Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yüksek Teknoloji

Kapsül Haber Ajansı - Yüksek Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yüksek Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

17 Ülkeden Temsilciler Endonezya’da Nükleer Sanayinin Gelişimini Görüştü Haber

17 Ülkeden Temsilciler Endonezya’da Nükleer Sanayinin Gelişimini Görüştü

“Her şey atomla başlar” sloganıyla açılışı yapılan forum, nükleer endüstri, teknoloji sektörü, tıp, eğitim ve bilimsel kuruluşlardan 150’yi aşkın katılımcıyı bir araya getirdi. Katılımcılar, yüksek teknoloji endüstrilerinin gelişimi ile kadınların ekonomik dönüşümün tüm alanlarına katkısını masaya yatırdı. Endonezya nükleer endüstrisi uzmanları, en gelişmiş bilgi ve teknolojilerin Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’dan geldiğini vurguladı. Forum kapsamında yüksek nitelikli insan sermayesinin geliştirilmesi, yeşil ekonomi, nükleer teknolojiler ve nükleer tıp konuları ele alındı. Rosatom İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tatyana Terenteva forumda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu yıl Eylül ayında, sanayi ve teknolojide kadınları desteklemeye yönelik en iyi uygulamalara ilişkin uluslararası bir inceleme sunduk. Bu rapor 16 ülkeyi kapsıyordu. Bugün Cakarta’daki konseyin kapanış toplantısında, Kırgızistan, Belarus, Namibya ve Tanzanya’nın katılımıyla üye sayısı 20’ye çıktı. Gelecek yıl bu yeni ülkelerdeki yüksek teknoloji sektörlerinde kadınları desteklemeye yönelik analitik verileri içeren dört yeni bölüm ekleyeceğiz.” Foruma katılan ve bölgesel iş birliğine dair değerlendirmede bulunan NUTEK Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve WiN Türkiye (NÜKAD) Başkanı Bahire Gül Göktepe: “WiN Türkiye Nükleer Alanda Kadınlar olarak STEM’de (Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) Türk kızlarının teşvik için 4 yapraklı yonca modeliyle tasarladığımız projeyi en kısa zamanda daha aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Halen inşası devam eden Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye, Rusya, Avrasya ve Orta Asya ülkelerinde nükleer enerji ve endüstri alanında çalışan kadınlar arasında güçlü bir iletişim köprüsü oluşturmuştur.” dedi. Forumun ilk gününde, Endonezya Savunma Üniversitesi’nde “STEM Alanlarında Kadınlar” başlıklı uluslararası bir mentorluk oturumu düzenlendi. Yedi farklı Endonezya üniversite ve kolejinden 180’den fazla STEM öğrencisi, uzmanlarla açık ve eşit bir diyalog yürüttü. Rosatom Kadınlar Topluluğu Başkanı Alexandra Ryabykh, forumun çekirdek temalarını şöyle özetledi: “Yüksek teknolojide kadınların güçlendirilmesi, yeşil enerjinin geliştirilmesi, tıpta yeniliklerin teşviki ve genç kuşakların STEM alanlarına dâhil edilmesi diyaloğumuzun temel konularıdır. Ayrıca bu yıl, Uluslararası Sanayi ve Teknolojide Kadınları Destekleme ve Geliştirme Konseyi başkanlığının Endonezya’dan Kazakistan’a devri de önemli bir dönüm noktası oldu.”

