Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yeşil Dönüşüm

Kapsül Haber Ajansı - Yeşil Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşil Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Garanti BBVA, Sürdürülebilirlikte Küresel Liderler Arasına Girdi Haber

Garanti BBVA, Sürdürülebilirlikte Küresel Liderler Arasına Girdi

Garanti BBVA, dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan CDP’nin İklim Değişikliği, Su Güvenliği ve Orman temalarının tamamında “Liderlik” seviyesinde derecelendirildi. Banka, finansal kurumlar için bu yıl ilk kez zorunlu hale getirilen Orman temasında da A alarak küresel ölçekte “Üç A” başarısına ulaşan sayılı kurumlardan biri oldu. Garanti BBVA, CDP tarafından gerçekleştirilen 2024 yılı değerlendirmesinde üç ana tema olan İklim Değişikliği, Su Güvenliği ve bu yıl finansal kurumlar için ilk kez zorunlu hale gelen Orman alanlarında A notu alarak “Liderlik” seviyesinde değerlendirildi. Böylece banka, küresel ölçekte “Üç A” derecesine ulaşan az sayıdaki bankalardan biri oldu. Garanti BBVA, 2009 yılından bu yana İklim Değişikliği, 2015’ten bu yana ise Su Güvenliği temalarında kapsamlı raporlama yapıyor. Bu yıl ilk defa raporladığı Orman temasında da bu alana yüksek etkisi olan sektörlere verilen finansman tutarlarını da ilk kez paylaşarak A skoru elde etmesiyle birlikte banka, çevresel şeffaflık ve dönüşüm alanında uluslararası ölçekte örnek gösterilen kurumlar arasındaki yerini daha da güçlendirdi. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, CDP derecelendirmesine ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik alanında 19 yılı aşkın bir süredir çaba gösteren bir kurum olarak, CDP’den üç ayrı temada gelen A değerlendirmesi bizim için son derece kıymetli. İklim değişikliği, su yönetimi ve ormansızlaşma gibi geleceğimizi doğrudan ilgilendiren alanlardaki işlerimizin uluslararası bir platform tarafından liderlik seviyesinde değerlendirilmesi, doğru adımları atıyor olduğumuzun iyi bir göstergesi. Bugün biz yalnızca finansman sağlayan bir kurum değiliz; düşük karbonlu ekonomiye geçişi hızlandırmak, çevresel etkilerimizi azaltmak ve müşterilerimizle birlikte dönüşümü mümkün kılmak için çalışan kapsamlı bir ekosistemin parçasıyız. Yenilenebilir enerji finansmanındaki güçlü konumumuz, sürdürülebilir finans hacmimiz, Net Sıfır Bankacılık Birliği taahhütlerimiz ve çevre projelerimiz kadar, son dönemde odağımıza aldığımız Mavi Finans da bu yönde çok önemli bir dönüşüm alanı. CDP’nin değerlendirmesi şeffaflık, çevresel etki yönetimi ve sürdürülebilirlik vizyonumuzdaki kararlılığın bir sonucu. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki gayretimizi daha da güçlendirerek, ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilir geleceğine katkı sunmaya devam edeceğiz.” Sürdürülebilirlik çalışmalarıyla en yüksek uluslararası standartları karşılıyor Garanti BBVA, uzun yıllardır sürdürdüğü sürdürülebilirlik odaklı stratejisi kapsamında: 2018-2029 dönemi için 3,5 trilyon TL'lik hedef ile Türkiye'de bugüne kadarki en yüksek sürdürülebilir finansman hedefini açıkladı.Ekvator Prensipleri’ne imza atarak, Türkiye’de bu inisiyatife katılan ilk banka oldu.Türkiye’de bir ilke imza atarak deniz ekosistemlerinin korunmasına odaklanan Biyoçeşitlilik ve Mavi Temalı Tahvil ihracını gerçekleştirdi.Yenilenebilir enerji finansmanında Türkiye’nin en güçlü aktörleri arasında yer aldı.Kadın girişimcilere, yeşil dönüşüm yatırımlarına, emisyon azaltımı projelerine ve toplumsal etki programlarına yönelik çok boyutlu destekler geliştirdi.Doğa ve su ekosistemlerini korumaya odaklanan Mavi Nefes programını dört yıldır bilimsel ölçümleme esaslarıyla yürütüyor. Garanti BBVA’nın sürdürülebilirlik konusundaki tüm çalışmalarının değerlendirildiği CDP’nin küresel metodolojisine göre “A Listesi”nde yer almak, kuruluşların bilim temelli hedefler, şeffaf veri paylaşımı, risk yönetimi, fırsat geliştirme kapasitesi ve doğa pozitif stratejiler alanında en yüksek uluslararası standartları karşıladığı anlamına geliyor.

