Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yaşlı Bakımı

Kapsül Haber Ajansı - Yaşlı Bakımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yaşlı Bakımı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Turizmde Yeni Hedef Best Ager Kuşağı Haber

Turizmde Yeni Hedef Best Ager Kuşağı

Almanya’nın Bingen kentindeki Rhine Valley Kongre Merkezi, 10 Eylül’de uluslararası turizm dünyasının dikkatini çeken bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Twin Cities World Tourism Forum - TCWTF (İkiz Şehirler Dünya Turizm Forumu) tarafından düzenlenen Best Ager Konferansı, turizmin geleceğinde 60 yaş üstü kuşağın belirleyici rolünü masaya yatırdı. Bingen Belediyesi, Marmaris Belediyesi, Coral Touristik, Quality Travel Alliance (QTA), Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği (ASR) ve Macaristan TV’nin katkılarıyla gerçekleştirilen konferansa, Ayvalık, Antalya, Fethiye, Bodrum ve Marmaris’ten de turizmciler katıldı. Avrupa’nın en büyük seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin bir araya geldiği organizasyonda, “best ager” olarak adlandırılan 60+ kuşağının seyahat alışkanlıkları, destinasyonlara sunduğu fırsatlar ve gümüş yaşlı ekonomisinin geleceği ele alındı. Moderatörlüğünü Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner’in yaptığı toplantıda turizmin geleceğinde en hızlı büyüyen segment olan Best Ager (66+) seyahatleri için yeni fikirler, projeler ve iş birlikleri geliştirildi. ALMANYA’DAN GÜÇLÜ MESAJLAR Türkiye’nin Almanya Mainz Başkonsolosu Mehmet Akif İnam ile Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomi ve Dış İlişkiler Başkanlığı’ndan Xinru Fang, konferansın açılışına katılan isimler arasında yer aldı. Turizm sektörünün geleceğine ışık tutan mesajlarla başlayan Best Ager Forumu, etkinliğe ev sahipliği yapan Bingen Belediye Başkanı ve TCWTF Başkanı Thomas Feser’in açılış konuşmasıyla başladı. Feser, Ren Nehri’nin bağları, şehirleri ve gemi turlarıyla eskiden beri yaşlı gezginler için bir cazibe merkezi olduğunu hatırlatarak, bugün her zamankinden daha fazla “genç kalan Best Ager”ler için güvenli ve tercih edilen bir destinasyon sunduğunu vurguladı. BÖSL: 60+ KUŞAĞI YENİ BİR PROFİL Ardından söz alan Quality Travel Alliance (QTA) Sözcüsü Thomas Bösl, Udo Jürgens’in ünlü “Mit 66 Jahren” şarkısına atıfta bulunarak 1970’lerde 60+ kuşağının geri çekilme dönemiyle özdeşleştirildiğini, günümüzde ise bunun tam tersine aktif, sağlıklı ve kültürel olarak açık bir profilin öne çıktığını belirtti. Bösl, Best Ager’lerin ekonomik olarak güçlü, seyahat için en fazla harcama yapan hedef grup haline geldiğine dikkat çektiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Daha sağlıklı, daha eğitimli, kültürel ve dil açısından çok daha açıklar. Pandemi sonrası özgürlüğünü daha bilinçli kullanan bu kuşak, spor, kültür ve otantik deneyimleri birleştiren turizm ürünlerine yöneldi. Ayrıca bu grubun hem ekonomik gücü hem de seyahatte kalite beklentisi yükseldi. Wellness, “selfness” ve yavaş seyahat trendleri giderek önem kazandı. Almanya iç turizminin güçlendirilmesi