Küresel Zorluklar Türkiye İçin Fırsatlar Sunuyor Haber

Küresel Zorluklar Türkiye İçin Fırsatlar Sunuyor

Bakan Şimşek, "Küresel zorluklar aynı zamanda Türkiye için fırsatlar da sunuyor. Bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ticaret, sanayi ve teknoloji iş birlikleriyle Türkiye, istikrarlı büyüme yolculuğunu kararlılıkla sürdürecek." dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 16'ncı Boğaziçi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. Konuşmasına küresel ekonomideki son durumu tarif ederek başlayan Şimşek, "Küresel ekonomik politika belirsizliği bu yılın başlarında zirve yaptı. Küresel ticaret politikası belirsizliği de benzer bir tablo ortaya koyuyor. Bu kadar yüksek düzeyde belirsizliğe yol açan zorluklar neler? Ticaretin parçalanması, yüksek küresel borçluluk oranları, yaşlanan nüfuslar... Elbette yapay zeka verimliliği artırmak için muazzam bir potansiyele sahip, ancak teknolojilerin paylaşımı konusunda bölgesel dengesizlikler söz konusu olduğunda tablo karmaşıklaşıyor. Yaklaşan iklim felaketi de bir diğer endişe kaynağı. Ayrıca çevremize ve ötesine baktığımızda pek çok çatışma ve gerilim görüyoruz. İşte bu tablo, bu yılki zirvenin ana temasını da oluşturuyor." dedi. Yaşanan bu durumun IMF'nin büyüme projeksiyonlarına da yansıdığını kaydeden Şimşek, "IMF her yıl beş yıllık büyüme projeksiyonları yayınlıyor ve son birkaç yıldır küresel büyüme tahminleri yüzde 3 civarında sıkışmış durumda. Eski güzel günlerde, küresel finans krizinden önce, korumacılığın artmadığı dönemlerde beş yıllık büyüme tahminleri yüzde 4,5 ila 5 civarındaydı. Düşük büyüme artık ‘yeni normal’ olarak görülüyor." dedi. 'TİCARETTE KORUMACILIK PROBLEMİNİ SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI İLE AŞIYORUZ' Küresel ticarette korumacılığın artmasının yeni norm haline geldiğini belirten Şimşek, Türkiye'nin bu duruma nasıl uyum sağladığını ise şu sözlerle anlattı: "Tamamen bağışık değiliz ama görece daha az kırılganız çünkü ticaretimizin büyük kısmı serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkelerle gerçekleşiyor. Şu anda 54 ülke ile STA’mız var. Ayrıca yakın coğrafyamızdaki dost ülkelerle olan ticaretimizle birlikte toplam ihracatımızın yüzde 80’inden fazlası bu ağ içinde. Dolayısıyla, ticaretin bölünmesine karşı daha dayanıklı olduğumuzu düşünüyoruz. Bununla birlikte, sadece bekleyip izlemiyoruz. Bölgesel entegrasyonu küresel ticaret parçalanmasına karşı bir çözüm olarak görüyoruz. Bu kapsamda, Körfez’den Irak üzerinden Türkiye’ye uzanacak ‘Yeni Kalkınma Yolu’ projesine yatırım yapıyoruz. Bu hat, Körfez Ülkeleri ve Irak’ı Londra ve Pekin’e bağlayacak. Ayrıca mevcut serbest ticaret anlaşmalarını hizmetler, tarım ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde genişletmeyi hedefliyoruz. Bu noktada Birleşik Krallık ile kapsamlı bir anlaşma tamamlanmak üzere. Avrupa Birliği ile mevcut Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerekiyor. Körfez Ülkeleriyle yeni anlaşmalar yürürlükte. Japonya ile de görüşmeler sürüyor. Türkiye’nin Asya ticaretinde konumu çok güçlü; coğrafi olarak en kısa ve en verimli güzergâh bizden geçiyor. Bu yüzden bu yeni bağlantılara yatırım yapmak sadece Türkiye için değil, bölgenin refahı ve ticareti için de kritik öneme sahip." EN GÜÇLÜ POTANSİYEL HİZMET İHRACATINDA Türkiye'nin şu anda dünyada turist sayısında dördüncü sırada olduğuna işaret eden Şimşek, "İnşaat sektöründe Çin’in ardından dünya ikincisiyiz. Sağlık turizminde küresel pazarın yüzde 5’ine sahibiz. Eğitimde yeni ama yükselen bir