Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Zeytin

Kapsül Haber Ajansı - Zeytin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zeytin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı Yaşamın Yeni Trendi, Fermente Besinler! Haber

Sağlıklı Yaşamın Yeni Trendi, Fermente Besinler!

Fermente besinlerin probiyotik ve biyoaktif içerikleri sayesinde bağışıklığı güçlendirdiğini, tansiyonu düzenlediğini ve psikolojik sağlığa katkı sağladığını vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Kefir gibi fermente süt ürünlerinin, laktoz sindirimini arttırıcı etkisi ile laktoz intoleransı olan bireylerde olumlu etkileri var.” dedi. Ancak bazı fermente yiyeceklerin tuz oranı yüksek olabildiği için tüketim miktarına dikkat etmek gerektiğine dikkat çeken Yiğit, evde yapılacak fermente besinlerde hijyen ve saklama koşullarının önem taşıdığını kaydetti. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, fermente besinlerin sağlık üzerindeki faydaları ve tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Fermente besinler artık sağlık için tercih ediliyor… Son yıllarda kronik ve salgın hastalıkların artması ile birlikte bir besinin doyurucu olmasının yanı sıra sağlığa faydalı etkisinin olmasının da önem kazandığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu noktada geleneksel besinlere, fermente yiyeceklere yönelim devreye girdi.” dedi. Tarihsel süreçte fermente besinlerin kullanım amacının besinleri daha uzun süre saklayabilmek olduğunu hatırlatan Yiğit, “Günümüzde ise çoğunlukla sağlık üzerindeki olumlu etkileri sebebiyle tercih ediliyor. Fermente yiyecekler; yararlı mikroorganizmalar sayesinde, besinlerin fermantasyonu sonucunda, çeşitli enzimatik değişimlerin ve sağlığa yararlı son ürünlerin meydana geldiği fonksiyonel besinlerdir. Yoğurt, kefir, kambucha, tarhana, boza, sofralık zeytin, şalgam suyu ve adlarını daha az duyduğumuz Kore turşusu olarak bilinen kimchi, sofu (fermente soya peyniri) fermente besinler arasındadır.” şeklinde konuştu. Fermente ürünler, anti-diyabetik ve antihipertansif etki gösterebilir! Yapılan bazı araştırmalara değinen Hülya Yiğit, “Araştırmalarda, fermente besinlerde bulunan bazı probiyotik mikroorganizmaların yeterli miktarda tüketildiklerinde, ürettikleri çeşitli metabolitler sayesinde psikolojik rahatsızlıklar üzerinde olumlu etkiler gösterdiği tespit edildi.” dedi. Fermente ürünlerin içerdiği biyoaktif moleküller sayesinde vücutta anti-diyabetik, antihipertansif (yüksek tansiyonu düşürücü veya kontrol altında tutucu) etkileri de olduğunu aktaran Yiğit, kefir gibi fermente süt ürünlerinin, laktoz sindirimini arttırıcı etkisi ile laktoz intoleransı olan bireylerde olumlu etkilerinin olduğunu dile getirdi. Kronik ve salgın hastalıkların arttığı bu yüzyılda fermente besinlere ihtiyacımız var! Fermente bazı yiyeceklerin tuz içerikleri yüksek olabildiğini vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle tüketim miktarı ve sıklığına dikkat etmek oldukça önemli.” dedi. Özellikle hazır turşular alınırken tuz içeriklerinin mutlaka incelenmesini öneren Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı: “Turşu, çok yararlı fermente bir besin olsa da her gün yüksek porsiyonlarda tüketmek tansiyon dengesizliklerine, mide sorunlarına sebep olabilir. Fermente besinler eğer evde yapılacaksa ortam sıcaklığına, saklama süresine ve saklama kaplarına dikkat edilmeli. Özellikle plastik içermeyen kaplar, mümkünse cam olanlar tercih edilmeli. Eğer satın alınacaksa etiketler mutlaka okunmalı. Kronik ve salgın hastalıkların arttığı bu yüzyılda; psikolojik sağlamlık, güçlü bir bağışıklık sistemi ve kronik hastalıklardan korunmak için fermente besinlere ihtiyacımız her zamankinden daha fazla olacak gibi görünüyor.”a

