Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Harvard Üniversitesi

Kapsül Haber Ajansı - Harvard Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harvard Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gelenekle Modernlik Arasında Köprü Kuran Kadın Sufiler! Haber

Gelenekle Modernlik Arasında Köprü Kuran Kadın Sufiler!

Dr. Yalçınkaya, kadın sufilerin tarih boyunca “toplumun manevi dokusunu örerken satır aralarında kalmış kahramanlar” olduklarını söyledi. ABD’deki Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezinde doktora sonrası araştırmalarını sürdüren Dr. Yalçınkaya, Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet döneminde yaşamış kadın sufilerin “gelenek ile modernlik arasında köprü kuran öncü şahsiyetler” olduğunu vurguladı. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Arzu Eylül Yalçınkaya, Harvard Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalarda Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte kadın sufilerin manevi, kültürel ve toplumsal rollerini mercek altına aldı. ABD’deki Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezinde doktora sonrası araştırmalarını sürdüren Dr. Yalçınkaya, Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet döneminde yaşamış Hatice Cenan Sultan, Semiha Cemal Hanım, Samiha Ayverdi, Safiye Erol, Meşkure Sargut ve Sofi Huri gibi isimlerin “gelenek ile modernlik arasında köprü kuran öncü şahsiyetler” olduğunu vurguladı. Dr. Arzu Eylül Yalçınkaya, “Bu kadınlar, resmi unvanlardan ziyade manevi rehberlikleriyle toplumsal birlik ve empatiyi güçlendirdiler. Onlar hep oradaydılar; gönül erleri yetiştiren gönül anneleri, kültürümüzün isimsiz mimarları oldular.” dedi. “Kadınlar geri plandaydı” algısı bir yanılgı Tasavvuf geleneğinde kadınların genellikle geri planda kaldığı yönündeki yaygın algıyı değerlendiren Dr. Yalçınkaya, kadın sufilerin tarihsel olarak tasavvufun görünmez mimarları olduğunu ifade etti. Dr. Yalçınkaya, “Tarihsel olarak baktığımızda kadın sufiler, tasavvuf geleneğinin görünmez mimarları gibidir. İlk İslam asırlarından itibaren kadınlar tasavvuf yolunda varlık göstermiş, ancak isimleri çoğu zaman kayda geçmemiştir.” dedi. 8. yüzyılda yaşamış Rabia el-Adeviyye’nin, “kadınların da en yüksek manevi mertebelere ulaşabileceğini kanıtladığını” dile getiren Dr. Yalçınkaya, Osmanlı döneminde ise kadınların rolünün çoğunlukla tekke ve dergahların “gönül mutfağını işletmek şeklinde” olduğunu belirtti. Osmanlı’nın son dönemine damga vuran Ken’an Rifai Hazretleri’nin annesi Hatice Cenan Sultan’ın rolüne dikkat çeken Dr. Yalçınkaya, Hatice Cenan Hanım’ın oğluna olan nasihatini aktararak, bir kadın sufinin toplumsal birlik ve empatiyi nasıl yücelttiğini söyledi. Dr. Yalçınkaya, kadın sufilerin rolünün resmi unvanlardan ziyade manevi rehberlikte gizli olduğunu dile getirerek, “Dolayısıyla ‘kadınlar geri plandaydı’ algısı, tarihin satır aralarını okumadığımızda ortaya çıkan bir yanılgı. Aslında onlar hep oradaydı; gönül erleri yetiştiren gönül anneleri, kültürümüzün isimsiz mimarları oldular.” diye konuştu. Kadın sufilerin yaşam öyküleri birer yol haritası niteliğinde Modern dünyanın karmaşasında yön arayan kadınlar için tarihsel kadın sufilerin yaşam öykülerinin birer yol haritası niteliğinde olduğunu belirten Dr. Yalçınkaya, onların ortak paydasının “irade, sabır ve sevgiyle kendi nefislerini aşarak topluma ışık saçmaları” olduğunu kaydetti. Cumhuriyet’in