ve kuşaklar arası dayanışmayı teşvik eden “Büyükbaba-Torun Seyahatleri” gibi yeni konseptlerin geliştirilmesi gerekiyor.” WAGNER’DEN WELLNESS PAZARINDA BEST AGER ETKİSİ Fit Reisen Genel Müdürü Claudia Wagner ise yaptığı konuşmada, Best Ager kuşağının seyahatte en yüksek ödeme isteğine sahip hedef grup olduğunu vurguladı. Wagner, bu kitlenin sağlık, wellness ve aktif yaşamı birleştiren tatil konseptlerine yöneldiğini, seyahatin onlar için stres dengesi ve yaşam kalitesinin anahtarı haline geldiğini belirtti. BARANER: 60+ KUŞAĞI AVRUPA TURİZMİNDE EN İSTİKRARLI VE EN HIZLI BÜYÜYEN HEDEF GRUP Konferansın moderatörü ve aynı zamanda TCWTF Genel Sekreteri Hüseyin Baraner ise, Almanya Federal İstatistik Ofisi verilerini paylaşarak, 2034’te Almanya’da 67 yaş üzeri nüfusun 27 milyonu aşacağını, bu durumun seyahat acenteleri, tur operatörleri, oteller ve havayolları için dev bir potansiyel anlamına geldiğini söyledi. 60+ kuşağının artık Avrupa turizminde en istikrarlı ve en hızlı büyüyen hedef grup haline geldiğine dikkat çeken Baraner, “Şimdiden Almanya’daki tüm tatil seyahatlerinin yaklaşık yüzde 43’ü bu yaş gruplarına ait ve bu oran artmaya devam ediyor. Önceleri yaş ilerledikçe seyahat etme oranı ciddi biçimde düşerken, bugün yaşlılar genç kuşaklara yaklaşıyor. Her zamankinden daha sık ve düzenli seyahat ediyorlar, hatta çoğu yılda birkaç kez tatile çıkıyor. Böylece Best Ager’ler Avrupa turizminin büyüme motoru haline geliyor” diye konuştu. GERÇEK MÜDAVİM MÜŞTERİLER Alman seyahat endüstrisinin yaşlılara yönelik yeni, canlı ve davetkar konseptler geliştirmesi ve piyasaya sunması gerektiğini ifade eden Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri Baraner sözlerini şöyle noktaladı: “Wiesbaden Federal İstatistik Ofisi’ne göre 2033’te Almanya’da 67 yaş üstü nüfus 27 milyona yaklaşacak. Best Ager işini tekrar sektör dışı şirketlere kaptırmamıza izin veremeyiz. Bu grup seyahatseverler gerçek müdavim müşterilerdir. Profil olarak sürdürülebilir, sosyal paylaşımcı ve katılımcı turizme çok yatkındırlar. Destinasyonlara getirdikleri kriterlerle o bölgenin kalıcı olarak gelişmesine katkıda bulunurlar. Bunlar dünyayı görmüş, varlıklı ama öğrenmeye ve hayattan zevk almaya devam eden insanlardır.” İNAM: TÜRKİYE BEST AGER TURİZMİ İÇİN İDEAL BİR ÜLKE Türkiye’nin Almanya Mainz Başkonsolosu Mehmet Akif İnam kürsüde yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin Best Ager turizmi için ideal bir ülke olduğunu vurgulayıp, Türkiye’de Best Ager’lere yönelik yeni altyapı projelerini anlattı. Engelsiz otel tesisleri, medikal-turistik merkezler ve uzun süreli konaklama imkanları ile 60+ turistlerin düşük sezonda en sadık müşteri grubunu ve misafirlerin yarısından fazlasını oluşturduğunu belirten İnam, bu hedef kitlenin Türk turizmi açısından önemine dikkat çekti. TÜRKİYE’NİN BEST AGER TURİZMİ İÇİN AVANTAJLARI Türkiye’nin erişilebilirlik, uygun fiyat ve çeşitliliği bir araya getirdiğini, aynı zamanda Türk ve Alman destinasyonlarının benzerliği sayesinde bu grup için ideal bir ülke konumunda olduğunu aktaran İnam, “Bu durum, özellikle Best Ager segmentinde yakın işbirliği için fırsatlar yaratıyor. Sadece üç saatlik bir uçuşla Alman ziyaretçiler Ren’den Boğaz’a, üzüm bağlarından antik kalıntılara, kaplıca kentlerinden termal sulara ulaşabiliyor. Türkiye, 22 UNESCO Dünya Mirası alanı ile dünya çapında bir kültürel miras sunuyor. Binlerce kilometrelik sahil şeridi, Akdeniz mutfağı ve güçlü misafirperverlik geleneği ile birleşiyor. 