Antalya Manavgat'ta 2. Zeytin ve Zeytinyağı Festivali Heyecanı Haber

Antalya Manavgat'ta 2. Zeytin ve Zeytinyağı Festivali Heyecanı

“Bu topraklarda yetişen her zeytin tanesi bizim için sadece bir ürün değil, bir yaşam hikâyesi” diyen Başkan Vekili Özdemir, Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak yerelden kalkınma vizyonuyla üreticileri desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Manavgat 2. Zeytin ve Zeytinyağı Festivali gerçekleşti. Festivale Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, CHP Parti Meclisi Üyesi Şengül Yeşildal, CHP Antalya Milletvekilleri Aliye Coşar ve Aykut Kaya, CHP Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar ve ev sahibi Manavgat Belediye Başkan Vekili Mehmet Çiçek katıldı. Festival kapsamında Manavgat Cumhuriyet Meydanı’ndan Manavgat Belediyesi’ne kadar kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Korteje katılan Başkan Vekili Özdemir daha sonra festival tören alanında üreticilerin açtığı stantları gezdi. “TOPRAĞIMIZA VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Festivalin açılış töreninde konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, bereketin, barışın ve ölümsüzlüğün simgesi olan zeytine ve onun mucizesi zeytinyağına sahip çıkma kararlılığını ortaya koyan "Manavgat 2. Zeytin ve Zeytinyağı Festivali'nde olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. “Zeytinin gölgesinde büyüyen bir kültürün çocukları olarak biliyoruz ki; birlikte güçlüyüz” diyen Başkan Vekili Özdemir, “Kadın üreticilerimizi, kooperatiflerimizi ve çiftçilerimizi destekleyerek yerelden kalkınma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Toprağımıza, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 2025 YILINDA 40 BİN ZEYTİN FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURULDU Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, köylerin güçlenmesi, üreticinin emeğinin değer bulması için var güçleriyle çalıştıklarını söyleyen Başkan Vekili Özdemir, bu kapsamda yapılan çalışmaları şu sözlerle anlattı: “19 ilçemizde 1500 dekar alanda toplam 63 bin 150 zeytin fidanını üreticilerimize destek olarak ulaştırdık. Sadece 2025 yılında bu fidanların 40 binini toprakla buluşturduk. Amacımız yalnızca zeytin miktarını artırmak değil, aynı zamanda ürün kalitesini yükseltmek, üretim alanlarının verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir zeytinciliği yaygınlaştırmaktır. 20 bin zeytin ağacının yer aldığı, 2.630 dönüm ile Ülkemizde kent merkezindeki en büyük yeşil alan olan Zeytinpark'a, 2021 yılında Muhittin Başkanımızın öncülüğünde Antalya Ticaret Borsası'yla yaptığımız işbirliği protokolü ile sahip çıktık. Sadece Antalya'ya özgü coğrafi işaretli ürün olan ve Zeytinpark’ta da yetişen Tavşan Yüreği zeytinlerimizi de koruyor ve yaşatıyoruz.” ÖZDEMİR SARAÇLI MAHALLESİ’Nİ ZİYARET ETTİ Özdemir, tüm bunların yanında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Zeytin Çalıştayı düzenlendiğini, zeytinyağının alternatif kullanımının tanıtıldığı atölye çalışmaları, zeytin yetiştiriciliği budama, aşılama eğitimleri ile üreticileri modern tarım teknikleri ve kaliteli üretim konusunda bilgilendirdiklerini söyledi. Festivalin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Vekili Büşra Özdemir, “Toprağına sevgiyle dokunan, emeğini inançla yoğuran her bir üreticimize teşekkür ediyorum. Diliyorum ki, zeytin dalının temsil ettiği barış, umut ve bereket, Manavgat'tan tüm Antalya'ya, oradan da ülkemize ve dünyanın dört bir yanına yayılsın. Emeğin bereketi sofralarımıza ulaşsın dayanışmanın gücü hepimizi geleceğe taşısın diyerek sözlerini noktaladı. Başkan Vekili Özdemir daha sonra festival kapsamında Saraçlı mahallesini ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet etti.

