Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yeni

Kapsül Haber Ajansı - Yeni haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeni haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Borusan Otomotiv’den BMW Modellerinde Yıl Sonu Fırsatları Haber

Borusan Otomotiv’den BMW Modellerinde Yıl Sonu Fırsatları

Takas desteği, özel finansman koşulları ve ÖTV avantajlı fiyatlarla sınırlı sayıda otomobil Borusan Otomotiv BMW Yetkili Satıcıları’nda yeni sahiplerini bekliyor. BMW 420i Gran Coupé: Sportif Şıklığın En Zarif Hali Estetik tasarımı, dinamik sürüş karakteri ve coupé formunun getirdiği sportif çizgileriyle BMW 420i Gran Coupé, hem günlük kullanıma uygun pratikliği hem de saf sürüş keyfini bir araya getiriyor. Geniş iç hacmi, gelişmiş sürüş destek sistemleri ve BMW’ye özgü premium malzeme kalitesiyle segmentinin en iddialı modellerinden biri olan BMW 420i Gran Coupé, yıl sonuna özel 900.000 TL takas desteği veya 12 ay vadeli, 4.500.000 TL tutarında %1,69 faiz oranlı kredi fırsatıyla satışa sunuluyor. BMW 520i Sedan: Lüks ve Teknolojinin Yeni Yorumu Business Sedan segmentinin öncüsü BMW 520i Sedan, markanın modern tasarım dilini yansıtan zarif hatları, yüksek konfor seviyesi ve son nesil teknolojik donanımlarıyla dikkat çekiyor. Yenilenen mild hybrid motoru sayesinde verimlilik ve performansı bir arada sunan model, sessiz ve dengeli sürüş karakteriyle öne çıkıyor. BMW 520i Sedan, yıl sonuna özel 1.200.000 TL takas desteği veya 12 ay vadeli, 6.000.000 TL tutarında %1,69 faiz oranlı kredi fırsatıyla Borusan Otomotiv BMW Yetkili Satıcıları’nda yeni sahiplerini bekliyor. BMW i5 eDrive40: Elektrikli Mobilitede Yeni Standart BMW 5 Serisi’nin tamamen elektrikli versiyonu olan BMW i5 eDrive40, premium elektrikli mobilite anlayışını yeniden tanımlıyor. Business Sedan konsepti, tamamen elektrikli sürüş ve yüksek menzil kapasitesiyle konforu yeniden tanımlayan model, sürdürülebilirliği BMW’ye özgü sürüş keyfiyle birleştiriyor. BMW i5 eDrive40, yıl sonuna özel 900.000 TL takas desteği veya 12 ay vadeli, 5.000.000 TL tutarında %1,69 faiz oranlı kredi fırsatıyla satışta. BMW X3 20 ve BMW X3 20d xDrive: SUV Sınıfında Güç ve Konforun Buluşması Güçlü duruşu, geniş yaşam alanı ve son nesil sürüş destek sistemleriyle BMW X3, her yol koşulunda konforu ve güvenliği ön planda tutan bir SUV deneyimi sunuyor. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen mild hybrid motor teknolojisiyle performans ve verimliliği mükemmel bir dengede sunan BMW X3 20 ve BMW X3 20d xDrive modelleri, Kasım sonu itibarıyla ithal edilecek otomobillerde geçerli olmaya başlayacak %25 ek gümrük vergisinden etkilenmeyen sınırlı sayıda otomobilde fiyat avantajı sunuyor. BMW Plug-in Hybrid (PHEV) Modellerinde ÖTV Değişikliği Öncesi Son Fırsatlar BMW X1 xDrive25e ve BMW 230e xDrive Active Tourer modellerinin Kasım üretim ayı itibarıyla emisyon ölçümlerinde yapılacak değişiklik sonrası ÖTV dilimi %75’ten %100’e yükselecek. PHEV modellerinde de özel fırsatlar sunan Borusan Otomotiv, sınırlı sayıdaki BMW X1 xDrive25e ve BMW 230e xDrive Active Tourer modellerini %75 ÖTV diliminde satışa sunuyor. Kompakt SUV segmentinde çevreci teknolojiyi BMW X karakteriyle birleştiren BMW X1 xDrive25e ile şehir içi konforu, yüksek verimlilik ve geniş iç mekânla buluşturan BMW 230e xDrive Active Tourer, yıl sonuna kadar avantajlı fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Kampanya kapsamında BMW X1 xDrive25e nakit indirimiyle 4.244.300TL’den, BMW 230e xDrive Active Tourer nakit indirimiyle 3.847.000’den başlayan fiyatlarla Borusan Otomotiv BMW Yetkili Satıcıları’nda satış sunuluyor.