Kozmetik Sektörü 2025’i 1,7 Milyar Doların Üzerinde İhracatla Kapatmaya Hazırlanıyor Haber

Kozmetik Sektörü 2025’i 1,7 Milyar Doların Üzerinde İhracatla Kapatmaya Hazırlanıyor

Yerli üreticilerin artan kapasitesi, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türk-i Cumhuriyetlerdeki canlı pazar dinamiği ve AB mevzuatına uyum sürecinde kaydedilen ilerleme, sektörün küresel rekabet gücünü yılın sonunda belirgin şekilde yukarı taşıyor. KÜAD (Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği), sektörün bu ivmesinin, 15–17 Aralık 2025’te Antalya’da düzenlenecek 9. Uluslararası Kozmetik Kongresi’nin teması olan “Holistik Kozmetik” yaklaşımıyla doğrudan örtüştüğünü ve Türkiye’nin yalnızca üretimde değil, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında da bölgesel bir merkez hâline geldiğini vurguluyor. Kongre programı; bütünsel güzellik anlayışından sürdürülebilir üretim modellerine, dijital etiketlemeden etik formülasyon süreçlerine kadar uzanan kapsamıyla, ihracattaki büyümeye paralel şekilde sektörün dönüşüm yolunu şekillendiriyor. Sektörün ticaret verileri, özellikle sabun, ıslak mendil ve saç bakım ürünlerinin hem değer hem de hacim açısından ihracatta başı çektiğini gösteriyor. En yüksek talep; ABD, Irak, İran ve Rusya gibi pazarlardan gelirken, makyaj ve cilt bakım ürünlerinde çok daha geniş bir coğrafi çeşitlilik dikkat çekiyor. Yerli üreticilerin artan ölçek yatırımları, kalite standartlarını yükselten Ar-Ge çalışmaları ve global tedarik zincirlerinde elde edilen avantajlar, ithalat bağımlılığının düşüşünü desteklerken ihracattaki ivmeyi de besliyor. TÜRKİYE KOZMETİĞİ BÜTÜNSEL BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE Sektörün güncel verilerini değerlendirirken holistik yaklaşımın artık yalnızca bir trend değil, zorunlu bir dönüşüm olduğunu belirten KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan; “Türkiye kozmetik sektörü artık sadece üretim kapasitesiyle değil, sürdürülebilirlik kültürü, inovasyon becerisi ve bütünsel bakış açısıyla bölgesel bir güç hâline geliyor. İhracatta 1,7 milyar dolar seviyesini aşmak değerli bir başarı; son beş yılda istikrarlı biçimde artan dış ticaret performansı da bu yükselişin kalıcı olduğunu gösteriyor. Ancak asıl kritik olan, üretimden tüketime uzanan tüm süreçlerde çevre dostu modelleri benimseyen, şeffaf içerik politikalarıyla güven veren ve global regülasyonlarla uyum içinde ilerleyen bir yapının inşa edilmesidir. Bu nedenle Antalya’da gerçekleştireceğimiz 9. Uluslararası Kozmetik Kongresi, yalnızca yılın akademik ve sektörel buluşması değil, Türkiye kozmetiğinin geleceğini şekillendiren stratejik bir çalışma masası niteliği taşıyor. Üç gün boyunca AB mevzuat güncellemelerinden yeşil dönüşüm politikalarına, dijital etiketlemeden inovatif formülasyon tekniklerine kadar geniş bir yelpazede hem sektör hem de akademi tarafından paylaşılan bilgiler, önümüzdeki beş yılın yol haritasını belirleyecek. Ar-Ge, sürdürülebilir üretim, ihracat stratejileri, tüketici eğilimleri ve global pazarlarda konumlanma gibi başlıkların çok disiplinli bir bakışla ele alınacağı bu kongre, Türkiye kozmetiğinin geleceğini belirleyecek dönüşümün ortak akılla tartışıldığı en önemli platform olacak.” dedi. REGÜLASYON, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İNOVASYON KONGRENİN ODAK NOKTASINDA Kongre kapsamında AB Kozmetik Ürünler Tüzüğü’nün güncel gereklilikleri, yeşil dönüşümün üretim süreçlerine etkileri, dijital etiketleme sistemleri, sürdürülebilir ambalaj tasarımları, biyoteknolojik aktif bileşenler ve tüketici davranışlarında yaşanan hızlı değişim ele alınacak. Üniversite–sanayi iş birliklerinin artırılması, Ar-Ge yatırımlarının derinleştirilmesi ve global pazarlara erişimde inovasyonun oynadığı rol de programın temel gündemleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda bu yıl da gerçekleştirilecek Innovation Zone & Upcycle Proje Yarışması ile çevre dostu yaklaşımlar odağında geliştirilen projeler görünürlük kazanacak ve sürdürülebilir üretim vizyonunun sektördeki karşılığı güçlendirilecek. Kongrede atölye ve deneyim programları; koku tasarımından duyusal algıya, doğal içerik geliştirmeden dijital süreç yönetimine kadar uzanan geniş bir yelpazede katılımcılara hem teknik hem de yaratıcı bir öğrenme alanı sunacak. “Kokunu Keşfet”, “İmza Parfüm Atölyesi” ve “Holistik Parfüm Workshop” gibi uygulamalı etkinlikler, kongreye deneyimsel bir boyut kazandırırken; bilgi paylaşımının yanı sıra sektör profesyonelleri arasında güçlü bağların kurulmasını sağlayacak. KÜAD, TÜRKİYE’NİN KÜRESEL KOZMETİK VİZYONUNU GÜÇLENDİRİYOR Türkiye kozmetik sektörü; üretim kapasitesi, genç Ar-Ge ekosistemi, ihracat kabiliyeti, mevzuat uyumundaki kararlılığı ve tüketiciye ulaşan yenilikçi ürün çeşitliliğiyle bölgesel bir inovasyon merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. KÜAD, düzenlediği uluslararası kongreyle sektörün bilimsel, ticari ve inovatif tüm bileşenlerini bir araya getirerek Türkiye’nin küresel kozmetik sahnesindeki sesini daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Türk Çimento Sektörü 2024 Sürdürülebilirlik Raporu Yayımlandı Haber