Bursa Ticaret Borsası’nın İşlem Hacmi 9 Ayda Yüzde 57 Arttı Haber

Bursa Ticaret Borsası’nın İşlem Hacmi 9 Ayda Yüzde 57 Arttı

Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, “Tescil işlem hacmimizdeki artış, don, kuraklık ve ekonomik zorluklara rağmen üyelerimizin üretim ve ticaret azminin sürdüğünü ortaya koyuyor” dedi. Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), güçlü üye yapısı ve etkin hizmet anlayışıyla Bursa ve Türkiye ekonomisine katkısını sürdürüyor. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, 2025 yılının üçüncü çeyreği ile 9 aylık periyotta gerçekleşen tescil işlem hacmi rakamlarını açıkladı. Temmuz-Eylül dönemini kapsayan yılın üçüncü çeyreğinde işlem hacminde bir önceki yıla göre yüzde 42 oranında artış kaydettiklerini ifade eden Başkan Özer Matlı, yılın ilk 9 ayında ise tescil işlem hacmini yüzde 57 artışla 29 milyar 945 milyon liradan 46 milyar 948 milyon liraya yükselttiklerini belirtti. Başkan Özer Matlı, dokuz aylık dönemde Borsa kotasyonuna tabi ürünler arasında en çok işlem gören ürün grubunun 13 milyar 361 milyon lira ile zeytin olduğunu söyledi. Zeytini 7 milyar 42 milyon lira ile yaş sebze-meyve, 5 milyar 801 milyon lira ile canlı hayvan (büyükbaş-küçükbaş), 3 milyar 952 milyon lira ile et (büyükbaş-küçükbaş-piliç) ve 3 milyar 425 milyon lira ile mısır izledi. Bursa TB, Marmara ÜPAK’ta 7. sırada yer aldı Tarım ticaretini dijital ortama taşıyan ve Bursa Ticaret Borsası’nın kurucu ortakları arasında yer aldığı Marmara Ürün Piyasası Aracı Kurumu’nda (Marmara ÜPAK), Borsa üyelerinin 9 aylık performansını da değerlendiren Başkan Özer Matlı, üyelerin modern piyasa araçlarına olan ilgisinin her geçen gün arttığına dikkat çekti. Başkan Matlı, “Borsamız, Ocak-Eylül döneminde 562 milyon 443 bin liralık işlem hacmi büyüklüğüne ulaşarak Marmara ÜPAK’a üye 22 borsa arasında 7. sırada yer alma başarısı gösterdi. Bu süreçte en fazla işlem gören ürünler ise mısır, arpa ve buğday oldu” dedi. Tarım ticaretinin geleceğinin dijitalleşmede olduğuna vurgu yapan Başkan Matlı, Bursa Ticaret Borsası olarak bu dönüşümün öncüsü olduklarını ifade etti. Matlı: “Üyelerimizin azmi Bursa ekonomisine güç katıyor” Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, işlem hacmindeki artışın en önemli kaynağının zorluklar karşısında üretimden vazgeçmeyen üyeler olduğunu belirtti. 2025 yılının don, kuraklık ve ekonomik sıkıntılarla geçtiğini vurgulayan Matlı, “Tüm bu olumsuzluklara rağmen üyelerimizin ticaret azmi Borsamızın güçlü ve güvenilir bir merkez olma konumunu pekiştiriyor. Bu başarının altına imza atan, zorluklara göğüs gererek üreten, istihdam sağlayan ve şehrimiz ekonomisine değer katan üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Bursa Ticaret Borsası olarak, üyelerimizin yanında olmaya ve yürüttüğümüz projelerle onların gücüne güç katmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Zeytin Temalı Belgeselleriyle Doğa Derneği’ne Çifte Ödül Haber