‘Milli Ağaçlandırma Günü’nde Çevreci Adım Haber

‘Milli Ağaçlandırma Günü’nde Çevreci Adım

Dünyanın önde gelen porselen üreticilerinden Kütahya Porselen, çevreye ve sürdürülebilirliğe olan duyarlılığını bu yıl da “11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü” kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikle sürdürdü. Şirket, Kütahya’daki fabrikasının bahçesine 100 yeni ağaç dikerek doğaya nefes oldu. Etkinliğe Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Dr. Tanzer Polat Yılmaz ile şirket çalışanları katıldı. Katılımcılar, ağaçları hep birlikte toprakla buluşturarak çevreye olan duyarlılıklarını bir kez daha gösterdi. Kütahya Porselen, 2021 yılında hayata geçirdiği “Geleceğe Bir Tohum Bırak” projesiyle bugüne kadar 100 bin tohum topu ve 8 bin fidanı doğayla buluşturdu. Bu yıl eklenen 100 yeni ağaçla birlikte şirket, ağaçlandırma çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. Doğaya karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden Kütahya Porselen, Türkiye genelinde yürütülen Milli Ağaçlandırma Seferberliği’ni desteklerken, geçmiş yıllarda yaşanan orman yangınlarının ardından oluşturulan hatıra ormanlarıyla da iyileşme süreçlerine katkı sağlıyor. Hammadde temininden üretime kadar tüm aşamalarda çevre dostu yaklaşımı benimseyen şirket; yenilenebilir enerji kullanımı, atık geri dönüşümü ve sürdürülebilir üretim modeliyle çevre etkisini en aza indirmeyi hedefliyor. Kütahya Porselen, yaşamı yeşillendirme vizyonuyla gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Rosatom, İstanbul’da Düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’nun Partneri Oldu Haber

Rosatom, İstanbul’da Düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’nun Partneri Oldu

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un temsilcileri, İstanbul’da düzenlenen 18. Verona Avrasya Ekonomik Forumu’na katıldı. Roscongress Vakfı’nın desteğiyle Avrasya’yı Tanıyalım Derneği’nin organize ettiği etkinlikte Rosatom da partnerler arasında yer aldı. Siyasetçilerden iş dünyasının temsilcilerine kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getiren forumda Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki uluslararası iş birliği konuları tartışıldı. Forum kapsamında düzenlenen “Enerji İş Birliğinde Yeni Gerçekler: Küresel İlerleme İçin Yenilikçi Stratejiler” oturumunda ana konuşmacı olarak yer alan Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, Rosatom heyetine de başkanlık etti. Komarov konuşmasında, atom enerjisinin geleceğin güvenilir ve sürdürülebilir enerji sisteminin oluşturulmasındaki önemli rolünü vurguladı. Kirill Komarov ayrıca şunları söyledi: “Uluslararası toplum, atom enerjisinin geliştirilmeden küresel dekarbonizasyonun imkansız olduğunu kabul ediyor. 2050 yılına kadar dünya atom enerjisi üretiminin üç katına çıkarılması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hayati bir adımdır. İklim sorunlarının çözümünde teknolojilerimize olan talebin istikrarlı bir şekilde arttığını gözlemliyoruz. Rosatom’un projeleri, yabancı ortaklara yalnızca güvenilir ve karbonsuz üretim yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlıyor, yeni iş yerleri yaratıyor ve bilimsel potansiyeli geliştiriyor. Örneğin, Akkuyu NGS, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayacak ve ülkenin ekonomik kalkınmasına önemli katkı sağlayacaktır. İleri teknolojileri hayata geçirerek ve istikrarlı enerji tedarikini garanti ederek, bu istasyon sanayinin dinamik büyümesinin anahtarı olabilir, yatırım iklimini iyileştirebilir ve binlerce iş yeri yaratabilir.” Rosatom temsilcileri iş programı kapsamında, kuruluşun dijital geliştirme çalışmalarını da paylaştı. Bu kapsamda ayrıca Akkuyu NGS’nin inşasının çeşitli aşamalarını ve Mersin’in altyapı gelişimini gösteren bir fotoğraf sergisi de sunuldu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Canon, Yeni Quocirca Raporunda 2025 Baskı Güvenliği Lideri Oldu! Haber

