Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yeşil Dönüşüm

Kapsül Haber Ajansı - Yeşil Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşil Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AB Karbon Düzenlemesine Karşı VakıfBank’tan İhracatçılara Güçlü Destek Haber

AB Karbon Düzenlemesine Karşı VakıfBank’tan İhracatçılara Güçlü Destek

VakıfBank, Türk ekonomisinin lokomotiflerinden olan ihracat sektöründe yeşil dönüşümü hızlandırmak, işletmelerin küresel rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir taşımacılığı teşvik etmek amacıyla çevreci ticari araç alımlarına özel yeni bir finansman paketini hayata geçirdi. Yeni paket kapsamında, filolarını yenilemek isteyen ihracatçılar ile bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumundaki firmalara fatura bedelinin tamamına kadar finansman sağlanırken; elektrikli, Euro 6 dizel ve hibrit araç yatırımlarına da avantajlı koşullarda destek sunuluyor. Özellikle AB’ye ihracat yapan firmaları desteklemeye yönelik olan bu adım hem taşımacılık sektöründe modernizasyonu hızlandırmayı hem de karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik vizyonuyla yeni paket VakıfBank, ihracatı güçlendirmeyi ve Türkiye’nin iklim hedeflerine en yüksek katkıyı sağlamayı temel misyonlarından biri olarak benimsiyor. VakıfBank, bu vizyon doğrultusunda yakıt tasarrufu sağlayan ve çevresel etkileri minimuma indiren araç yatırımlarını desteklemek için “Lojistik Sektörüne Özel Ticari Araç Kredisi” paketini ihracatçılar ile bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumundaki firmaların hizmetine sundu. Yeni kredi paketleri, sıfır araç alımlarında 24-36 ay vade ve eşit taksit imkânıyla tek araç ve filo yatırımlarına özel çözümler sunuyor. Çekici, tır, kamyon gibi yüksek tonajlı araçlarda düşük emisyonlu, enerji verimli ve yeni nesil araçlar destekleniyor. Geleceği finanse ediyoruz İhracat ve lojistik sektöründeki çevreci dönüşümün önemine vurgu yapan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, hayata geçirdikleri yeni finansman paketi ile ilgili şunları söyledi: “Avrupa Birliği’nin 2026’da yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM), yalnızca ihracat yapan firmalarımızı değil, lojistik hizmeti sunan tüm işletmeleri doğrudan etkileyerek sektörde çevreci dönüşümü bir tercih olmaktan çıkarıp zorunluluk hâline getiriyor. Karbon emisyon limitlerini aşan firmalara uygulanacak ek vergiler, lojistik ve taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin hem rekabet avantajını korumak hem de sürdürülebilir bir gelecek için adım atmalarını zorunlu kılıyor. Biz VakıfBank olarak bu dönüşümü yalnızca bir finansman süreci olarak değil, gelecek nesillere bırakacağımız yaşam alanlarının kalitesini belirleyecek hayati bir çevresel sorumluluk olarak görüyoruz. Yeşil dönüşüme talip olmakla yetinmiyor, bu alanda öncü rol üstlenmeyi bir görev biliyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu özel kredi paketiyle, işletmelerimizin sıfır emisyonlu, düşük yakıt tüketimli ve enerji verimli araçlara erişimini kolaylaştırıyor; karbon ayak izini azaltan yatırımların önünü açıyoruz. Böylece yalnızca ülkemizin lojistikteki rekabet gücünü pekiştirmekle kalmıyor, daha temiz hava, daha sağlıklı şehirler ve daha yaşanabilir bir dünya için kalıcı bir katkı sunuyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatında küresel rekabet gücünü artırmak, ekonomimizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak ve uluslararası pazarlarda ülkemizin itibarını güçlendirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. VakıfBank olarak, ihracatçı firmaların finansmana erişimini kolaylaştırıyor, yeni pazarlara açılmalarını destekliyor ve onları geleceğe dönük stratejik yatırımlara teşvik ediyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca firmaların değil, ihracata bağlı lojistik ve taşımacılık ekosisteminin de gelişmesine öncülük ediyor. Çevresel ve toplumsal faydayı odağımıza alarak sunduğumuz özel çözümlerle, hem ihracatçı firmalarımızın rekabet gücünü artırıyor hem de ülkemizin ekonomik ve sürdürülebilir kalkınma vizyonuna katkıda bulunuyoruz.” Hem sektöre hem çevreye katkı 2026’dan itibaren AB’ye ihracat yapan firmaların, belirlenen karbon emisyon ortalamalarını sağlaması gerekecek. Bu kriterleri aşan her 1 ton karbondioksit için sınırda vergi uygulanacak. Düzenleme, ihracatçılar kadar, bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumunda lojistik firmalarını da doğrudan etkileyecek. VakıfBank, yeni kredi paketiyle işletmelerin bu sürece uyum sağlamasını desteklerken, daha çevreci ve yakıt tasarruflu araç yatırımlarını teşvik ederek karbon salınımını azaltmayı hedefliyor. Sürdürülebilir kalkınma için stratejik adım VakıfBank, bu kredi paketini yalnızca bir finansman ürünü olarak değil, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna uyumlu stratejik bir adım olarak konumlandırıyor. Banka, çevre dostu yatırımları teşvik ederken, firmaların nakit yönetimini kolaylaştıran VaNa, Vinov ve V-Part gibi dijital çözümleriyle sektöre bütünsel destek sunmayı sürdürüyor.