Türk Çimento Sektörü 2024 Sürdürülebilirlik Raporu Yayımlandı

Tüm TÜRKÇİMENTO üyelerinin katkı sağladığı raporda, 53 entegre tesisin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) verileri konsolide edilerek sektörün sürdürülebilirlik yolculuğuna kapsamlı bir çerçeve sunuldu. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) dikkate alınarak hazırlanan rapor, TÜRKÇİMENTO’nun benimsediği çifte önemlilik yaklaşımı temelinde şekillendirildi. Bu kapsamda sektörün çevresel ve sosyal etkileri ile bu etkilerin finansal performansa yansımaları kapsamlı şekilde analiz edildi. Farklı paydaş gruplarının katılımıyla gerçekleştirilen anket ve mülakat çalışmaları sonucunda sektörün sürdürülebilirlik öncelikleri belirlendi. Raporda hem etki hem de finansal açıdan yüksek önceliğe sahip konular arasında iklim değişikliği ile mücadele ve uyum, enerji yönetimi ve verimliliği, sürdürülebilir ürünler, döngüsel ekonomi ve atık yönetimi, Türkiye ekonomisine katkı, iş sağlığı ve güvenliği, ürün kalitesi ve yasal mevzuata uyum öne çıkıyor. Ayrıca sektör genelinde sürdürülebilirlik ve iklimle bağlantılı risk ve fırsatlara da yer veriliyor. Alternatif Yakıtla Enerjinin Yüzde 13’ü Karşılandı Türk çimento sektörü geçen yıl itibarıyla, çevresel performansını güçlendirmeye yönelik önemli adımlar attı. Bu kapsamda 2,1 milyon ton alternatif yakıt kullanılarak sektörün ısıl enerji ihtiyacının %13’ü bu kaynaklardan sağlandı. 6,6 milyon ton alternatif hammadde kullanımıyla da yaklaşık %5’lik ikame oranına ulaşıldı. Yenilenebilir enerji yatırımlarında da artış sağlanırken, çimento fabrikalarının elektrik tüketiminin yaklaşık %10’u güneş ve rüzgâr enerjisinden karşılandı. Sektörde 2024 yılı içinde yapılan çevresel yatırımların toplamı 1,6 milyar TL’ye, yıllık çevresel harcamalar ise 300 milyon TL’ye ulaştı. Bu yatırımlar, karbon emisyonlarının azaltılmasının yanı sıra kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi uygulamalarının güçlendirilmesi açısından da önemli bir rol oynadı. TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Çimento sektörü olarak, sürdürülebilirliği artık bir tercih değil, temel bir dönüşüm alanı olarak görüyoruz. Alternatif yakıt ve hammadde kullanımı, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve dijitalleşme çalışmaları, bu dönüşümün en somut göstergeleri. Yayımladığımız 2024 Sürdürülebilirlik Raporumuz yalnızca mevcut performansımızı değil, aynı zamanda risklerimizi, fırsatlarımızı ve önümüzdeki döneme ilişkin yol haritamızı da ortaya koyan stratejik bir rehber niteliği taşıyor.” Yeşil Dönüşüm Türk Çimentosunun Rekabet Gücünü Artırıyor Türk çimento sektörü; Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci, karbon düzenlemeleri, enerji dönüşümü ve sürdürülebilir üretim uygulamaları doğrultusunda küresel rekabet gücünü artırmayı sürdürürken, toplumsal faydayı ve sürdürülebilir kalkınmayı da iş yapış biçiminin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor. TÜRKÇİMENTO 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, sektörün düşük karbonlu ve daha dirençli bir geleceğe geçişinde önemli bir referans doküman niteliği taşıyor.