Canon, Yeni Quocirca Raporunda 2025 Baskı Güvenliği Lideri Oldu!

İşletmelerin giderek daha karmaşık bir güvenlik ortamıyla karşı karşıya kaldığı günümüzde Canon, Quocirca Raporunda elde ettiği lider konumuyla güvenlik stratejisi alanında kaydettiği önemli ilerlemeleri ve dünya genelinde rakiplerinin önünde konumlanan, tutarlı ve kapsamlı bir müşteri hizmeti sunma taahhüdünü vurguluyor. Quocirca’nın raporu, ABD ve Avrupa’daki (Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık) BT karar vericilerinin görüşlerine dayanıyor ve önde gelen baskı üreticilerinin stratejilerine dair kapsamlı içgörüler sunuyor. Bulgular, Canon’un belgeleri güvence altına almak, yazıcıları ve çok işlevli cihazları (MFP) korumak ve veri koruma düzenlemelerine uyumu sağlamak amacıyla insan, süreç ve teknolojiyi bütüncül şekilde ele alan güvenlik yaklaşımını öne çıkarıyor. Quocirca, Canon’un güvenlik portföyünde kaydettiği önemli gelişmeleri vurguluyor; bunların başında yeni imageFORCE serisinin pazara sunulması geliyor. Modern ofisler için tasarlanan bu MFP serisi, makine öğreniminden yararlanan geliştirilmiş güvenlik optimizasyon araçlarıyla, cihaz güvenlik ayarlarını otomatik olarak öneriyor ve güvenlik açıklarını etkili bir şekilde en aza indiriyor. Quocirca Raporu'nda Canon’un uniFLOW Online platformu, kapsamlı güvenlik portföyü, güçlü iş ortakları ve abonelik tabanlı güvenlik hizmetleri gibi başlıklar da yer alıyor. Canon’un amiral gemisi baskı yönetim platformu olan uniFLOW Online, Canon cihazlarıyla sağlam bir entegrasyona sahip olmasıyla öne çıkıyor; müşterilere baskı ortamları genelinde güvenliğe yönelik tutarlı ve standartlaştırılmış bir yaklaşım sunuyor. Bu çevrim içi baskı yönetimi çözümü; belgeleri izleme, kimlik bilgilerini cihazlar, belgeler ve veriler genelinde koruma gücüne sahip. Ayrıca, müşterilere uzaktan cihaz desteği sağlama ve bulut bağlantısının kesilmesi durumunda acil baskı modları ile operasyonel dayanıklılığı artırma imkânı sunuyor. Canon ayrıca belge yaşam döngüsünün her aşamasında bilgiyi koruyan geniş bir yelpazede kendi geliştirdiği ve üçüncü taraf çözümler sunuyor. Bu kapsam cihaz, çıktı, yakalama, belge ve içerik yönetimini içeriyor. Örneğin, Canon MFP’leri, güçlü kimlik doğrulama yöntemlerini ve ürün yazılımı bütünlüğünü destekleyen yerleşik geliştirilmiş güvenlik işlevlerine sahip. Canon’un Cloud Connector ve uniFLOW Online gibi bulut tabanlı çözümleri ise “sıfır güven” (zero trust) ilkelerine dayalı ileri düzey güvenlik sağlıyor. Canon, Trellix, Microsoft