oyuncuyuz. The Economist dergisine göre, Türkiye dizi ihracatında dünyada üçüncü. Oyun sektöründe ise İstanbul, Londra’nın ardından ikinci sırada. Türkiye hizmet ihracatında dünyanın 20. büyük ülkesi, ancak önümüzdeki on yılda büyümenin en güçlü potansiyelinin burada olduğunu düşünüyoruz." dedi. Küresel borçluluk oranlarının son 10 yıllarda ciddi şekilde arttığını vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin bu alandaki avantajını şöyle anlattı: "Bu oranlar özel sektör, hane halkı, kamu ve finansal sektör borçlarını kapsıyor. Türkiye’nin toplam borçluluk oranı yüzde 89 seviyesinde. Bu oran dünya genelinde yüzde 240, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 320 civarında. Bu, Türkiye’nin geniş bir mali manevra alanına sahip olduğu anlamına geliyor. Düşük borçluluk ve güçlü mali yapı, beklenmedik zorluklar karşısında dahi kaynak yaratma kapasitesi sunuyor. Bu çerçevede verimliliği artıracak altyapı yatırımlarına öncelik veriyoruz. Büyük organize sanayi bölgelerini limanlara demiryolu ile bağlamayı hedefliyoruz. Bu hem rekabet gücümüzü artıracak hem de karbon ayak izimizi azaltacak." 30 YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNÜNE 30 MİLYAR DOLAR KAYNAK Yapay zekanın insanlık için verimliliği artırmanın en önemli yolu olacağını belirten Şimşek, "Her teknolojik devrimde olduğu gibi iş kayıplarına dair endişeler olsa da tarih bunun uzun vadede verimlilik artışına dönüştüğünü gösteriyor. Türkiye, IMF’nin “AI preparedness index” sıralamasında gelişmekte olan ülkelerin önünde. Önümüzdeki yıllarda fiber altyapının genişletilmesi, 5G+ yatırımları, veri merkezleri ve nükleer enerjiye yatırım planlanıyor. Türkiye, ‘Yüksek Teknoloji 30’ programıyla 2030 yılına kadar 30 yüksek teknoloji ürününü desteklemek için 30 milyar dolarlık kaynak ayırıyor. Ayrıca, genç nüfusun mühendislik ve yazılım alanındaki yetkinliği Türkiye’ye büyük avantaj sağlıyor. Küresel ısınma gerçeğiyle mücadelede de Türkiye ciddi adımlar atıyor. Son 20 yılda sulama ve su koruma yatırımları için 90 milyar dolar harcandı. Parlamento, bu yıl İklim Yasası ve Yenilenebilir Enerji Yasası’nı kabul etti. Oxford ve Cambridge üniversitelerinin araştırmasına göre, Türkiye dünyayı daha ‘yeşil’ hâle getirme potansiyeli en yüksek altıncı ülke." dedi. ‘KÜRESEL ZORLUKLAR AYNI ZAMANDA TÜRKİYE İÇİN FIRSATLAR SUNUYOR’ Türkiye’nin ekonomik reform programının üç temel öncelik üzerine kurulu olduğunu ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: "Fiyat istikrarı, güçlü mali yapı ve sürdürülebilir cari denge. Üç aşamalı programın ikinci fazında dezenflasyon, mali disiplinin güçlendirilmesi ve cari açığın azaltılması adımları uygulanıyor. Enflasyon yüzde 60’lardan yüzde 30’lara düştü ve önümüzdeki üç yılda tek haneli seviyelere inmesi hedefleniyor. Yirmi yıllık ortalama bütçe açığı GSYH’nin yüzde 2,4’ü. Deprem harcamaları nedeniyle artan açık, yeniden yüzde 3’ün altına indirilecek. Harcama kontrolü, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, vergi reformu ve kamu maliyesi reformları planlanıyor. Türkiye’nin risk primi 460 baz puan azaldı; bu da borçlanma maliyetlerinin ciddi biçimde düştüğü anlamına geliyor. Ülke, yatırım yapılabilir seviye için not artırımlarını sürdürüyor. Moody’s son yıllarda Türkiye’yi üç kademe, S&P ise iki kademe yükseltti. Sonuç olarak, küresel zorluklar aynı zamanda Türkiye için fırsatlar da sunuyor. Bölgesel ve küresel ölçekte daha güçlü ticaret, sanayi ve teknoloji iş birlikleriyle Türkiye, istikrarlı büyüme yolculuğunu kararlılıkla sürdürecek."