EGİAD 35. Yılında Vizyonunu Güçlendirdi: "Üçüz Dönüşüm" ve Yeni Nesil Liderlik Vurgusu Haber

EGİAD 35. Yılında Vizyonunu Güçlendirdi: "Üçüz Dönüşüm" ve Yeni Nesil Liderlik Vurgusu

Etkinliğe EGİAD 35. Yıl Filminin izlenmesiyle başladı. Açılış konuşmalarını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay gerçekleştirdi. Program, müzik dinletisi ve 35. yıl pastasının kesimiyle devam ederek, DJ performansı eşliğinde son buldu. EGİAD'ın 35 Yıllık Yolculuğu Etkinliğin açılışında konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, 1990 yılında vizyoner 47 genç iş insanının "birlikte üretme, birlikte büyüme" hayaliyle yola çıkmasıyla kurulan EGİAD'ın bugün 900'ün üzerinde üyesiyle; sanayi, ticaret, hizmet ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren 3.500 şirketi ve yaklaşık 150.000 k işilik istihdamı temsil eden güçlü bir yapıya dönüşmüş olduğunun altını çizdi. Özhelvacı, "1990'da vizyoner 47 genç iş insanının attığı adım, bugün Ege'nin ve Türkiye'nin en güçlü genç iş dünyası platformuna dönüşmüştür. EGİAD, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve değerlerinden güç alarak, toplumsal faydayı önceleyen yaklaşımından asla ödün vermemiştir" dedi. Kadın üyelerin oranının %36'ya ulaşması ve yeni üyelerin üçte birinin kadınlardan oluşması, EGİAD'ın fırsat eşitliğini odağına alan vizyonunun önemli bir göstergesi olduğunu vurgulayan Özhelvacı, üyelerinin %60'ından fazlasının uluslararası iş birliği gerçekleştirmesi, derneğin Ege iş dünyasını küresel ağlara bağlayan kritik bir köprü hâline geldiğini ortaya koydu. EGİAD'ın Yolu Açık, Vizyonu Net Gecenin ev sahibi EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, konuşmasında EGİ AD'ın yolculuğunu değerlendirirken, geleceğe yönelik güçlü mesajlar da verdi. "Bu gece, geçmişin emeğiyle geleceğin vizyonunu buluşturan özel bir kutlamadır." diyen Özhelvacı, 35 yılın gururunu, yaklaşmakta olan 2026 yılının heyecanıyla birleştirdiklerini kaydetti. Üçüz Dönüşüm Vizyonu: Dijital, Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm Dönemin çerçevesini oluşturan Üçüz Dönüşüm ile dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve toplumsal dönüşüm başlıklarında somut projeler ürettiklerine vurgu yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhelvacı, "Dijital dönüşümün teknolojiyle değil, zihinle başladığını biliyoruz. Yapay Zekâ Zirvelerimizle EGİAD'ı bu dönüşümün merkezine konumlandırdık. D2 Mobil Uygulamamızı yapay zekâ destekli bir yapıya dönüştürüyoruz. Geçmiş yaz İzmir'de yaşanan orman yangınları sebebiyle, büyük bir balo yerine sade bir kokteyl tercih ettik. Bu özel yılımı zda kaynaklarımızı ışığa ve gösterişe değil; çevreye, sürdürülebilirliğe, topluma değer katan projelere yönelttik. EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi ve 35. Yıl Otoyol Ağaçlandırması, gelecek nesillere bırakacağımız en anlamlı yeşil miraslardandır. EGİAD yalnızca proje yapan değil, düşünce üreten bir kurumdur. 2026'nın başında yayınlayacağımız iki stratejik Think Tank raporu'nu tamamladığımızda, İzmir'in üçüz dönüşümüne ışık tutacağız." dedi. Uluslararası Temaslar: EGİAD'ın Küresel Adımları EGİAD 2025 boyunca Paris'te düzenlenen VivaTech Fuarı, KKTC ticaret temasları, Fransa ve Belarus delegasyonları gibi birçok uluslararası buluşmada İzmir ve Ege iş dünyasını temsil ederek üyelerine yeni iş birliği fırsatları sunduğunu hatırlatan Özhelvacı, EGİAD'ın artık sadece İzmir'de değil; uluslararası platformlarda da sözü olan, itibarı yüksek bir kurum oldu unu ifade etti. EGİAD Melekleri: 10 Yılda 40'tan Fazla Yatırım ve 5 Milyon Dolar Hacim EGİAD Melekleri Yatırım Ağı'nın da bu sene 10. yılını kutladıklarını hatırlatan Özhelvacı; "Türkiye'de bir STK bünyesinde kurulan ilk akredite melek yatırım ağı olma gururunu taşıyan EGİAD Melekleri, bugün 40'ın üzerinde yatırım ve 5 milyon doların üzerinde hacimle girişimcilik ekosisteminin güçlü bir aktörüdür." ifadelerini kullandı. EGİAD'ın Başarısı Kişilerin Değil, Ekiplerin Eseridir Konuşmanın kapanış bölümünde Özhelvacı, tüm EGİAD ailesine özellikle teşekkür etti. EGİAD'ın başarısının kişilerin değil, her dönem özveriyle çalışan ekiplerin eseri olduğunu belirterek, "Önceki dönem yönetim kurulu ve danışma kurulu başkanlarımıza, komisyon başkanlarımıza, profesyonel kadromuza ve tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca İzmir Büyük ehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay'a, önceki dönem başkanlarımıza, fahri üyelerimize ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sunuyorum" dedi. Birlikte Değer Yaratmaya Devam Edeceğiz Özhelvacı, konuşmasını yeni yıla dair temennilerle noktaladı: "Yeni yıla adım atarken, birlik ve beraberliğimizin gücüyle üretmeye, çalışmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz. 