ilk kadın felsefecilerinden Semiha Cemal Hanım’ın hayatını, “akılla kalbin, bilimle maneviyatın buluşmasına örnek” olarak gösteren Dr. Yalçınkaya, onun felsefe eğitimi almasının tasavvuf yolunda engel değil, aksine bir donanım olduğunu, Semiha Cemal’in azminin, “ilim ve irfan birlikte olabilir” mesajını genç kadınlara ulaştırdığını söyledi. Samiha Ayverdi’nin, romanlarıyla tasavvufun sevgi ve olgunlaşma prensiplerini geniş kitlelere taşırken; Safiye Erol’un ise “bir kadının hem entelektüel hem de manevî olabileceğini” göstermesiyle dikkat çektiğini anlatan Dr. Arzu Eylül Yalçınkaya, “Meşkûre Sargut Hanım ise adanmışlığı ve hizmet anlayışıyla modern kadına sabır, sevgi ve sadakat dersi veriyor. Sofi Huri ise farklı bir kültürden gelip tasavvufun enginliğinde hakikati bulan evrensel bir örnek olarak sevginin sınır tanımadığını hatırlatıyor.” ifadesinde bulundu. Günümüz tasavvuf çevrelerinde Cemalnur Sargut’un annesi olarak bilinen Meşkûre Sargut Hanımefendi’nin yaşamını “tam bir adanmışlık destanı” olarak nitelendiren Dr. Yalçınkaya, onun hikayesinin modern kadınlar için sabır, sadakat ve hizmetin sembolü olduğunu kaydetti. Maneviyat, günlük hayatla bütünleşmeli Modern dünyadaki ruhsal doyumsuzluk ve aidiyet eksikliğine karşı kadın sufilerin birer “kutup yıldızı gibi yolumuzu aydınlattığını” ifade eden Dr. Yalçınkaya, bu figürlerin maneviyatın günlük hayatla bütünleşebileceğinin kanıtları olduğunu söyledi. Samiha Ayverdi’nin kadının toplumsal uyumdaki rolünü tanımlayan sözlerini hatırlatan Dr. Yalçınkaya, Ayverdi’ye göre kadının, “cemiyet ahenginin ipuçlarını elinde tutan ve aile kavramını petekleyip dolduran sırlı kuvvet” olduğunu belirtti. “Toplumsal birliktelik ve empati, maneviyat arayışındaki herkese iyi gelecektir.” Dr. Arzu Eylül Yalçınkaya, kadın sufilerin, özellikle 1966’da Samiha Ayverdi’nin öncülüğünde kurulan Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) gibi sivil toplum faaliyetleri aracılığıyla “geleneksel maneviyatı modern toplum formuna adapte ettiklerini” ve bunun günümüzde STK’larda kadınların üstlenebileceği rol için yol gösterici olduğunu ifade etti. Kadın sufiler “modern Türkiye’de bir tür manevi arka plan liderliği” yaptı Harvard Divinity School’a sunduğu araştırma önerisinin temelinde, kadın sufilerin Cumhuriyet döneminde manevi geleneğin devamında üstlendiği “arka plandaki misyonun” yattığını belirten Dr. Yalçınkaya, kadın sufilerin “modern Türkiye’de bir tür manevi arka plan liderliği” yaptığını dile getirdi. Bu çalışmaların toplumsal hafızaya kazandırılmasıyla oluşacak etkiye değinen Dr. Yalçınkaya, şunları kaydetti: “Cumhuriyet döneminde tekkelerin resmen kapalı olduğu zaman diliminde, manevi geleneğin sönmeyen ışığı kadınlar sayesinde devam etti... Kadınlar bu geleneğin öznesi, aktörü, kurucusu, hamisi olagelmiş.” Sofi Huri gibi evrensel örneklerin İslam tasavvufunun kapsayıcılığını göstermesi açısından kritik olduğunu vurgulayan Dr. Yalçınkaya, yabancı meslektaşlarının bu hikayelere hayran kaldığını ve böylece “kültürel diplomasi” diyebileceği bir faydanın ortaya çıktığını belirtti. Dr. Yalçınkaya, sözlerini bu kadın sufilerin hayatlarından öğrenilecek daha çok şeyimiz olduğunu dile getirerek, şöyle noktaladı: “Bu kadın sufilerin hayatlarından öğrenecek daha çok şeyimiz var. Onları okudukça, anlattıkça hem kendimiz manevi olarak besleniyoruz hem de toplumumuza ilham olacak değerler kazandırıyoruz.”