CW Enerji HIT-30 Desteğiyle Güneş Hücresi Teknolojisinde Türkiye’yi Dünya Sahnesine Taşıdı Haber

CW Enerji HIT-30 Desteğiyle Güneş Hücresi Teknolojisinde Türkiye’yi Dünya Sahnesine Taşıdı

Güneş enerjisi sektörünün öncülerinden CW Enerji iştiraki CW SolarCell’in geliştirdiği TOPCon High Effiency güneş hücresiyle uluslararası arenada dikkat çeken bir başarı elde etti. Firmanın geliştirdiği güneş hücresi, dünyanın en prestijli fotovoltaik laboratuvarlarından biri olan Fraunhofer ISE tarafından test edilerek %25,03 verimlilik onayı alma başarısı gösterdi. Testler, IEC 60904 standartlarına uygun olarak, AAA sınıfı solar simülatör ve EA & ILAC uluslararası akreditasyon sistemleri çerçevesinde gerçekleştirildi. Elde edilen bu sonuç, Türkiye’nin güneş enerjisi teknolojilerinde ulaştığı seviyeyi tescillerken, CW Enerji’yi dünya ligine taşıyan önemli bir kilometre taşı oldu. Tarık Sarvan: Türkiye’yi güneş hücresi teknolojilerinde resmi olarak dünya ligine taşıdık Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, bu başarının Türkiye’nin güneş teknolojilerinde geldiği noktayı tüm dünyaya gösterdiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Yüksek Teknoloji Yatırım Programı (HIT-30) kapsamında aldıkları destekle hayata geçirdikleri güneş hücresi üretim tesislerinin Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük tesisi konumunda bulunduğunu belirten Sarvan, “Hücre yatırımımızı aldığımız destekle hızlı bir şekilde devreye almamızın ardından Fraunhofer ISE test sonuçlarına göre %25 üzeri verimliliğe çıkarak Türkiye'yi dünya yarışına soktuk. Bu başarıda yerli üretimi ve teknolojik gelişimi teşvik eden HIT-30 programının büyük katkısı bulunuyor. Sağlanan bu destek yalnızca tesisin hayata geçmesini hızlandırmakla kalmadı, aynı zamanda ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki rekabet gücünü de önemli ölçüde artırdı. Bu sonuç, Cumhurbaşkanlığımızın yüksek teknolojiye dayalı üretim vizyonunun ne kadar güçlü ve yerinde bir strateji olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen bu vizyoner yaklaşım, Türkiye’nin sadece enerji alanında değil, teknoloji ve sanayi yatırımlarında da dünya sahnesinde söz sahibi bir ülke olmasının önünü açıyor. Bizler de CW Enerji olarak, bu vizyon doğrultusunda üretim gücümüzü artırarak ülkemizin hedeflerine katkı sağlamaktan büyük onur duyuyoruz” dedi. Türkiye’yi güneş hücresi teknolojilerinde resmi olarak dünya ligine taşıdık Sarvan, çalışmalarıyla Türkiye’nin enerji teknolojilerinde küresel ölçekte söz sahibi olmasını hedeflediklerini vurgulayarak, “Her adımımızda daha yüksek verimlilik, daha sürdürülebilir üretim ve daha güçlü bir teknoloji altyapısı için çalışıyoruz. Fraunhofer testlerindeki onay çabalarımızın uluslararası alanda da karşılık bulduğunun bir kanıtı. Bu başarı, Türkiye’nin yerli mühendislik gücüyle dünya standartlarında ürünler geliştirebileceğini gösteriyor. Bu sonuç ile Türkiye’yi güneş