ve AWS gibi sektör liderleriyle de güçlü ortaklıklar kurmuş durumda. Büyük yazılım güncellemelerinin yayınlanma aşamasında penetrasyon testleri gerçekleştirmek üzere önde gelen bilgi güvenliği denetim kuruluşlarıyla da çalışan Canon, sağlam güvenlik çözümleri ve hizmetleri sunma kapasitesini güçlendiriyor. Canon Eurasia Ülke Direktörü Alexandre Emeryk: “Quocirca tarafından Baskı Güvenliği Görünümü raporunda lider olarak gösterilmek Canon’un güvenliği sadece bir özellik değil, işinin temel taşı olarak gördüğünün en güçlü kanıtı. Güvenliği yapay zekâ, bulut entegrasyonu ve veri koruma teknolojileriyle bir bütün olarak ele alıyor; yeni imageFORCE serimizin yapay zekâ destekli güvenlik optimizasyonu, proaktif tehdit analizi ve veri koruma özellikleriyle kurumlara güvenli dijital dönüşümün kapılarını aralıyoruz. Bu ekosistemin tamamlayıcısı olan uniFLOW Online platformu ise tüm baskı ortamlarında standartlaştırılmış, bulut tabanlı bir güvenlik yönetimi sunarak müşterilerimizin operasyonel dayanıklılığını güçlendiriyor. Başarımızın ise inovasyona ve müşterilerimizin güvenine duyduğumuz bağlılığın doğal bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz” diyerek duygularını paylaştı. Bununla birlikte Canon, işletmelerin baskı güvenliğini yönetmeleri ve uç noktadaki cihazları, belgeleri ve verileri koruma temellerini güçlendirmeleri için iki yeni Abonelik Tabanlı Güvenlik Hizmeti başlattı. Gelişmiş Güvenlik paketi; cihaz güçlendirme, otomatik ürün yazılımı güncellemeleri, veri yedekleme ve güvenli veri imhası gibi özellikler sunuyor. Premium Güvenlik paketi ise tüm bunlara ek olarak cihazların proaktif izlenmesi ve yönetimi, gerçek zamanlı tehdit tespiti, müdahale ve ayrıntılı güvenlik içgörülerini içeriyor. Canon Europe Çalışma Alanı Pazarlama ve İnovasyon Bölümü Başkanı Fabrizio Falzarano: “Bilgi güvenliği modern organizasyonların yaşam kaynağı haline geldiği noktada biz kuruluşların uç nokta cihazlarını, verilerini ve dijital belgelerini güvence altına almak için güçlü hizmetler ve çözümler sunmaya sürekli olarak yatırım yapıyoruz. Bu yenilikler sayesinde işletmelerin mevcut BT altyapılarına sorunsuz şekilde entegre olan, uygulanması ve yapılandırılması kolay ürünler geliştirdik. Quocirca tarafından yayımlanan son raporda lider olarak tanınmaktan memnuniyet duyuyor; bu tanımı müşterilerimizin gelişen güvenlik ihtiyaçlarını karşılama ve aşma konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak görüyoruz” dedi. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