TÜSİAD Yönetim Kurulu New York ve Boston'da Temaslarda Bulundu Haber

TÜSİAD Yönetim Kurulu New York ve Boston'da Temaslarda Bulundu

Heyet; yatırım bankaları, özel sermaye yatırımcıları ve teknoloji şirketlerini ziyaret ederek yatırım ortamı ve teknoloji trendleri konusunda fikir alışverişinde bulundu. Heyet ziyaret kapsamında T.C. New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal ile görüştü. TÜSİAD New York Ağı Resepsiyonu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Yönetim Kurulu üyeleri ve TÜSİAD New York Ağı üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte, TÜSİAD New York Ağı'nın oluşturduğu güçlü topluluğun, Türkiye ve ABD arasında diyalog, iş birliği ve yenilik köprüleri kurmadaki rolü vurgulandı. Ziyaret kapsamında New York'ta düzenlenen panelde, yapay zekâ teknolojileri geliştiren şirketlerin kurucu ve yöneticileri büyüme yolculuklarını paylaştı. Trio Mobil CEO'su Nevzat Ataklı, Insider Ortağı ve Başkan Yardımcısı Suad Özgün ve Eva CEO'su Murat Önen, yapay zekanın iş modelleri üzerindeki etkilerini ve girişimcilik ekosistemine getirdiği fırsatları tartıştı. Etkinlikte TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay açılış konuşması yaptı. Orhan Turan, konuşmasında, “Rekabette geride kalmamak, yerimizde saymamak için en çok ihtiyaç duyduğumuz kaynaklardan biri dünyaya yayılmış olan gençlerimiz, girişimcilerimiz ve profesyonellerimizin enerjisi, yaratıcılığı ve tutkusudur. Türkiye'nin küresel entegrasyonunun ve rekabetçiliğinin artmasına katkı sağlamak amacıyla ‘küresel ilişkiler', çalışmalarımızda önemli bir yer tutuyor. ABD, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Çin'de yer alan ağlarımızla yeni teknolojiler ve girişimcilik odağında kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. TÜSİAD New York Ağı bu çalışmalarda çok önemli bir konumda yer alıyor,” diye konuştu. TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Son bir yıldır TÜSİAD New York Ağı, yapay zeka, sürdürülebilir liderlik, girişim sermayesi, eğitim, sanat ve yatırım gibi alanları kapsayan paneller, yuvarlak masa toplantıları ve ufuk açıcı tartışmalara ev sahipliği yaptı. Bu girişimlerin her biri, yalnızca diyaloğumuzu derinleştirmekle kalmadı; aynı zamanda Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında inşa ettiğimiz köprüyü de güçlendirdi. İleriye baktığımızda, misyonumuz net: Atlantik'in her iki yakasında da değer yaratan yenilik, iş birliği ve diyaloğu teşvik etmeye devam etmek. Burada yaptığımız çalışmalar, iki ülke arasındaki ekonomik, kültürel ve entelektüel bağları güçlendiren daha büyük bir amaca hizmet ediyor.” TÜSİAD heyeti Boston'da ise Türk akademisyenler ve Türk öğrenciler ile bir araya geldi. Harvard Üniversitesi, Dartmouth ve Boston College'da görevli akademisyenlerle düzenlenen yuvarlak masa toplantısında farklı akademik disiplinlerde yapay zekâ uygulamaları ele alındı. Toplantıya Dr. Güven Güzeldere, Dr. Can Erbil, Dr. Mehmet Dokucu, Dr. Edip Gürol katıldı. TÜSİAD heyeti ayrıca Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile bir araya geldi. Hotamışlıgil Laboratuvarı'nı da ziyaret eden heyet son bilimsel araştırmalar hakkında bilgi aldı. TÜSİAD heyetinde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Yönetim Kurulu Üyesi ve Küresel Ekonomik İlişkiler Yuvarlak Masası Başkanı Çağatay Özdoğru, Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci, Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Azmi Gümüşoğlu, Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve Küresel Ekonomik İlişkiler Yuvarlak Masası Başkan Yardımcısı Meltem Akol, TÜSİAD New York Ağı Başkanı Müjdat Altay, TÜSİAD Washington Temsilcisi Barış Ornarlı ve TÜSİAD Araştırma Asistanı İpek Harris yer aldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.