2024’te 62 milyon ziyaretçi ve 61 milyar ABD doları turizm geliri ile yeni bir rekor kırdık. Mainz Başkonsolosluğu da partnerlerin birbirine bağlanması, özellikle şehir kardeşlikleri çerçevesinde destek vermeye hazır” şeklinde konuştu. ÜNLÜ: MARMARİS YILIN HER DÖNEMİNDE MİSAFİRLERİNİ AĞIRLAMAYA HAZIR Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü konuşmasında, Avusturya’dan gelen 3 bin kişilik Best Ager kafilesinin iki ay boyunca Marmaris’te konakladığını belirterek, ilçenin düz arazisi, yürüyüş ve bisiklet yolları, yıl boyunca süren ılıman iklimi, zengin doğası ve temiz havasıyla bu yaş grubu için uygun, güvenli ve sağlıklı bir ortam sunan doğal bir destinasyon olduğunu söyledi. Marmaris’i “dev bir tatil köyü” olarak nitelendiren Ünlü, ilçenin 12 kilometrelik sahil şeridi, marinaları, otelleri, restoranları ve alışveriş noktalarıyla yılın her döneminde misafirlerini ağırlamaya hazır olduğunu ifade ederek, “300 gün güneş alan Marmaris, özellikle kış aylarında Avrupa’nın gri ve soğuk havasından kaçmak isteyenler için ideal bir sığınak” dedi. Ünlü sözlerine Marmaris’in yıl boyu festivallerle canlı bir turizm takvimi sunduğunu da ekledi. KLEBER: 70 YENİ 50’DİR Konferansta ayrıca biyometrik tanıma dayalı dijital yolcu süreçleri, 60+ kuşağa engelsiz seyahat deneyimi sunan yeni teknolojiler ve Çin’in Avrupalı Best Ager turistlere açılımı gündeme geldi. “70 yeni 50’dir” mottosuyla konuşan Kleber Group/Corps Touristique yetkilisi Hanna Kleber, 60 yaş üstü birçok kişinin önceki kuşaklara göre daha fit, daha hareketli ve daha talepkar seyahat ettiğine vurgu yaptı. Ayrıca Almanya Best Ager Forum’un yakında kurulacağını ve bu konuyla ilgili toplantı ve etkinliklerin koordine edileceğini belirtti. KLAWUNDER: YOLCU SÜRECİ BİYOMETRİK KONTROLLÜ TAM DİJİTAL MODI Vision for Identification sunumuyla biyometrik kontrollü tam dijital yolcu sürecini anlatan Sven Klawunder, “Evde veya kioskta ön kayıt, otomatik bagaj bırakma, güvenlik ve pasaport kontrolü, lounge erişimi, alışveriş ve biniş - hepsi biyometrik tanıma ile yönetiliyor. Bu, Best Ager’ler için daha az stres, daha kısa bekleme süreleri ve engelsiz bir seyahat deneyimi anlamına geliyor. Ancak sistemlerin güvenilir, şeffaf ve kolay kullanılabilir olması şart.” dedi. FANG: ÇİN’E VİZE KALDIRILDI Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomi ve Dış İlişkiler Başkanlığı’ndan Xinru Fang, Çin’e vizenin kaldırıldığını ve Avrupa’dan Çin’e ulaşımın artık çok daha kolay olduğunu belirtti. “Avrupalı Best Ager’leri Çin’e davet ediyoruz, ülkemiz binlerce yıllık sağlık ve uzun yaşam geleneği ile tam bir wellness destinasyonu. Almanya’nın önde gelen hava yolu şirketleri