DESA’dan Dijital Dönüşüm Hamlesi Haber

DESA’dan Dijital Dönüşüm Hamlesi

Türkiye’nin lider deri moda markası ve deri mamulleri ihracatçısı DESA dijital kanallarında kapsamlı bir yenilenme sürecini tamamladı. Yeni web sitesi ve mobil uygulama, markanın tasarım anlayışını dijital dünyaya taşıyarak kullanıcılara çok daha hızlı, sade ve ilham verici bir alışveriş deneyimi sunuyor. DESA Yönetim Kurulu Üyesi Burçak Çelet, dijital dönüşümün markanın geleceğe bakış vizyonunun önemli bir parçası olduğunu vurguladı: “DESA olarak dijital dönüşüm sürecimizi yalnızca bir teknolojik yenileme değil, markamızın geleceğe yönelik vizyonunun temel taşlarından biri olarak görüyoruz. Zanaatkârlığı, kaliteyi ve tasarımı her zaman işimizin merkezine koyduk; şimdi bu değerleri dijital dünyada da aynı özenle yaşatıyoruz.”dedi. Hız artışı, geliştirilmiş mobil performans ve sadeleştirilen menü yapısı sayesinde kullanıcıların ürünlere erişim süresi kısalırken, filtreleme ve sıralama adımları çok daha akıcı ve kullanıcı dostu bir hale geldi. Ana sayfadan ürün detay sayfalarına kadar tüm deneyim yeniden kurgulandı; videolarda yer alan ürünler tıklanabilir hale getirildi, kategoriler sadeleştirildi, “Benzer Ürünler” ve “Popüler Seçimler” bölümleriyle keşif deneyimi zenginleştirildi. Çelet, yenilenen platformun sadece kullanıcı deneyimi açısından değil, markanın global duruşu bakımından da yeni bir sayfa açtığını belirtti: “Yeni web sitemiz ve mobil uygulamamızla birlikte kullanıcılarımız, markamızın dokusuna uygun şekilde sade, akıcı ve kişisel bir deneyim yaşıyor. Dijitalleşmeyi bir son değil, müşterilerimizle daha yakın bir ilişki kurmanın doğal evrimi olarak görüyoruz. Bu adımla DESA’yı global vitrinlerde daha güçlü, ulaşılabilir ve zamansız bir şekilde konumlandırmayı hedefliyoruz.” Dedi. Yenilenen dijital platform, DESA’nın modern teknolojiyi zanaatkârlıkla birleştiren vizyonunu yansıtarak markayı global vitrinlerde daha güçlü bir şekilde konumlandırıyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Karsan’dan İtalya Bari’ye 18 Metrelik Yüzde 100 Elektrikli 42 Adet e-ATA Haber