İklim Kanunu: Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm Yolculuğunda Dönüm Noktası mı, Yeni Riskler mi? Haber

İklim Kanunu: Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm Yolculuğunda Dönüm Noktası mı, Yeni Riskler mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), iklim değişikliğiyle mücadelede ülkenin yol haritasını çizecek tarihi bir adım atarak İklim Kanunu Teklifi'ni kabul etti. Bu yeni kanun, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefini yasal zemine oturtmasıyla büyük önem taşıyor. Enerjiden sanayiye, ulaşımdan tarıma kadar birçok sektörü derinden etkileyecek olan kanun, ülkenin yeşil dönüşüm sürecinde iddialı hedefler belirlerken, beraberinde bazı riskleri ve uygulama zorluklarını da getiriyor. İklim Kanunu Neler Getiriyor? Yeni İklim Kanunu, Türkiye'nin iklim politikalarını güçlendirmeyi ve uluslararası taahhütlerini yerine getirmeyi hedefleyen çeşitli mekanizmalar ve düzenlemeler içeriyor: 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi Yasal Zemin Kazandı: Türkiye, Paris Anlaşması kapsamında belirlediği 2053 net sıfır emisyon hedefini bu kanunla yasal bir zorunluluk haline getirdi. Bu, tüm sektörlerin bu hedefe ulaşmak için adımlar atması gerektiği anlamına geliyor. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Hazırlığı: Kanun, AB'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi uygulamalara uyum sağlamak amacıyla bir Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) kurulması için yasal altyapıyı oluşturuyor. Bu sistemle şirketler, karbon emisyonları için ödeme yapmak veya emisyon izinleri satın almak zorunda kalabilirler. Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planları: Kanun, emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için ulusal ve sektörel düzeyde stratejilerin ve eylem planlarının hazırlanmasını zorunlu kılıyor. Bu planlar, hangi sektörlerin ne kadar emisyon azaltımı yapacağını ve hangi teknolojilere yatırım yapılacağını belirleyecek. İklim Değişikliği Başkanlığı'nın Güçlendirilmesi: İklim politikalarının koordinasyonu ve uygulanması için ilgili kamu kurumlarının yetkileri ve kapasiteleri artırılacak. Yeşil Finansman ve Teşvikler: Kanun, yeşil projelere ve düşük karbon teknolojilerine yönelik finansman mekanizmalarının ve teşviklerin geliştirilmesinin önünü açıyor. Riskler ve Uygulama Zorlukları Neler? İklim Kanunu, büyük fırsatlar sunsa da, beraberinde önemli riskleri ve uygulama zorluklarını da barındırıyor: Ekonomik Yük ve Rekabet Gücü Kaybı Riski: Özellikle enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için emisyon azaltım hedefleri ve ETS maliyetleri ek yük getirebilir. Bu durum, yeterli destek ve teşvik mekanizması olmadan bazı sektörlerde rekabet gücü kaybına yol açabilir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) bu dönüşüm maliyetlerini karşılamakta zorlanabilir. Yetersiz Finansman: Yeşil dönüşüm için milyarlarca dolarlık yatırım gerekiyor. Uluslararası ve ulusal yeşil finansman kaynaklarına erişim, kanunun hedeflerine ulaşmasında kritik önem taşıyor. Yetersiz finansman, hedeflerin kağıt üzerinde kalmasına neden olabilir. Teknolojik Dönüşüm ve Kapasite: Düşük karbon teknolojilerine geçiş, Ar-Ge yatırımları ve teknolojik altyapının güçlendirilmesini gerektiriyor. Bu alanda yetersiz kapasite veya uzman eksikliği, dönüşüm sürecini yavaşlatabilir. Sektörler Arası Adaletsizlik: Emisyon azaltım yükünün sektörler arasında adil dağıtılması büyük önem taşıyor. Bazı sektörlerin (örneğin kömüre dayalı enerji santralleri) dönüşümü diğerlerinden daha maliyetli ve zorlu olabilir. SKDM'ye Uyum ve İhracatın Etkilenmesi: Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uyum süreci, ihracatçı firmalar için önemli bir eşik. Kanun, bu uyumu sağlamayı amaçlasa da, sürecin doğru yönetilememesi Türk ihracatının olumsuz etkilenme riskini taşıyor. Sosyal Etkiler: Fosil yakıtlara dayalı sektörlerde yaşanabilecek dönüşüm, istihdamda değişimlere yol açabilir. Bu geçişin sosyal etkilerinin iyi yönetilmesi, yeni iş alanlarının yaratılması ve iş gücünün yeşil ekonomiye adapte edilmesi gerekiyor. İklim Kanunu, Türkiye'nin iklimle mücadeledeki kararlılığını gösteren bir adım. Ancak başarısı, belirlenen hedeflere ulaşmak için uygulanacak somut politikaların etkinliğine, sağlanacak finansman ve teşviklere, sektörlerin dönüşümüne verilecek desteğe ve kapsayıcı bir geçiş sürecinin yönetilmesine bağlı olacak. Türkiye'nin bu büyük dönüşümde hem çevresel faydaları yakalaması hem de ekonomik ve sosyal riskleri en aza indirmesi kritik önem taşıyor.

