Continental’in Çekya ve Fransa Tesisleri Sürdürülebilirlikte Yeni Eşiği Aştı

Continental, lastik üretiminde sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Şirketin Otrokovice lastik üretim tesisi, kısa süre önce ISCC PLUS (Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikası) almaya hak kazandı. Bu gelişme, Continental’in küresel üretim zincirinde yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelere geçiş sürecindeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Otrokovice fabrikasının yöneticisi Dr. Tomáš Belza, “ISCC PLUS sertifikası, sadece fabrikamız için değil, tüm değer zincirimizdeki sürdürülebilirlik ilerlememiz için önemli bir gösterge” dedi.

Fransa’daki Sarreguemines tesisi de Haziran 2025 itibarıyla ISCC PLUS sertifikası aldı. Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, “Sarreguemines tesisimizin sertifikalandırılması, tedarik zinciri boyunca daha fazla şeffaflık sağlama ve yeni, daha sürdürülebilir malzemelerin üretime entegre edilmesi yönündeki güçlü kararlılığımızı gösteriyor” dedi. Sarreguemines Tesis Müdürü Didier Fuchs ise, “ISCC PLUS sertifikasını almamız, Sarreguemines’teki ekibimizin sürdürülebilir çözümleri üretim süreçlerine entegre etme konusundaki kararlılığının güçlü bir göstergesi. Kaynakları daha verimli kullanan ve sorumluluk bilinciyle şekillenen bir geleceği birlikte inşa ediyoruz” diye konuştu.

ISCC PLUS sertifikası, Continental’in üretim süreçlerinde kütle dengesi yaklaşımını başarıyla uyguladığını ve sürdürülebilir hammaddelerin tam izlenebilirliğini sağladığını belgeliyor. Bu yöntem sayesinde, geleneksel fosil bazlı hammaddelerle karışan sürdürülebilir materyallerin miktarları değer zinciri boyunca hesaplanarak şeffaf bir şekilde takip edilebiliyor.

Continental, 2024 yılında ortalama %26 olan yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş malzeme oranını, 2025 yılında %2 ila %3 oranında artırmayı hedefliyor. Bu artış; biyo-bazlı ve döngüsel sentetik kauçuk, geri dönüştürülmüş PET (ContiRe.Tex teknolojisiyle), hurda metalden elde edilen çelik ve pirinç kabuğu küllerinden üretilen silika gibi yenilikçi malzemelerin üretime entegre edilmesiyle sağlanacak.

Continental’in ISCC PLUS sertifikasına sahip tesisleri arasında Lousado (Portekiz), Hefei (Çin), Puchov (Slovakya), Korbach (Almanya), Otrokovice (Çekya) ve Sarreguemines (Fransa) yer alıyor. Continental, tüm üretim tesislerinin kademeli olarak ISCC PLUS sertifikalı hale getirilmesi için çalışmaya devam ediyor. Bu çok merkezli yaklaşım, şirketin 2030 yılına kadar lastiklerinde %40’tan fazla sürdürülebilir hammadde kullanımı hedefini destekleyen küresel dönüşümün temelini oluşturuyor.

Otrokovice Tesisi: Continental’in Sürdürülebilirlik Yolculuğunda Stratejik Bir Merkez

Continental’in Otrokovice tesisi, Çekya’nın en büyük lastik üretim tesislerinden biri olarak şirketin küresel sürdürülebilirlik stratejisinde kritik bir rol üstleniyor. 5.400’den fazla kişiye istihdam sağlayan tesis, yılda yaklaşık 19 milyon binek araç lastiği ve 1 milyondan fazla kamyon ve endüstriyel lastik üretim kapasitesine sahip. Continental’in global premium lastik markalarının üretildiği bu merkez, yüksek hacimli üretimin yanı sıra sürdürülebilir teknoloji uygulamalarıyla da öne çıkıyor.

Tesiste kullanılan kütle dengesi yaklaşımı, fosil, yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin izlenebilir biçimde karıştırılarak üretim sürecine entegre edilmesini sağlıyor. ISCC PLUS sertifikasının alınmasıyla birlikte, bu sistemin güvenilirliği ve şeffaflığı uluslararası düzeyde belgelendi. Otrokovice, yalnızca Continental’in değil, aynı zamanda Avrupa’daki lastik sektörünün de sürdürülebilir dönüşümüne yön veren örnek tesislerden biri haline geldi.

Sarreguemines Fabrikası: Sürdürülebilirlikte Somut Adımlar

1964 yılında kurulan Sarreguemines tesisi, yaklaşık 1.300 kişiye istihdam sağlıyor ve yılda 8,5 milyon adet binek ve hafif ticari araç lastiği üretebiliyor. Bugüne dek 330 milyondan fazla lastik üreten tesis, 2024 yılında ContiRe.Tex teknolojisini üretim süreçlerine entegre ederek sürdürülebilirlik alanında önemli bir adım attı. Bu teknolojiyle, geri dönüştürülmüş PET şişeler ara kimyasal işlem olmaksızın ipliğe dönüştürülüyor ve lastiklerin maruz kaldığı özel yük ve gerilim koşullarına dayanacak şekilde kullanılıyor.

Doğal kauçukta bütünsel yaklaşım

Lastiklerin temel bileşenlerinden biri olan doğal kauçuk, kauçuk ağaçlarından geleneksel yöntemlerle elde ediliyor. Continental, bu doğal hammaddenin çevreye duyarlı ve sorumlu şekilde tedarik edilmesini sağlamak için; yenilikçi teknolojiler, dijitalleşme, yerel üreticilerle iş birliği ve sistematik risk haritalama içeren bütünsel bir sürdürülebilirlik stratejisi uyguluyor.

Geri dönüştürülmüş tekstil malzemeler ve ContiRe.Tex teknolojisi

Lastik üretiminde, yüksek hız ve sıcaklık altında bile formunu koruyan yüksek performanslı polyester tekstil kumaşlar kullanılıyor. Continental, bu alanda ara kimyasal işlem gerektirmeden geri dönüştürülmüş PET şişelerden elde edilen malzemeyi içeren ContiRe.Tex teknolojisini kullanıyor. 2022’den beri üretimde yer alan bu tekstil, kopma mukavemeti, termodinamik kararlılık ve esneklik açısından üstün bir performans sergiliyor.

COKOON teknolojisi ve katkı malzemeleri

Continental, lastik bileşenlerini birleştirmek için formaldehit ve resorsinol içermeyen çevre dostu COKOON tekstil kaplaması kullanıyor. Bu kaplama 2019'dan bu yana, yüksek performans ve çevre güvenliği sağlamak amacıyla üretim süreçlerine entegre ediliyor. Ayrıca vulkanizasyon sürecinde kullanılan katkı maddeleri de giderek daha sürdürülebilir kaynaklardan elde ediliyor. Bu sayede lastik karışımı, hem performansını koruyor hem de çevresel etkisini azaltıyor.

Continental, sürdürülebilir malzeme kullanımını artırmaya yönelik kararlılığıyla, yalnızca çevresel etkilerini azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda yenilikçi teknolojiler ve sorumlu tedarik zinciri uygulamalarıyla tüm sektör için bir dönüşüm modeli oluşturuyor. 2030 yılına kadar lastiklerinde %40’tan fazla yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammadde kullanma hedefi doğrultusunda attığı her adım, daha temiz, daha şeffaf ve daha sürdürülebilir bir mobilite geleceğine duyduğu inancı yansıtıyor.