Zeytin Temalı Belgeselleriyle Doğa Derneği’ne Çifte Ödül

“Döngü”, 27 Eylül’de Adana’da düzenlenen 32. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde Mansiyon Ödülü’nü kazanırken “Çağ” belgeseli ise 28 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirilen 8. Doğal Yaşam Festivali kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen “Doğanın Ruhu” Kısa Film Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandı. Her iki belgeselin yönetmenliğini Bulut Renas Kaçan üstlendi. Zeytin kültürünün hikâyesi: yaşamın döngüsü, direnişin sesi Bu yıl Adana Altın Koza Film Festivali'ne kabul edilen 65 film arasından seçilen “Döngü”, doğayı manzara olmaktan öteye taşıyarak, yaşamın öznesi olarak ele alıyor. Film, doğa hakkı savunuculuğunun odağına insan ve doğa arasındaki karşılıklı bağı yerleştiriyor. Toplulukların doğayla uyumlu yaşam biçimlerini, dayanışma kültürünü ve müşterek üretim pratiklerini anlatan belgesel, yaşamın sürekliliğini besleyen döngülerin bir parçası olduğumuzu hatırlatıyor. Zeytin kültürü, binlerce yıldır süregelen bir yaşam biçimi. Doğanın anayasasına göre biçimlenmiş, üç haktan yalnızca birini kendine alan; yılanlar, sincaplar, karatavuklarla bir arada olan kültürün örneği. “Döngü” filmi, tüm yıkımlara karşı direnen kadim bir vadinin, zeytini, insanı, canlıyı ve cansızı iç içe anlatan hikayesini beyaz perdeye taşıyor. FilmHafızası’ndan Yazar Tuba Büdüş’ün değerlendirmesine göre “Döngü, Seferihisar’ın bir köyünde doğa-dostu zeytinciliği, “mücadele anlatısı”na sığınmadan, günlük pratiklerin içinden kuruyor. Yaklaşık 30–40 dakikalık süre, klasik çevre belgesellerindeki tehdit–çatışma–zafer şemasını bilerek geride bırakıyor; yerel üreticilerin yıl boyunca izlediği takvimi (ot yönetimi, meracılık, hasat ve koruma yöntemleri) adım adım anlatıyor. Böylece film, soyut “ekoloji söylemi” yerine işleyen bir model gösteriyor: nasıl yapılır, neden böyle yapılır, sonuçta ne değişir? Yönetmen geride duruyor, kamera insana ve ağaca yer açıyor. Böylece finalde “ekoloji” bir slogandan çok, yaşanan bir pratik olarak kalıyor. Kurulan döngü, zeytin belgesellerinin alışılmış çerçevesini tersyüz edip yapılabilir olanı gösteriyor.” Bir ödül de Doğanın Ruhu Kısa Film Festivali’nden Çağ Belgeseli’ne “Çağ” belgeseli ise, Anadolu’da hâlâ sürdürülen doğayla uyumlu üretim yöntemlerinden biri olan çağıl örme tekniğine dikkat çekiyor. İzmir’in erkence zeytinliklerinde kullanılan bu yöntem, zeytin ormanlarının biyolojik çeşitliliğini destekliyor, iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını artırıyor. Film, doğa dostu üretimin mümkün olduğunu ve kadim bilgilerin bugün yaşadığımız iklim değişikliği ve kuraklık gibi sorunlara ışık tutabileceğini gösteriyor. ‘Doğanın Haklarını Sanatla Savunuyoruz.’ Yönetmen Bulut Renas Kaçan, “Amacımız, doğanın haklarını sanat yoluyla savunmak. Döngü, doğa mücadelesinde doğayla olan iyi ilişkimizi ve bu ilişkinin nasıl sürdürüldüğünü ortaya koyuyor. Bu film, doğayı savunan herkesin ortak sesi. Bu ödül, doğanın haklarını savunan herkese ait.” dedi ve ekledi “Döngü filmi beklediğimiz ilgiyi görüyor, Adana ve İstanbul’un ardından, 12. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nde (BİFED) finalist filmlerden birisi oldu. Önümüzdeki günlerde çeşitli festivaller ve özel gösterimler yoluyla seyircisiyle buluşmaya devam edecek.” Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Marmarabirlik yeni dönem hedeflerini açıkladı Haber