dahil olmak üzere Condor gibi birçok Avrupa havayolu artık Çin’e düzenli uçuş yapıyor.” diye konuştu. TÜRKİYE’NİN 60+ KUŞAK İÇİN SUNDUĞU FIRSATLAR Avrupa turizminin en hızlı büyüyen ve en istikrarlı hedef grubu haline gelen 60 yaş üstü kuşağa odaklanan Best Ager Konferansı, Türkiye’nin bu kuşak için sunduğu fırsatları da gözler önüne serdi. Konferansta öne çıkan veriler, 60+ turistlerin hem ekonomik hem kültürel açıdan turizmin itici gücü haline geldiğini ortaya koyarken, Türkiye’nin sunduğu ulaşım kolaylıkları, öne çıkan destinasyonlar, wellness ve termal turizm imkanları ile erişilebilir ve konforlu altyapısı bu kuşağın ilgisini artırıyor. Almanya’dan Türkiye’ye ulaşım, Best Ager’ler için oldukça kolay ve hızlı. Frankfurt’tan İstanbul ve Antalya’ya haftada onlarca direkt uçuş gerçekleştiriliyor. Uçuş süresi yaklaşık üç saat. Lufthansa, Turkish Airlines, SunExpress ve Condor gibi hava yolları yıl boyunca güvenilir bağlantılar sunuyor. Alman vatandaşları, Türkiye’ye 90 güne kadar vizesiz girebiliyor; hatta pasaport yerine sadece kimlik kartı ile seyahat edebiliyorlar. BEST AGER’LER İÇİN ÖNE ÇIKAN DESTİNASYONLAR Türkiye, 60+ kuşak için farklı tatil tercihlerini karşılayan zengin seçenekler sunuyor. Antalya ve Belek, düz sahil yürüyüş yolları, modern tatil köyleri ve ılıman kışlarıyla öne çıkıyor. Ege kıyılarında Çeşme, Marmaris, Fethiye, Datça, Bodrum ve Kuşadası kültürel miras ile Akdeniz yaşam tarzını birleştiriyor. İstanbul, erişilebilir şehir hayatı, müzeler ve saraylarıyla cazibe merkezi olurken; Kapadokya ise sıcak hava balonu ve kültürel keşiflerle hafif macera deneyimi arayanlar için ideal. WELLNESS, SAĞLIK & TERMAL TURİZM Pamukkale’nin UNESCO mirası travertenleri, hem görsel bir mucize hem de şifalı sular sunuyor. Afyonkarahisar, Bursa ve Yalova’daki termal merkezler, hem tedavi hem tatil amaçlı kullanılıyor. 2024’te 1,5–2 milyon uluslararası ziyaretçi sağlık ve wellness için Türkiye’yi tercih etti ve yaklaşık 3 milyar dolar gelir sağladı. ERİŞİLEBİLİRLİK & KONFOR Türkiye’de havalimanları ve turizm altyapısı, yaşlı turistler için giderek daha erişilebilir hale geliyor. İstanbul, Antalya ve İzmir havalimanları tamamen engelsiz hizmet sunarken; sahiller ve promenadlar rampalar ve erişilebilir donanımla güçlendiriliyor. Otellerde senior-dostu odalar, erken akşam yemekleri, sessiz alanlar ve talep üzerine sağlık desteği giderek yaygınlaşıyor. ALMANYA & RHEİNLAND-PFALZ İLE ORTAK FIRSATLAR Renanya-Palatina bölgesi şarap kültürü, nehir turları ve kaplıca geleneğiyle biliniyor. Türkiye’nin Ege şarap rotaları, Ren ve Mosel nehir turlarını tamamlayacak bir deneyim sunuyor. Bad Kreuznach veya Bad Dürkheim gibi spa kasabaları, Afyonkarahisar ve Bursa’daki termal merkezlerle büyük benzerlik taşıyor ve iki bölge arasında yeni işbirliği fırsatları doğuruyor. Böylece Türkiye, Avrupa’nın en aktif kuşağı olan 60+ turistler için vazgeçilmez bir destinasyon olma yolunda önemli bir konum kazanıyor.

Türkiye yaşlanıyor, yaşlı bakımında ihtiyaçlar artıyor! Haber

Türkiye yaşlanıyor, yaşlı bakımında ihtiyaçlar artıyor!