Karsan’dan İtalya Bari’ye 18 Metrelik Yüzde 100 Elektrikli 42 Adet e-ATA

İtalya’nın 40’dan fazla şehrinde aktif olarak hizmet veren Karsan marka araçlarla, şirket ülkede güçlü bir varlık sürdürüyor. Bu kapsamda değerlendirmede bulunan Karsan CEO’su Okan Baş, “İtalya’nın Bari şehrinde elektrikli toplu taşıma dönüşümünün ilk adımlarını birlikte atmıştık. Şehirde halihazırda görev yapan Karsan araçlarımızın yarattığı yüksek memnuniyet göstergesi olarak yeni sözleşmeler imzalıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bugün itibarıyla 340’ın üzerinde elektrikli aracımız İtalya’da toplu ulaşımda hizmet veriyor. Karsan olarak İtalya’daki varlığımızı güçlendirerek istikrarlı büyümemizi sürdürmeye kararlıyız” dedi. Dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom araçlara dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, Avrupa’daki varlığını hızla genişletmeye devam ediyor. Ana hedef pazarlarından İtalya’nın Bari şehrinde yeni bir başarıya daha imzasını atan Karsan, İtalya bayisi KMobility aracılığıyla 42 adet e-ATA 18 metre körüklü otobüsü Haziran 2026’da teslim edecek. Karsan için İtalya’daki büyüyen sıfır emisyonlu otobüs pazarında varlığını pekiştiren bu ihale, aynı zamanda Bari’nin sürdürülebilir ve yüksek kapasiteli toplu taşıma stratejisinde önemli bir adım atmasını sağlıyor. Araçlar 2026 yazında hizmete başlayacak! Karsan İtalya’da elektrikli toplu taşıma dönüşümünün öncüsü olma rolünü yeni anlaşmalarla pekiştiriyor. İtalya’da Bari belediyesinin hayata geçireceği yeni Hızlı Otobüs Taşımacılığı (BRT) projesi kapsamında, Karsan kazandığı ihale ile projede hizmet verecek ilk otobüsleri 2026 yılında teslim etmiş olacak. İtalya’daki büyüyen sıfır emisyonlu toplu taşıma pazarında Karsan’ın elde ettiği başarının altını çizen Karsan CEO’su Okan Baş, “Araçlarımız İtalya’nın 40’dan fazla şehrinde hizmet vermeye devam ediyor. 2023’ten beri Bari Belediyesi’ne hizmet vermekte olan araçlarımıza duyulan memnuniyet, bizim için gelecek projelerin de önünü açıyor. Kazandığımız bu yeni ihale ile önümüzdeki haziran ayında 42 adet 18 metre Karsan e-ATA aracı Bari Belediyesi’ne teslim edilecek. 2026 yazında araçların belediyenin yeni Hızlı Otobüs Taşımacılığı (BRT) projesi kapsamında kullanılacak ilk araçlar olması da ayrıca önem taşıyor”dedi. Karsan’ın “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” vizyonu, güçlü ürünleri ve yenilikçi çözümleri sayesinde hedef pazarlarımızda büyümeye kararlılıkla devam ettiğini ekleyen Okan Baş, İtalya, Karsan’ın Avrupa’daki büyüme yolculuğunda stratejik bir öneme sahip, çok güçlü olduğumuz ve daha da büyümeyi hedeflediğimiz öncelikli pazarlardan biri. Bu pazarda da markamıza ve sınıflarının en iyisi modellerimize duyulan güven bir Avrupa markası olarak bizim azmimizi ve küresel ölçekte daha ileriye gitme motivasyonumuzu her geçen gün güçlendiriyor. 2018’de İtalya’da kurduğumuz Karsan Europe ile operasyonlarımızı ve müşteri ilişkilerimizi daha da güçlendirdik. Aldığımız her geri bildirimi ürün ve hizmet kalitemizi daha da ileriye taşımak için değerlendiriyoruz. Bu yaklaşım, bize yalnızca operasyonel başarı değil, aynı zamanda yüksek müşteri memnuniyeti ve uzun vadeli iş birlikleri olarak geri dönüyor. Bu yolculukta, yerel bayimiz Kmobility ile kurduğumuz güçlü ve uzun soluklu iş birliği de başarımızın önemli bir parçası. İtalya’daki yaygın saha yapılanmamız ve Kmobility ile uyum içinde yürüttüğümüz çalışmalar, Karsan’ı ülkedeki toplu ulaşım dönüşümünün güvenilir çözüm ortağı konumuna taşıdı” diye konuştu. Gerçek sürüş koşullarında 450 kilometrenin üzerinde menzil sunuyor! Bari’nin toplu taşıma altyapısına güç katacak 18 metre Karsan e-ATA araçları, her biri 300 kW gücünde iki bağımsız şarj girişiyle aynı anda yüksek hızlı şarj olanağı ile kısa sürede enerji dolumunu tamamlayarak Bari’nin gerçek sürüş koşullarında 450 kilometrenin üzerinde menzil sunuyor. Avrupa standartlarına uygun olarak tasarlanan araçlar, Bari halkının modern ve çevreci toplu taşıma ihtiyacını karşılayacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Anadolu Kısaları Forum Başlıyor Haber