Marmarabirlik yeni dönem hedeflerini açıkladı

Marmarabirlik Genel Müdürlük Binası’nda düzenlenen ‘Marmarabirlik ile Yeni Döneme Güvenli Adım’ başlığı ile düzenlenen toplantıda Marmarabirlik Yönetimi basın mensupları ile bir araya geldi. Entegre Tesisleri’ne gerçekleşen fabrika gezisi ile başlayan program akışı, Konferans Salonu’nda gerçekleşen basın açıklaması ile devam etti. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız yaptığı açılış konuşmasında göreve geldikleri günden bugüne şeffaf yönetim modelini benimsediklerini ve hedeflere odaklandıklarını belirtti. Yıldız, “2025/2026 ürün alım kampanyamız öncesinde Marmarabirlik’in kapısını sizlere açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Marmarabirlik, 30 bin ortağı ile zeytinciliğin Türkiye’de ve dünyadaki lokomotifi konumundadır. Biz bu bilinçle hedeflerimizi daima daha ileriye koyuyor ve üreticimiz ile birlikte büyüyeceğimiz projelerin peşinde koşuyoruz” dedi. FİYATLARIMIZ GEÇEN YILIN ALTINDA KALMAYACAK Rekolte alımlarına da başlandığına değinen Yıldız, “Bu yılki rekolteler gelmeye başladı. Şu ana kadar 41 bin ton rekolte beyanı geldi. Bursa ve Balıkesir'i de içine alan Marmarabirlik faaliyet bölgesinde 130 bin ton sofralık zeytin rekoltesi tahmin ediliyor. Yağlık da eklendiğinde 170 bin ton zeytin bekliyoruz. Beyanları verirken ortaklarımızdan gerçek verileri bizimle paylaşmalarını özellikle rica ediyoruz. Rekolteler ne kadar gerçekçi olursa, alım planı da o kadar kolay belirlenecektir. Rekolte beyanlarımız 17 Ekim tarihine kadar devam edecektir. Bu yıl öngördüğümüz alım miktarı geçen yılki alım miktarımız kadar olacaktır. Üreticimizi korumak bizlerin boynunun borcudur. Vereceğimiz fiyat asla geçen yılın altında kalmayacak. Ama şov yapmak niyetinde de değiliz. Rasyonel veriler çerçevesinde hem Marmarabirlik’i hem de üreticimizi kalkındıracak bir fiyatlandırma yapacağımızdan hiç kimsenin bir şüphesi olmasın” dedi. 50 MİLYON DOLAR İHRACAT HEDEFİ Başkan Ali Yıldız, bu yıl rekor ihracat seviyesine ulaşarak 35 milyon dolarlık ihracata imza attıklarını söyledi. Yıldız, ihracata uygun üretim modeline devam ederek kısa vadede 50 milyon dolar seviyesinde bir ihracat hedefi koyduklarını belirtti. Yıldız, “Dış pazardaki yeni organizasyonlarımız çok güçlü. Dış piyasaları çok iyi okuyor ve doğru ürün modeli ile varlığımızı güçlendiriyoruz. İhracatta uzun vadeli hedefimiz 70 milyor dolar olarak belirlenmiştir” dedi. MARMARABİRLİK NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA ORTAKLAR DA O KADAR GÜÇLÜ OLACAKTIR Ortaklardan ve kooperatiflerden oluşan Marmarabirlik’in ürününün kıymet görmesinin kendilerine şevk ve azim sağladığını aktaran Yıldız, "Zeytin sektörünün öncü ve sürükleyici kuruluşuyuz. Marmarabirlik güçlü olursa ortakları güçlü olur. Mali gücü olursa kendisini daha rahat ifade edebilirse ortakları açısından da her şey daha iyiye gider. Bundan sonra Marmarabirlik her şeyi doğru söyleyerek ifade edecek. Şişirme bütçe ve haberlerle karşınızda olmayacak. Eğer sizlere bizimle ilgili bir beyan gelirse de bu iddianın noter kanalıyla ispatlanmasını talep edin. Biz yaptığımız her işin arkasındayız" şeklinde konuştu. 30 BİN TONLUK TESİS SÖZÜ Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, ileriye dönük hedefleri arasında 70 bin ton zeytin alımı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Güvenli büyümeyi sağlayabilmek için 30 bin tonluk son sistem modernizasyona sahip yeni depolama tesisi yapma sözünü veriyoruz. Bu depoyu bütün kooperatiflerimiz kullanabilecek. İç pazarda kapısını çalmadığımız yer kalmadı. AFAD, Jandarma ve Türk Kızılay'ı ile görüşüyoruz, yeni sözleşmeler gerçekleştireceğiz. Yeşil, siyah, ezme zeytin ve zeytinyağı tesislerini Marmarabirlik'e kazandırarak üreticimizden daha fazla zeytin alabileceğiz. Yeni ürünlerle sofralara ulaşmak ve küresel pazarın büyük oyuncularından olmak istiyoruz." GLOBAL MARKALARLA YARIŞACAK ZEYTİNYAĞLI SÜRME ÇİKOLATAMIZ GELİYOR Kozmetik sektöründe inovatif ürünlere yeni bir pazara girdiklerini; sabunlar, duş jeli gibi ürünler üzerine çalıştıklarını anlatan Yıldız, "Bunlar için yeni fabrika kurmaya gerek yok. Sağlıklı ürünlerimizi bütün raflara koymak istiyoruz. 2 ay önce çalışmalara başladık. Gençlerimiz ve çocuklarımızın rahatlıkla tüketebileceği, palm yağı içermeyen, bu yağ yerine zeytinyağı kullanılan ekmeğe sürmelik çikolata yaptık. Yakında sofralarda olacak. Global markalarla yarışacak bu ürün bizleri de çok heyecanlandırıyor" dedi. BİR YILDA 1 MİLYAR LİRA TASARRUF Marmarabirlik Genel Müdürü Mehmet Ertaş da finans yükünü azaltmak adına acil eylem planı geliştirdiklerini belirterek, "Bu yıla yönelik yaklaşık olarak 500 milyon liralık kazanım öngördük. Finansman yükünü azaltıp 2 yıl içine ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Kampanya dönemi yaklaştı. Bunu yaparken ortaklarımızı mağdur etmemek istiyoruz. Sorunsuzca ürünleri alacağız" diye konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Meclis'e Sunulacak Yasa Teklifi Zeytinlikleri, Korunan Alanları ve Kültürel Varlıkları Tehdit Ediyor Haber