hücresi teknolojilerinde resmi olarak dünya ligine taşıdık. Amacımız ülkemizin enerji alanındaki rekabet gücünü kalıcı şekilde artırmak” diye konuştu. AR-GE çalışmaları kapsamında geliştirilen yeni nesil yüksek verimli güneş hücrelerinde %25'in üzerinde verim seviyesine ulaştıkları için mutlu ve gururlu olduklarını belirten Sarvan, bu hücreleri önümüzdeki günlerde tekrar Fraunhofer ISE’ye göndererek uluslararası sertifikasyon sürecinin başlatılacağını kaydetti. Türkiye’yi geleceğin enerji ligine taşımak için var gücümüzle çalışacağız Sarvan, CW Enerji’nin global rekabette Türkiye’yi lider ülkeler arasına taşıma kararlılığında olduğunun altını çizerek, “Yerli mühendislik gücümüz, modern üretim altyapımız ve güçlü AR-GE yatırımlarımızla global fotovoltaik rekabette lider ülkeler arasında yer alma vizyonunu hızla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz yüksek verimli güneş hücreleriyle, ülkemizin güneşten elektrik üretimine katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Güneş teknolojilerinde artık sadece takip eden değil, yön veren ülke konumundayız. CW Enerji olarak enerjimizle, bilgimizle ve vizyonumuzla Türkiye’yi geleceğin enerji ligine taşımak için var gücümüzle çalışacağız” dedi. CW Enerji Hakkında Sürdürülebilir enerjinin her alanında var olma hedefini daima diri tutan CW Enerji, güneş enerji santralleri (GES) teknik danışmanlığı başta olmak üzere; GES projelendirme, sistem tasarımı, lisanslı/lisanssız santral kurulumları, lisans alımı ve işletme gibi talep veya ihtiyaçlara ticari olarak karşılık verir. Ayrıca, lisanssız üretim yönetmeliğine uygun olarak projelerin planlanması, projelendirilmesi, finansman temininde danışmanlık desteği ve uygulama sonrasında teknik bakım/onarım gibi geniş yelpazede çözümler sunarak sektöre değer katar. CW Enerji, endüstriyel kurulumların yanı sıra evsel çatı kurulumlarında da çözüm sunmaktadır. Ürün ve hizmet portföyü ile; konut ve endüstriyel tip lityum enerji depolama çözümleri, şebeke bağlantılı (On Grid), şebekeden bağımsız (Off Grid) ve hibrit sistemleri kapsamaktadır. Elektrikli araç şarj istasyonları, golf arabaları, forkliftler, transpaletler, scooter ve elektrikli bisikletler için lityum batarya çözümleri, yeni nesil TopCon N-Type güneş panelleri, esnek güneş panelleri, ev tipi ve havuz tipi ısı pompaları gibi yenilikçi ürünlerle çeşitlenmektedir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinde üretim gücünü daha da pekiştiren CW Enerji, ayrıca alüminyum üretim fabrikasını faaliyete geçirerek güneş paneli çerçeve ve konstrüksiyon sistemlerinde dışa bağımlılığı azaltmış; ardından hayata geçirdiği hücre üretim tesisiyle panel üretim sürecinin en kritik aşamasını da bünyesine katmıştır. Bu iki büyük üretim yatırımı, CW Enerji’nin entegre yapısını güçlendirerek, ileri teknolojiyle donatılmış, yüksek kapasiteli üretim altyapısıyla global pazarlarda rekabet gücünü önemli ölçüde artırmıştır.