Anadolu Kısaları Forum Başlıyor

Türkiye’nin kısa film alanında uluslararası ölçekte yeni bir buluşma noktası olmayı amaçlayan Anadolu Kısaları Forum, genç yönetmen ve yapımcılara projelerini geliştirme, sektörel bilgi edinme ve uluslararası iş birlikleri kurma fırsatı sunuyor. 24-28 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul Atlas Pasajı Etkinlik Alanları’nda gerçekleşecek Forum, kapsamlı programıyla kısa filmlerin üretim ve dağıtım süreçlerini destekleyerek Türkiye’nin sinema endüstrisine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Genç Sinemacılar Ulusal ve Uluslararası Konuklarla Buluşuyor Üç gün boyunca sürecek etkinliklerde; sektörün deneyimli isimlerinin katılacağı panel, söyleşi, atölye, pitching sunumları, senaryo danışmanlığı ve networking oturumları yer alacak. Program kapsamında Bonnie Williams, Idriz Morina, Belkıs Bayrak, Prof. Dr. Savaş Arslan, Faruk Güven ve Onur Yağız gibi ulusal ve uluslararası konuklar genç sinemacılarla bir araya gelecek. Katılımcılar; yaratıcı sektörlerde iletişim, sette etik, kısa filmlerde dağıtım ve fon bulma stratejileri, yapay zeka, fikri mülkiyet hakları ve üretim süreçleri gibi konularda bilgi ve deneyim paylaşımında bulunacak. Fransa ve Hollanda başta olmak üzere yurt dışından gelecek sektör profesyonelleriyle gerçekleştirilecek oturumlar yeni iş birliklerinin kapısını aralayarak kısa film üretim sürecine uluslararası bir bakış kazandıracak. Uluslararası Yolculuğun İlk Adımı Anadolu Kısaları Forum, yalnızca bir buluşma noktası olmanın ötesinde, kısa filmlerin festival yolculuğunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Forumda seçilen projeler filme dönüştükten sonra, 2027’de Fransa’da gerçekleşecek 49. Clermont-Ferrand Uluslararası Kısa Film Festivali Market bölümü kapsamında Anatolian Shorts Türkiye Delegasyonuetkinliklerinde yer alma fırsatı bularak uluslararası dağıtım ve satış alanlarında yolculuğa çıkacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