Meclis'e Sunulacak Yasa Teklifi Zeytinlikleri, Korunan Alanları ve Kültürel Varlıkları Tehdit Ediyor

Yasa teklifinin 11. maddesi, zeytinliklerin kömür madeni faaliyetlerine açılmasına olanak tanıyor. Bu düzenleme, 2022 yılında Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelik değişikliğinin yasalaştırılmak istenen bir versiyonu olarak değerlendiriliyor. Söz konusu madde Zeytincilik Kanunuyla açıkça çelişmekte ve kabul edilmesi halinde Türkiye genelindeki zeytinliklerin de maden faaliyetlerine açılmasının önünü açabilecek niteliktedir. Maddede yer alan üretim yapılacak alandaki zeytinlerin başka yere taşınmasının çözüm olarak sunulması ise konunun sadece ağaç değil, habitat olduğunun göz ardı edildiğini göstermektedir. Ağaçları bir alandan başka bir yere dikmek bölgedeki habitat kaybını geri getiremez. Dahası böylesi uygulamaların önünün özellikle çiftçiler için üretim sahasının elinden alınması gibi vahim sonuçlar doğuracaktır. Korunan Alanlar ve Kültürel Miras da Tehlikede Yasa teklifi yalnızca zeytinlikleri değil; ormanları, yaban hayatı geliştirme sahalarını, sulak alanları ve özel koruma bölgelerini de etkiliyor. Teklife göre “stratejik ve kritik madenler” ile ön lisans/lisansı bulunan yenilenebilir enerji projeleri için ”acele kamulaştırma kararı” alınabilecek. Bu düzenleme hem doğanın tahribatına hem de yerel halkın geçim kaynaklarının ve yaşam alanlarının kaybına yol açabilir. AB Rehberi Gerekçe Olarak Sunuluyor Teklifin gerekçelendirilmesinde Avrupa Birliği'nin yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin rehberine atıfta bulunuluyor. Oysa söz konusu rehber madenciliği kapsamıyor. AB rehberleri, doğa koruma ilkeleriyle uyumlu, planlı ve şeffaf yenilenebilir enerji geçişlerini savunuyor. Teklifin bu biçimde sunulması yanıltıcı olarak değerlendiriliyor. Yenilenebilir Enerji Adına Doğa Tahribatı Kabul Edilemez Yasa, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinde ciddi istisnalar getirerek, yenilenebilir enerji santrallerinin özellikle mera alanlarında ÇED yapılmadan kurulmasına zemin hazırlıyor. WWF-Türkiye, çevresel etki değerlendirme süreçlerinde istisnaların artırılması yerine mevcut sistemin güçlendirilmesi ve sürecin bütünsel biçimde, bağımsız kurumlarca ve bilimsel bir şekilde yürütülmesi gerekliliğini vurguluyor. WWF-Türkiye: Teklif Geri Çekilmeli WWF-Türkiye; doğanın, binlerce yıllık zeytinliklerin, ormanların, meraların ve kültürel varlıkların korunması için tüm siyasi partilere ve milletvekillerine çağrıda bulunuyor: ”Bu yasa teklifi doğa ve insan yaşamı için büyük bir tehdittir. Bu nedenle yasa teklifi geri çekilmeli, doğaya ve topluma zarar verecek düzenlemeler yeniden değerlendirilmelidir.”