Porcelanosa Group, Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlatıyor Haber

Porcelanosa Group, Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlatıyor

1973 yılında Villarreal, İspanya’da kurulan Porcelanosa Group, bugün 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren, sektörün öncü üreticilerinden biri. Grup, kalite, tasarım ve sürdürülebilirlik ilkelerini merkezine alarak geliştirdiği ürünleriyle mimariden yapı mühendisliğine, iç mekan tasarımından kentsel dönüşüm projelerine kadar geniş bir uygulama alanına hitap ediyor. Porcelanosa Group, üretim süreçlerinde ileri teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarını ön planda tutuyor. Dijital üretim sistemleri, yüksek hassasiyetli yüzey işleme teknikleri, enerji verimli fırın sistemleri, su geri kazanım döngüleri ve atık azaltma politikaları, grubun çevresel etkiyi minimuma indirirken üretim kalitesini maksimuma çıkaran sistematik yaklaşımının temel unsurları. Estetik Ve Sürdürülebilirlik Aynı Çatı Altında Sekiz markadan oluşan Porcelanosa Group Porcelanosa, Gamadecor, Krion, L’antic Colonial, Butech ve Noken – seramik karolardan cephe sistemlerine, mutfak mobilyasından banyo armatürlerine, doğal taş ve parke çözümlerinden yenilikçi yüzey malzemelerine kadar bütüncül yapı çözümleri sunuyor. Her marka, kendi alanında uzmanlaşmış teknik bilgi, estetik anlayış ve mühendislik gücünü bir araya getirerek yüksek performanslı projelere entegre edilebilen ürünler geliştirmeye devam ediyor. Yeni açılan Porcelanosa Associate İstanbul showroom’u, grubun global deneyimini Türkiye’deki sektör profesyonelleriyle buluşturacak bir tasarım, teknoloji ve iş birliği platformu olarak konumlanıyor. Mimarlara, iç mimarlara, müteahhitlere ve proje geliştiricilere yönelik olarak kurgulanan bu alan; Porcelanosa’nın farklı yaşam ve çalışma alanlarına uyarlanabilen ürün gamını yerinde inceleme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. Porcelanosa Group, İstanbul yatırımıyla birlikte Türkiye’deki yüksek segment yapı projeleri, otel ve rezidans tasarımları ve nitelikli mimari uygulamalarda güçlü bir çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Grup, globalde olduğu gibi Türkiye’de de teknoloji, estetik ve sürdürülebilirliği aynı çatı altında buluşturmayı amaçlıyor. Yüksek Teknoloji İle Doğaya Dost Üretim Doğadan ilham alan teknoloji, sürdürülebilir üretim anlayışıyla yarım asrı aşkın süredir dünya çapında tasarım, yenilik ve kaliteyle özdeşleşen Porcelanosa, yalnızca estetikte değil, çevre bilincinde de öncü. Üretimin her aşamasında doğaya saygıyı esas alan Porcelanosa Group, yenilenebilir enerji kullanımı, suyun geri kazanımı ve geri dönüştürülmüş hammaddelerle üretim gibi uygulamalarla çevresel etkisini minimuma indiriyor. Porcelanosa’nın sürdürülebilirlik yaklaşımı, dünyanın en prestijli çevre sertifikalarından biri olan LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) başta olmak üzere birçok uluslararası belgeyle doğrulanıyor. Bu belgeler, markanın ürünlerinin yalnızca tasarım gücünü değil, çevresel performansını da kanıtlıyor. Geleceğe İlham Veren Bir Buluşma Noktası Porcelanosa’nın Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen ileri teknoloji sistemler, düşük emisyonlu üretim hatları ve enerji geri kazanım çözümleri, markayı sürdürülebilir üretimde sektör liderlerinden biri haline getiriyor. Doğal dokulardan ilham alan yüzeyler, estetiği sorumlulukla buluşturuyor. Porcelanosa Group’un bu güçlü vizyonu artık Türkiye’de de deneyimlenebiliyor. Porcelanosa, Türkiye’de ilk kez tüm markalarını tek bir çatı altında – İstanbul Associate mağazasında – sergilemeye başladı. Bu özel mağaza, sürdürülebilir malzeme teknolojileriyle üretilmiş koleksiyonları, ilham veren mekan kurgularıyla bir araya getirerek mimarlar, tasarımcılar ve kullanıcılar için benzersiz bir keşif alanı sunuyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