5G’deki 5 Kritik Güvenlik Riski ve Korunma Yöntemleri Haber

5G’deki 5 Kritik Güvenlik Riski ve Korunma Yöntemleri

Ancak bu yeni nesil bağlantı hızı, siber saldırganlar için de benzeri görülmemiş fırsatlar yaratıyor. 5G'nin getirdiği mimari değişikliklerin, siber güvenlikte ezberleri bozduğunu belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıları ve kurumları yeni tehdit dalgasına karşı uyarıyor. 5G’ye geçiş herkesi heyecanlandırıyor olsa da 5G’nin getirdiği mimari değişiklikler siber güvenlikte yeni tehditlere yol açıyor. Bu yeni tehdit algısının temelinde, 5G'nin 4G'den mimari olarak tamamen farklılaşması yatıyor. 4G ağları, tüm trafiğin denetlendiği merkezi bir "çekirdek" yapıya dayanırken, 5G "yazılım tanımlı ağ" (SDN) ve "uç bilişim" (edge computing) gibi dağınık teknolojiler üzerine kurulu. Bu yeni mimari, verinin merkezi bir sunucuya gitmek yerine kullanıcıya daha yakın noktalarda işlenmesine olanak tanıyarak gecikmeyi (latency) rekor seviyelere düşürüyor. Ancak bu esneklik, güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Merkezi bir kale duvarı yerine, saldırganların hedef alabileceği binlerce küçük ve potansiyel olarak güvensiz "uç" nokta yaratılmış oluyor. 5G'nin asıl amacı olan ve milyarlarca cihazı (mIoT) ağa bağlama kapasitesi de bu riski katlıyor, çünkü bu cihazların çoğu, güvenlik öncelikli olarak tasarlanmadı, kolayca ele geçirilebilirler ve güncellenmeleri neredeyse imkânsız. Bu durum, siber suçlulara, düşük güvenlikli bir akıllı sensör üzerinden sızıp aynı ağı paylaşan kritik kurumsal sistemlere veya kişisel verilere ulaşmak için daha önce hiç sahip olmadıkları bir saldırı alanı sunuyor. 5G Hızlı İnternetin Ötesinde 5G'nin sadece 4G'nin daha hızlı bir versiyonu olmadığını, temelden farklı bir teknoloji olduğunu vurgulayan Bitdefender Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, "5G, daha hızlı internetin ötesinde, milyarlarca cihazı birbirine bağlayacak bir devrim. Ancak bu devrim, saldırı yüzeyini de katlanarak büyütüyor. 4G'nin merkezi güvenlik duvarlarının aksine, 5G'nin yazılım tabanlı ve merkezi olmayan yapısı, bilgisayar korsanlarına sızmak için çok daha fazla kapı açıyor. Kullanıcıların ve şirketlerin 'hız' heyecanına kapılıp 'güvenlik' faktörünü göz ardı etme lüksü yok." ifadelerinde bulunuyor. 5G Ekosistemindeki 5 Kritik Risk ve Korunma Yöntemleri Alev Akkoyunlu, 5G teknolojisinin getirdiği en kritik 5 siber güvenlik riskini ve bunlara karşı alınması gereken eyleme geçirilebilir önlemleri şöyle sıralıyor: 1. Milyarlarca Güvensiz IoT Cihazı: 5G, güvenlik standardı zayıf olan milyarlarca akıllı cihazı (kamera, sensör vb.) ağa bağlayarak saldırı yüzeyini ciddi ölçüde artıracak. Bu riski azaltmak için, bu cihazların varsayılan yönetici şifreleri mutlaka değiştirilmeli ve ana ağdan ayrılmaları için bir "Misafir Ağı" (Guest Network) kullanılmalıdır. 2. "Ağ Dilimleme" (Network Slicing) Risk: Saldırganlar, 5G'nin sanal ağ "dilimlerinden" en güvensiz olanını (örn. sensör ağı) kullanarak daha kritik dilimlere (örn. kurumsal veriler) sızabilir. Buna karşı korunmak için, kurumlar "Sıfır Güven" (Zero Trust) mimarisini benimsemeli ve Bitdefender Mobile Security gibi, şüpheli aktiviteleri ve kötü amaçlı kodları tespit edebilen ödüllü bir mobil güvenlik çözümü kullanmalıdır. 3. Azalan Görünürlük (Gölge 5G): Çalışanların 5G'yi ofis Wi-Fi'ı yerine kullanması, bu trafiği kurumsal denetimin (VPN, Firewall) dışına çıkarır ve "gölge" bir risk alanı yaratır. Bu görünmez tehdide karşı, şirketler uç nokta (endpoint) korumasını güçlendirmeli, bireysel kullanıcılar ise 5G'de hassas işlemler yaparken mutlaka VPN kullanmalıdır. 4. Daha Hızlı Siber Saldırılar: 5G'nin hızı, saldırganların da en büyük silahıdır. Bu hızla çok daha büyük hacimli DDoS saldırıları düzenlenebilir ve botnet'ler rekor sürede yayılabilir. Bu hızdaki saldırılara ayak uydurabilmek için, yapay zeka ve davranışsal analiz kullanan, proaktif tehdit avı yapan gelişmiş güvenlik çözümleri şarttır. 5. Yazılım Bağımlılığı ve Tedarik Zinciri Açıkları: Donanımdan çok yazılıma (SDN) dayalı olan 5G, tedarik zinciri saldırılarına ve yazılım açıklarına karşı daha savunmasızdır. Tek bir altyapı açığı milyonlarca kullanıcıyı etkileyebilir. Bu zafiyete karşı, tüm 5G destekli cihazların (telefon, modem vb.) daima en güncel yazılım yamalarını alması ve güncellemelerin asla ertelenmemesi gerekir. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.