IBS Sigorta’dan Yeşil Dönüşüme Stratejik Katkı Haber

IBS Sigorta’dan Yeşil Dönüşüme Stratejik Katkı

IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği, sigorta ve reasürans sektörünün yeşil enerji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik konularındaki rolünü ele alan özel bir zirve düzenledi. 28 Mayıs tarihinde Hyatt Centric Otel’de gerçekleşen etkinlikte, sektör profesyonelleri, yatırımcılar ve akademisyenler bir araya gelerek sürdürülebilir enerji projelerinin sigorta çözümleriyle nasıl desteklenebileceğini tartıştı. IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, etkinlikte yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerji projelerinin finansal güvence altına alınmasının önemine vurgu yaparak, ““Düşük karbonlu ekonomiye geçişte yatırımcı güveninin artırılması, projelerin sigorta teminatlarıyla güvence altına alınmasına bağlı. Mühendislik sigortalarından çevresel zarar poliçelerine kadar geniş bir yelpazede çözümler sunarak bu dönüşümün yanında duruyoruz,” dedi. Uzmanlar, Sürdürülebilirliğin Anahtar Kodlarını Paylaştı Zirvede ayrıca, parametrik sigorta modelleri, enerji verimliliği sigortaları ve iklim değişikliğinin sigorta sektörüne etkileri gibi konular ele alındı. Etkinlikte, Alkazar Kurucu ve CEO’su Güven Fidan, İklim Değişimi Nezdinde Sürdürülebilirlik ve Yenilenebilir Enerji Sektörüne Yansıması başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Rönesans Holding Direktörü Evrim Atalaş, Sürdürülebilirlik Pusulası; Sigortacılıkta Yarının Kazanan Stratejileri’ni anlatırken, Swiss Re Kıdemli Risk Değerlendirme Uzmanı Erdem Vitrinel ise Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) ve Risk Kabulleri hakkında bilgi verdi. Zirve kapsamında gerçekleştirilen panelde de, IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdür Yardımcısı Ülkem Devrim Aksar, IBS Plasman, Hasar ve Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Doğan Zorlu ve Axa Sigorta Risk Değerlendirme Grup Direktörü Atilla Zorkirişçi, Sigorta ve Reasürans Perspektifinden Yenilenebilir Enerji Risklerinin Transfer Aşamaları’nı masaya yatırdı. Zirvenin katılımcıları arasında yer alan Philips Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Danışman Haluk Karabatak ‘Enerji Dünyasında Sürdürülebilirlik’ ile ilgili bilgiler paylaşırken, danışmanlık şirketi SnT Consultancy ortaklarından Sinem Tekçe ise yaptığı konuşmada ‘Neden ve Nasıl Sürdürülebilirlik?’ sorusuna yanıt verdi. Sigorta, Sürdürülebilir Geleceğin Mimarı Olarak Konumlanıyor Zirve sonunda ortak görüş; Türkiye’nin yükselen yenilenebilir enerji yatırımlarının, etkin risk yönetimi ve sigorta mekanizmalarıyla daha da ivme kazanacağı yönünde şekillendi. Katılımcılar, sigorta ve reasürans sektörünün yalnızca bir finansal güvence aracı değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın stratejik ortağı olduğu konusunda hemfikir kaldı. Zirveye dair değerlendirmelerde bulunan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, sektörel dönüşümde sigorta brokerlerinin stratejik rolüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın da temel yapı taşlarından biri haline geldi. Bizler sigorta brokerleri olarak; yatırımcılarla sigorta ve reasürans piyasaları arasında köprü kurarken, aynı zamanda risklerin doğru yapılandırılması, teminatların projenin evresine uygun olarak modellenmesi ve poliçelerin sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek şekilde kurgulanması gibi konularda aktif danışmanlık sunuyoruz. IBS olarak, bu dönüşümde sadece bir aracı değil, yön gösteren bir paydaş olmayı önemsiyoruz.” Çiftçi ayrıca, yeşil dönüşümün ancak sağlam finansal zeminlerle desteklendiğinde kalıcı olabileceğini vurgulayarak, sigorta sektörünün bu alandaki pozisyonunu daha da ileri taşıma çağrısında bulundu.

Yıldırım'da ‘yeşil dönüşüm’ devam ediyor Haber

Yıldırım'da ‘yeşil dönüşüm’ devam ediyor

Yıldırım Belediyesi’nin yeşil dönüşüm olarak nitelendirdiği Ulus Kentsel Dönüşüm Projesi yüzde 40 oranında tamamlandı. Proje kapsamında ortak alanların enerji ihtiyacı güneş enerjisinden sağlanırken, peyzaj sulamaları ise yağmur sularından yapılacak. Yıldırım Belediyesi’nin, Ulus Mahallesi’nde 12 bin 584 metrekarelik alanda gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm projesi kapsamındaki çalışmalar, yüzde 40 oranında tamamlandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilen bölgedeki mülkiyeti Yıldırım Belediyesi’ne ait kentsel dönüşüm projesi 4 blok, 284 konut ve 28 işyeri olmak üzere 312 bağımsız bölümden oluşacak. 291 araçlık otoparka sahip Ulus Kentsel Dönüşüm Projesi, sosyal donatı alanları ve yeşil alanları ile örnek bir yaşam alanı oluşturacak. ÜRETEN PROJE Yıldırım’da 27 mahale ve 286 farklı noktada kentsel dönüşüm çalışması yürütüldüğüne işaret eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bu projelerimizin hepsinin kendine has özellikleri var. İşte Ulus Kentsel Dönüşüm projemiz de kendi ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılayacak. Ortak alanlarının aydınlatılması için kullanılacak elektriğin bir kısmını güneş enerjisinden sağlayacağız. Sulama için yağmur sularının toplanıp depolanacağı bir sistem geliştireceğiz. Yine elektrikli araç kullanımını teşvik etmek için şarj istasyonları yer alacak. Bizim ‘Yeşil Dönüşüm’ diye adlandırdığımız projemiz bölgede bundan sonra gerçekleştireceğimiz çalışmalara örnek teşkil edecek” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.