MAKTEK Konya, Şehrin  Marka İmajını Güçlendirdi Haber

MAKTEK Konya, Şehrin Marka İmajını Güçlendirdi

MAKTEK Konya 2025 Fuarı, makine sektöründe Konya’nın marka imajını güçlendirdi. Konya Ticaret Odası (KTO) Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuar, yurt içinden ve yurt dışından 35.813 profesyonel ziyaretçiyi ağırlayarak sektöre canlılık kazandırdı. Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, fuarın kapanışı dolayısıyla yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu sene üçüncüsünü düzenlediğimiz MAKTEK Konya Fuarı, 4 holde toplam 45 bin metrekarelik alanda yaklaşık 400 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Son derece verimli geçen fuarımızla ilgili firma temsilcilerinin olumlu görüşleri memnuniyet vericidir. MAKTEK Konya, makine sektöründe Konya’nın üretim gücünü, sanayi potansiyelini ve yenilikçi vizyonunu bir kez daha ortaya koymuştur.” Başkan Öztürk, fuarın Konya’nın üretim merkezi kimliğini pekiştirdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Konya, Türkiye’nin en önemli makine üretim merkezlerinden biridir. Şehrimiz, takım tezgâhları, metal işleme, otomasyon ve üretim teknolojilerinde hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir konuma sahiptir. MAKTEK Konya Fuarı, bu gücü tüm dünyaya tanıtan bir vitrin olmuştur. Fuarda sergilenen yüksek teknoloji ürünleri, Konya’nın yalnızca üretimde değil, inovasyonda da merkez şehir olduğunu göstermiştir.” FİRMALAR VE ZİYARETÇİLER FUARI BAŞARILI BULDU Fuar süresince yerli ve yabancı firma temsilcileri, dört gün boyunca yoğun ticari görüşmeler gerçekleştirdi. Katılımcıların büyük bölümü, fuarın sektöre yeni iş bağlantıları ve ihracat fırsatları kazandırdığı yönünde görüş bildirdi. Ziyaretçiler açısından da MAKTEK Konya, yenilikçi ürünlerin ve teknolojik gelişmelerin takip edilebildiği, güçlü iş birliklerinin kurulduğu bir platform olarak değerlendirildi. Başkan Öztürk, fuarın Konya ekonomisine sağladığı katkıya dikkat çekerek şöyle konuştu: “MAKTEK Konya Fuarı, şehrimizin üretim altyapısına, sanayi kültürüne ve küresel tanınırlığına büyük katkı sağlamıştır. Fuarımız sayesinde sadece makine sektörü değil, lojistikten konaklamaya, hizmetten perakendeye kadar birçok sektör de ciddi bir hareketlilik yaşamıştır. Bu yönüyle MAKTEK Konya, Konya’nın ekonomik ekosistemine doğrudan değer katan bir organizasyon haline gelmiştir.” Selçuk Öztürk, fuarın gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ederek sözlerini şu şekilde tamamladı: “MAKTEK Konya 2025 Fuarı’nın düzenlenmesinde katkı sağlayan Takım Tezgâhları Sanayici ve İş İnsanları Derneği’ne (TİAD), Makine İmalatçıları Birliği’ne (MİB) ve TÜYAP Fuarcılık Grubu’na teşekkür ediyorum. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.