2026'nın EGİAD'a, şehrimize ve ülkemize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum." EGİAD'ın Güçlü Bir Duruşu Var EGİAD'ın güçlü bir duruşu olduğunu, yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm konusunda çalışmalar yaptığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, "Çok takdire değer pek çok çalışmanın altına imza attılar. Bugünden geleceğe güçlü, yürekli, birikimli insanların aynı zamanda okulu gibi çalıştıklarını görüyorum. O yüzden ben de gurur duyuyoru m. Bu gece özellikle sizlerle birlikte olmak istedim. Her zaman yanınızdayım" dedi. "Bu ülkenin her bir vatandaşının değerine inanan insanlara ihtiyacı var" Çok daha fazla çalışılması gerektiğini vurgulayan Başkan Tugay, "Buradaki güzel tablonun yarattığı pozitif ortamın çok dışında yaşayan, sosyal çöküntü yaşayan, sadece ekonomik değil geleceğe dair ümidini kaybetmiş yüzbinlerce insandan oluşan kocaman topluluğun çöküntüsü olan bir ortamda yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken duygu ve düşüncelerini ifade ettiği, aynı zamanda Cumhuriyete geleceğe dair hedefler koyduğu sözlerin de yer aldığı güzel bir video izledik. Hepimiz biliyoruz, ölümünün üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, hala bu ülkedeki insanların yüzde 70'lere varan oranda kayıtsız şartsız onun çizgisinde olmayı tercih ettikleri bir lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bizler on u çok seviyoruz, onun bize gösterdiği yöne doğru yürümek istiyoruz. Onun bize gösterdiği hedefe ulaşmak istiyoruz. Biliyoruz ki orada bu ülkenin her yurttaşına değer verilmesi var, onun idealinde kendisine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı diyen her insanın onurla yaşadığı bir dünya var, büyükelçiliklerin kapılarında pasaportları için, vize almak için dilenen insanlar yok. Onun idealindeki ülkede başı dimdik, dünyadaki herkesle yarışmaya hazır insanlar var. Ben biliyorum, anlıyorum ki bu ülkede herkesin ne olursa olsun bize saygı duyan, her bir vatandaşa saygı duyan, bu ülkenin her bir vatandaşının değerine inanan insanlara ihtiyacı var. Bana yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, sosyal dönüşüm dediğiniz zaman ben bunu anlıyorum. Ben anlıyorum ki bugünkü toplumun gelişmesini istediğiniz seviye gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülke için hayal kurduğu seviye" dedi. "Bu seneyi asla boş geçirmey elim" 2026 yılının daha verimli geçmesini dileyen Başkan Tugay, "İzmir olduğu yerde mi sayacak? İzmir'in insanları kendini değersiz mi hissedecek? Türkiye'nin asil insanları onun bunun önünde diz mi çökecek? Sizlerden rica ediyorum, beraber bir mücadele yapalım. Ben belediye başkanı olarak yapayım, siz Ege'nin genç insanları olarak yapın, aramızda bulunan çok değerli insanlarımız milletvekilimiz dahil herkes kendi açısından yapsın bu mücadeleyi. Ama ne olur önümüzdeki yıl burada buluştuğumuz zaman bugünkünden daha umutlu olalım geleceğe dair. Bu seneyi asla boş geçirmeyelim. Öyle çalışalım ki, daha fazla insan iş sahibi olsun. Bu şehrin katma değer yükselsin, daha fazla adalet olsun, açlık daha az olsun, insanlar daha eğitimli olsun. Herkes bu topraklarda 8 bin 500 yıllık tarih üzerinde, bu kadar güçlü bir kültür üzerinde yaşadığını daha fazla fark etsin. Öyle çalışalım ki, kol kola omu z omuza girelim ki çalışmak, ülkesini geliştirmek, kalkındırmak isteyen bu ülke için emeğini ortaya koymak isteyen insanlara kol kanat olalım. Kendimizden çıkalım bir bütün olalım hepimiz için çalışalım. Ben bu güzel sivil toplum kuruluşunda bu enerjinin olduğunu biliyorum. Vatansever, milliyetçi insanlar olduğunu, ülkenizi seven insanlar olduğunuzu çok iyi biliyorum. Neyse eksik onu bulalım, gece gündüz çalışalım. 2026'dan 2027'ye girerken başımız daha dik, alnımız daha açık ve bu şehrin ülkenin geleceğine dair daha fazla umudu yüreğinde taşıyan insanlar olalım. Benim hayal ettiğim sosyal dönüşüm bu, ülke bu" dedi. "İzmir'in o güzel insanlarına çok inanıyorum" Başkan Tugay, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben ülkemin insanlarına inanıyorum. Hele hele İzmir'in o güzel insanlarına çok inanıyorum. Her biriniz girişimci ruhunuzla, fedakarlıklarınızla, koşturmanızla çok k ymetlisiniz. Onun için bunu yapabileceğinizi biliyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu şehrin kurumudur, her çalışanıyla, sahip olduğu her değerle bu şehre ait bir kurumdur. Daha fazla kenetlenelim, ben sizlerle daha fazla iş birliği yapmak istiyorum. Bunun için kapımız, penceremiz, gönlümüz sonuna kadar açık. Diliyorum hayal ettiğimiz o güzel geleceğin önümüzdeki yıllarda birlikte görürüz." Gece Sunshine Band ve DJ performansıyla devam ederek katılımcılara keyifli bir yeni yıl atmosferi yaşattı.