Artan yaşlı nüfusun, bakım hizmetlerine duyulan ihtiyacı önemli ölçüde artırdığını vurgulayan Öğr. Gör. Büşra Kul, “Yaşlı bakımı, yüksek nitelikli ve iyi eğitimli personel gerektiren bir alandır. Yaşlı bakımında çalışan personelin eğitimi, sadece tıbbi bilgiden ibaret değildir. Bakıcılar, hemşireler ve doktorlar, yaşlıların özel ihtiyaçlarına uygun şekilde eğitim almalıdır.” dedi. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakımı Programı Başkanı Öğr. Gör. Büşra Kul, 18-24 Mart 2025 Yaşlılara Saygı Haftası dolayısıyla, Türkiye’de yaşlı nüfusun durumu ve yaşlı bakım hizmetlerine duyulan ihtiyaç konusunu değerlendirdi. Türkiye’de yaşlı nüfus giderek artıyor! Türkiye'de yaşlı nüfusun giderek artan bir orana sahip olduğunu ve 2023 yılı itibarıyla Türkiye'nin yaşlı nüfusunun yüzde 9'un üzerine çıktığını dile getiren Öğr. Gör. Büşra Kul, “Bu oran, sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik politikalarındaki gelişmelerle artmaya devam ediyor. Ancak yaşlı bakımına yönelik hizmetler, genellikle yetersiz kalmakta, bu durum yaşlı bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyebilmektedir. Artan yaşlı nüfus, bakım hizmetlerine duyulan ihtiyacı da önemli ölçüde artırmaktadır. Sağlık hizmetleri, konforlu yaşam alanları, psikososyal destek gibi unsurlar, yaşlı bakımının temel bileşenleridir. Bu nedenle, yaşlı bakım hizmetlerine yönelik yatırımların artırılması gerekmektedir.” dedi. Yaşlı bakımı çok yönlü olmalı… Yaşlı bakımının sadece tıbbi bir mesele olmadığına işaret eden Kul, “Yaşlı bireylerin psikolojik ve sosyal ihtiyaçları da en az fiziksel sağlıkları kadar önemlidir. Sosyal izolasyon, depresyon, yalnızlık gibi psikolojik sorunlar yaşlılar arasında yaygındır. Bu nedenle, yaşlı bakımının çok yönlü olması, sadece fiziksel sağlık sorunlarıyla değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal durumlarla da ilgilenmesi gerekmektedir. Yaşlı bireylerin sosyal etkinliklere katılımını teşvik etmek, psikolojik destek sunmak ve aile bağlarını güçlendirmek bu açıdan önemlidir.” diye konuştu. Yaşlı bakım personelinin niteliği artırılmalı Yaşlı bakımının, yüksek nitelikli ve iyi eğitimli personel gerektiren bir alan olduğunu da belirten Kul, “Yaşlı bakımında çalışan personelin eğitimi, sadece tıbbi bilgiden ibaret değildir. Bakıcılar, hemşireler ve doktorlar, yaşlıların özel ihtiyaçlarına uygun şekilde eğitim almalıdır. Bu eğitim, yaşlıların fizyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan bir bütünsel yaklaşımla şekillendirilmelidir. Yaşlı bakımı personelinin, aynı zamanda empati, sabır ve iletişim becerileri gibi insani özelliklere sahip olması da büyük önem taşır. Eğitim programları, yaşlılara özgü bakım tekniklerinin yanı sıra, birinci basamaktan ileri düzey bakıma kadar geniş bir yelpazeyi kapsamalıdır.” ifadesinde bulundu. Ailelerin rolü büyük Ailelerin, yaşlı bakımının temel taşlarını oluşturan unsurlar olduğunu da söyleyen Öğr. Gör. Büşra Kul, “Ancak, modern yaşam koşulları ve ekonomik zorluklar nedeniyle birçok aile, yaşlı bireylerine yeterince bakım sağlayamamakta ya da bu süreçte psikolojik ve fiziksel olarak zorlanmaktadır. Ailelere yönelik eğitimler, bakım süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde yönetmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, aileler için destek grupları, psikolojik destek hizmetleri ve finansal yardım paketleri, bakım sürecini daha sürdürülebilir hale getirebilir.” şeklinde konuştu. Yaşlı bakım hizmetlerini geliştirmek için ne yapılabilir? Öğr. Gör. Büşra Kul, yaşlı bakım hizmetlerinin geliştirilmesi için neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı: “Kısa vadeli; Yaşlı bakım hizmetlerine yönelik farkındalık oluşturulmalı, kısa süreli bakım hizmetleri, evde bakım desteği ve sağlık taramaları gibi hizmetler yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca, yaşlılara yönelik acil destek hatları kurulabilir. Orta vadeli; Yaşlı bakımını destekleyen sosyal politikalar geliştirilmelidir. Yaşlılar için özel bakım evlerinin kapasitesi artırılmalı, bu hizmetlerin kalitesi denetlenmeli ve erişilebilirliği sağlanmalıdır. Uzun vadeli; Yaşlı bakımına yönelik kapsamlı bir ulusal strateji belirlenmeli ve sağlık sisteminde yaşlılara özgü uzmanlık alanları oluşturulmalıdır. Yaşlıların yaşam kalitesini artıracak araştırmalar ve projeler teşvik edilmeli, bu konuda devlet ve özel sektör iş birliği güçlendirilmelidir. Yaşlı bakımının yalnızca tıbbi değil, sosyal ve psikolojik boyutlarının da dikkate alındığı bir politika geliştirilmesi, yaşlı bireylerin sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için büyük önem taşımaktadır.” 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.