncü bir marka olmayı sürdürüyor. 2015’ten bu yana Türk gastronomisinin hafızasını koruyan, yeni nesil şeflere ilham veren ve uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir ağ oluşturan Gastromasa, 10. yılında da ilham, yaratıcılık ve küresel diyalog ekseninde yoluna devam ediyor. Bu yıl, Türk mutfağının kültürel zenginliğini dünyaya taşıyan hikâyeler, İstanbul’un kalbinde yeniden yazılacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Atasun Optik’e The Hammers Awards’tan Üç Ödül Birden Haber

Atasun Optik’e The Hammers Awards’tan Üç Ödül Birden

Atasun Optik, bu yıl düzenlenen törende üç farklı kategoride iki gümüş ve bir bronz ödül kazanarak pazarlama iletişimindeki başarısını bir kez daha tescilledi. “Onu Görmek Demek” filmiyle duygulara dokunan marka, “Atasun Gözünde Gözler Üstünde” kampanyasıyla da yaratıcılığını ve enerjisini ödülle taçlandırdı. Atasun Optik, bu yıl düzenlenen ve Türkiye sınırları içerisindeki tüm şirketlerin ekip başarısını ödüllendiren The Hammers Awards’ta pazarlama ve iletişim alanındaki başarılarını üç ayrı ödülle taçlandırdı. Marka; “Onu Görmek Demek” filmiyle Özel Gün İletişimini En İyi Yapan Pazarlama Ekibi kategorisinde Gümüş, “Atasun Gözünde Gözler Üstünde” kampanyasıyla ise Giyim ve Aksesuar Sektöründe En İyi Pazarlama Ekibi dalında Gümüş, Perakende Sektöründe En İyi Pazarlama Ekibi dalında Bronz ödülün sahibi oldu. Atatürk’ü anmanın en anlamlı yolu Atasun Optik’in 10 Kasım’da yayınladığı “Onu Görmek Demek” filmi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü görenlerin gerçek anılarını bir araya getirerek, izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkarmıştı. Film, “Onu görmek demek mutlaka yüzünü görmek değil, onun fikirlerini ve duygularını hissetmek ve yaşatmaktır.” mesajı etrafında şekilleniyor. Duygusal anlatımı, sade dili ve gerçek hikayelere dayalı yapısıyla, Atatürk’ü bugünün değerlerinde yaşayan bir ilham kaynağı olarak anıyor. Atasun Optik Pazarlama ve E-Ticaret Direktörü Erdem Altay, projeyle ilgili şunları söylüyor: “Atatürk’ü görenlerin anlattıkları, aslında hepimizin içindeki özlemi, gururu ve sevgiyi yansıtıyor. Biz bu filmle, sadece anıları değil, bir duyguyu yaşatmak istedik. Çünkü ‘onu görmek’, yüzünü görmekten çok onun değerlerini bugüne taşımak ve o ışığı paylaşmak demek.” Enerji, stil ve özgüveni buluşturan kampanya Markanın yaz sezonuna özel kampanyası “Atasun Gözünde Gözler Üstünde”, televizyon, dijital, sosyal medya ve mağaza içi iletişimi kapsayan 360 derece bir pazarlama çalışması olarak hayata geçirildi. Kampanya genç ve dinamik bir görsel dil ile özgüvenin, stilin ve dikkat çekiciliğin enerjisini yansıtarak yazın ruhunu ortaya koydu. Şehirden sahile, spordan gündelik hayata uzanan kurgusuyla dikkat çeken film, kampanyanın merkezinde yer aldı ve güneş gözlüğünün sadece bir aksesuar değil, kişisel ifade ve özgüven sembolü olduğunu vurguladı. Bu proje de The Hammers Awards jürisi tarafından iki farklı sektörel kategoride ödüle layık görüldü. Kampanya Giyim ve Aksesuar Sektöründe En İyi Pazarlama Ekibi dalında Gümüş, Perakende Sektöründe En İyi Pazarlama Ekibi dalında Bronz ödülün sahibi oldu. Atasun Optik’in The Hammers Awards’taki başarısı, markanın son dönemde yaratıcılık, içgörü ve duygusal bağ kurma konularında yakaladığı istikrarlı çizgiyi bir kez daha ortaya koyuyor. Markanın bu yaklaşımı, pazarlama stratejilerinde veriye dayalı karar alma stratejisiyle birleşerek fark yaratan işler üretmesini sağlıyor. Atasun Optik Pazarlama ve E-Ticaret Direktörü Erdem Altay, ödüllerin bu vizyonun bir yansıması olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Atasun Optik olarak pazarlama iletişiminde hedefimiz, tüketicinin gözünden dünyayı görmek ve markamızı hayatlarının doğal bir parçası haline getirmek. The Hammers Awards’tan üç farklı kategoride ödülle dönmek, bu vizyonumuzun doğru bir zeminde karşılık bulduğunu gösteriyor. Veriye ve içgörüye dayalı fikirlerle desteklenen stratejimiz, markamızı sadece optik perakende sektöründe değil, pazarlama alanında da güçlü bir konuma taşıyor. Bu başarıyı mümkün kılan tüm ekibimize teşekkür ediyorum.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.