Türkiye’de Proje Finansmanı 2024’te %185 Büyüdü Haber

Türkiye’de Proje Finansmanı 2024’te %185 Büyüdü

Türkiye’de proje finansmanı piyasası, bir süredir devam eden dalgalı görünümün ardından yeniden hareketlenerek temkinli de olsa dikkat çekici bir büyüme performansı ortaya koydu. Branchout Türkiye tarafından yayımlanan Proje Finansmanı İşlemleri Görünümü Raporu, 2024 yılında proje finansmanı işlem hacminin bir önceki yıla göre %185 artarak 7,3 milyar dolara, finansal kapanışı gerçekleştirilen işlem adedinin ise %36 artışla 15’e yükseldiğini ortaya koyuyor. Bu tablo, proje finansmanı piyasalarının iki yıllık zayıf performansın ardından kademeli fakat güçlü bir toparlanma sürecine girdiğini gösteriyor. Türkiye’nin küresel proje finansmanı piyasasındaki payı %1, Avrupa’daki payı ise %3 seviyesinde gerçekleşirken, uluslararası yatırımcı ilgisinin yeniden görünür hâle geldiği ve stratejik projelerin finansman kapasitesinin güçlendiği görülüyor. Ulaştırma ve Yenilenebilir Enerji Sektörleri Lider Konumda 2024 yılı sektörel dağılımına bakıldığında, ulaştırma sektörü toplam 3,7 milyar dolarlık işlem hacmiyle yılı lider olarak kapatırken, yenilenebilir enerji sektörü 9 işlemle adet bazında en yüksek aktivitenin gerçekleştiği alan oldu. Dönemin öne çıkan büyük ölçekli işlemleri arasında Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi (1,7 milyar dolar), Yerköy–Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi (1,4 milyar dolar), Kuzey Marmara Otoyolu Nakkaş–Başakşehir Kesimi (1,3 milyar dolar) ve YEKA RES-2 Rüzgâr Enerjisi Portföyü (1,3 milyar dolar) yer aldı. Bu işlemler toplam proje finansmanı hacminin yaklaşık üçte ikisini oluşturdu ve Türkiye’nin enerji dönüşümü, altyapı geliştirme ve sanayi kapasitesini artırmaya yönelik projelerde proje finansmanının ne kadar kritik bir rol oynadığını açık bir şekilde gösterdi. Uluslararası Finansman Kaynaklarının Rolü Güçlü 2024 yılında gerçekleşen 15 işlemin 13’ünde uluslararası finansal kuruluşların yer alması, dış kaynaklı finansmanın Türkiye proje finansmanı ekosistemindeki belirleyici rolünü bir kez daha gösterdi. Toplam 5,8 milyar dolarlık dış finansman girişi, önceki döneme kıyasla kayda değer bir artış anlamına geliyor. Bu süreçte EBRD, KfW, Proparco, DEG, DFC ve UKEF gibi uluslararası kurumlar öne çıkarken, yerel tarafta özellikle TSKB, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik odaklı projelerde aktif rolünü sürdürdü. İşlem Türleri: Yeni Yatırımlar Ağırlıkta Proje finansmanı işlemlerinin türlere göre dağılımı, Türkiye’de yatırımların niteliğine ilişkin önemli bir görünüm sunuyor. 2024 yılında işlemlerin %71’i birincil finansman, %23’ü portföy finansmanı, %6’sı ise refinansman olarak gerçekleşti. Bu kompozisyon, Türkiye’de proje finansmanının ağırlıklı olarak yeni yatırımların, kapasite artışlarının ve stratejik projelerin hayata geçirilmesini destekleyen bir yapı sergilediğini ortaya koyuyor. Küresel Piyasalar: Yeşil ve Dijital Dönüşüm Odağında Güçlü Büyüme Branchout Türkiye’nin küresel analizine göre, 2024 yılında dünya genelinde proje finansmanı piyasaları belirgin bir ivme kazandı. Küresel işlem hacmi bir önceki yıla göre %17 artarak 784 milyar dolara ulaşırken, proje finansmanı hacminin küresel GSYH içindeki payı %0,7 ile analiz döneminin en yüksek seviyesine çıktı. Yenilenebilir enerji sektörü, küresel işlem hacminin yaklaşık yarısını oluşturarak liderliğini korudu; telekomünikasyon sektörü ise 2024 yılında işlem hacmini neredeyse ikiye katlayarak en hızlı büyüyen sektör oldu. Son 10 yılda 27 adet mega proje (10 milyar dolar üzeri) finanse edilirken, geleneksel olarak petrol ve doğal gaz ağırlıklı olan bu listeye son iki yılda yarı iletken üretim tesisleri ve gigawatt ölçekli yenilenebilir enerji portföyleri de eklendi. Bu eğilim, küresel proje finansmanı piyasasının enerji dönüşümü ve dijitalleşme ekseninde yeniden şekillendiğini gösteriyor. Branchout Türkiye’den Değerlendirmeler Branchout Türkiye Kurumsal Finansman ve Strateji Lideri Kürşat Doğan, değerlendirmesinde şunları söyledi: “Proje finansmanı piyasası, uzun süre temkinli ilerleyen yatırım ortamının ardından yeniden hareketlenme sinyalleri veriyor. Hem işlem hacminde hem de sektörel çeşitlilikte ortaya çıkan görünüm, Türkiye’de yatırım finansmanı dinamiklerinin dengeli bir normalleşme sürecine girdiğini gösteriyor. Ayrıca analizlerimiz, 2024 yılı proje finansmanı işlemlerinde borçlanma yapısının toplam sermaye bileşimi içinde %85,5 seviyesinde seyrettiğini ortaya koyuyor. Bu oran, yatırımların büyük ölçüde dış kaynaklı uzun vadeli finansmanla desteklendiğini teyit ediyor.” Proje Finansmanı ve Sürdürülebilirlik Lideri Mehmet Hüseyin Yılmaz, yenilenebilir enerji odaklı eğilimi şöyle değerlendirdi: “Yenilenebilir enerji projeleri, işlem adetlerinde dikkat çekici bir paya sahip. Bu eğilim, Türkiye’nin yeşil dönüşüm vizyonunun hem ulusal politikalar hem de uluslararası finansman kuruluşları tarafından desteklendiğini ve sürdürülebilir projelere yönelik yatırım ilgisinin giderek güçlendiğini gösteriyor.” Uluslararası Finansman Lideri Ahmet Anıl, uluslarası finansman perspektifini şu sözlerle aktardı: “Uluslararası finansal kuruluşların projelerdeki belirgin varlığı, Türkiye’nin küresel finansman ekosistemindeki konumunu güçlendiriyor. Bu güçlü dış kaynak ilgisi, proje finansmanı piyasasında gözlenen toparlanma sürecinin en kritik bileşenlerinden birini oluşturuyor.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Alstom Türkiye, WWF-Türkiye’den Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Diploması Almaya Hak Kazandı     Haber