Zeytin Çekirdekleri Beyaz Eşyada Yeniden Hayat Buluyor Haber

Zeytin Çekirdekleri Beyaz Eşyada Yeniden Hayat Buluyor

Vestel, Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 stratejisi çerçevesinde sürdürülebilirlik vizyonunu üretim ve teknolojiye entegre ediyor, böylece sadece sorumluluklarını yerine getirmekle kalmayıp, bu yaklaşımı bir kurum kültürü haline getiriyor. Ar-Ge, tasarım ve yatırımlarını sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında şekillendiren şirket, doğal ve sürdürülebilir bir gelecek için somut adımlar atıyor. Vestel Pazarlama Genel Müdürü Duygu Badem Uylukçuoğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Vestel olarak, iklim kriziyle mücadelede sorumluluk almanın artık bir tercih değil, zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, doğal kaynakların korunması, karbon emisyonlarının azaltımı, atıkların azaltılması gibi alanlara odaklanıyor; döngüsel ekonomiye katkı sağlayan çevreye duyarlı ürünler geliştiriyoruz. Sadece kendi operasyonlarımızda değil, tedarik zincirimiz genelinde de sürdürülebilirliği önceliklendiriyoruz. Diğer yandan yapay zeka ile donatılmış akıllı ürünlerimiz ve Akıllı Yaşam mobil uygulamamız ile kullanıcılarımızı daha az enerji ve su tüketmeye teşvik ediyoruz. Dünya Çevre Günü, çevreye olan bağlılığımızı hatırlatmakla kalmıyor, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda attığımız somut adımları görünür kılmak açısından da anlam taşıyor. Vestel olarak, gerçek değişimin sürekli çaba gerektirdiğini bilerek, tüm iş süreçlerimizde sürdürülebilirliği odağımızda tutmaya ve doğayla daha uyumlu bir gelecek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. Bugün geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen, tehlikeli kimyasallardan arındırılmış, dayanıklı, onarımı kolay, enerji ve su tasarruflu ürünler tasarlayan Vestel, Vestel Ventures aracılığıyla yatırım yaptığı Biolive markasının zeytin çekirdeklerinden ürettiği biyoplastik granülleri beyaz eşya üretiminde kullanıyor. Bu sayede biolive katkılı parçaların karbon emisyonu yüzde 20’ye kadar azaltılıyor. Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle sürdürülebilir geleceğe katkı sunan Vestel, ürünlerinin çevresel etkilerini bilimsel yöntemlerle değerlendirmek ve sürdürülebilir üretim süreçleri geliştirmek amacıyla, ISO 14040 ve ISO 14044 standartlarına uygun ‘Yaşam Döngüsü Analizi’ (LCA) çalışmaları gerçekleştiriyor. Şirket aynı zamanda yürüttüğü Tedarikçi İzleme ve Geliştirme Programı ile tedarikçilerinin çevresel performanslarını iyileştirmeleri için teknik bilgi ve yöntem desteği sağlıyor. Vestel’in sürdürülebilirlik yolculuğu Tüm süreçlerini sürdürülebilirlikle entegre eden Vestel, uluslararası raporlama kuruluşu CDP’nin 2024 değerlendirmesinde, sürdürülebilirlik skorlarını yükseltti. Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya şirketlerinin CDP ‘İklim Değişikliği’ puanı A- olurken, ‘Su Güvenliği’ puanları ise B’ye yükseldi. Yapılan çalışmalar sonucunda 2024 yılında, baz yıl olan 2021’e göre Kapsam 1 ve 2 emisyonlarında yüzde 21 azaltım gerçekleşirken, Kapsam 3’te ise satılan ürünlerin kullanımından kaynaklanan emisyonlarda yüzde 16 azaltım gerçekleşti. Yanı sıra, 2024 yılında Vestel Şirketler Grubu’nda toplam 38 kaizen ve enerji verimliliği projesi hayata geçirilerek 13.278 MWh enerji ve yaklaşık 25 milyon TL tasarruf sağlandı. Bu iyileştirmeler sayesinde toplam 14.527 ton emisyon önlendi. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi), Vestel’in 2030 yılına kadar taahhüt ettiği karbon emisyonları azaltım hedeflerini onayladı. Vestel bu doğrultuda, 2021 baz yılına göre 2030’a kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını yüzde 42, Kapsam 3 satılan ürünlerin kullanımından kaynaklanan emisyonlarını (Kategori 11) ise yüzde 25 azaltmayı hedefliyor. Vestel Elektronik 2024 yılında S&P Global kurumsal sürdürülebilirlik değerlendirmesinde 69 puan alarak sektöründe ikinci sırada yer aldı. Şirket, bu skoru ile 62 sektörden 7.690 firmanın değerlendirildiği ve 780 firmanın seçildiği S&P Global The Sustainability Yearbook-2025’te en yüksek puan alan şirketler arasında yüzde 10’luk dilimde yer almaya hak kazandı. Vestel Beyaz Eşya ise 68 puanla sektöründe ikinci sırada bulunarak S&P Global The Sustainability Yearbook-2025’te yer aldı. Ayrıca şirket, küresel endeks ve veri sağlayıcısı FTSE Russell tarafından güçlü çevresel, sosyal ve yönetişim performansı gösteren şirketlerin ölçümlendiği FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi’ne de girmeye hak kazandı. Küresel sürdürülebilirlik endekslerinde göstermiş olduğu performanslar, Vestel’in sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda attığı adımların somut göstergeleri oldu. Vestel Akıllı Yaşam ile enerji yönetimi Vestel’in Wi-Fi destekli akıllı ürünleri ve Akıllı Yaşam mobil uygulaması, ev içi enerji ve su tüketiminin uzaktan izlenmesine olanak tanıyor. Bu sistem, kullanıcıların kendi tüketim sınırlarını belirleyebilecekleri bir altyapı sunarken, belirlenen limitlere ulaşılmadan önce bildirimlerle bilgilendirme yapıyor. Bu yaklaşım sayesinde, bireysel enerji tasarrufu alışkanlıkları teşvik edilirken; sürdürülebilir yaşam biçimlerinin yaygınlaştırılmasına katkı sağlanıyor. Aynı zamanda sunduğu kullanım önerileri ile kullanıcılarını daha az enerji ve su tüketmeye teşvik ediyor. Döngüsel ekonomiye tam destek Vestel, plastik kullanımını azaltmak ve döngüsel ekonomiyi desteklemek amacıyla hem üretim süreçlerinde hem de ürün tasarımlarında önemli adımlar atıyor. Bu kapsamdaki Ar-Ge projeleri sayesinde toplam 370,5 ton plastik kullanımını azaltan şirket, 5 bin 600 tonu aşkın geri dönüştürülmüş plastik kullandı. Ayrıca Vestel, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamak amacıyla Doğa İçin Tek Kutu projesini de hayata geçirdi. Bu proje kapsamında, TV ürünlerinde tek kullanımlık kutular yerine daha dayanıklı ve defalarca kez kullanılabilecek kutular üretim süreçlerine dahil edildi. Buna ek olarak, Vestel yurt içindeki ürünlerinin tamamında FSC (Forest Stewardship Council) sertifikalı yüzde 100 geri dönüştürülmüş karton kullanarak ormanların sürdürülebilir yönetimine destek sağlıyor. Vestel markalı televizyonlarda pilli kumandaların bataryalı kumandalarla değiştirilmesi ise atık yönetimine katkı sağlayan bir diğer önemli adım olarak dikkat çekiyor. Vestel bu kapsamda geliştirdiği, Type C ve solar şarj özellikleriyle klasik pil ihtiyacını ortadan kaldıran, sürdürülebilir ve çevreci yaşamı destekleyen yeni solar kumandasını da kullanıcılarla buluşturdu. Güneş enerjisiyle üretim Sıfır karbon hedefi doğrultusunda güneş enerjisine odaklanan Vestel’de, 2024 yılında 142 kWp gücünde güneş paneli ile 188 MWh enerji üretildi. Şirket, yeni yatırımlarıyla birlikte toplam 8.200 kWp kurulu güce ulaşmayı, yıllık 11.882 MWh enerji üretmeyi ve 5.430 ton karbon emisyonunu önlemeyi hedefliyor. Bu kapsamda kurutma makinası fabrikası enerji ihtiyacının yüzde 85-90’ını, Vestel Beyaz Eşya’nın yüzde 10’unu, Vestel City’nin ise yüzde 6’sını karşılamayı hedefliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.