Alstom Türkiye, WWF-Türkiye’den Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Diploması Almaya Hak Kazandı   

Akıllı ve sürdürülebilir raylı sistemler alanında dünya lideri olan Alstom, çevreyi ve doğayı korumaya verdiği önemi çalışma hayatının tüm noktalarında uygulamaya devam ediyor. Alstom Türkiye, WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ofislerdeki ekolojik ayak izini azaltmayı hedefleyen Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Programı kapsamında sertifika almaya hak kazandığını duyurdu. Alstom Türkiye, Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Programı kapsamında İstanbul’daki Genel Merkez ofisinde birçok aksiyonu hayata geçirdi. Bu kapsamda, WWF-Türkiye tarafından düzenlenen çevrimiçi eğitimlerle çalışanların sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığının yüzde 11 oranında artırıldığı kaydedildi. Alstom Türkiye Genel Merkez ofisinde Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirilen birçok uygulama ile birlikte; ofisin elektrik tüketiminde yüzde 21, tek kullanımlık bardak kullanımında yüzde 22, A4 kâğıdı kullanımında ise yüzde 18 azalma sağlandı. Alstom Türkiye Genel Müdürü Kerem Bugay, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Alstom olarak, yalnızca akıllı ve sürdürülebilir demiryolu sistemlerimizle değil, operasyonlarımızın tüm alanlarında doğayı ve çevreyi korumaya kararlıyız. Yeşil Ofis-Yeşil Dönüşüm Programı kapsamında elde ettiğimiz başarı, doğaya ve çevremize duyarlı uygulamalara olan bağlılığımızı ve sürdürülebilir bir geleceğe yönelik vizyonumuzu bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Alstom Türkiye, 70 yılı aşkın süredir Türkiye’nin güvenilir demiryolu ulaşım çözümleri sağlayıcısı olarak gururla hizmet veriyor. 1950’li yıllarda Türkiye’deki faaliyetlerine başlayan şirket, bugüne kadar ülkenin modern demiryolu ağına katkı sağlayan birçok projeyi başarıyla tamamladı. İstanbul’daki Alstom Türkiye Genel Merkezi, Türkiye’nin yanı sıra aynı zamanda Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’ya yönelik sinyalizasyon ve altyapı çözümlerine ilişkin proje yönetimi, mühendislik, teklif yönetimi ve tedarik faaliyetleri için bölgesel bir merkez görevi üstleniyor. Yaklaşık 400 kişilik güçlü bir ekibe sahip olan Alstom Türkiye, mevcut projelerini başarıyla sürdürürken İstanbul’daki Mühendislik ve Teknoloji Merkezi ile Bursa’daki komponent fabrikası yatırımları ile de Türkiye’nin demiryolu altyapısının gelişimine katkı sağlamaya ve gerçekleştirdiği ihracatla da ülkeye önemli bir ekonomik katma değer kazandırmaya devam ediyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

İhracatçılar 1 milyar dolarlık yeşil finansmana  tek platformdan ulaşacak Haber

İhracatçılar 1 milyar dolarlık yeşil finansmana tek platformdan ulaşacak

Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik düzenlemelerine uyum sürecinde ihracatçı firmalara destek sağlamak amacıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından geliştirilen GREENTİM platformuna, "Yeşil Finansman" başlığıyla yeni bir modül eklendi. Türk Eximbank iş birliği ile GREENTİM'e entegre edilen modül, ihracatçı firmaların sürdürülebilirlik ve yeşil odaklı finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştırmayı ve yeşil dönüşüm yatırımlarına yönelik finansman kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Modül aracılığıyla ihracatçı firmalar, Türk Eximbank'ın sürdürülebilirlik ve yeşil odaklı kredi programları ve başvuru koşullarına tek ekrandan erişebilecek, GREENTİM hesabı üzerinden doğrudan kredi başvurusu yapabilecek ve "Türk Eximbank'a Yaz" seçeneğiyle kredi süreçleriyle ilgili sorularını direkt olarak bankaya iletebilecek. İlk aşamada platform üzerinden, Türk Eximbank'ın, "Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) Yeşil İhracat Destek Kredisi" ve "Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) Yeşil Altyapı Destek Kredisi" programlarına başvuru yapılabilecek. İhracatçılar toplam 1 milyar dolar tutarında krediye ulaşabilecekler. Ayrıca platformda erişime açık kredi programları zaman içinde güncellenerek, yeni sürdürülebilirlik ve yeşil odaklı finansman programlarıyla zenginleştirilecek. MUSTAFA GÜLTEPE: İHRACATÇILARIMIZA DESTEK OLMAYA DEVAM EDİYORUZ TİM Başkanı Mustafa Gültepe "Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum, Türkiye ihracatının geleceği açısından artık stratejik bir zorunluluk. Bu süreçte ihracatçılarımıza dijital araçlarla rehberlik etmek ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmak temel önceliğimiz. Geçen yıl ihracatçılarımızın hizmetine sunduğumuz GREENTİM platformu ile yalnızca bir dijital altyapı değil, sürdürülebilirlik dönüşümünün temelini inşa etmeyi hedeflemiştik. Bugün bu yapıya, Türk Eximbank'ın iş birliğinde Yeşil Finansman modülünü ekledik. Artık ihracatçılarımız karbon ayak izi hesaplamasından yeşil kredi başvurusuna kadar tüm süreci tek platform üzerinden yönetebilecek. Bu adım, ihracatımızın yeşil dönüşüm hızını artırırken Türkiye'nin küresel tedarik zincirlerindeki konumunu daha da güçlendirecek; ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine emin adımlarla ilerlemesini sağlayacak. Yeşil dönüşüm sadece bir zorunluluk değil, Türkiye'nin geleceğini yeniden şekillendirecek büyük bir fırsat. TİM olarak bu sürece öncülük etmekten, ihracatçımızın küresel rekabette gücüne güç katmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı. ALİ GÜNEY: SÜRECİ REKABET AVANTAJINA DÖNÜŞTÜREBİLME POTANSİYELİNE SAHİBİZ Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney ise şunları söyledi: "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile dünya ticaretinde yeni bir dönem başlamış durumda. Artık yalnızca üretim yapmak değil; düşük karbonlu, enerji verimli ve çevresel etkileri minimize edilmiş bir üretim modeli benimsemek uluslararası ticaretin temel şartı hâline geldi. Türkiye olarak bu dönüşüme uyum sağlamak zorunda olduğumuz kadar, süreci rekabet avantajına dönüştürme potansiyeline de sahibiz. Bu nedenle yeşil dönüşüm, bizim için yalnızca çevresel bir sorumluluk değil; aynı zamanda stratejik ve ekonomik bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Türk Eximbank olarak ihracatçılarımızın dönüşüm sürecinde ihtiyaç duydukları finansmana erişimini kolaylaştırmayı, sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarını desteklemeyi ve onları küresel rekabetin yeni parametrelerine hazırlamayı önemsiyoruz. Bu doğrultuda uygun maliyetli, uzun vadeli ve sürdürülebilirlik kriterleriyle uyumlu finansman modelleri geliştirmeyi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, TİM ile birlikte GREENTİM platformuna entegre ettiğimiz Yeşil Finansman modülü, yalnızca bir kredi erişim kanalı değil; yeşil dönüşümün her aşamasında ihracatçımızın yanında konumlanan bütüncül bir destek mekanizması. Bu iş birliğinin Türkiye'nin sürdürülebilir ihracat kapasitesini artıracağına, rekabet gücümüzü yükselteceğine ve yeşil ekonomiye geçiş sürecini hızlandıracağına inanıyorum.'' Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.